Geçmiş

doğru çıkmak

"doğru çıkmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	doğru çıkmak	prove to be right f.
2	Genel	doğru çıkmak	come out right f.
3	Genel	doğru çıkmak	come true f.

"doğru çıkmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	doğru çıkmak (bir tahmin)	be on target f.
2	Genel	doğru yoldan çıkmak	go astray f.
3	Genel	dışarıya doğru tütmek/çıkmak	billow out f.
4	Genel	bankete çıkmak (aracı bankete doğru kırmak)	veer onto the shoulder f.
5	Genel	dışa doğru çıkmak	protend f.
6	Genel	öne doğru çıkmak	stick f.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	belirli bir yere doğru yola çıkmak	head over to f.
8	Öbek Fiiller	geriye doğru giderken (birinin veya bir şeyin) üstüne çıkmak	back over (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	bir anda (birine/bir şeye) doğru yoldan çıkmak	veer into (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	yukarı doğru dönerek çıkmak	twist up f.
11	Öbek Fiiller	(bir şeyden birine/bir şeye doğru) hızla çıkmak/fırlamak	dart out (of something) (at someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	(bir şeyden birine/bir şeye doğru) ok gibi fırlamak/çıkmak	dart out (of something) (at someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(bir şeye doğru) yola çıkmak/koyulmak	head out (for something) f.
14	Öbek Fiiller	(bir yere) doğru yola çıkmak/koyulmak	hit out for (some place) f.
15	Öbek Fiiller	-e doğru yola çıkmak	leave for f.
16	Öbek Fiiller	(bir yere doğru) yola çıkmak/koyulmak	set off (for some place) f.
17	Öbek Fiiller	(bir yere doğru) yola çıkmak/koyulmak	set out (for some place) f.
18	Öbek Fiiller	(bir yere) doğru yola çıkmak	start for (some place) f.
19	Öbek Fiiller	(bir şeye/bir yere) doğru gitmek/yola çıkmak	strike out for (something or some place) f.
20	Öbek Fiiller	(bir şeyden/bir yerden) dışarı doğru uzanmak/çıkmak	thrust out of (something or some place) f.
21	Öbek Fiiller	(bir şeyden/birinden) dışarı doğru uzanmak/çıkmak	thrust through (someone or something) f.
22	Öbek Fiiller	(bir şeyden/birinden) yukarı doğru uzanmak/çıkmak	thrust up through (something) f.
Colloquial
23	Konuşma Dili	doğru yoldan çıkmak	go astray f.
Idioms
24	Deyim	doğru yoldan çıkmak	get astray f.
25	Deyim	vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak	hit the sawdust trail [dated] [us] f.
26	Deyim	dediklerinin/yaptıklarının yarısı doğru çıkmak/olmak	bat five hundred [us] f.
27	Deyim	vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak	hit the sawdust trail [dated] [us] f.
28	Deyim	tahmini doğru çıkmak	hit the mark f.
29	Deyim	(bir yere) doğru sefere çıkmak	set sail for (some place) f.
Geography
30	Coğrafya	dar bir vadiden açık bir ovaya doğru çıkmak	debouch f.