garanti - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

garanti



"garanti" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
garanti guarantee i.
garanti guaranty i.
garanti warrant i.
General
garanti warrant i.
garanti safeguard i.
garanti indemnity i.
garanti surety i.
garanti undertaking i.
garanti warrantee i.
garanti assurance i.
garanti guaranty i.
garanti cinch i.
garanti warranty i.
garanti doquet i.
garanti plevin i.
garanti surety i.
garanti wrnt (warrant) kısalt.
Colloquial
garanti good bet i.
garanti a good bet expr.
Idioms
garanti a given i.
garanti in the bag expr.
Trade/Economic
garanti stipulation i.
garanti hedging i.
garanti warranty i.
garanti undertaking i.
garanti guarantee i.
garanti guaranty i.
garanti aval i.
Law
garanti security i.
garanti warranty i.
garanti guaranty i.
garanti suretyship i.
Textile
garanti guarantee i.
Automotive
garanti guarantee i.

"garanti" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 293 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
garanti etmek assure f.
garanti etmek warrant f.
General
kefillik ve garanti sureyship and guaranty i.
garanti eden ensurer i.
garanti süresi guarantee term i.
garanti belgesi warrant i.
garanti verme warranting i.
garanti süresi warranty i.
kefalet ve garanti suretyship and guaranty i.
garanti veren warranter i.
garanti anlaşması warranty agreement i.
garanti bildirimi warranty statement i.
garanti süresinin uzatılması warranty extension i.
garanti kapsamı warranty cover i.
garanti hükmü warranty provision i.
garanti altına alma guaranty i.
garanti altına alma guarantee i.
garanti altına alma underwriting i.
garanti şartları warranty rules i.
garanti şartları terms of guarantee i.
ömür boyu garanti lifetime guarantee i.
yasal garanti statutory guarantee i.
garanti süresi guarantee period i.
garanti belgesi warranty i.
en az bir yıllık garanti minimum warranty of one year i.
garanti bilgisi warranty information i.
ömür boyu garanti lifetime warranty i.
garanti etme assecuration [obsolete] i.
garanti eden kimse assurer i.
garanti eden kimse assuror i.
garanti işten çıkarılma tazminatı parachute i.
garanti iş pianola i.
sivil anayasada ima yoluyla garanti altına alınan haklar penumbra i.
(belge veya kanunda) bir kısmı hükümsüz kılınsa dahi ilgili kısmın geçerliliğini koruyacağını garanti eden madde savings clause i.
ön garanti preassurance i.
garanti hissi preassurance i.
garanti etmek vouch for f.
garanti etmek promise f.
garanti altına almak guarantee f.
garanti etmek vouch f.
garanti etmek warrant f.
garanti etmek make sure f.
garanti etmek ensure f.
garanti etmek guarantee f.
garanti etmek assure f.
garanti vermek warrant f.
garanti etmek engage f.
garanti vermek issue guarantee f.
garanti etmek undertake f.
garanti süresi bitmek (guarantee) expire f.
garanti etmek stipulate f.
garanti vermek give guarantee f.
garanti vermek garantise f.
garanti vermek warrandise f.
garanti vermek warrentise f.
garanti vermek warrandice f.
iddia edildiği gibi olduğuna dair garanti vermek stand behind f.
garanti vermek give guaranty f.
garanti vermek give security f.
garanti vermek afford security f.
garanti vermek afford guaranty f.
garanti vermek grant in aid f.
garanti talep etmek demand guarantee f.
garanti almak take a guarantee f.
-e karşı garanti vermek guarantee against something f.
garanti vermek effront [obsolete] f.
garanti etmek wed [dialect] [uk] f.
garanti altına almak broadseal f.
garanti altına almaya çalışmak rush [canada] [us] f.
küreselleşmenin insanca ilerlemesini garanti etmek ensure that globalization takes a humane course f.
önceden garanti etmek preassure f.
garanti etmek pull in f.
garanti edilir warrantable s.
garanti edilmiş ensured s.
garanti edilen guaranteed s.
garanti edilmemiş unguaranteed s.
garanti altına alınmamış unguaranteed s.
yüzde yüz garanti sure-fire s.
mali yönden garanti altına alınmış underwritten s.
garanti kapsamında olmayan nonwarrantable s.
garanti edilmiş certified s.
garanti dışı out of warranty s.
garanti edilmemiş unensured s.
geleceği garanti altına alınmış made s.
garanti altında secure s.
yürütme yetkisini garanti eden self-enforcing s.
araba halen garanti kapsamı altında the car is still under warranty expr.
