|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
avı istenen yöne döndürmek için konumlandırılmış kimse veya nesne |
blancher [obsolete] i.
|
|
2 |
Genel |
tatar yayını esnetmek veya vincin gövdesini döndürmek için kullanılan taşınabilir palanga |
moulinet i.
|
|
3 |
Genel |
öfkeden deliye döndürmek |
send somebody berserk f.
|
|
4 |
Genel |
başını döndürmek |
inebriate f.
|
|
5 |
Genel |
fırıl fırıl döndürmek |
spin something round f.
|
|
6 |
Genel |
hayata döndürmek |
revivify f.
|
|
7 |
Genel |
başını döndürmek |
turn somebody's head f.
|
|
8 |
Genel |
çorbaya döndürmek |
make a mess of f.
|
|
9 |
Genel |
fırıl fırıl döndürmek |
swirl f.
|
|
10 |
Genel |
geriye doğru döndürmek |
reverse f.
|
|
11 |
Genel |
kendi dinine döndürmek |
proselytize f.
|
|
12 |
Genel |
yüzseksen derece döndürmek |
rotate 180° degrees f.
|
|
13 |
Genel |
başını döndürmek |
turn one's head f.
|
|
14 |
Genel |
geri döndürmek |
turn back f.
|
|
15 |
Genel |
birinin başını döndürmek |
turn someone's head f.
|
|
16 |
Genel |
döndürmek (topaç) |
whip f.
|
|
17 |
Genel |
eski haline döndürmek |
rehabilitate f.
|
|
18 |
Genel |
mil etrafında döndürmek |
traverse f.
|
|
19 |
Genel |
döndürmek (etrafında) |
revolve about f.
|
|
|
20 |
Genel |
döndürmek (etrafında) |
revolve around f.
|
|
21 |
Genel |
ters döndürmek |
evert f.
|
|
22 |
Genel |
yaşama döndürmek |
resuscitate f.
|
|
23 |
Genel |
hayata döndürmek |
quicken f.
|
|
24 |
Genel |
hayata döndürmek |
revive f.
|
|
25 |
Genel |
hızla döndürmek |
twirl f.
|
|
26 |
Genel |
hızla döndürmek |
whirl f.
|
|
27 |
Genel |
yılan hikayesine döndürmek |
turn into an unresolved mess f.
|
|
28 |
Genel |
başını döndürmek |
go to one's head f.
|
|
29 |
Genel |
tersine döndürmek |
reverse f.
|
|
30 |
Genel |
girdap gibi döndürmek |
swirl f.
|
|
31 |
Genel |
başını döndürmek |
go to somebody's head f.
|
|
32 |
Genel |
yaşama döndürmek |
resurrect f.
|
|
33 |
Genel |
etrafında döndürmek |
wheel around f.
|
|
34 |
Genel |
fırıl fırıl döndürmek |
whirl f.
|
|
35 |
Genel |
bir şeyi çalkalayarak döndürmek |
give something a swirl f.
|
|
36 |
Genel |
fırıl fırıl döndürmek |
twirl f.
|
|
37 |
Genel |
ırgat pazarına döndürmek |
mess up f.
|
|
38 |
Genel |
aleyhine döndürmek |
turn against f.
|
|
39 |
Genel |
başını döndürmek |
dizzy f.
|
|
40 |
Genel |
yaşama döndürmek |
restore somebody to life f.
|
|
41 |
Genel |
gemiyi iskeleye döndürmek |
port f.
|
|
42 |
Genel |
hayata döndürmek |
bring back to life f.
|
|
43 |
Genel |
çılgına döndürmek |
freak f.
|
|
44 |
Genel |
helezonlaştırarak döndürmek |
swirl f.
|
|
45 |
Genel |
mil üzerinde döndürmek |
swivel f.
|
|
46 |
Genel |
dininden döndürmek |
convert f.
|
|
47 |
Genel |
yeniden hayata döndürmek |
revive f.
|
|
48 |
Genel |
dengeyi döndürmek |
swing the balance f.
|
|
49 |
Genel |
eski durumuna döndürmek |
rehabilitate f.
|
|
50 |
Genel |
hristiyanlığa döndürmek |
evangelise f.
|
|
51 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bestow hand on somebody f.
|
|
52 |
Genel |
curcunaya döndürmek |
fill (a place) with the clamor of voices f.
|
|
53 |
Genel |
curcunaya döndürmek |
turn a place in a very noisy disordered state f.
|
|
54 |
Genel |
cehenneme döndürmek |
turn to hell f.
|
|
55 |
Genel |
kararından döndürmek |
dissuade f.
|
|
56 |
Genel |
yüzünü -e doğru döndürmek |
face f.
|
|
57 |
Genel |
-den döndürmek |
dissuade someone from f.
|
|
58 |
Genel |
-e döndürmek |
reduce to f.
|
|
59 |
Genel |
yılan hikayesine döndürmek |
turn into a long-winded story f.
|
|
60 |
Genel |
(birini/bir şeyi) yerine döndürmek |
get back f.
