|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
hırsızlık yapmak |
steal f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
hırsızlık yapma |
housebreaking i.
|
|
3 |
Genel |
hırsızlık çetesi elemanı |
dacoit i.
|
|
4 |
Genel |
ufak hırsızlık |
petite larceny i.
|
|
5 |
Genel |
hırsızlık önlenmesi |
theft prevention i.
|
|
6 |
Genel |
hırsızlık maksadıyla eve giren şahıs |
house breaker i.
|
|
7 |
Genel |
hırsızlık mağduru |
burglary victim i.
|
|
8 |
Genel |
hırsızlık mağduru |
robbery victim i.
|
|
9 |
Genel |
hırsızlık yapma |
burgling i.
|
|
10 |
Genel |
hırsızlık teşebbüsü |
theft attempt i.
|
|
11 |
Genel |
hırsızlık teşebbüsü |
attempt of theft i.
|
|
12 |
Genel |
kanca kullanarak hırsızlık yapan kimse |
nuthook [obsolete] i.
|
|
13 |
Genel |
(oliver twist romanında) erkek çocuklara hırsızlık yaptıran kötü yaşlı adam |
fagin i.
|
|
14 |
Genel |
hırsızlık (banka veya müzeden) |
heist i.
|
|
15 |
Genel |
hırsızlık (dükkan) |
shoplifting i.
|
|
16 |
Genel |
küçük hırsızlık |
pilfering i.
|
|
17 |
Genel |
kerhanede hırsızlık |
panel game i.
|
|
18 |
Genel |
hırsızlık yaparken yakalanmak |
be caught in the act of burglary f.
|
|
19 |
Genel |
hırsızlık etmek |
steal f.
|
|
20 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
rob f.
|
|
21 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
steal f.
|
|
22 |
Genel |
(hırsızlık amacıyla) girmek |
break into f.
|
|
23 |
Genel |
hırsızlık etmek |
rob f.
|
|
24 |
Genel |
hırsızlık amacıyla bir yere girmek |
break into f.
|
|
25 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
commit a theft f.
|
|
26 |
Genel |
hırsızlık amacıyla bir yere girmek |
break in f.
|
|
27 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
thieve f.
|
|
28 |
Genel |
hırsızlık olayını üstlenmek |
claim responsibility for the alleged theft f.
|
|
29 |
Genel |
hırsızlık çağrısına/anonsuna yanıt vermek |
respond to a burglary call f.
|
|
30 |
Genel |
hırsızlık yaparak çalmak |
burgle f.
|
|
31 |
Genel |
hırsızlık yaparak çalmak |
burglarize f.
|
|
|
32 |
Genel |
hırsızlık yaparak çalmak |
burglarise f.
|
|
33 |
Genel |
(küçük çapta) hırsızlık yapmak |
appropriate f.
|
|
34 |
Genel |
(özellikle mağazalarda veya yankesicilikle) hırsızlık yapmak |
boost f.
|
|
35 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
depredate f.
|
|
36 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
condiddle [dialect] [uk] f.
|
|
37 |
Genel |
(maymuncuk kullanarak) hırsızlık için girmek |
screw f.
|
|
38 |
Genel |
(hırsızlık amacıyla) gözünü dikmek |
set [obsolete] f.
|
|
39 |
Genel |
(hırsızlık amacıyla) gözü ile takip etmek |
set [obsolete] f.
|
|
40 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
poach f.
|
|
41 |
Genel |
hırsızlık yapmak |
strike [obsolete] f.
|
|
42 |
Genel |
hırsızlık yapmaya eğilimli |
thievish s.
|
|
43 |
Genel |
hırsızlık yapan |
thievish s.
|
|
44 |
Genel |
hırsızlık gibi |
thievish s.
|
|
45 |
Genel |
hırsızlık ile ilgili |
burglarious s.
|
|
46 |
Genel |
hırsızlık yapmaya meyilli (kimse) |
theftuous [scottish] s.
|
|
47 |
Genel |
hırsızlık yapan |
sticky-fingered s.
|
|
48 |
Genel |
hırsızlık yapan |
sticky-handed s.
|
|
49 |
Genel |
hırsızlık yaparak |
burglariously zf.
|
|
50 |
Genel |
hırsızlık yoluyla |
thievingly zf.
|
|
Phrasals |
|
51 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek |
break in (to something or some place) f.
|
|
52 |
Öbek Fiiller |
hırsızlık yaparken yakalamak |
find out f.
|
|
Proverb |
|
53 |
Atasözü |
adil takas hırsızlık değildir |
a fair exchange is no robbery
|
|
Colloquial |
|
54 |
Konuşma Dili |
hırsızlık veya dolandırıcılık için seçilen kurban |
mark i.
|
|
55 |
Konuşma Dili |
hırsızlık amacıyla girme |
break-in i.
|
|
56 |
Konuşma Dili |
hırsızlık yapmak |
relieve f.
|
|
Idioms |
|
57 |
Deyim |
ayinlerde hırsızlık veya yankesicilik yapan kişi |
autem diver [obsolete] i.
|
|
58 |
Deyim |
gece sinsice yapılan hırsızlık |
moonlight requisition i.
|
|
59 |
Deyim |
gece hissettirmeden/çaktırmadan yapılan hırsızlık |
moonlight requisition i.
|
|
60 |
Deyim |
gece fark ettirmeden yapılan hırsızlık |
moonlight requisition i.
|
|
61 |
Deyim |
gece yarısı yapılan hırsızlık |
moonlight requisition i.
|
|
62 |
Deyim |
hırsızlık eğilimi |
sticky fingers i.
|
|
63 |
Deyim |
hırsızlık yapmak |
have sticky fingers f.
|
|
64 |
Deyim |
(hırsızlık vb yoluyla) yoktan elde edilmek |
fall off the back of a lorry f.
|
|
65 |
Deyim |
(bir hırsızlık vb. olurken) uyumak |
be asleep at the switch f.
|
|
66 |
Deyim |
(hırsızlık yapmak amacıyla) bir yeri gözetlemek |
case the joint f.
|
|
67 |
Deyim |
(hırsızlık vb yoluyla) yoktan elde edilmek |
fall off the back of a truck f.
|
|
68 |
Deyim |
(hırsızlık vb yoluyla) yoktan elde edilmek |
fall off a lorry f.
|
|
69 |
Deyim |
(hırsızlık vb yoluyla) yoktan elde edilmek |
fall off a truck f.
|
|
Speaking |
|
70 |
Konuşma |
o hırsızlık yapma eğilimindedir |
he tends to steal expr.
|
|
Trade/Economic |
|
71 |
Ticaret/Ekonomi |
adi hırsızlık |
petty larceny i.
|
|
72 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık sigortası |
theft insurance i.
|
|
73 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık riski |
theft risk i.
|
|
74 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık sigortası |
robbery insurance i.
|
|
75 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık sigortası |
burglary insurance i.
|
|
76 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık yapan kimse |
grafter i.
|
|
77 |
Ticaret/Ekonomi |
hırsızlık yapmak |
steal f.
|
|
Law |
|
78 |
Hukuk |
adi hırsızlık |
petty larceny i.
|
|
79 |
Hukuk |
ağır cezayı gerektiren hırsızlık |
aggravated larceny i.
|
|
80 |
Hukuk |
ağır hırsızlık |
aggravated larceny i.
|
|
81 |
Hukuk |
ağır hırsızlık suçu |
aggravated larceny i.
|
|
82 |
Hukuk |
başkasına ait bir eşyayı kullanmak amacıyla yapılan hırsızlık |
wrongful appropriation i.
|
|
83 |
Hukuk |
başka suçlarla bir arada yapılan hırsızlık |
mixed larceny i.
|
|
84 |
Hukuk |
basit hırsızlık |
simple larceny i.
|
|
85 |
Hukuk |
başka suçlarla bir arada yapılan hırsızlık |
compound larceny i.
|
|
86 |
Hukuk |
bir şeyi bir yerden hırsızlık maksadıyla alma |
felonious removal of goods from the place i.
