Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
fazla şey
"fazla şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
fazla şey
more
i.
2
Genel
fazla şey
mo [dialect]
i.
3
Genel
fazla şey
moe [dialect]
i.
4
Genel
fazla şey
fifth wheel
i.
"fazla şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çok fazla şey
yard
i.
2
Genel
(müşteriye) daha fazla şey satmaya çalışma
upselling
i.
3
Genel
aşırı fazla olan şey
wilderness
i.
4
Genel
normalden fazla olan şey
meta
i.
5
Genel
karşılığından fazla olan şey
overbalance
i.
6
Genel
fazla yük olan şey
overburden
i.
7
Genel
(birden fazla şey) aynı anda doğum
connascence
i.
8
Genel
(birden fazla şey) aynı anda doğum
connascency
i.
9
Genel
birden fazla nesneyi harmanlayan şey
portmanteau
i.
10
Genel
birden fazla özelliği harmanlayan şey
portmanteau
i.
11
Genel
birden fazla niteliği harmanlayan şey
portmanteau
i.
12
Genel
fazla süslü şey
schmaltz
i.
13
Genel
fazla süslü şey
schmalz
i.
14
Genel
fazla ciddiye alınmayan şey
skylark
i.
15
Genel
bir şey için aynı anda birden fazla isim/eş anlamlı sözcük kullanılması
poecilonymy
i.
16
Genel
bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak
overtalk
f.
Phrasals
17
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about someone or something
f.
19
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood on someone or something
f.
20
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood over someone or something
f.
21
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölünmek
split between (two or more people or things)
f.
22
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak
split between (two or more people or things)
f.
23
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kalmak
split between (two or more people or things)
f.
24
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek
split between (two or more people or things)
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak
split between (two or more people or things)
f.
26
Öbek Fiiller
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek
split between (two or more people or things)
f.
27
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek
split between (two or more people or things)
f.
28
Öbek Fiiller
daha fazla (bir şey) kazanmak
gain in (something)
f.
29
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey vermek
heap something on someone
f.
30
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something on someone
f.
31
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey vermek
heap something upon someone
f.
32
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something upon someone
f.
33
Öbek Fiiller
yeni bir şey elde etmek/bir şeyi değiştirmek için iki veya daha fazla farklı şeyi birleştirmek
splice together
f.
34
Öbek Fiiller
yeni bir şey elde etmek/bir şeyi değiştirmek için iki veya daha fazla farklı şeyi birbirine eklemek
splice together
f.
35
Öbek Fiiller
yeni bir şey elde etmek/bir şeyi değiştirmek için iki veya daha fazla farklı şeyi bir araya getirmek
splice together
f.
36
Öbek Fiiller
(üç veya daha fazla kişi/şey) arasından seçim yapmak/birine karar vermek
decide among (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şeye) çok fazla (bir şey) yüklemek
load (something) with (something)
f.
38
Öbek Fiiller
gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek
overdose with (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey) arasında gidip gelmek
vary between (something)
f.
Proverb
40
Atasözü
dışarıdan bakanlar daha fazla şey görür
lookers-on see most of the game
41
Atasözü
seyirciler daha fazla şey görür
lookers-on see most of the game
Colloquial
42
Konuşma Dili
yeterinden fazla olan şey
basinful [uk]
i.
43
Konuşma Dili
çok fazla (bir şey)
load of (something)
i.
44
Konuşma Dili
çok fazla bir şey içermek
heavy on
f.
45
Konuşma Dili
çok fazla şey/ayrıntı bilmek
know too much
f.
46
Konuşma Dili
gereğinden fazla şey/ayrıntı bilmek
know too much
f.
47
Konuşma Dili
öylece salınıp hayatına normal devam etmesine izin verilemeyecek kadar fazla şey bilmek
know too much
f.
48
Konuşma Dili
çok fazla (bir şey)
a (damn) sight more (something)
expr.
49
Konuşma Dili
çok fazla (şey)
a million and one (something)
expr.
50
Konuşma Dili
fazla bir şey (değil/yok)
nothing much
expr.
51
Konuşma Dili
çok fazla bir şey
any amount/number of something
expr.
52
Konuşma Dili
çok fazla (bir şey)
(a) heap of (something)
expr.
53
Konuşma Dili
sen (bir şey) yaptıysan ben daha fazla (bir şey) yaptım
I'll see your (something) and raise you (something else)
expr.
54
Konuşma Dili
çok fazla (bir şey)
loads (of something)
expr.
55
Konuşma Dili
gereğinden fazla (bir şey) var
no shortage of
expr.
56
Konuşma Dili
en fazla (bir şey)
up to (something)
expr.
Idioms
57
Deyim
aynı anda birden fazla şey yapmak zorunda kalınan durum
a balancing act
i.
58
Deyim
aynı anda birden fazla şey yapmak zorunda kalınan durum
a juggling act
i.
59
Deyim
çok fazla (bir şey)
a hundred and one (something)
i.
60
Deyim
(yapacak) çok fazla şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
61
Deyim
bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
make hard work of doing something
f.
62
Deyim
bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
make hard work of something
f.
63
Deyim
fazla zamanını almadan ayaküstü bir şey konuşmak
have a quick word with
f.
64
Deyim
(iki veya daha fazla kişi/şey arasında) bağlantı kurmak
join (up) the dots
f.
65
Deyim
(bir şey) çok fazla olmak
have (something) up the yin-yang
f.
66
Deyim
kullandığı veya yaptığı şey başarısız olursa alternatif bir/birden fazla yolu olmak
have another string/more strings to your bow
f.
67
Deyim
(bir şey) fazla kalmamak
be low (on something)
f.
68
Deyim
(bir şey) fazla kalmamak
run low (on something)
f.
69
Deyim
(bir şey yapmak için) fazla ileri gitmek
go to extremes (to do something)
f.
70
Deyim
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak
kill a fly with an elephant gun
f.
71
Deyim
basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak
kill a fly with an elephant gun
f.
72
Deyim
çok fazla şey yüklenmek
take on too much
f.
73
Deyim
(biri/bir şey) için fazla tehlikeli/riskli
too hot for (someone or something)
s.
74
Deyim
(bir şey birinin) anlaması için fazla karmaşık
(something) is over (one's) head
expr.
75
Deyim
çok fazla (bir şey)
a whole lot of (something)
expr.
76
Deyim
çok fazla (bir şey)
a world of (something)
expr.
77
Deyim
çok fazla (bir şey)
no end of (something)
expr.
Speaking
78
Konuşma
hakkınızda çok fazla şey duydum
I've heard a lot about you
expr.
79
Konuşma
fazla kalmadı/fazla bir şey kalmadı
there isn't much left
expr.
80
Konuşma
hakkınızda çok fazla şey duydum
heard a lot about you
expr.
81
Konuşma
özleyeceğim çok fazla şey var
there are so many things i will miss
expr.
82
Konuşma
onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
you don't seem to know much about her
expr.
83
Konuşma
onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
you don't seem to know much about him
expr.
84
Konuşma
söyleyecek çok fazla şey yok
not too much to say
expr.
Literature
85
Edebiyat
(birden fazla şey için) dipnot
qqv (quae vide)
kısalt.
Printery
86
Matbaa
fazla harfli şey
overset
i.
Modern Slang
87
Modern Argo
(bir şey için) fazla yaşlı/yaşı büyük olmak
be aging out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fazla şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy