go into (something) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

go into (something)



"go into (something)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
go into (something) f. (bir yere/şeye) girmek
go into (something) f. (bir yerin/şeyin) içine girmek
go into (something) f. (bir mesleğe/alana) girmek
go into (something) f. (bir mesleğe/alana) giriş yapmak
go into (something) f. (bir şeyi) derinlemesine anlatmak
go into (something) f. (bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
go into (something) f. (bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak
go into (something) f. (bir şeyin) detayına girmek
go into (something) f. bir duruma düşmek
go into (something) f. bir durum içerisine düşmek
go into (something) f. bir duruma girmek
go into (something) f. bir sayının faktörü olmak (bölme işleminde)
go into (something) f. içine sığmak
go into (something) f. sığmak
go into (something) f. yanlışlıkla çarpmak
go into (something) f. yanlışlıkla dokunmak
go into (something) f. yanlışlıkla içine girmek
go into (something) f. (bir yeri) ziyaret etmek/gezmek

"go into (something)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
General
go into (something) wholeheartedly f. dört elle sarılmak
Idioms
go into the same old song and dance about something f. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into a song and dance about something f. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into the same old song and dance about something f. ısrarla özür dilemek
go into a song and dance about something f. ısrarla özür dilemek
go into raptures (about/over somebody/something) f. (biri/bir şey hakkında) hevesli olmak
go into raptures (about/over somebody/something) f. (biriyle/bir şeyle ilgili) coşmak
go into raptures (about/over somebody/something) f. (biriyle/bir şeyle ilgili) kendinden geçmek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into a song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into the same old song and dance (about something) f. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak