Geçmiş

genişletmek

"genişletmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	genişletmek	extend f.
2	Yaygın Kullanım	genişletmek	expand f.
3	Yaygın Kullanım	genişletmek	widen f.
4	Yaygın Kullanım	genişletmek	enlarge f.
General
5	Genel	genişletmek	dilate f.
6	Genel	genişletmek	open f.
7	Genel	genişletmek	develop f.
8	Genel	genişletmek	let out f.
9	Genel	genişletmek	make larger f.
10	Genel	genişletmek	elaborate f.
11	Genel	genişletmek	advance f.
12	Genel	genişletmek	broaden f.
13	Genel	genişletmek	expand f.
14	Genel	genişletmek	enlarge f.
15	Genel	genişletmek	amplify f.
16	Genel	genişletmek	flare f.
17	Genel	genişletmek	canalize f.
18	Genel	genişletmek	widen f.
19	Genel	genişletmek	enwiden f.
20	Genel	genişletmek	canalise f.
21	Genel	genişletmek	heighten f.
22	Genel	genişletmek	rax f.
23	Genel	genişletmek	thicken f.
24	Genel	genişletmek	embulk f.
25	Genel	genişletmek	largen [uk] f.
26	Genel	genişletmek	bloat f.
27	Genel	genişletmek	bread [dialect] f.
28	Genel	genişletmek	huff [dialect] f.
29	Genel	genişletmek	generalize f.
30	Genel	genişletmek	generalise f.
31	Genel	genişletmek	overproportion f.
32	Genel	genişletmek	overstretch f.
33	Genel	genişletmek	roll f.
34	Genel	genişletmek	improve f.
35	Genel	genişletmek	omnify f.
36	Genel	genişletmek	ampliate f.
37	Genel	genişletmek	dispand f.
38	Genel	genişletmek	ingreat f.
39	Genel	genişletmek	foam f.
40	Genel	genişletmek	outspread f.
41	Genel	genişletmek	puff f.
42	Genel	genişletmek	protend f.
43	Genel	genişletmek	spraddle f.
44	Genel	genişletmek	streek f.
Phrasals
45	Öbek Fiiller	genişletmek	run out f.
46	Öbek Fiiller	genişletmek	fill out f.
47	Öbek Fiiller	genişletmek	thicken something up f.
48	Öbek Fiiller	genişletmek	broaden out f.
49	Öbek Fiiller	genişletmek	bulk up f.
50	Öbek Fiiller	genişletmek	thicken up f.
Idioms
51	Deyim	genişletmek	enlarge on f.
52	Deyim	genişletmek	enlarge upon f.
Trade/Economic
53	Ticaret/Ekonomi	genişletmek	extend f.
Law
54	Hukuk	genişletmek	enlarge f.
Technical
55	Teknik	genişletmek	flare f.
56	Teknik	genişletmek	swell f.
57	Teknik	genişletmek	ream f.
58	Teknik	genişletmek	broaden f.
59	Teknik	genişletmek	flare out f.
60	Teknik	genişletmek	amplify f.
61	Teknik	genişletmek	widen f.
Computer
62	Bilgisayar	genişletmek	expand f.
Textile
63	Tekstil	genişletmek	enlargement f.
64	Tekstil	genişletmek	widen f.
Medical
65	Medikal	genişletmek	decongest f.
66	Medikal	genişletmek	dilate f.
Abbreviation
67	Kısaltma	genişletmek	enl (enlarge) f.
Archaic
68	Eski Kullanım	genişletmek	room f.

"genişletmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası	land grab i.
