Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
have trouble
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"have trouble"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have trouble
f.
sıkıntı yaşamak
2
Genel
have trouble
f.
dert sahibi olmak
3
Genel
have trouble
f.
derdi olmak
"have trouble"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have trouble making ends meet
f.
darlık çekmek
2
Genel
have a trouble
f.
sorun yaşamak
3
Genel
have trouble saying no
f.
(kolay kolay) hayır diyememek
4
Genel
have trouble in reverse
f.
geri geri gitmede sorun yaşamak
5
Genel
have trouble sleeping
f.
uykusuzluk çekmek
6
Genel
have trouble sleeping
f.
uyku sorunu olmak
7
Genel
have trouble sleeping
f.
uyku sorunu yaşamak
8
Genel
have trouble sleeping
f.
uyku sorunu çekmek
9
Genel
have heart trouble
f.
kalbi zayıf olmak
Colloquial
10
Konuşma Dili
have trouble adapting to a new environment
f.
yeni bir çevreye uyum sağlama zorluğu yaşamak
Idioms
11
Deyim
have a great deal of trouble
f.
emek vermek
12
Deyim
have a great deal of trouble
f.
zahmet vermek
13
Deyim
(have you) been keeping out of trouble?
expr.
ne var ne yok yaramazlık yoktur umarım?
14
Deyim
(have you been) keeping out of trouble?
expr.
ne var ne yok yaramazlık yoktur umarım?
Speaking
15
Konuşma
I have enough trouble myself
expr.
benim sorunum bana yeter
16
Konuşma
you really didn't have to go to all this trouble
expr.
bu kadar zahmete girmene hiç gerek yoktu
17
Konuşma
you didn't have to go to all this trouble
expr.
bu kadar zahmete girmene hiç gerek yoktu
18
Konuşma
you didn't have to go to all this trouble
expr.
bunca zahmete girmene hiç gerek yoktu
19
Konuşma
I have enough trouble myself
expr.
benim derdim bana yeter
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of have trouble
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy