gömülü - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gömülü



"gömülü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gömülü buried s.
gömülü embedded s.
General
gömülü graven s.
gömülü graved s.
gömülü sunk s.
gömülü sepulchred s.
gömülü encastered s.
gömülü inserted s.
gömülü sepulchered s.
gömülü enstructured s.
gömülü inhumed s.
gömülü innate s.
gömülü below ground zf.
Technical
gömülü inserted s.
gömülü mounted s.
gömülü embedded s.
gömülü built-in s.
gömülü imbedded s.
Informatics
gömülü embedded s.
Telecom
gömülü embedded s.
Architecture
gömülü encastré s.
Dentistry
gömülü impacted s.

"gömülü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 186 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gömülü yapı buried structure i.
gömülü kablo buried cable i.
kısmen yere gömülü sera pit i.
masaya gömülü hokka inkwell i.
gömülü sistem embedded system i.
gömülü sistem built-in system i.
gömülü teori grounded theory i.
gömülü enerji embodied energy i.
gömülü mayın buried mine i.
toprak altına gömülü mayın buried mine i.
toprağa gömülü kablo buried cable i.
gömülü hazine buried treasure i.
gömülü tasarım embedded design i.
birbiriyle karışık ve şeffaf cama gömülü renkli camdan yapılma ince çubuk ve tüpler millefiore glass i.
gömülü bir şeyi açığa çıkarma deterration i.
genellikle farklı türde kayanın içine gömülü küçük ve yuvarlak kaya kütlesi rognon i.
(kollodyon filmine gömülü) ince organik malzeme tabakası peel i.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpture i.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpturing i.
gömülü olmak rest f.
gömülü olduğu yerden çıkarmak ungrave f.
yarıya kadar gömülü half-buried s.
yarı gömülü half-buried s.
(toprağa) yarısına kadar gömülü half-buried s.
sırayla gömülü olacak şekilde kakmalı (mücevher) channel-set s.
gömülü biçimde mücevher dizili (yüzük vb.) channel-set s.
gömülü olmayan unsepulchred s.
gömülü olmayan unset s.
(göz) hafif içe gömülü hooded s.
yere gömülü inground s.
zemine gömülü inground s.
burada gömülü hse (here is buried) kısalt.
burada gömülü hjs (hic jacet sepultus) kısalt.
Colloquial
uzun süre gömülü kalmak stay buried for long f.
derine gömülü ground-in s.
Idioms
gömülü olduğu yerden çıkmak come out of f.
içinde gömülü olmak lie in f.
boğazına kadar (işlerle) gömülü up to (one's) armpits (in something) s.
boğazına kadar gömülü/batmış neck-deep s.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's neck expr.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's eyeballs in something expr.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's neck in something expr.
boğazına kadar (işlere) gömülü up to (one's) elbows (in something) expr.
boğazına kadar (işlere) gömülü up to (one's) eyes (in something) expr.
boğazına kadar (işlere) gömülü up to (one's) oxters (in something) [ireland/scotland] expr.
boğazına kadar (bi şeye) gömülü up to the eyeballs (in something) expr.
boğazına kadar (bi şeye) gömülü up to the eyes (in something) expr.
Trade/Economic
gömülü ürünler embedded products i.
Law
gömülü olduğu yerden çıkartmak disinter f.
Politics
gömülü liberalizm embedded liberalism i.
Technical
gerçek zamanlı gömülü sistemlerin testinde kullanılan simülasyon tekniği hardware in the loop (hil) i.
betona gömülü encased in concrete i.
doğrudan yer altına gömülü sıcak su şebekesi directly buried hot water network i.
doğrudan gömülü optik haberleşme kabloları directly buried optical telecommunication cables i.
esnek gömülü boru flexible buried pipe i.
gömülü zemin underlying soil i.
gömülü uç anchored end i.
gömülü ısıl koruma built-in thermal protection i.
gömülü borular ve kablolar için elektromanyetik yer bulucular electromagnetic locators for buried pipes and cables i.
gömülü malzemeler embedded materials i.
gömülü kapak inner cap i.
gömülü atom yöntemi embedded atom method i.
gömülü havalandırma borusu embedded ventilation duct i.