|
|
61 |
Genel |
doğuya döndürmek |
orient f.
|
|
62 |
Genel |
180 derece döndürmek |
rotate something by 180 degrees f.
|
|
63 |
Genel |
180 derece döndürmek |
rotate 180 degrees f.
|
|
64 |
Genel |
küçültüp gerçek boyutlarına döndürmek |
cut down to size f.
|
|
65 |
Genel |
inancından döndürmek |
bring around f.
|
|
66 |
Genel |
inancından döndürmek |
bring round f.
|
|
67 |
Genel |
geriye döndürmek |
turn around f.
|
|
68 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bring to f.
|
|
69 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bring back f.
|
|
70 |
Genel |
hayata döndürmek |
bring around f.
|
|
71 |
Genel |
hayata döndürmek |
bring back f.
|
|
72 |
Genel |
yaşama döndürmek |
restore someone to life f.
|
|
73 |
Genel |
hayata döndürmek |
resuscitate f.
|
|
74 |
Genel |
hayata döndürmek |
recover or restore from apparent death f.
|
|
75 |
Genel |
yaşama döndürmek |
recover or restore from apparent death f.
|
|
76 |
Genel |
yaşama döndürmek |
return someone to consciousness f.
|
|
77 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bring round f.
|
|
78 |
Genel |
hayata döndürmek |
bring to f.
|
|
79 |
Genel |
yaşama döndürmek |
revivify f.
|
|
80 |
Genel |
yaşama döndürmek |
revive a person f.
|
|
81 |
Genel |
hayata döndürmek |
resurrect f.
|
|
82 |
Genel |
yaşama döndürmek |
revive f.
|
|
83 |
Genel |
hayata döndürmek |
bring round f.
|
|
84 |
Genel |
hayata döndürmek |
return someone to consciousness f.
|
|
85 |
Genel |
hayata döndürmek |
restore someone to life f.
|
|
86 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bring around f.
|
|
87 |
Genel |
hayata döndürmek |
revive a person f.
|
|
88 |
Genel |
ölüleri hayata döndürmek |
bring the dead back to life f.
|
|
89 |
Genel |
zamanı geri döndürmek |
turn back time f.
|
|
90 |
Genel |
bir şeyi döndürmek |
turn something f.
|
|
91 |
Genel |
bir şeyi döndürmek |
whirl something around f.
|
|
92 |
Genel |
hristiyanlığa döndürmek |
evangelize f.
|
|
93 |
Genel |
kendi dinine döndürmek |
proselytise f.
|
|
94 |
Genel |
serseme döndürmek |
bumfuzzle f.
|
|
95 |
Genel |
çarkı döndürmek |
spin the wheel f.
|
|
96 |
Genel |
geri döndürmek |
reverse f.
|
|
97 |
Genel |
eski haline döndürmek |
restore to a previous state f.
|
|
98 |
Genel |
eski haline döndürmek |
rebuild f.
|
|
99 |
Genel |
(bir yere/birine) döndürmek |
present f.
|
|
100 |
Genel |
barbar dönemlere geri döndürmek |
rebarbarize f.
|
|
101 |
Genel |
yanlıştan döndürmek |
reclaim f.
|
|
102 |
Genel |
eski haline döndürmek |
reconstruct f.
|
|
103 |
Genel |
eski haline döndürmek |
reconvert f.
|
|
104 |
Genel |
normale döndürmek |
rectify f.
|
|
105 |
Genel |
hayata döndürmek |
reduce [obsolete] f.
|
|
106 |
Genel |
eski haline döndürmek |
remit f.
|
|
107 |
Genel |
yaşama döndürmek |
bring one round f.
|
|
108 |
Genel |
tersine döndürmek |
turn round f.
|
|
109 |
Genel |
ters döndürmek |
tump over f.
|
|
110 |
Genel |
tersine döndürmek |
turn f.
|
|
111 |
Genel |
girdap gibi döndürmek |
eddy f.
|
|
112 |
Genel |
tersine döndürmek |
underturn f.
|
|
113 |
Genel |
iskelete döndürmek |
unflesh f.
|
|
114 |
Genel |
(karakterini) dışa döndürmek |
exteriorize f.
|
|
115 |
Genel |
(karakterini) dışa döndürmek |
exteriorise f.
|
|
116 |
Genel |
çöplüğe döndürmek |
litter f.
|
|
117 |
Genel |
(yüzen bir kütüğü) ayağıyla ittirerek hızla döndürmek |
birl f.
|
|
118 |
Genel |
(yüzen kütüğü) ayağıyla ittirerek döndürmek |
birle f.
|
|
119 |
Genel |
(malzemeleri) karıştırmak veya döndürmek |
whiz f.
|
|
120 |
Genel |
(hızla) döndürmek |
whiz f.
|
|
121 |
Genel |
(malzemeleri) karıştırmak veya döndürmek |
whizz f.
|
|
122 |
Genel |
(hızla) döndürmek |
whizz f.
|
|
123 |
Genel |
hızla döndürmek |
querl [dialect] f.
|
|
124 |
Genel |
(atı) sola döndürmek |
wind f.
|
|
125 |
Genel |
zorla döndürmek |
wreathe [obsolete] f.
|
|
126 |
Genel |
geri döndürmek |
renverse f.
|
|
127 |
Genel |
geri döndürmek |
revert [obsolete] f.
|
|
128 |
Genel |
hayata döndürmek |
revivificate f.
|
|
129 |
Genel |
geri döndürmek |
revolt [obsolete] f.
|
|
130 |
Genel |
(atı) sağa döndürmek |
hup [dialect] f.
|
|
131 |
Genel |
gözlerini döndürmek |
goggle f.
|
|
132 |
Genel |
(eyerdeki) ipi döndürmek |
dally f.
|
|
133 |
Genel |
başını döndürmek |
giddy f.
|
|
134 |
Genel |
kalçaları striptiz yaparmış gibi döndürmek |
grind f.
|
|
135 |
Genel |
geri döndürmek |
round file f.
|
|
136 |
Genel |
kızıl kahverengiye döndürmek |
rust f.
|
|
137 |
Genel |
ters döndürmek |
overtilt f.
|
|
138 |
Genel |
gerçekliğe döndürmek |
disillusionize f.
|
|
139 |
Genel |
gerçekliğe döndürmek |
disillusionise f.
|
|
140 |
Genel |
kararından döndürmek |
dispurpose f.
|
|
141 |
Genel |
yaşama döndürmek |
inspirit f.
|
|
142 |
Genel |
hızla yukarı döndürmek |
upwhirl f.
|
|
143 |
Genel |
deliye döndürmek |
distract f.
|
|
144 |
Genel |
(bir şeyi) ekseni etrafında döndürmek |
circumduce f.
|
|
145 |
Genel |
(bir şeyi) ekseni etrafında döndürmek |
circumduct f.
|
|
146 |
Genel |
(bacağı) döndürmek |
circumduct f.
|
|
147 |
Genel |
bir eksen veya merkez etrafında döndürmek |
circumvolve f.
|
|
148 |
Genel |
arap saçına döndürmek |
fangle [obsolete] f.
|
|
149 |
Genel |
yan çark ile döndürmek |
paddle f.
|
|
150 |
Genel |
kanatlı çark ile döndürmek |
paddle f.
|
|
151 |
Genel |
mutluluktan başını döndürmek |
paradise f.
|
|
152 |
Genel |
ters döndürmek |
inverse f.
|
|
153 |
Genel |
başını döndürmek |
dizz f.
|
|
154 |
Genel |
(krepi) havaya atıp döndürmek |
flap f.
|
|
155 |
Genel |
(haritayı) herhangi iki nokta arasındaki yön çizgisi doğadaki konumuna karşılık gelene kadar döndürmek |
orient f.
|
|
156 |
Genel |
(ipliği) tamamen döndürmek |
outspin f.
|
|
157 |
Genel |
(ipliği) sonuna kadar döndürmek |
outspin f.
|
|
158 |
Genel |
spiral şeklinde döndürmek |
screw f.
|
|
159 |
Genel |
(dahili prizi) erkek vida çevresinde döndürmek |
screw f.
|
|
160 |
Genel |
(gözlerini) gizlice döndürmek |
slink f.
|
|
161 |
Genel |
(gemi direğini) sabit bir noktaya döndürmek |
slue f.
|
|
162 |
Genel |
(ipin) ucunu direk etrafında döndürmek |
snub f.
|
|
163 |
Genel |
eski haline döndürmek |
sort f.
|
|
164 |
Genel |
(eli veya ön kolu) avuç içleri görünecek şekilde döndürmek |
supinate f.
|
|
165 |
Genel |
(ayağı) ağırlığı taban kenarına verecek şekilde döndürmek |
supinate f.
|
|
166 |
Genel |
elini dışa doğru döndürmek |
supinate f.
|
|
167 |
Genel |
döndürmek veya çevirmek gibi fiilleri pekiştirir |
about zf.