Phrasals
birine bir şeyi söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek reassure someone of something f.
kontrat süresi boyunca bir şeyi garanti etmek lock in f.
kontratla garanti altına almak lock in f.
birine bir şeyi garanti etmek assure someone of something f.
(birine bir şeyi) garanti etmek assure (one) of (something) f.
bir şeye bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek guarantee something against something (for something) f.
(bir şeye) bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek guarantee (something) against (something) for (some length of time) f.
-'e karşı garanti vermek guarantee against f.
(bir şey) garanti etmek provide for (something) f.
-i söz vermek/garanti etmek/taahhüt etmek reassure of f.
Phrases
garanti süresi sonrası after the guarantee period i.
bu garanti edilmese de though this is not guaranteed expr.
burada (işbu belgede) belirtilen kalemlere ilişkin ne sarahaten (açıkça) ne de ima yoluyla hiçbir garanti veya teminatı kabul etmez hereby expressly disclaims any warranty or guarantee whether express or implied with regard to items described herein expr.
garanti altında under guarantee expr.
garanti altında under warranty expr.
garanti döneminden sonra after the guarantee period expr.
Colloquial
garanti altına almak ice f.
oyları garanti altına alma yöntemi ile ilgili vote-catching s.
(sadece) garanti olsun diye (just) to be safe expr.
sana garanti edebilirim I (can) promise you expr.
Idioms
daha garanti bir tercih a good bet i.
daha garanti bir tercih a safe bet i.
garanti belgesi a clean bill of health i.
sana garanti ediyorum! can take it to the bank! expr.
sana garanti ediyorum can take (something) to the bank expr.
sana garanti ediyorum can take it to the bank expr.
Speaking
sana şunu garanti ediyorum I can guarantee you this expr.
Trade/Economic
açık garanti express warranty i.
adi garanti simple guarantee i.
anaparası veya faizi ya da ikisi birden bir başka şirket tarafından garanti edilen tahvil assumed bond i.
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu European Agricultural Guidance and Guarantee Fund i.
belirtilmiş olmayan garanti implied warranty i.
belirli bir tutara kadar bir çekin ödemesini garanti eden kart cheque card i.
çalışanın işten çıkarılması durumunda ödenmesi garanti edilen tazminat golden parachute i.
çıkarılan hisse senedi ve tahvillerin tamamını veya bir kısmını satacağını garanti eden underwriter i.
Çok taraflı yatırım garanti kurumu multilateral investment guarantee agency i.
çok taraflı yatırım garanti ajansı multilateral investment guarantee agency (miga) i.
eksik garanti insufficient guarantee i.
garanti maliyetleri warranty costs i.
garanti belgesi letter of indemnity i.
garanti mektubu letter of guarantee i.
garanti verilen kişi warrantee i.
faiz ve ana paranın ödeneceği garanti edilmiş tahvil indorsed bond i.
garanti akreditifi stand by letters of credit i.
garanti süresi guarantee period i.
garanti koşulları disclaimer of warranty i.
garanti belgesi certificate of warranty i.
garanti yükümlülükleri guarantee obligations i.
garanti alan warrantee i.
garanti kapsamında işlem (yapılması) talebi warranty claim i.
garanti edilmiş kalıntı değer guaranteed residual value i.
garanti mektupları letters of guarantee i.
garanti fonu guarantee fund i.
garanti koşulları warranty conditions i.
garanti şartları warranty conditions i.
garanti verilmiş kişi warrantee i.
garanti ile sınırlı şirket company limited by guarantee i.
garanti kapsamı warranty coverage i.
garanti local local guarantee i.
finansal kiralama konusu varlığın garanti edilmiş hurda değeri guaranteed residual value i.
garanti eden guarantor i.
garanti eden warranter i.
garanti fonu guaranty fund i.
finansal kiralama konusu varlığın garanti edilmiş kalan değeri guaranteed residual value i.
garanti edilmemiş kalıntı değer unguaranteed residual value i.
garanti sonrası post warranty i.
garanti edilmiş istihdam guaranteed employment i.
garanti koşulları warranty disclaimer i.
garanti belgesi warranty i.
garanti reddi disclaimer of warranty i.
garanti edilmiş borcun ödendiğinin bildirilmesi settlement notice i.
