Geçmiş

ground in

"ground in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	ground in f.	bir alanda eğitmek
2	Öbek Fiiller	ground in f.	bir konuyu öğretmek
3	Öbek Fiiller	ground in f.	(bir düşünceyi, inancı, görüşü) temellendirmek/köklendirmek
4	Öbek Fiiller	ground in f.	(bir düşünceyi, inancı, görüşü) bir şeye dayandırmak

"ground in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hole in the ground i.	yerdeki delik
2	Genel	put a stake in the ground f.	ilk adımı atmak
3	Genel	ground someone in f.	birine bir konunun temel ilkelerini öğretmek
4	Genel	put a stake in the ground f.	ilk çiviyi çakmak
5	Genel	bury in the ground f.	toprağa gömmek
6	Genel	be buried in the ground f.	toprağa gömülmek
7	Genel	put in the ground f.	toprağa gömmek
8	Genel	sip a drink by the in-ground pool f.	havuza karşı içkisini yudumlamak
9	Genel	be enclosed in a coffin and buried in the ground f.	bir tabuta konup toprağa gömülmek
10	Genel	rot in the ground f.	toprağın altında çürümek
11	Genel	dig in the ground to find food f.	yiyecek bulmak için toprağı kazmak
12	Genel	dig in the ground f.	toprağı kazmak
13	Genel	stick in the ground f.	zemine saplanmak
14	Genel	stick in the ground f.	yere saplanmak
Colloquial
15	Konuşma Dili	dig in the ground with one’s hands f.	elleriyle toprağı kazmak
16	Konuşma Dili	ground-in s.	derine işlemiş
17	Konuşma Dili	ground-in s.	derinlemesine işlemiş
18	Konuşma Dili	ground-in s.	derine gömülü
19	Konuşma Dili	ground-in s.	bütünleşmiş
20	Konuşma Dili	ground-in s.	kökleşmiş
21	Konuşma Dili	ground-in s.	derine yerleşmiş
22	Konuşma Dili	ground-in s.	içine işlemiş
23	Konuşma Dili	ground-in s.	sabitleşmiş
24	Konuşma Dili	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	bir bok bilmez
25	Konuşma Dili	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	hiçbir şey bilmez
Idioms
26	Deyim	be in on the ground floor f.	(bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmek
27	Deyim	come in on the ground floor f.	bir işe en başından başlamak
28	Deyim	come in on the ground floor f.	bir işe en başından katılmak
29	Deyim	get in on the ground floor f.	bir işe/şeye baştan girmek
30	Deyim	ground someone in something f.	bir kimseye bir şey hakkında bilgi vermek
31	Deyim	ground someone in something f.	bir kimseye bir şey hakkında yol göstermek
32	Deyim	get in on the ground floor f.	başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olmak
33	Deyim	be in on the ground floor f.	bir işe başından itibaren dahil olmak
34	Deyim	be in on the ground floor f.	bir işe en başından katılmak
35	Deyim	be in on the ground floor f.	en başından dahil olmak
36	Deyim	be in on the ground floor f.	başından beri içinde olmak
37	Deyim	come in on the ground floor f.	en başından dahil olmak
38	Deyim	come in on the ground floor f.	başından beri içinde olmak
39	Deyim	get in on the ground floor f.	en başından dahil olmak
40	Deyim	get in on the ground floor f.	başından beri içinde olmak
41	Deyim	be, come, get, in on the ground floor f.	bir işe en başından katılmak, dahil olmak
42	Deyim	be, come, get, in on the ground floor f.	bir işin başından beri içinde olmak
43	Deyim	put (one) in the ground f.	(birini) öldürmek
44	Deyim	put (one) in the ground f.	(birini) gebertmek
45	Deyim	put (one) in the ground f.	(birini) gömmek
46	Deyim	put (one) in the ground f.	(birini) toprağa vermek
47	Deyim	in on the ground floor expr.	(bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmiş
48	Deyim	in on the ground floor expr.	başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olan
49	Deyim	in on the ground floor expr.	başından beri içinde
50	Deyim	in on the ground floor expr.	en başından dahil olan
51	Deyim	in the ground expr.	ölmüş
52	Deyim	in the ground expr.	toprağa verilmiş
Technical
53	Teknik	buried directly in the ground s.	toprağa doğrudan gömülü
Construction
54	İnşaat	in-ground pool i.	(yere/toprağa) gömülü havuz
Automotive
55	Otomotiv	in-ground hydraulic cylinder lift i.	yere gömülü hidrolik silindirli lift
Aeronautic
56	Havacılık	wing-in-ground-effect vehicle i.	ekranoplan
57	Havacılık	wing-in-ground-effect vehicle i.	yer etkisi kullanarak su yüzeyinin hemen üzerinde uçan araç
58	Havacılık	wig (wing-in-ground effect) s.	yer etkisini kullanarak su yüzeyinin hemen üzerinde uçan (araç)
Marine
59	Denizcilik	filled-in ground i.	doldurulmuş zemin
60	Denizcilik	planning of development of fishing ground in shallow water i.	sığ deniz balıkçılığını geliştirme planı
Agriculture
61	Tarım	throwing in the ground i.	devrik ağaçlar
Slang
62	Argo	put in the ground f.	öldürmek
63	Argo	put in the ground f.	gebertmek
64	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her boku bilmek
65	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	bilgili olmak
66	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	uyanık olmak
67	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	gözü açık olmak
68	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	neyin ne olduğunu bilmek
69	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her şeyin farkında olmak
70	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her boktan haberi olmak/anlamak
71	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	bir bok bilmemek
72	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	hiçbir şey bilmemek
73	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	bir boktan anlamamak
74	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	kafası basmamak