|
|
87 |
Hukuk |
bir şeyi hırsızlık maksadıyla alma |
asportation i.
|
|
88 |
Hukuk |
bir kimsenin evine girip zor kullanmak gibi başka suçlarla birlikte yapılan hırsızlık |
compound larceny i.
|
|
89 |
Hukuk |
büyük hırsızlık |
grand larceny i.
|
|
90 |
Hukuk |
bir kimsenin evinden bir şey çalmak suretiyle işlenen hırsızlık suçu |
compound larceny i.
|
|
91 |
Hukuk |
bir kimsenin evine girip zor kullanmak veya darp gibi başka suçlarla birlikte yapılan hırsızlık suçu |
mixed larceny i.
|
|
92 |
Hukuk |
ceza davası (cinayet, gasp, hırsızlık gibi) |
criminal trial i.
|
|
93 |
Hukuk |
evden hırsızlık yapan |
burgler i.
|
|
94 |
Hukuk |
evden hırsızlık yapma |
burglary i.
|
|
95 |
Hukuk |
evden hırsızlık yapma |
house breaking i.
|
|
96 |
Hukuk |
evde hırsızlık yapan |
housebreaker i.
|
|
97 |
Hukuk |
evde yapılan hırsızlık suçu |
compound larceny i.
|
|
98 |
Hukuk |
evden hırsızlık yapan |
house breaker i.
|
|
99 |
Hukuk |
evden hırsızlık yapan |
burglar i.
|
|
100 |
Hukuk |
hırsızlık girişimi |
robbery attempt i.
|
|
101 |
Hukuk |
hırsızlık sigortası |
burglary insurance i.
|
|
102 |
Hukuk |
hırsızlık girişimi |
burglary attempt i.
|
|
103 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla saldırıda bulunma |
assault with intent to rob i.
|
|
104 |
Hukuk |
hırsızlık niyeti |
larcenous intent i.
|
|
105 |
Hukuk |
ikinci derecede büyük hırsızlık |
grand larceny in the second degree i.
|
|
106 |
Hukuk |
kullanma amaçlı hırsızlık |
using theft i.
|
|
107 |
Hukuk |
mala yönelik hırsızlık suçu |
serious acquisitive crime i.
|
|
108 |
Hukuk |
küçük hırsızlık |
petty larceny i.
|
|
109 |
Hukuk |
mevsuf hırsızlık |
mixed larceny i.
|
|
110 |
Hukuk |
nitelikli hırsızlık |
qualified theft i.
|
|
111 |
Hukuk |
ufak çapta hırsızlık |
pilferage i.
|
|
112 |
Hukuk |
ufak tefek ve değersiz şeylerin çalınması ile yapılan hırsızlık |
pickery i.
|
|
113 |
Hukuk |
ufak hırsızlık |
petty larceny i.
|
|
114 |
Hukuk |
hırsızlık yaptığından şüphelenilen kimse |
robbery suspect i.
|
|
115 |
Hukuk |
küçük çapta hırsızlık |
misdemeanor larceny i.
|
|
116 |
Hukuk |
küçük çaplı hırsızlık |
misdemeanor larceny i.
|
|
117 |
Hukuk |
cinayet, tecavüz, hırsızlık ve kundaklama suçlarıyla ilgili davalar |
pleas of the crown i.
|
|
118 |
Hukuk |
adi hırsızlık |
petty i.
|
|
119 |
Hukuk |
küçük hırsızlık |
petty theft i.
|
|
120 |
Hukuk |
adi hırsızlık |
petty theft i.
|
|
121 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla bir yere girmek |
break a house f.
|
|
122 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla eve girmek |
burgle f.
|
|
123 |
Hukuk |
hırsızlık etmek |
purloin f.
|
|
124 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla eve girmek |
burglarize f.
|
|
125 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla eve girmek |
burglarise f.
|
|
126 |
Hukuk |
hırsızlık amacıyla eve girmek |
commit a burglary f.
|
|
127 |
Hukuk |
hırsızlık yaparak soymak |
loot f.
|
|
Politics |
|
128 |
Siyasal |
iş yerleri hırsızlık sigortası |
business premises burglary insurance i.
