Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | hemen önceki | next but one expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | 13. yaş gününden hemen önceki yıllar | preteens i. |
Genel | bir önceki yorumdan hemen sonra | in the (very) next breath zf. |
Aeronautic | ||
Havacılık | inişten hemen önceki son safhadaki hava aracını izlemekle görevli kimse | landing signal officer (lso) i. |
Anatomy | ||
Anatomi | akciğerlerdeki bronşiyollerin hava keselerine ayrılmadan hemen önceki kısmı | terminal i. |
Psychology | ||
Psikoloji | tamamen uykuya geçmeden hemen önceki duruma ait veya ilgili | hypnagogic s. |
Pathology | ||
Patoloji | bunaklıktan hemen önceki döneme ait veya ilişkin | presenile s. |
Patoloji | bunamadan hemen önceki dönemde olan | presenile s. |
Literature | ||
Edebiyat | klasik trajedide felaketle sonuçlanan olaydan hemen önceki yoğun bölüm | catastasis i. |
Linguistics | ||
Dilbilim | satırdaki son kelimenin dize durağından hemen önceki kelime ile uyaklı olduğu latince mısra | leonine verse i. |