Geçmiş

get something out

"get something out" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get something out f.	yayımlamak

"get something out" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 190 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi bitirmek
2	Genel	get something out of one's system f.	bir şeyden hevesini almak
3	Genel	get a kick out of something f.	keyif almak
4	Genel	get something out of one's system f.	çok arzuladığı bir şeyi arzulamaz olmak
5	Genel	get something out of one's system f.	vücudu bir şeyi atmak
6	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi kenara çekmek
7	Genel	get something/someone out of the country f.	yurt dışına çıkarmak
8	Genel	get the utmost enjoyment out of (something) f.	tadını çıkarmak
9	Genel	get out and do something f.	dışarı çıkıp bir şeyler yapmak
Phrasals
10	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri önemsiz olarak algılamak
11	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeylerin anlamını yitirmek
12	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri anlamsızlaştırmak/anlamsız görmek
13	Öbek Fiiller	get/put something out of perspective f.	bazı şeyler anlamsız gelmek
14	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) önemsiz algılamak
15	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyin) anlamını yitirmek
16	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) anlamsızlaştırmak
17	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) anlamsız görmek
18	Öbek Fiiller	get (something) out of perspective f.	(bir şeyi) önemsizleştirmek
19	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kurtulmak
20	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan paçayı kurtarmak
21	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmak konusunda yan çizmek
22	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaçınmak
23	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaytarmak
24	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey) yapmaktan kaçmak
25	Öbek Fiiller	get out of doing (something) f.	(bir şey yapmayı) geçiştirmek
26	Öbek Fiiller	get out of the way of something/of doing something f.	bir alışkanlığı bırakmak
27	Öbek Fiiller	get out of the way of something/of doing something f.	bir alışkanlıktan kurtulmak
28	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (something) f.	(kendini bir şeyden) kurtarmak
29	Öbek Fiiller	get (oneself) out of (something) f.	(kendini zor/kötü bir durumdan) kurtarmak/çıkarmak
30	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak
31	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
32	Öbek Fiiller	get someone or something out f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak
33	Öbek Fiiller	get someone or something out f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak
34	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir şey elde etmek
35	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir yarar sağlamak
36	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir fayda elde etmek
37	Öbek Fiiller	get something out of something f.	bir şeyden bir kazanım sağlamak
38	Öbek Fiiller	get (someone) out of (something) f.	(birini bir şeyden) kurtarmak
39	Öbek Fiiller	get (someone) out of (something) f.	(birini bir şeyden) çekip çıkarmak
40	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden bir şey) elde etmek
41	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden) bir kazanım sağlamak
42	Öbek Fiiller	get (something) out of (something) f.	(bir şeyden bir şey) almak
43	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak
44	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinden/bir şeyden) çıkarmak/almak
45	Öbek Fiiller	get something out (of someone or something) f.	bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak
46	Öbek Fiiller	get out from under (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) kendini kurtarmak
47	Öbek Fiiller	get out from under (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak
48	Öbek Fiiller	get out from under (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
49	Öbek Fiiller	get out from under (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) kurtulmak
50	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak
51	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak
52	Öbek Fiiller	get someone or something out of someone or something f.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
53	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden/yerden) çıkmak
54	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden/yerden) ayrılmak
55	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden, yoldan) çekilmek
56	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir yerden) gitmek
57	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir yerden) çıkıp gitmek
58	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kaçmak
59	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) paçayı kurtarmak
60	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyi) başından savmak
61	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kurtulmak
62	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyden) kaytarmak
63	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir şeyi) geçiştirmek
64	Öbek Fiiller	get out of (something) f.	(bir durumdan) çıkmak
Colloquial
65	Konuşma Dili	be as (something) as all get-out f.	düşünebileceğinden daha (sıcak, hızlı) olmak
66	Konuşma Dili	be as (something) as all get-out f.	inanamayacağın kadar (sıcak, hızlı) olmak
67	Konuşma Dili	be as (something) as all get-out f.	son derece (sıcak, hızlı) olmak
68	Konuşma Dili	let (someone or something) get out f.	(birinin/bir şeyin) gitmesine/çıkmasına/inmesine izin vermek
69	Konuşma Dili	let (someone or something) get out f.	(birinin/bir şeyin) bir gereklilikten/zorunluluktan kaçmasına izin vermek
70	Konuşma Dili	let (someone or something) get out f.	(birinin/bir şeyin) feshetmesine izin vermek
71	Konuşma Dili	let (someone or something) get out f.	(birinin/bir şeyin) caymasına izin vermek
72	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) gitmesine/çıkmasına izin vermek
73	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden) inmesine izin vermek
74	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir gereklilikten/zorunluluktan) kaçmasına izin vermek
75	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyi) feshetmesine izin vermek
76	Konuşma Dili	let (someone or something) get out of (something) f.	(birinin/bir şeyin bir şeyden) caymasına izin vermek
77	Konuşma Dili	let (something) get out	(bir şeyin) duyulmasına/yayılmasına izin vermek
Idioms
78	Deyim	get out from under something f.	altından kalkmak
79	Deyim	get a bang out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
80	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yoldan/önünden çekmek
81	Deyim	get something out in the open f.	bir şeyi açığa çıkarmak
82	Deyim	get a lot of mileage out of something f.	bir şeyi (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak
83	Deyim	get a thrill out of something f.	bir şeyi yapmaktan heyecan duymak
84	Deyim	get a lot of mileage out of something f.	bir şeyden fazlasıyla yarar sağlamak
85	Deyim	get some kind of mileage out of something f.	bir şeyden istifade etmek/yararlanmak
86	Deyim	get something out of one's mind f.	bir şeyi aklından çıkarmak
87	Deyim	get something out of someone f.	birisinden bir şey koparmak
88	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
89	Deyim	get a kick out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
90	Deyim	let something get out f.	dışarıya bilgi/veri vb sızdırmak
91	Deyim	get out of the way of something f.	(kamyon/otobüsün) bir şeyin önünden çekilmek
92	Deyim	get some kind of mileage out of something f.	yeterince/gerektiğince kullanmak
93	Deyim	get euchred out of (something) f.	ütülmek
94	Deyim	get euchred out of (something) f.	elindeki (bir şeyden) olmak
95	Deyim	get euchred out of (something) f.	hileyle elindekileri kaybetmek/karşısındakine yedirmek
96	Deyim	get euchred out of (something) f.	hileyle sahip olduğu bir şeyden edilmek
97	Deyim	get euchred out of (something) f.	(bir şeyi) birine kaptırmak
98	Deyim	get euchred out of something f.	kandırılarak kaybettirilmek
99	Deyim	get euchred out of something f.	katakulliye gelmek/getirilmek
100	Deyim	get euchred out of something f.	hileyle elindeki alınmak
101	Deyim	get euchred out of something f.	bir şeyi birine kaptırmak
102	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
103	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden zevk almak
104	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden haz almak
105	Deyim	get a kick out of something f.	birinden/bir şeyden hoşlanmak
106	Deyim	get a kick out of something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
107	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) zamanlamayı tutturamamak
108	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu tutturamamak
109	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme uyum sağlayamamak
110	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoya uyum sağlayamamak
111	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(birine/bir şeye) uyum sağlayamamak
112	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	tempoyu/ritmi tutturamamak
113	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	temponun/ritmin dışına çıkmak
114	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) senkronu kaybetmek
115	Deyim	get out of time (with someone or something) f.	ritme/tempoya ayak uyduramamak
116	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp bitirmek
117	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp kurtulmak
118	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp üstünden atmak
119	Deyim	get something out of the way f.	bir şeyi yapıp aradan çıkarmak
120	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden haz almak
121	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyden keyif almak
122	Deyim	get a charge out of something f.	bir şeyi yapmaktan hoşlanmak
123	Deyim	get (some kind of) mileage out of (something) f.	(bir aracın deposuyla) belli bir mesafe gidebilmek
124	Deyim	get (some kind of) mileage out of (something) f.	(bir araca durup benzin almadan) belli bir mesafe gidebilmek
125	Deyim	get (someone or something) out of (one's) head f.	(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
