| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | dwell on f. | üzerinde durmak |
| Genel | dwell on f. | üzerinde durmak (bir konu) |
| Genel | dwell on f. | üstelemek |
| Genel | dwell on f. | uzatarak söylemek |
| Genel | dwell on f. | bir konu üzerinde durmak |
| Genel | dwell on f. | çok düşünmek |
| Genel | dwell on f. | üzerinde kafa patlatmak |
| Genel | dwell on f. | gecikmek |
| Genel | dwell on f. | oyalanmak |
| Genel | dwell on f. | ağırdan almak |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | dwell on f. | bağlı olmak |
| Öbek Fiiller | dwell on f. | … göre hareket etmek |
| Öbek Fiiller | dwell on f. | (bir konunun) üzerinde durmak |
| Idioms | ||
| Deyim | dwell on f. | üzerinde durmak |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | dwell on something f. | olayı/meseleyi uzatmak | ||
| Genel | dwell on a subject f. | bir konuyu uzatmak | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | dwell on something f. | bir konunun/meselenin üzerinde çok durmak | ||
| Öbek Fiiller | dwell on (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) üzerinde durmak | ||
| Öbek Fiiller | dwell on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) çok düşünmek | ||
| Öbek Fiiller | dwell on (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) üzerinde kafa patlatmak | ||
| Öbek Fiiller | dwell on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) takıntı haline getirmek | ||
| Öbek Fiiller | dwell on (something) f. | (bir yerde) yaşamak | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | not dwell on something f. | (bir şeyin üzerinde fazla) durmamak/kafa yormamak | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | don't dwell on it! expr. | uzatma! | ||
| Konuşma | don't dwell on it expr. | (bunun üzerine fazla) durma/kafa yorma | ||
| Military | ||||
| Askeri | dwell at/on f. | (açılan ateş) belirsiz bir süre boyunca devam etmek | ||