|
|
Phrasals |
|
168 |
Öbek Fiiller |
eski haline döndürmek |
throw back f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
geri döndürmek |
draw back f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
başka yöne döndürmek |
put about f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
yavaş yavaş eski haline dönmek/döndürmek |
pull around f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
hızla geriye döndürmek |
spin around f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
kendi etrafında döndürmek/tur attırmak |
spin around f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
tersine/arkaya/geriye döndürmek |
swing around f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
birden geriye/kendi etrafında döndürmek |
spin around f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
başını döndürmek |
carry away f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
eksi haline döndürmek |
change something back f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
hızla döndürmek |
whip someone around f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
(birini başka birine, eski sevgilisine) geri döndürmek |
drive (one) back to (someone) f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
birini başka birine (eski sevgilisi, annesi, babası) geri döndürmek |
drive someone back to someone f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi (bir şeye) bakacak şekilde döndürmek |
face into (something) f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) bir şeye bakacak şekilde döndürmek |
face (someone or something) into something f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir yere geri döndürmek |
force back f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
bir şeye geri döndürmek |
force back f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi geri döndürmek |
force back f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir durumdan) yaşama döndürmek |
resurrect (something) from (something) f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi) eski haline döndürmek |
switch back f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi) önceki markaya/firmaya/tarifeye döndürmek |
switch back f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
normale döndürmek |
bring down f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
birini normale döndürmek |
bring someone down f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) hayata döndürmek |
refresh (someone, something, or oneself) with (something) f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
-e döndürmek |
swap over f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
hızla (bir duruma) geri döndürmek |
sweep back into (something) f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
kesin olarak (bir konuma) geri döndürmek |
sweep back into (something) f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
hızla (bir duruma) geri döndürmek |
sweep back to (something) f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
kesin olarak (bir konuma) geri döndürmek |
sweep back to (something) f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye, görüşe, inanca, duyguya) döndürmek |
swing to (something) f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
hemen geriye döndürmek |
wheel around f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ters yöne döndürmek |
wheel around f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
'-e döndürmek |
turn to f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
'-e doğru döndürmek |
turn to f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
yüzünü bir şeye döndürmek |
turn to f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeye döndürmek/çevirmek |
turn someone or something to something f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yüzünü bir şeye döndürmek/çevirmek |
turn someone or something to something f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeye doğru döndürmek/çevirmek |
turn someone or something to something f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
yüzü (birine/bir şeye) döndürmek |
point toward (someone or something) f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
önü (bir yere/bir şeye) döndürmek |
point toward (someone or something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek |
bring (someone or something) back to life f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(birini) hayata döndürmek |
bring (someone) back to life f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
birini (bir hayvanı) hayata döndürmek |
bring someone (or an animal) back to life f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
birini (bir hayvanı) hayata döndürmek |
bring someone (or an animal) back f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi hayata döndürmek |
bring someone or something back f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
birinin başını döndürmek |
carry someone away f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi birinin/bir şeyin/bir konunun çevresinde döndürmek |
center something on someone or something f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
çevresinde döndürmek |
center around f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi ırgat pazarına döndürmek |
clutter something up f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
(bir dine) döndürmek |
convert into (something) f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
(bir dine) döndürmek |
convert to (something) f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
(bir dinden başka bir dine) döndürmek |
convert from (something) into (something) f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(bir dinden başka bir dine) döndürmek |
convert from (something) to (something) f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
-e geri döndürmek |
drive back to f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
-e bakacak şekilde döndürmek |
face into f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi eski haline döndürmek |
fix someone or something up f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi paldır küldür döndürmek |
flop someone or something over f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
paldır küldür döndürmek |
flop over f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi doğru yöne döndürmek/çevirmek |
head something up f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
paldır küldür etrafında döndürmek |
jockey around f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
geri (bir yere) götürmek/döndürmek |
lead back f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
geri döndürmek |
lead back f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
başladığı yere geri döndürmek |
lead back f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
kamerayı (birine) çevirmek/döndürmek |
pan across to f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
kamerayı (birine/bir şeye) çevirmek/döndürmek |
pan across to (someone or something) f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
kamerayı çevirmek/döndürmek |
pan over f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
kamerayı (birine/bir şeye) çevirmek/döndürmek |
pan over to (someone or something) f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
ile hayata döndürmek |
refresh with f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) eski haline döndürmek |
restore to (someone or something) f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
-den yaşama döndürmek |
resurrect from f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) etrafında/üzerinde döndürmek |
rotate on (something) f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
(iflastan) kurtarmak/döndürmek |
save from (something) f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
(bir duruma) döndürmek/bağlamak |
switch to (something) f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) ters döndürmek |
turn (someone or something) upside down f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) tersine döndürmek/çevirmek |
turn (something) upside down f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) geri döndürmek |
turn around (something) f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) geriye döndürmek |
turn around (something) f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) ters/tersine döndürmek |
turn around (something) f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) ters yöne döndürmek |
turn around (something) f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
(bir yere) döndürmek |
turn into (something) f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) döndürmek |
turn into (something) f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) doğru döndürmek |
turn toward (someone or something) f.
|
|
Colloquial |
|
250 |
Konuşma Dili |
(birinin) başını döndürmek |
knock somebody dead f.
|
|
251 |
Konuşma Dili |
(birini) gerçeğe döndürmek |
burst f.
|
|
Idioms |
|
252 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
knock someone off stride [usa] f.
|
|
253 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
throw someone off stride [usa] f.
|
|
254 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
throw off stride [usa] f.
|
|
255 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
knock off stride [usa] f.
|
|
256 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
knock someone off his/her stride [usa] f.
|
|
257 |
Deyim |
şaşkına döndürmek |
throw someone off his/her stride [usa] f.
|
|
258 |
Deyim |
geminin burnunu rüzgara döndürmek |
luff round f.
