her an - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

her an



"her an" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her an any day of the week zf.
her an at any moment zf.
her an any moment zf.
her an at any time zf.
her an at every turn zf.
her an any given time zf.
her an any minute zf.
her an minutely zf.
her an momentarily zf.
her an momently zf.
her an of all time zf.
Phrases
her an at any given time zf.
Colloquial
her an (at) any moment (now) expr.
her an (at) any minute (now) expr.
her an any second now expr.
her an any minute now expr.
her an any minute now expr.
her an any minute/moment expr.
her an (at) any minute/moment (now) expr.
her an any moment now expr.
her an any second expr.
her an every waking moment expr.
Idioms
her an from one moment to the next expr.

"her an" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her an savaşa hazır gönüllü asker minuteman i.
isa'nın her an her yerde var olduğu inancı ubiquitism i.
isa'nın her an her yerde var olduğuna inanan, lüteriyen kilisesi mensubu kimse ubiquitist i.
her an birinin emrinde olmak be at someone's beck and call f.
her an bozulabilecek (koalisyon) uneasy s.
her an bozulabilecek (barış/koalisyon) uneasy s.
her an meydana gelen minutely s.
her an işleyen momentary s.
her an çalışan momentary s.
her an tekrar eden momentary s.
her an gerçekleşebilecek olan momentary s.
her an her yerden çıkan omnivagant s.
her an her yerde olan omnivagant s.
Proverb
her an her şey olabilir every silver lining has a cloud
Colloquial
her an cezalandırılabilir olmak be for it f.
her yere her an anında teslim instant delivery anywhere anytime expr.
her an ölebilir ftd (fixing to die) kısalt.
Idioms
her an patlamaya hazır bomba a (ticking) time bomb i.
her an yok olabilecek şey candle in the wind i.
her şeyin birden bire netleştiği an a moment of clarity i.
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi fox in the henhouse i.
her an uçup gitmeye/yok olmaya/bozulmaya hazır şey candle in the wind i.
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi a fox in the henhouse i.
her an birbirlerine girecek gibi davranmak come close to blows f.
her an tetikte olan birini atlatmak catch a weasel asleep f.
(uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek come in on a wing and a prayer f.
(uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek arrive on a wing and a prayer f.
her an değişebilecek bir durumda olmak have one foot in the grave and the other on a banana peel f.
her an (birinin) emrinde olmak be at (one's) beck and call f.
her an kavga edebilecek/tartışabilecek durumda olmak be on the warpath f.
her an kavga edebilecek/tartışabilecek durumda olmak go on the warpath f.
her an yıkılması muhtemel built on sand s.
her an değişebilir bir halde have one foot on a banana peel expr.
her an bir şey olabilecek gibi have one foot on a banana peel expr.
her an her şey bozulabilirmiş gibi have one foot on a banana peel expr.
her an her şey ayağının altından/elinden kayacakmış gibi have one foot on a banana peel expr.
her an tehlikede the sword of damocles hangs over someone's head expr.
her an tehlikede damocles' sword hangs over (one) expr.
her an tehlikede damocles' sword hangs over (one's) head expr.
Speaking
baban her an gelebilir your dad's going to be here any minute expr.
mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şey şu an burada we have everything we need right now to be completely happy expr.
Trade/Economic
açan banka tarafından her an iptal edilebilen akreditif revocable letter of credit i.
her an paraya çevrilebilir aktif cash assets i.
her an paraya dönüştürülebilecek şeyler available means i.
yapılış özelliği dolayısıyla zaman içinde her an geçerli olan bir özdeşlik accounting identity i.
Politics
her an işkenceye alınacakmış duygusu yaratma creating a sense of being exposed to torture at any time i.
Religious
isa'nın her an her yerde var olduğuna inanan, lüteriyen kilisesi mensubu kimse ubiquist i.
isa'nın her an her yerde var olduğuna inanan, lüteriyen kilisesi mensubu kimse ubiquitarian i.
isa'nın her an her yerde var olduğu inancı ile ilgili ubiquitarian s.
isa'nın her an her yerde var olduğu inancında ubiquitarian s.
Slang
kolay/her an ulaşılabilir doktor/klinik mcdoc i.
kolay/her an ulaşılabilir doktor/klinik mcdoctor i.
kolay/her an ulaşılabilir doktor/klinik mcdoctors i.
kolay/her an ulaşılabilir doktor/klinik mcdocs i.
kolay/her an ulaşılabilir doktor/klinik mcdoc i.