2	Genel	deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek	broach i.
3	Genel	bir firmayı genişletmek	develop a business f.
4	Genel	yetkisini genişletmek	extend one's authority f.
5	Genel	pazar payını genişletmek	extend one's market share f.
6	Genel	deliği genişletmek	ream f.
7	Genel	dışa doğru genişletmek	splay f.
8	Genel	raybayla genişletmek	ream f.
9	Genel	menzili veya dağılımı genişletmek	delocalize f.
10	Genel	genişletmek (elbiseyi)	let out f.
11	Genel	çukuru genişletmek	ream f.
12	Genel	yetkisini genişletmek	extend one's power f.
13	Genel	hareket alanını genişletmek	increase the radius of action f.
14	Genel	kapsamını genişletmek	expand one's scope f.
15	Genel	kapsamını genişletmek	increase one's scope f.
16	Genel	kapsamını genişletmek	extend one's scope f.
17	Genel	kapsamını genişletmek	broaden one's scope f.
18	Genel	kapsamını genişletmek	widen one's scope f.
19	Genel	bakış açısını genişletmek	broaden one's viewpoint f.
20	Genel	bakış açısını genişletmek	widen one's viewpoint f.
21	Genel	piyasasını genişletmek	develop one's market f.
22	Genel	pazarını genişletmek	enlarge one's market f.
23	Genel	piyasasını genişletmek	enlarge one's market f.
24	Genel	pazar genişletmek	extend one's market f.
25	Genel	pazar genişletmek	enlarge one's market f.
26	Genel	pazar genişletmek	develop one's market f.
27	Genel	piyasasını genişletmek	extend one's market f.
28	Genel	pazarını genişletmek	extend one's market f.
29	Genel	pazarını genişletmek	develop one's market f.
30	Genel	pazar payını genişletmek	expand one's market share f.
31	Genel	pazar genişletmek	develop market f.
32	Genel	pazar genişletmek	expand market f.
33	Genel	ufkunu genişletmek	expand one's horizon f.
34	Genel	ufkunu genişletmek	widen one's horizon f.
35	Genel	ufkunu genişletmek	broaden one's horizon f.
36	Genel	işi genişletmek	branch out f.
37	Genel	portföyü genişletmek	extend the portfolio f.
38	Genel	-e genişletmek	extend to f.
39	Genel	işlerini genişletmek	enlarge the business f.
40	Genel	ticaret sahasını genişletmek	enlarge the business f.
41	Genel	tahkikatı genişletmek	extend the inquiry f.
42	Genel	ticaret sahasını genişletmek	extend the business f.
43	Genel	krediyi genişletmek	extend the credit f.
44	Genel	işlerini genişletmek	extend the business f.
45	Genel	kapsam genişletmek	enlarge the scope f.
46	Genel	kapsamı genişletmek	enlarge the scope f.
47	Genel	kapsamı genişletmek	broaden the scope f.
48	Genel	kapsam genişletmek	widen the scope f.
49	Genel	kapsam genişletmek	broaden the scope f.
50	Genel	kapsamı genişletmek	widen the scope f.
51	Genel	ufuk genişletmek	open up horizon f.
52	Genel	ufuk genişletmek	widen horizon f.
53	Genel	ufuk genişletmek	expand horizon f.
54	Genel	ufuk genişletmek	broaden horizon f.
55	Genel	zihnini genişletmek	expand one's mind f.
56	Genel	işi genişletmek	expand the business f.
57	Genel	fazla genişletmek/uzatmak	overextend f.
58	Genel	-cek şekilde/üzere genişletmek/genişlemek/açmak	expand to f.
59	Genel	menzili veya dağılımı genişletmek	delocalise f.
60	Genel	zihni genişletmek	broaden the mind f.
61	Genel	tekrar genişletmek	re-enlarge f.
62	Genel	kapsamını genişletmek	enrich f.
63	Genel	(bir şeyin) hacmini genişletmek	volumize f.
64	Genel	(bir şeyin) hacmini genişletmek	volumise f.
65	Genel	(kıyafetleri) genişletmek	widen f.
66	Genel	deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek	broach f.
67	Genel	tekrar genişletmek	rewiden f.
68	Genel	kapsamını genişletmek	height [dialect] f.
69	Genel	aşırı genişletmek	overlengthen f.
70	Genel	(materyal veya kıyafeti) genişletmek	run out f.
71	Genel	(sinyali) aktarımdan önce sıkıştırıp sonrasında genişletmek	compand f.
72	Genel	(delikleri genişletmek, hizalamak için) pim zımbası kullanmak	drift f.
73	Genel	yeni malzeme ekleyerek koleksiyonu genişletmek	cumulate f.
74	Genel	bilgi dağarcığını genişletmek	widen one's knowledge f.
75	Genel	bilgi dağarcığını genişletmek	broaden one's knowledge f.
76	Genel	bilgi dağarcığını genişletmek	deepen one's knowledge f.
77	Genel	(iş faaliyeti) kapsamını genişletmek	push f.
78	Genel	(sondaj deliğini) genişletmek	spring f.
79	Genel	daha iyi performans için genişletmek	stretch f.
80	Genel	olağandışı boyutta genişletmek	supersize f.
Phrasals
81	Öbek Fiiller	çekiçle vurarak genişletmek	beat out f.