|
|
259 |
Deyim |
her şeyin başladığı yere döndürmek/getirmek |
bring (something) full circle f.
|
|
260 |
Deyim |
başlangıç noktasına döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
261 |
Deyim |
dönüp dolaşıp her şeyin başladığı yere döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
262 |
Deyim |
başa döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
263 |
Deyim |
dönüp dolaşıp başa döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
264 |
Deyim |
dönüp dolaşıp aynı noktaya geri döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
265 |
Deyim |
eski haline geri döndürmek |
bring (something) full circle f.
|
|
266 |
Deyim |
başını döndürmek |
rock (one) to (one's) core f.
|
|
267 |
Deyim |
birinin başını döndürmek |
make someone's head swim f.
|
|
268 |
Deyim |
bir şeyi hızla çevirmek/döndürmek |
flip something over f.
|
|
269 |
Deyim |
birini eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
throw someone for a loop f.
|
|
270 |
Deyim |
birini gerçeğe döndürmek |
bring someone back to reality f.
|
|
271 |
Deyim |
birinin başını döndürmek |
make someone's head spin f.
|
|
272 |
Deyim |
birini eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock someone for a loop f.
|
|
273 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
set one back on one's heels f.
|
|
274 |
Deyim |
birinin başını döndürmek |
space someone out f.
|
|
275 |
Deyim |
hayata döndürmek |
give someody spirit f.
|
|
276 |
Deyim |
hayata döndürmek |
bring back to life f.
|
|
277 |
Deyim |
korkudan deliye döndürmek |
make someone's hair stand on end f.
|
|
278 |
Deyim |
muma döndürmek |
make somebody putty in one´s hands f.
|
|
279 |
Deyim |
kısa yoldan köşeyi döndürmek |
be a licence to print money (brit) f.
|
|
280 |
Deyim |
mezarında ters döndürmek |
make turn over in his grave f.
|
|
281 |
Deyim |
mezarında ters döndürmek |
make turn in his grave f.
|
|
282 |
Deyim |
kısa yoldan köşeyi döndürmek |
be a license to print money (us) f.
|
|
283 |
Deyim |
mezarında ters döndürmek |
make someone turn in his grave f.
|
|
284 |
Deyim |
(makine vb.) kendini döndürmek |
pay its way f.
|
|
285 |
Deyim |
(birisini) dışa döndürmek |
lead out f.
|
|
286 |
Deyim |
ölümün eşiğinden döndürmek |
raise (someone or something) from the dead f.
|
|
287 |
Deyim |
birini sinirden deliye döndürmek/sinir küpüne çevirmek |
annoy the hell out of somebody f.
|
|
288 |
Deyim |
(birini) normale döndürmek |
get (one) on one's feet f.
|
|
289 |
Deyim |
(birini) normal hayatına döndürmek |
get (one) on one's feet f.
|
|
290 |
Deyim |
(birini) normale döndürmek |
put one on one's feet f.
|
|
291 |
Deyim |
(birini) normal hayatına döndürmek |
put one on one's feet f.
|
|
292 |
Deyim |
(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek |
put (one) back on (one's) heels f.
|
|
293 |
Deyim |
(birini) şaşkına döndürmek |
put (one) back on (one's) heels f.
|
|
294 |
Deyim |
tersine döndürmek/çevirmek |
put something into reverse f.
|
|
295 |
Deyim |
birinin başını döndürmek |
turn someone's head f.
|
|
296 |
Deyim |
birini dışa döndürmek |
take somebody out of himself, herself f.
|
|
297 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek |
juice (someone or something) back to life f.
|
|
298 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek |
juice (someone or something) back up f.
|
|
299 |
Deyim |
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek |
knock (one) on the ground f.
|
|
300 |
Deyim |
kuralları/parametreleri kendi tarafına/lehine döndürmek |
move the yardsticks f.
|
|
301 |
Deyim |
durumu (birinin/bir şeyin) aleyhine döndürmek |
flip the script on (someone or something) f.
|
|
302 |
Deyim |
birini normale döndürmek |
bring one to oneself f.
|
|
303 |
Deyim |
askeri güçleri, teknolojileri, fikirleri barışçıl amaçlarla döndürmek |
beat swords into plowshares f.
|
|
304 |
Deyim |
(birini) hayata döndürmek |
breathe (new) life into (someone) f.
|
|
305 |
Deyim |
(birini) gerçek dünyaya döndürmek |
bring (one) back (down) to earth f.
|
|
306 |
Deyim |
gerçek dünyaya dönmek (birini gerçek dünyaya döndürmek) |
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) f.
|
|
307 |
Deyim |
(birini) gerçeğe döndürmek |
bring (one) back to reality f.
|
|
308 |
Deyim |
(birini) gerçek dünyaya döndürmek |
bring (one) down to earth f.
|
|
309 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek |
bring (someone or something) to life f.
|
|
310 |
Deyim |
birini eşekten düşmüşe döndürmek |
bring somebody down to earth (with a bang, bump) f.
