eşitlemek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

eşitlemek



"eşitlemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
eşitlemek equalize f.
General
eşitlemek level f.
eşitlemek countervail f.
eşitlemek equalise f.
eşitlemek equate f.
eşitlemek make equal f.
eşitlemek even up f.
eşitlemek even out f.
eşitlemek even f.
eşitlemek quit scores f.
eşitlemek equiparate f.
eşitlemek companion [obsolete] f.
eşitlemek peyse f.
Phrasals
eşitlemek fair off f.
eşitlemek fair up f.
Idioms
eşitlemek even up f.
Technical
eşitlemek equalize f.
eşitlemek equalise f.
eşitlemek compensate f.
Linguistics
eşitlemek equate f.
Archaic
eşitlemek equal f.
eşitlemek countervail f.

"eşitlemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sıfıra eşitlemek equal to zero f.
durumu eşitlemek hang f.
(bir şeyi) belirli bir tutara eşitlemek bring to f.
Phrasals
düşürerek eşitlemek level down f.
yükselterek eşitlemek level up f.
törpüleyerek eşitlemek grind down f.
ezerek eşitlemek grind down f.
(bir şeyi başka bir şeyle) dengelemek/eşitlemek/nötrlemek balance (something) with (something else) f.
içerik eşitlemek/eşleştirmek sync up f.
skoru eşitlemek tie up f.
skoru eşitlemek peg back [uk] f.
ile eşitlemek balance with f.
bir şeyi eşitlemek even something out f.
bir şeyi eşitlemek even something up f.
(sporda) skoru eşitlemek come back f.
Colloquial
skoru eşitlemek knot up f.
Idioms
birbirlerini dengelemek/eşitlemek cancel each other out f.
(biriyle) skoru eşitlemek be (all) square (with somebody) f.
durumu eşitlemek even the score f.
skoru eşitlemek/dengelemek even the score f.
bir durumu eşitlemek set straight f.
Trade/Economic
borç alacağı eşitlemek balance f.
Technical
kontrplak yapımında ve kaplama yüzeyini şekillendirmede basıncı eşitlemek için kullanılan ısıtılmış metal levha caul i.
kalınlığını eşitlemek için et tarafındaki derinin tıraş edilmesi işlemi whitening i.
fıçı yapanların kirişleri eşitlemek için kullandığı levha whisk i.
hazne içindeki basıncı atmosfer basıncına eşitlemek breathe f.
Dyeing
cilt görünümü eşitlemek için sürülen kozmetik base i.
Math
sıfıra eşitlemek evanish f.
Sport
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen belirli sayıdaki puan odds i.
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen puan avantajı odds i.
eşitlemek (skoru) square f.
eşitlemek (puanları) square f.
Wagering
bir oyunun muhtemel sonucunu eşitlemek ve bahsin değerini arttırmak için güçsüz olan tarafa tanınan handicap i.
bahiste şansları eşitlemek için uygulanan bir tür avantaj price i.
Printery
(kağıt yığınının) kenarlarını eşitlemek jog f.
(kağıt yığınının) kenarlarını eşitlemek even up f.
(kağıt yığınının) kenarlarını eşitlemek square up f.