82	Öbek Fiiller	(bir yapıyı bir yere) doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek	build out onto (something) f.
83	Öbek Fiiller	(bir yapıyı bir alanın) içine doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek	build out onto (something) f.
84	Öbek Fiiller	(bir yapıyı bir yere) doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek	build out onto something f.
85	Öbek Fiiller	(bir yapıyı bir alanın) içine doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek	build out onto something f.
86	Öbek Fiiller	işleri genişletmek	branch out to f.
87	Öbek Fiiller	giye giye genişletmek	wear in f.
88	Öbek Fiiller	(toprağını/arazisini) genişletmek	annex (something) to f.
89	Öbek Fiiller	toprağını genişletmek	annex to f.
90	Öbek Fiiller	bir şeyi genişletmek	broaden something out f.
91	Öbek Fiiller	(bir şeyi/yapıyı bir şeyin) üstüne doğru genişletmek/uzatmak	build (something) over (something) f.
92	Öbek Fiiller	(bir nokta) üzerinden konuyu genişletmek	build upon (something) f.
93	Öbek Fiiller	(bir nokta) üzerinden konuyu genişletmek	build on (something) f.
94	Öbek Fiiller	bir yapıyı genişletmek/uzatmak	build something on something f.
95	Öbek Fiiller	bir yapıyı genişletmek/uzatmak	build something onto something f.
96	Öbek Fiiller	bir yapıyı genişletmek/uzatmak	build on something f.
97	Öbek Fiiller	bir yapıyı genişletmek/uzatmak	build onto something f.
98	Öbek Fiiller	bir yapıyı ek bir şey inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek	build something on something f.
99	Öbek Fiiller	bir yapıyı ek bir şey inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek	build something onto something f.
100	Öbek Fiiller	(bir yapıyı) ek inşa ederek genişletmek/uzatmak/büyütmek	build onto (something) f.
101	Öbek Fiiller	(bir şeyi) genişletmek	build onto (something) f.
102	Öbek Fiiller	-e doğru uzatmak/büyütmek/genişletmek	build out onto f.
103	Öbek Fiiller	-ın içine doğru uzatmak/büyütmek/genişletmek	build out onto f.
104	Öbek Fiiller	-in üstüne doğru/üstüne gelecek şekilde uzatmak/genişletmek	build out over f.
105	Öbek Fiiller	kapsamını genişletmek/geliştirmek	bulk out f.
106	Öbek Fiiller	(bir konuyu) genişletmek	dilate on (something) f.
107	Öbek Fiiller	bir konuyu genişletmek	expand upon something f.
108	Öbek Fiiller	bir konuyu genişletmek	expand on something f.
109	Öbek Fiiller	bir konuyu genişletmek	enlarge upon (something) f.
110	Öbek Fiiller	bir konuyu genişletmek	enlarge on (something) f.
111	Öbek Fiiller	bir şeyi genişletmek	flare something out f.
112	Öbek Fiiller	bir şeyi (bir şeyle) genişletmek	flesh something out (with something) f.
113	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir oranda/seviyede) genişletmek	increase (something) by (something) f.
114	Öbek Fiiller	mermi kovanını genişletmek	neck up f.