gömülü numune mounted specimen i.
gömülü veya suya daldırılmış metalik yapılar buried or immersed metallic structures i.
gömülü aşındırıcı embedded abrasive i.
gömülü enerji emergy i.
gömülü boy embedded length of bar i.
gömülü nesne embedded object i.
kanal/doğrudan gömülü tesisat duct/direct-buried installation i.
kazığın gömülü boyu penetration depth of the pile i.
kazığın gömülü boyu embedded length of the pile i.
sıva altına gömülü panel embedded panel i.
toprağa gömülü depo underground tank i.
toprağa gömülü tank underground tank i.
zemine gömülü türbin encased turbine i.
(metal işlemede) kalıbın parçaları arasındaki ayrım yüzeylerine şekil vermek amacıyla kalıp çıkarılırken şablonun kısmen gömülü olduğu oluklu levha, sıva kalıbı, sertleşmiş kum gibi malzeme match i.
iletim hattını yıldırıma karşı koruyan gömülü toprak iletkeni counterpoise i.
kendisinden farklı türdeki bir ana kütlenin içine gömülü kitle plum i.
plaka üzerindeki gömülü bağlantı noktası slug i.
atmosferik basınca gömülü geniş çaplı boru biçimli yığın pneumatic pile i.
toprağa doğrudan gömülü buried directly in the ground s.
Computer
gömülü yazılım embedded software i.
gömülü anten earth antenna i.
gömülü nesne embedded object i.
gömülü şablon embedded template i.
gömülü şablon built-in template i.
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi complex instruction set computer (cisc) i.
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi complex instruction set computing (cisc) i.
Informatics
donanım gömülü yazılım firmware i.
gömülü nesne embedded object i.
gömülü kodlanmış hard-coded s.
Telecom
gömülü çoklu ortam uçbirim bağdaştırıcısı embedded multimedia terminal adapter i.
gömülü taban teçhizatı embedded base equipment i.
gömülü kablo buried cable i.
gömülü kablo modem embedded cable modem i.
gömülü bilgisayar sistemi embedded computer system i.
gömülü ana giriş seçeneği embedded portal option i.
gömülü nesne embedded object i.
gömülü kanal buried channel i.
gömülü veri işleme embedded computing i.
gömülü komut embedded command i.
gömülü işlemler kanalı embedded operations channel i.
gömülü veri tabanı dili embedded database language i.
gömülü sistem embedded system i.
gömülü sistem programlama embedded system programming i.
gömülü işaretleşme kanalı embedded signaling channel i.
gömülü müşteri müştemilatı embedded customer-premises equipment i.
gömülü set-üstü kutusu embedded set-top box i.
kalımlı uyarlanabilir lif optik gömülü ağ survivable adaptable fiber-optic embedded network i.
toprağa gömülü kablo burried cable i.
Electric
gömülü anten earth antenna i.
Mechanic
tıpası yuvasına gömülü vana ground cock i.
Radio
yere gömülü anten buried antenna i.
Architecture
gömülü duvar burried wall i.
kenet tuğlası ile desteklenen, duvara gömülü nispeten kısa kalas veya çatı kirişi lookout i.
kenet tuğlası ile desteklenen, duvara gömülü nispeten kısa kalas veya çatı kirişi look-out i.
yarı gömülü engaged s.
yarısı gömülü anlamına gelen ön ek semi- ök.
Construction
betona gömülü embedded in concrete i.
doğrudan yer altına gömülü sıcak su şebekeleri directly buried hot water networks i.
duvara gömülü kolon embedded column i.
duvara gömülü embedded in masonry i.
gömülü boru tesisatı buried piping i.
sıva altına gömülü panel embedded panel i.
tavan veya kubbelerdeki gömülü süsleme caisson i.
yarı gömülü bodrum english basement i.
yer altına gömülü boru sistemleri conduit systems buried underground i.
yeraltına gömülü drenaj ve kanalizasyon sistemleri buried drainage and sewerage systems i.
(yere/toprağa) gömülü havuz in-ground pool i.
yeraltına gömülü drenaj ve kanalizasyon sistemleri underground drainage and sewerage systems i.
gömülü oturma odası sunken living room i.
gömülü eleman embedment i.
gömülü çelik eleman embedment i.
ahşaba gömülü emniyetli kilit stock lock i.
ahşaba gömülü emniyetli kilit stocklock i.
