her yanında - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

her yanında



"her yanında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
her yanında throughout zf.
her yanında about zf.
her yanında all the way along the line zf.
her yanında through ed.

"her yanında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri guard i.
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek flank f.
Phrasals
her yere yanında taşımak carry (someone or something) about f.
her zaman yanında bulundurmak carry (someone or something) about f.
her yere yanında gezdirmek carry (someone or something) about f.
her yere yanında taşımak carry someone or something about f.
her zaman yanında bulundurmak carry someone or something about f.
her yere yanında gezdirmek carry someone or something about f.
her yere yanında taşımak carry someone or something around f.
her zaman yanında bulundurmak carry someone or something around f.
her yere yanında gezdirmek carry someone or something around f.
her zaman yanında bulundurmak carry (someone or something) along with (someone or something) f.
her yere yanında taşımak carry (someone or something) along with (someone or something) f.
her yere yanında taşımak carry around f.
her yere yanında gezdirmek carry around f.
her zaman yanında bulundurmak carry around f.
her yere yanında taşımak carry around f.
her yere yanında taşımak carry someone around (with oneself) f.
her yere yanında gezdirmek carry someone around (with oneself) f.
Phrases
bütün her şeyin yanında as much as anything (else) expr.
Colloquial
bir kadının sevgilisiyle/partneriyle çıkarken her ihtimale karşı yanında bulundurduğu bir miktar para mad money i.
Speaking
bunu her zaman yanında taşı keep that with you at all times expr.
her zaman yanında olmalı it's supposed to be with you at all times expr.
Marine
gemi çapasının dengeleme noktasındaki şaftın her bir yanında bağlantı veya halka olan şerit balancing band i.
gemi çapasının dengeleme noktasındaki şaftın her bir yanında bağlantı veya halka olan bir şerit gravity band i.
Medical
gövdenin her iki yanında çaprazlama bulunan karın kası abdominal external oblique muscle i.
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık abdominal ring i.
Anatomy
sırtın orta kısmının her iki yanında bulunan geniş ve düz bir kas latissimus dorsi i.
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı piriform area i.
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı piriform lobe i.
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı pyriform area i.
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı pyriform lobe i.
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan sphenoid fontanel i.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoid fontanelle i.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoidal fontanel i.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoidal fontanelle i.
Biology
(bazı sınıflandırmalarda) başının her iki yanında derin yarıklar bulunan şerit kurtlarını içeren bir grup schizonemertea i.
Marine Biology
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı lateral line i.
afrika'nın tropik bölgelerinde yaşayan ve kuyruklarının her iki yanında elektrikli organ bulunan çeşitli tatlı su balıklarını içeren bir takım scyphophori i.
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad silverfish i.
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad silversides i.
kafasının her iki yanında zırh benzeri sert bir kabuk bulunan (balık) mail-cheeked s.
Botanic
merkezi bir eksenin her iki yanında iki sıra halinde parçası olan bifarious s.
Sport
yayın orta kısmının sapın her iki yanında keskin ve kavisli incelmesi dip i.
(on labutla oynan bovlingte) pistin her iki yanında bulunan kanallardan biri gully [dialect] [uk] i.
(on labutla oynan bovlingte) pistin her iki yanında bulunan kanallardan biri gulley i.
Football
oyuncuların merkezin her iki yanında eşit olarak dağıtılmış olduğu (futbol) balanced s.
Tennis
çiftler tenis kortunun her bir yanında kenar çizgisi ile servis kenar çizgisi arasındaki boşluk alley i.
Ornithology
yüzünün her iki yanında siyah şerit olan bir kuş fanner i.
omzunun her iki yanında tüy öbeği olan bir kuş lophorina superba i.
Modern Slang
her zaman yanında olan kimse a real g i.
her koşulda yanında olan arkadaş all-weather friend i.