garanti sözleşmesi contract of guarantee i.
garanti sözleşmesi underwriting contract i.
garanti kapsamı scope of warranty i.
garanti taahhüdü guarantee commitment i.
garanti edilen gelir guaranteed income i.
garanti eden warrantor i.
garanti edilen fiyat guaranteed price i.
garanti eden kimse warrantor i.
garanti belgesi warranty deed i.
garanti reddi warranty disclaimer i.
garanti fonu guarantee fund i.
hissedarlarının belirli bir miktara kadar şirketin tasfiye açığını garanti etmekle yükümlü olduğu şirket company limited by guarantee i.
harici garanti external guarantee i.
ilave garanti (süresi) extended warranty i.
iş olmaması durumunda işçiye ödenmesi garanti edilen asgari ücret miktarı call pay i.
ihracat kredileri garanti dairesi export credits guarantee department (ecgd) i.
ihale tekliflerinde kullanılan garanti bid bond i.
işçiye parça başına yaptığı işe karşılık ödenmesi garanti edilen asgari kazanç guaranteed earnings i.
karşı garanti counter guarantee i.
kalitenin garanti edilemediğinin teyidi seen or not seen i.
kesin garanti substantial guarantee i.
kefalet ve garanti suretyship and guaranty i.
kısmi garanti a partial guarantee i.
kontr-garanti counter guarantee i.
kredi garanti mekanizması loan guarantee mechanism i.
kredi garanti fonu credit guarantee fund i.
kredi garanti fonu credit guarantee fund i.
kontr garanti counter guarantee i.
kurumsal garanti corporate guarantee i.
malın varış yerinde teslimini garanti eden sözleşme arrival contract i.
ortaklar, iştirakler ve bağlı ortaklıklar lehine verilen garanti, taahhüt, kefalet, aval, ciro gibi yükümlülüklerin tutarı amount of obligations granted such as guarantees, commitments, bailments, endorsements in favour of the shareholders, participations and subsidiaries i.
ödenmesi garanti edilmiş asgari ücret minimum guaranteed rate i.
ödenmesi garanti edilmiş asgari ücret miktarı guaranteed rate i.
önceden rayici belirlenmemiş garanti non-prorated warranty i.
öz varlıklarla garanti edilmiş gerçek garantiler real guarantees secured by own assets i.
satıcının alıcıya tedarik ettiği malın belirli bir süre boyunca çalışacağını garanti eden teminat mektubu retention bond i.
sevkiyat garanti mektubu letter of indemnity i.
sınırlı garanti limited warranty i.
şirket adına garanti verilen üçüncü şahıslar third parties giving guarantees on behalf of the enterprise i.
şirketler arası garanti fonu guarantee fund i.
tam garanti full warranty i.
ton başına garanti edilen yer guaranteed space per ton i.
uzatılmış garanti extended warranty i.
yetersiz garanti insufficient guarantee i.
zımni garanti implied warranty i.
gelişmekte olan ülkelerde ürünü garanti edilen fiyata doğrudan üreticiden satın alarak üreticiye fayda sağlama fair trade i.
yüzölçümüne ilişkin bir garanti olmaksızın bir arazi parçasının bütün olarak satışı sale in gross i.
yüzölçümüne ilişkin bir garanti olmaksızın bir arazi parçasının bütün olarak satışı contract of hazard i.
arazinin dönüm miktarına ilişkin garanti verilmeden bütün halinde satılması contract of hazard i.
arazinin dönüm miktarına ilişkin garanti verilmeden bütün halinde satılması sale in gross i.
hızlı kar garanti eden spekülasyon free ride i.
garanti etmek guaranty f.
garanti etmek guarantee f.
garanti etmek undertake f.
mütekabiliyetini garanti etmek to guarantee reciprocity f.
zararı ödemeyi garanti etmek indemnify f.
garanti edilebilir warrantable s.
garanti edilen guaranteed s.
garanti edilmiş guaranteed s.
garanti veren surety s.
garanti kapsamına girmeyen unguaranteed s.
garanti kapsamına girmeyen not covered by the guarantee s.
(komisyoncu, acentelik sözleşmesi) kefilli, (ödemesi veya satışı) üçüncü taraflarca garanti edilen del credere s.
üreticiden garanti edilen fiyata satın alınmış fairly-traded zf.