Colloquial
115	Konuşma Dili	ağını genişletmek	rim out f.
116	Konuşma Dili	giriş/ağız kısmını genişletmek	rim out f.
117	Konuşma Dili	izleyici kitlesini genişletmek için farklı karakterleri bir araya getiren	crossover s.
Idioms
118	Deyim	yetkisini genişletmek	strain a point f.
119	Deyim	ağı genişletmek	cast/spread your net wide f.
120	Deyim	ufkunu genişletmek	broaden one's horizons f.
121	Deyim	ufkunu genişletmek	broaden somebody's horizons f.
122	Deyim	ufkunu genişletmek	widen somebody's horizons f.
123	Deyim	ufkunu genişletmek	expand one's horizons f.
124	Deyim	ufkunu genişletmek	broaden one's horizon f.
125	Deyim	(giysi) daraltmak veya genişletmek	let out f.
126	Deyim	bahiste havuzu genişletmek	fatten the kitty f.
127	Deyim	kapsamı geniş tutmak/genişletmek	spread (one's) net wide f.
128	Deyim	ufkunu geniş tutmak/genişletmek	spread (one's) net wide f.
129	Deyim	kapsamı geniş tutmak/genişletmek	cast your net wide f.
130	Deyim	ufkunu geniş tutmak/genişletmek	cast your net wide f.
131	Deyim	kapsamı geniş tutmak/genişletmek	spread your net wide f.
132	Deyim	ufkunu geniş tutmak/genişletmek	spread your net wide f.
133	Deyim	(birinin) ufkunu genişletmek	widen (one's) horizons f.
Trade/Economic
134	Ticaret/Ekonomi	vizyon genişletmek	extend vision f.
135	Ticaret/Ekonomi	vizyon genişletmek	expand vision f.
Law
136	Hukuk	talebi genişletmek	amplify the contention f.
Politics
137	Siyasal	ülkelerin başka topraklardaki maddi ve ticari çıkarlarını genişletmek için kullandığı diplomasi	dollar diplomacy i.
Technical
138	Teknik	delikleri hassas boyutlarda genişletmek için döner aşındırıcı ucu olan bir alet	hone i.
139	Teknik	(ayakkabıları) ahşap kalıp ile şekillendirmek/genişletmek	tree f.
140	Teknik	delik genişletmek	ream f.
141	Teknik	huni vb genişletmek	flare f.
142	Teknik	(delik) genişletmek	bore f.
143	Teknik	(sinyali) hatalı şekilde genişletmek	distort f.
Computer
144	Bilgisayar	(bazı programlama dillerinde) daha fazla kod ekleyerek genişletmek	decorate f.
Telecom
145	Telekom	seçimi genişletmek	extend selection f.
Mechanic
146	Mekanik	aşınmış bir testerenin dişleri arasındaki boşlukları derinleştirip genişletmek için kullanılan alet	gummer i.
Textile
147	Tekstil	(dokumayı) düzenli aralıklar ile genişletmek	pace f.
Construction
148	İnşaat	son atışın yeterli patlama yaratabilmesi için sondaj deliğinin tabanını ön atışlarla genişletmek	chamber f.
149	İnşaat	(bina veya sunağı) yana doğru genişletmek	wing f.
150	İnşaat	(bina veya sunağı) alta doğru genişletmek	wing f.
Aeronautic
151	Havacılık	delik vb genişletmek	ream f.
Marine
152	Denizcilik	yelken yüzeyini genişletmek için yelkenin altobaşo yakasına dikilen bir kanvas şeridi	bonnet i.
Mining
153	Maden	art arda patlatarak oyuğu genişletmek	gopher f.
154	Maden	(kömür madeninde alttan kesilmiş bölümü) patlatma gibi yöntemlerle genişletmek	snub f.
155	Maden	kömür madenini genişletmek	snub f.
Pharmaceutics
156	Eczacılık	tropinden üretilip göz bebeğini genişletmek için kullanılan antikolinerjik bir ilaç	homatropine i.
Linguistics
157	Dilbilim	(ses çıkarırken) dudakları genişletmek	spread f.
Military
158	Askeri	(askeri veya donanma birliğini) en olarak genişletmek	display [obsolete] f.
159	Askeri	hizaya sokarak kolon tipi askeri düzenin ön sırasını genişletmek	display f.
Music
160	Müzik	(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonilerle genişletmek veya tamamlamak	realize f.
161	Müzik	(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonileri sağlayarak genişletmek veya tamamlamak	realise f.