en yoğun - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

en yoğun



"en yoğun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Technical
en yoğun peak s.

"en yoğun" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iş gününde trafiğin en yoğun olduğu zaman rush hour i.
en yoğun zaman peak time i.
trafiğin en yoğun olduğu saatler rush hour i.
metropol bölgesinin en kalabalık ve yoğun kısmı central city i.
en yoğun kısım thick i.
en yoğun kısım depth i.
en yoğun etkinlik dönemi height i.
günün en yoğun zamanı peak i.
yılın en yoğun zamanı peak i.
talebin en yoğun olduğu zaman peak i.
en yoğun olanı densest s.
(trafik, gaz ihtiyacı) en yoğun zamana denk gelen peak-hour s.
(televizyon programı) en yoğun saatte yayınlanan peak-time s.
Colloquial
en yoğun durum high gear i.
en yoğun şekilde yapmak pour it on f.
-in en yoğun/sert dönemi dead of expr.
Idioms
en yoğun duyguları blood i.
kışın en yoğun/sert dönemi dead of winter i.
bir şeyin/işin en karmaşalı/yoğun kısmı/anı the thick of something i.
en yoğun döneminde in full swing expr.
en yoğun döneminde in high gear expr.
-in en yoğun anında in the heat of expr.
Trade/Economic
en yoğun iş saatleri core time i.
(en yoğun dönemde ödenen) yüksek ücret peak i.
Tourism
en yoğun sezon high season i.
en yoğun sezon peak season i.
yılın en yoğun ayı peak month i.
Technical
(yarım ton baskıda) en koyu/yoğun nokta solid i.
Telecom
en yoğun saat peak busy hour i.
günün en yoğun saatlerinde bazı aramaları engelleyen cihaz blocking i.
Television
en yoğun zaman prime time i.
Traffic
trafiğin en yoğun olduğu saatler peak traffic hours i.
Geography
amerika'nın güneybatısında pueblo yerleşimlerini en yoğun barındıran kanyon chaco canyon i.