|
|
311 |
Deyim |
birini (bir anda) gerçeğe döndürmek |
bring somebody down to earth (with a bang, bump) f.
|
|
312 |
Deyim |
(birini) gerçeğe döndürmek |
burst the bubble of (someone) f.
|
|
313 |
Deyim |
birini dünyaya geri döndürmek |
bring someone back (down) to earth f.
|
|
314 |
Deyim |
birini hayal dünyasından çıkarıp gerçek dünyaya geri döndürmek |
bring someone back (down) to earth f.
|
|
315 |
Deyim |
başını döndürmek |
go to head f.
|
|
316 |
Deyim |
başını döndürmek |
go to your head f.
|
|
317 |
Deyim |
tersine döndürmek |
put something into reverse f.
|
|
318 |
Deyim |
beyninden vurulmuşa dönmek/döndürmek |
hit (one) (right) between the eyes f.
|
|
319 |
Deyim |
(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek |
hit (one) for six [uk] f.
|
|
320 |
Deyim |
(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek |
hit (one) like a brick wall f.
|
|
321 |
Deyim |
(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek |
hit (one) like a ton of bricks f.
|
|
322 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
hit someone for six f.
|
|
323 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
knock someone for six f.
|
|
324 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
hit/knock somebody for six f.
|
|
325 |
Deyim |
hayata döndürmek |
juice back f.
|
|
326 |
Deyim |
(birinin) başını döndürmek |
knock (one) dead f.
|
|
327 |
Deyim |
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock (one) for a loop f.
|
|
328 |
Deyim |
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock (one) for six [uk/australia] f.
|
|
329 |
Deyim |
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek |
knock (one) on the floor f.
|
|
330 |
Deyim |
(birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock (one) sideways f.
|
|
331 |
Deyim |
eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock down with a feather f.
|
|
332 |
Deyim |
eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock for a loop f.
|
|
333 |
Deyim |
eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock over with a feather f.
|
|
334 |
Deyim |
eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock sideways f.
|
|
335 |
Deyim |
birinin başını döndürmek |
knock someone dead f.
|
|
336 |
Deyim |
birini eşekten düşmüş karpuza döndürmek |
knock someone sideways [uk] f.
|
|
337 |
Deyim |
(birini) mezarında ters döndürmek |
make (one) turn over in (one's) grave f.
|
|
338 |
Deyim |
(birinin) başını döndürmek |
make (one's) head spin f.
|
|
339 |
Deyim |
(birinin) başını döndürmek |
make (one's) head swim f.
|
|
340 |
Deyim |
(bir şeyi) çorbaya döndürmek |
make a mess (out) of (something) f.
|
|
341 |
Deyim |
korkudan deliye döndürmek |
make hair stand on end f.
|
|
342 |
Deyim |
başını döndürmek |
make head swim f.
|
|
343 |
Deyim |
dünyayı döndürmek |
make the world go round f.
|
|
344 |
Deyim |
(birini) zihninde (birine/bir şeye) götürmek/geri döndürmek |
put (one) in mind of (someone or something) f.
|
|
345 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
set someone back on their heels f.
|
|
346 |
Deyim |
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
rock someone back on their heels f.
|
|
347 |
Deyim |
beyninden vurulmuşa döndürmek |
set you back on your heels f.
|
|
348 |
Deyim |
beyninden vurulmuşa döndürmek |
rock you back on your heels f.
|
|
Trade/Economic |
|
349 |
Ticaret/Ekonomi |
(piyasayı) döndürmek |
turn f.
|
|
350 |
Ticaret/Ekonomi |
kendini döndürmek |
wash its face f.
|
|
Law |
|
351 |
Hukuk |
(mülkü, metayı vb.) ilk haline döndürmek |
reconvert f.
|
|
Industry |
|
352 |
Sanayi |
aynada tutulan parçayı delmek veya döndürmek |
chuck f.
|
|
Technical |
|
353 |
Teknik |
yuvarlak nesneleri döndürmek için kullanılan bir torna tezgahı desteği |
ball rest i.
|
|
354 |
Teknik |
tren vagonlarının tekerleklerini döndürmek için kullanılan torna tezgahı |
wheel lathe i.
|
|
355 |
Teknik |
değirmeni döndürmek için kullanılan su miktarı |
mill head i.
|
|
356 |
Teknik |
değirmeni döndürmek için kullanılan su yükü |
mill head i.
|
|
357 |
Teknik |
sürtünme yoluyla başka tekerleği döndürmek için kullanılan dişsiz tekerlek |
brushwheel i.
|
|
358 |
Teknik |
toprağı döndürmek yerine parçalayıp karıştırması için sabanın ucuna takılan sivri uçlu metal levha |
plow shovel i.
|
|
359 |
Teknik |
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek |
centrifugate f.
|
|
360 |
Teknik |
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek |
centrifuge out f.