ödemesini garanti ederek del credere zf.
garanti kapsamında under warranty expr.
garanti verilmeksizin with all faults expr.
garanti vermeksizin with all faults expr.
Law
hiçbir eyaletin kişiyi cinsiyetine bağlı olarak oy kullanma hakkından mahrum bırakamayacağını garanti eden yasa nineteenth amendment i.
garanti kapsamı dışında kalan durumlar non-warranty situations i.
garanti kapsamı dışında kalan durumlar out of warranty situations i.
garanti kapsamı dışında kalan durumlar situations outside the scope of warranty i.
garanti bildirimi warranty statement i.
garanti sözleşmesi contract of guaranty i.
garanti veren guarantor i.
garanti belgesi warranty deed i.
iskoç kanununda garanti warrandice i.
müşterek garanti co-guarantee i.
mukabil garanti counter-guarantee i.
mukabil garanti reciprocal guarantee i.
mukabil garanti counter-guaranty i.
ortak garanti co-guarantee i.
(louisiana'da) taşınmaz mülkiyetinin korunması veya mülkiyet hakkının garanti altına alınması amaçlı açılan dava possessory action i.
(belge veya kanunda) bir kısmı hükümsüz kılınsa dahi ilgili kısmın geçerliliğini koruyacağını garanti eden madde saving clause i.
garanti etmek warrant f.
garanti etmek guarantee f.
garanti vermek guarantee f.
garanti etmek secure f.
garanti dışı out of warranty s.
mülk sahibinin mülkü sadece konut olarak kullanan kiracısından aldığı kira bedelini kontrol eden ve mülk sahibinin kiracıyı evden çıkarma hakkını garanti altına alan (yasa) rent-controlled s.
Politics
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu komitesi european agricultural guidance and guarantee fund committee i.
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu european agricultural guidance and i.
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu european agricultural guidance and guarantee fund i.
birleşik garanti sistemi unified guarantee system i.
garanti fiyatı guarantee price i.
garanti komisyonu commission on guarantees i.
garanti fonu guarantee fund i.
garanti belgesi certificate of warranty i.
garanti komisyonları commission on guarantees i.
Institutes
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu european agricultural guidance and guarantee fund i.
çok taraflı yatırım garanti ajansı multilateral investment guarantee agency i.
Insurance
bir inşaat mukavelesinin şartlarının yerine getirileceğine dair garanti performance bond i.
garanti ihlali breach of warranty i.
ihracat kredisi garanti servisi export credits guarantee department i.
Technical
bakım garanti süreci maintenance guarantee period i.
garanti kartı warranty card i.
garanti belgesi warranty certificate i.
garanti testi warranty test i.
garanti süresi maintenance period i.
garanti kapsamı scope of guarantee i.
garanti kontrolu warranty inspection i.
garanti güç guaranteed power i.
garanti süresi defect liability period i.
özellikleri garanti edilmiş yakıt guarantee fuel i.
ömür boyu garanti life time guarantee i.
paslanmaya karşı garanti anti-corrosion warranty i.
Computer
geçersiz/işe yaramaz/garanti kapsamında iade edilmiş/ıskartaya ayrılmış ürün dead on arrival i.
Informatics
değerlendirme garanti seviyesi evaluation assurance level (eal) i.
değerlendirme garanti düzeyi evaluation assurance level (eal) i.
garanti belgesi warranty i.
Telecom
garanti edilmiş zaman dilimi guaranteed slot i.
Construction
inşaat şirketlerinin anlaşmada yer alan şartlara uyacağını ve belli kriterlerde performans göstereceğini garanti eden bono performance bond i.
Automotive
garanti belgesi warranty i.
sınırlı garanti limited warranty i.
parça garanti mektubu part submission warrant i.
Agriculture
avrupa tarımsal yönlendirme ve garanti fonu european agricultural guidance and guarantee fund i.
Philosophy
belirsizlikleri, paradoksları ve karışıklıkları gidermeyi garanti eden pozitivizm therapeutic positivism i.
Wagering
bahisçinin garanti alacağını düşündüğü bir maç banker i.
Art
(sanat eserinin) orijinal olduğunu garanti eden kimse appraiser i.
(sanat eserinin) orijinal olduğunu garanti eden kimse authenticator i.
Archaic
yasal garanti band i.
garanti etmek avouch f.
Slang
garanti olmak be on ice f.
başarılı olacağı garanti olan nailed-on s.
iyi sonuçlanması garanti olan no-lose s.