126	Deyim	get (someone or something) out of (one's) head f.	(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
127	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
128	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak
129	Deyim	get (someone or something) out of (one's) mind f.	(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
130	Deyim	get (someone or something) out of (one's) sight f.	(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak
131	Deyim	get (something) ironed out f.	(bir şeyi) çözmek
132	Deyim	get (something) ironed out f.	(bir şeyi) halletmek
133	Deyim	get (something) ironed out f.	(sorunu/problemi) çözmek/halletmek
134	Deyim	get (something) ironed out f.	(bir durumu) düzeltmek/gidermek
135	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
136	Deyim	get a bang out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
137	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birinden/bir şeyden heyecan duymak
138	Deyim	get a bang out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
139	Deyim	get a bang out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
140	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
141	Deyim	get a kick out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
142	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden heyecan duymak
143	Deyim	get a kick out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
144	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
145	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) keyif almak
146	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(biri/bir şey) hoşuna gitmek
147	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) heyecan duymak
148	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(biri/bir şey sayesinde) eğlenmek
149	Deyim	get a buzz out of (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) komik/eğlenceli bulmak
150	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	birinden/bir şeyden keyif almak
151	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	biri/bir şey hoşuna gitmek
152	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	biri/bir şey sayesinde eğlenmek
153	Deyim	get a buzz out of someone/something f.	birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak
154	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden keyif almak
155	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden zevk/haz almak
156	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şeyden hoşlanmak
157	Deyim	get a kick from/out of something f.	bir şey hoşuna gitmek
158	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden zevk/haz almak
159	Deyim	get a kick out of someone/something f.	birinden/bir şeyden hoşlanmak
160	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak
161	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok sinirlenmek
162	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek
163	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
164	Deyim	get bent out of shape (over something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak
165	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak
166	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok sinirlenmek
167	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek
168	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
169	Deyim	get bent out of shape (about something) [us] f.	(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak
170	Deyim	get out of the way of something/of doing something f.	bir şey/bir şey yapma alışkanlığını yitirmek
171	Deyim	get out of sync (with someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) ritmini/hızını kaçırmak
172	Deyim	get out of sync (with someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı anda/senkronize hareket etmemek
173	Deyim	get something out of your system f.	içini dökmek
174	Deyim	get something out of your system f.	bir şeyi söyleyip rahatlamak/kurtulmak
175	Deyim	get something out of your system f.	bir şeyi vücudundan/içinden atmak
176	Deyim	get the most out of (something) f.	(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmak
177	Deyim	get the most out of (something) f.	(bir şeyden) en yüksek yararı sağlamak/elde etmek
178	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeyi) ütülemek
179	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeyin) kırışıklıklarını gidermek
180	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeyi) düzleştirmek
181	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeyin) pürüzlerini gidermek
182	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeydeki) aksaklıkları gidermek
183	Deyim	get the wrinkles out (of something) f.	(bir şeydeki) ufak sorunları gidermek
184	Deyim	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri önemsiz olarak algılamak
185	Deyim	get/put something out of perspective f.	bazı şeyleri anlamsız görmek
186	Deyim	get/put something out of perspective f.	bazı şeyler anlamsız gelmek
187	Deyim	get something out of your mind f.	bir şeyi aklından çıkarmak
188	Deyim	get something out of your mind f.	bir şeyi unutmaya çalışmak
Slang
189	Argo	get a kick out of something f.	keyif almak
190	Argo	get a buzz out of something f.	(bir şeyi yapmaktan) keyif almak/duymak