|
|
Insurance |
|
129 |
Sigortacılık |
hırsızlık riski |
pilferage risk i.
|
|
130 |
Sigortacılık |
hırsızlık sigortası |
theft insurance i.
|
|
131 |
Sigortacılık |
hırsızlık rizikosu |
pilferage risk i.
|
|
132 |
Sigortacılık |
hırsızlık riski |
theft risk i.
|
|
133 |
Sigortacılık |
hırsızlık rizikosu |
theft risk i.
|
|
134 |
Sigortacılık |
hırsızlık sigorta |
burglary insurance i.
|
|
135 |
Sigortacılık |
hırsızlık sigortası |
theft protection i.
|
|
136 |
Sigortacılık |
yangın ve hırsızlık |
fire and theft i.
|
|
137 |
Sigortacılık |
yangın, soygun, hırsızlık |
fire, burglary, theft i.
|
|
138 |
Sigortacılık |
hırsızlık sigortası |
floating policy i.
|
|
139 |
Sigortacılık |
üçüncü şahıs mali sorumluluğu, yangın, hırsızlık ve hasar gibi çoğu riske karşı koruyan (kasko poliçesi) |
comprehensive s.
|
|
Technical |
|
140 |
Teknik |
hırsızlık önleme kaseti |
anti-theft cassette i.
|
|
141 |
Teknik |
hırsızlık önleme contası |
anti-theft gasket i.
|
|
142 |
Teknik |
araç radyolarına yönelik hırsızlık karşıtı bir sistem markası |
benzi box® i.
|
|
Automotive |
|
143 |
Otomotiv |
edilgen hırsızlık önleme düzeni |
passive anti-theft system i.
|
|
144 |
Otomotiv |
hırsızlık önleme sistemi |
antitheft system i.
|
|
145 |
Otomotiv |
hırsızlık önleme sistemi |
anti theft system i.
|
|
146 |
Otomotiv |
hırsızlık önleme düzeni |
anti-theft system i.
|
|
147 |
Otomotiv |
ültrasonik hırsızlık alarm sistemi |
ultrasonic anti-theft alarm system i.
|
|
Education |
|
148 |
Eğitim |
akademik hırsızlık |
plagiarism i.
|
|
Sport |
|
149 |
Spor |
yaralanma, lekelenme, bozulma, hırsızlık ve kayba karşı koruma oluşturması için tasarlanmış sabit eşya veya ek parça |
guard i.
|
|
Abbreviation |
|
150 |
Kısaltma |
yangın ve hırsızlık |
f and t (fire and theft) i.
|
|
Archaic |
|
151 |
Eski Kullanım |
hırsızlık yapmak |
rieve f.
|
|
152 |
Eski Kullanım |
hırsızlık yapmak |
smouch [uk] f.
|
|
Ornithology |
|
153 |
Kuşbilim |
kuzey amerika'ya özgü siyah başlı ve hırsızlık yapmasıyla ünlü bir alakarga |
whisker jack i.
|
|
Slang |
|
154 |
Argo |
hırsızlık, soygun benzeri yasadışı eylem |
caper i.
|
|
155 |
Argo |
hırsızlık ganimetleri |
haul i.
|
|
156 |
Argo |
soygun veya hırsızlık yoluyla elde edilen bir şey (para, mücevher) |
heist i.
|
|
157 |
Argo |
hırsızlık filmi |
heist i.
|
|
158 |
Argo |
hırsızlık veya dolandırıcılık kurbanı |
score i.
|
|
159 |
Argo |
hırsızlık yapmak |
hustle f.
|
|
British Slang |
|
160 |
İngiliz Argosu |
hırsızlık yapmak için mağazaya araçla dalan kişi |
ram-raider i.
|
|
161 |
İngiliz Argosu |
hırsızlık yapma amacıyla araç ile mağazaya girmek |
ram-raid f.
|
|
Modern Slang |
|
162 |
Modern Argo |
hırsızlık, gasp gibi yöntemlerle elde edilen kazanç |
alternative acquisition i.
|
|