|
|
361 |
Teknik |
etüt ölçümünde hatayı en aza indirmek için aynı nesneye tekrar bakmak amacıyla ölçme aracını yatay ve dikey olarak 180 derece döndürmek |
change face f.
|
|
362 |
Teknik |
başaşağı döndürmek |
invert f.
|
|
363 |
Teknik |
başlangıç değerine döndürmek |
restore f.
|
|
364 |
Teknik |
çevresinde döndürmek |
twirl f.
|
|
365 |
Teknik |
çözmek için zıt yönde döndürmek |
untwist f.
|
|
366 |
Teknik |
dönmek döndürmek |
circulate f.
|
|
367 |
Teknik |
hızlı bir şekilde dönmek veya döndürmek |
whirl f.
|
|
368 |
Teknik |
start dışı sebepler için motoru startelerle döndürmek |
motoring f.
|
|
369 |
Teknik |
yanal olarak döndürmek |
traverse f.
|
|
370 |
Teknik |
(topu) döndürmek |
whip f.
|
|
371 |
Teknik |
baklava desenine döndürmek |
lozenge f.
|
|
372 |
Teknik |
aşırı basınca maruz kalan birini normal atmosfer basıncına kademe kademe geri döndürmek |
decompress f.
|
|
373 |
Teknik |
(farklı bir magnezyum silikatlı minerali) serpantin mineraline döndürmek |
serpentinize f.
|
|
374 |
Teknik |
(farklı bir magnezyum silikatlı minerali) serpantin mineraline döndürmek |
serpentinise f.
|
|
Computer |
|
375 |
Bilgisayar |
başlangıç değerine döndürmek |
restore f.
|
|
376 |
Bilgisayar |
özgün hale döndürmek |
reset f.
|
|
377 |
Bilgisayar |
(sıkıştırılmış verileri) eski haline döndürmek |
decompress f.
|
|
378 |
Bilgisayar |
yazılımı eski bir sürüme döndürmek |
downgrade f.
|
|
Informatics |
|
379 |
Bilişim |
geriye döndürmek |
restore f.
|
|
Automotive |
|
380 |
Otomotiv |
aşağı döndürmek |
pivot down f.
|
|
381 |
Otomotiv |
bir tur döndürmek |
round f.
|
|
Aeronautic |
|
382 |
Havacılık |
sadece jet motorunun itme gücüne dayanmak yerine pervane döndürmek üzere tasarlanmış jet motoru |
turboprop i.
|
|
383 |
Havacılık |
hafif hava aracına takılıp yardımcı motoru döndürmek için rüzgarla çalışan pervane |
windmill i.
|
|
384 |
Havacılık |
aniden yukarıya döndürmek (uçak) |
hoik f.
|
|
385 |
Havacılık |
aniden yukarıya döndürmek (uçak) |
hoick f.
|
|
386 |
Havacılık |
uçağı aniden yukarı döndürmek |
hoick f.
|
|
387 |
Havacılık |
motorun pervane kanatlarını uçuş eksenine paralel olacak şekilde döndürmek |
feather f.
|
|
Marine |
|
388 |
Denizcilik |
çapayı rüzgarın geldiği yöne döndürmek için verilen emir |
up anchor i.
|
|
389 |
Denizcilik |
rotayı tersine döndürmek |
cast f.
|
|
390 |
Denizcilik |
(meltemde yönünü şaşırmış gemiyi) dümenle rotasına geri döndürmek |
chapel f.
|
|
391 |
Denizcilik |
yelkenleri geriye doğru itecek şekilde döndürmek |
bagpipe the mizzen f.
|
|
392 |
Denizcilik |
yelkenli geminin dümen ve rüzgar etkisiyle gittiği yönü tersine döndürmek |
brace about f.
|
|
393 |
Denizcilik |
prasyanın yönünü değiştirerek döndürmek |
brace in f.
|
|
394 |
Denizcilik |
(sereni) gemi donanımının izin verdiği kadar döndürmek |
brace up sharp f.
|
|
395 |
Denizcilik |
geminin burnunu rüzgarın estiği yöne döndürmek |
haul the wind f.
|
|
396 |
Denizcilik |
rıhtım halatlarını çekmekte kullanılan halatı saran çıkrığı döndürmek |
heave taut f.
|
|
397 |
Denizcilik |
seren direğinin ucunu döndürmek |
trip f.
|
|
398 |
Denizcilik |
(rüzgarın diğer tarafına çarpması için) tekneyi veya gemiyi döndürmek |
wind [uk] f.
|
|
399 |
Denizcilik |
(askıdaki çapayı) istenen konuma döndürmek |
gimblet f.
|
|
400 |
Denizcilik |
(askıdaki çapayı) istenen konuma döndürmek |
gimlet f.
|
|
401 |
Denizcilik |
geminin başını rüzgara döndürmek |
heave to f.
|
|
402 |
Denizcilik |
(gemiyi) ön-arka ekseninde döndürmek |
roll f.
|
|
403 |
Denizcilik |
(yelkeni) kıça en yakın tarafa çekerek yelkenliyi döndürmek üzere ayarlamak |
flatten f.
