Geçmiş

hold against

"hold against" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hold against f.	yüzüne vurmak
2	Genel	hold against f.	yüklemek (suçu)
3	Genel	hold against f.	aleyhinde kullanmak
Phrasals
4	Öbek Fiiller	hold against f.	yanına tutmak
5	Öbek Fiiller	hold against f.	üstüne tutmak
6	Öbek Fiiller	hold against f.	yanına koymak
7	Öbek Fiiller	hold against f.	üstüne yerleştirmek
8	Öbek Fiiller	hold against f.	kötü hisler beslemek
9	Öbek Fiiller	hold against f.	kin tutmak

"hold against" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hold a gun against one's head f.	birinin kafasına silah dayamak
Phrasals
2	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	bir şeyi bir şeye/yere tutmak
3	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	bir şeyi bir şeye/yere basmak
4	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	bir şeyi bir şeye/yere bastırmak
5	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	bir şeyi bir şeyin üstüne bastırmak/tutmak
6	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birine/bir şeye karşı kin tutmak
7	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birine/bir şeye karşı kızgınlığı devam etmek
8	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birine/bir şeye karşı siniri geçmemek
9	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	biriyle/bir şeyle ilgili mutsuzluğu devam etmek
10	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birinin/bir şeyin yüzüne vurmak
11	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birinin/bir şeyin aleyhinde kullanmak
12	Öbek Fiiller	hold something against someone or something f.	birine/bir şeye karşı kullanmak
Idioms
13	Deyim	hold a grudge (against someone) f.	birisine (karşı) kin beslemek
14	Deyim	hold a grudge (against someone) f.	birisine (karşı) kin gütmek
15	Deyim	hold upper hand against f.	-e karşı bir adım önde/avantajlı olmak
16	Deyim	hold a grudge against (one) f.	(birine) karşı kin beslemek
17	Deyim	hold a grudge against (one) f.	(birine) karşı kin gütmek
Speaking
18	Konuşma	don't hold this against him expr.	bunu ona karşı kullanma