Geçmiş

ders vermek

"ders vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ders vermek	teach f.
2	Yaygın Kullanım	ders vermek	give a lesson f.
General
3	Genel	ders vermek	give a lecture f.
4	Genel	ders vermek	school f.
5	Genel	ders vermek	lecture f.
6	Genel	ders vermek	scold f.
7	Genel	ders vermek	instruct f.
8	Genel	ders vermek	tutor f.
9	Genel	ders vermek	rebuke f.
10	Genel	ders vermek	give a good lesson f.
11	Genel	ders vermek	prelect f.
12	Genel	ders vermek	lesson f.
13	Genel	ders vermek	betutor f.
14	Genel	ders vermek	deliver a course f.
15	Genel	ders vermek	document [obsolete] f.
16	Genel	ders vermek	document [obsolete] f.
17	Genel	ders vermek	praelect f.
Idioms
18	Deyim	ders vermek	kick in the rear f.

"ders vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye	exemplum i.
2	Genel	ders vermek (okul vb)	lecture f.
3	Genel	özel ders vermek	coach f.
4	Genel	özel ders vermek	tutor f.
5	Genel	düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek	spoonfeed f.
6	Genel	-e özel ders vermek	coach f.
7	Genel	ders/konuşma vermek	give a talk f.
8	Genel	yeniden ders vermek	reinstruct f.
9	Genel	(birine) ders vermek	larn f.
10	Genel	ders vermek için kullanılan	penitentiary s.
Colloquial
11	Konuşma Dili	acı bir ders vermek	teach a painful lesson f.
12	Konuşma Dili	iyi bir ders vermek	teach a painful lesson f.
Idioms
13	Deyim	iyi bir ders (vermek)	a short sharp shock i.
14	Deyim	birine bir ders vermek	teach someone a lesson f.
15	Deyim	birine bir ders vermek	teach a lesson to somebody f.
16	Deyim	birine bir ders vermek	teach somebody a lesson f.
17	Deyim	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) f.
18	Deyim	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
19	Deyim	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
20	Deyim	birine ders vermek (ceza)	give someone a black eye f.
21	Deyim	birilerine ders vermek	bang your/their/our heads together f.
22	Deyim	birilerine ders vermek	bang people's heads together f.
23	Deyim	birilerine ders vermek	knock people's heads together f.
24	Deyim	birilerine ders vermek	bang/knock your/their heads together f.
25	Deyim	(birine) ders vermek	bring (one) to task f.
26	Deyim	(birine yaptığı bir hatayla ilgili) ders/öğüt vermek	call (one) to task f.
27	Deyim	birine bir ders vermek	could tell someone a thing or two f.
28	Deyim	birine bir ders vermek	could teach someone a thing or two f.
29	Deyim	bir ders vermek	tell a thing or two f.
30	Deyim	acı bir ders vermek	teach a painful lesson f.
Education
31	Eğitim	ders vermek (üniversitede)	lecture i.
32	Eğitim	1859 yılında peter cooper'ın sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurduğu bir üniversite	cooper union i.
33	Eğitim	1859 yılında peter cooper tarafından sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurulan bir üniversite	cooper union for the advancement of science and art i.
Slang
34	Argo	(birine) bir ders vermek	drop some knowledge on (one) f.