|
|
404 |
Denizcilik |
(gemi direğini) döndürmek |
slew f.
|
|
405 |
Denizcilik |
(gemi direğini) döndürmek |
slue f.
|
|
Petrol |
|
406 |
Petrol |
matkabı engelin bir tarafına döndürmek için petrol kuyusuna yerleştirilen uzun takoz |
whipstock i.
|
|
Medical |
|
407 |
Medikal |
birini yaşama döndürmek için ağzına nefes vererek ciğerlerini hava ile doldurma prensibine dayalı bir yöntem |
mouth-to-mouth i.
|
|
408 |
Medikal |
vücudun bir bölümünü tersine döndürmek |
evaginate f.
|
|
409 |
Medikal |
birini yaşama döndürmek için ağzına nefes vererek ciğerlerini hava ile doldurma prensibine dayalı (yöntem) |
mouth-to-mouth s.
|
|
Pathology |
|
410 |
Patoloji |
(organ veya parçayı) içe döndürmek |
intussuscept f.
|
|
Chemistry |
|
411 |
Kimya |
(metali) metalik formuna döndürmek |
vivificate f.
|
|
412 |
Kimya |
eski haline döndürmek |
revert f.
|
|
Astronomy |
|
413 |
Gökbilim |
(teodolit teleskobu) düşeyde tersine döndürmek |
transit f.
|
|
Forestry |
|
414 |
Ormancılık |
(yüzen kütüğü) döndürmek |
logroll f.
|
|
Linguistics |
|
415 |
Dilbilim |
(dilin ucunu) yukarı ve geriye döndürmek |
invert f.
|
|
Religious |
|
416 |
Dini |
(birini) eski dinine döndürmek |
reconvert f.
|
|
417 |
Dini |
muhammed'in dinine döndürmek |
mahometanize [obsolete] f.
|
|
418 |
Dini |
muhammed'in dinine döndürmek |
mahometanise [obsolete] f.
|
|
419 |
Dini |
hristiyanlıktan döndürmek |
dechristianize [us] f.
|
|
420 |
Dini |
hristiyanlıktan döndürmek |
dechristianise [uk] f.
|
|
421 |
Dini |
hristiyanlığa döndürmek |
gospel f.
|
|
422 |
Dini |
roma katolik inancına döndürmek |
papalize f.
|
|
423 |
Dini |
roma katolik inancına döndürmek |
papalise f.
|
|
424 |
Dini |
paganizme döndürmek |
paganiza f.
|
|
Military |
|
425 |
Askeri |
topu ekseninde yanlamasına döndürmek |
traverse i.
|
|
426 |
Askeri |
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme |
flank march i.
|
|
427 |
Askeri |
zıt yönde döndürmek |
counterwheel f.
|
|
Sport |
|
428 |
Spor |
krikette (topu) döndürmek |
turn f.
|
|
429 |
Spor |
vücut döndürmek |
trunk turning f.
|
|
430 |
Spor |
(kaykayda) zıplarken kaykayın arka kısmına baskı uygulayıp iniş yapmadan önce kaykayı tam tur döndürmek |
kickflip f.
|
|
431 |
Spor |
(ragbide daire şeklindeki) oyuncu barajını etrafında döndürmek |
screw f.
|
|
Football |
|
432 |
Futbol |
(amerikan futbolunda oyun kurucu) bir oyuncuyu geçmek veya sona kadar koşmak için topu kalçada saklayıp döndürmek |
bootleg f.
|
|
Baseball |
|
433 |
Beysbol |
sopayı çevirirken bileklerini döndürmek |
break one's wrists f.
|
|
Archaic |
|
434 |
Eski Kullanım |
eski sahibine ya da yerine döndürmek |
reconvey f.
|
|
435 |
Eski Kullanım |
doğru yola döndürmek |
reduce f.
|
|
436 |
Eski Kullanım |
ters yöne döndürmek |
unturn f.
|
|
437 |
Eski Kullanım |
kahverengine döndürmek |
imbrown f.
|
|
438 |
Eski Kullanım |
matkap gibi döndürmek |
drill f.
|
|
439 |
Eski Kullanım |
roma katolik inancına döndürmek |
papize f.
|
|
440 |
Eski Kullanım |
roma katolik inancına döndürmek |
papise f.
|
|
441 |
Eski Kullanım |
dininden döndürmek |
disciple f.
|
|
442 |
Eski Kullanım |
tüm yönlerde döndürmek |
sphere f.
|
|
Engineering |
|
443 |
Engineering |
bir yüzü eksenine dik olarak döndürmek için kullanılan bir torna aleti |
facer i.
|
|
Slang |
|
444 |
Argo |
(birini) dili tutulmuşa döndürmek/çevirmek |
strike (someone) dumb f.
|
|
445 |
Argo |
(birini) şaşkına çevirmek/döndürmek |
knock (one) on (one's) ass f.
|
|
446 |
Argo |
başını döndürmek |
knock dead f.
|
|