Lighting
gömülü tavan ışıklığı coffer i.
gömülü ışıklık recessed luminaire i.
gömülü uzun ışıklık troffer i.
Furniture
ortası içeri gömülü, kenarları dışa doğru bakan bir çekmeceli dolap tipi tub front [brit] i.
ortası içeri gömülü, kenarları dışa doğru bakan bir çekmeceli dolap tipi blockfront i.
Automotive
gömülü buji recessed spark plug i.
yere gömülü hidrolik silindirli lift in-ground hydraulic cylinder lift i.
far camı ve ön odaklamalı reflektörü lamba vakumuna gömülü olan (araba farı) sealed-beam s.
Marine
kazığın gömülü boyu embedded length i.
Petrol
piroksene gömülü ince ve uzun plajiyoklaz kristallerinin bulunduğu bir diyabaz ophite i.
Mining
içinde fosil, metal, değerli taş, kristal veya çakıl gömülü olan doğal madde matrix i.
ana kaynağı yeni zelanda'ya özgü kauri ağaçları olan fosilleşmiş reçinelerin gömülü olduğu arazi gum field [new zealand] i.
Medical
gömülü figür embedded figure i.
virüslerin genetik yapısını analiz etmek için dna dizilemesinde kullanılan virüs dna'sına gömülü bir cam preparat virus chip i.
Anatomy
(diş, tırnak, saç) gömülü kısım root i.
Psychology
gömülü figür testi embedded figure test i.
Dentistry
gömülü dişin kemik içerisinde hareket etmesi intraosseous movement of impacted tooth i.
gömülü diş impacted tooth i.
gömülü transmigrant mandibüler kanin diş impacted transmigrant mandibular canine tooth i.
gömülü diş çekimi impacted tooth extraction i.
gömülü üçüncü molar cerrahisi impacted third molar surgery i.
gömülü dişin cerrahi yolla çıkarılması odontectomy i.
dişleri çukurlarına gömülü olan thecodont s.
Chemistry
gömülü kimyasal silah buried chemical weapon i.
gömülü süpermakrogözenekli monolitik kompozit kriyojeller embedded supermacroporous monolithic composite cryogels i.
Biology
toprağa gömülü uzun bir sapa ve karnabahara benzer sarı-kahverengi bir şapkaya sahip bir mantar wynnea sparassoides i.
(vücut organı) başka organa tamamen gömülü immersed s.
Astronomy
gömülü yıldız kümesi embedded cluster i.
gömülü yıldız kümesi embedded star cluster i.
gömülü yıldız kümesi embedded stellar cluster i.
Zoology
dişleri çukurlarına gömülü olan hayvan thecodont i.
Botanic
çift çenekli ve tek çenekli bitkilerde damar demetlerinin gömülü olduğu parafinöz zemin dokusu cellular tissue i.
orta ve güney amerika'ya özgü, palamutları fincan benzeri yapıların içine gömülü orta-büyük boy bir ağaç overcup oak (quercus lyrata) i.
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı scleroderma flavidium i.
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı star earthball i.
Education
gömülü öğretim embedded teaching i.
Environment
gömülü çalışmalar buried works i.
gömülü vadi buried valley i.
Geology
gömülü toprak buried soil i.
gömülü menderes entrenched meander i.
gömülü menderes ingrown meander i.
gömülü blok buried block i.
amorf ana kütleye gömülü kristaller hemicrystalline i.
kısmen çürümüş bitki parçaları içeren ve buzul tabakaları arasında bulunan gömülü toprak dirt bed i.
izlanda lavasına gömülü linyit birikintisi surtarbrand i.
izlanda lavasına gömülü linyit birikintisi surturbrand i.
başka bir maddeye gömülü (mineral) embryonated s.
piroksen kristallerine gömülü çıta gibi uzun ve ince plajioklaz feldispat kristallerinden oluşan ophitic s.
Military
gömülü kontrol kanalı embedded control channel i.
Engineering
baskılı devre kartına gömülü aygıt smd (surface-mounted device) i.