Geçmiş

işaret etmek

"işaret etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	işaret etmek	indicate f.
2	Yaygın Kullanım	işaret etmek	refer f.
General
3	Genel	işaret etmek	point out f.
4	Genel	işaret etmek	designate f.
5	Genel	işaret etmek	note f.
6	Genel	işaret etmek	signal f.
7	Genel	işaret etmek	betoken f.
8	Genel	işaret etmek	point at f.
9	Genel	işaret etmek	imply f.
10	Genel	işaret etmek	signalize f.
11	Genel	işaret etmek	make a sign f.
12	Genel	işaret etmek	point to f.
13	Genel	işaret etmek	sign f.
14	Genel	işaret etmek	beckon f.
15	Genel	işaret etmek	gesture f.
16	Genel	işaret etmek	wag one's finger at f.
17	Genel	işaret etmek	flag f.
18	Genel	işaret etmek	point f.
19	Genel	işaret etmek	notate f.
20	Genel	işaret etmek	give indication f.
21	Genel	işaret etmek	bode f.
22	Genel	işaret etmek	motion f.
23	Genel	işaret etmek	characterize f.
24	Genel	işaret etmek	denote f.
25	Genel	işaret etmek	map f.
26	Genel	işaret etmek	refer to f.
27	Genel	işaret etmek	characterise f.
28	Genel	işaret etmek	signalise f.
29	Genel	işaret etmek	note [obsolete] f.
30	Genel	işaret etmek	remark [obsolete] f.
31	Genel	işaret etmek	tell f.
32	Genel	işaret etmek	hold f.
33	Genel	işaret etmek	demonstrate [obsolete] f.
34	Genel	işaret etmek	denounce [obsolete] f.
35	Genel	işaret etmek	index f.
36	Genel	işaret etmek	say f.
37	Genel	işaret etmek	foreshow [obsolete] f.
38	Genel	işaret etmek	precurse f.
39	Genel	işaret etmek	prefigurate f.
40	Genel	işaret etmek	shadow (forth) f.
41	Genel	işaret etmek	shadow (out) f.
42	Genel	işaret etmek	point f.
43	Genel	işaret etmek	symptomatise [uk] f.
44	Genel	işaret etmek	symptomatize f.
45	Genel	işaret etmek	symptomise [uk] f.
46	Genel	işaret etmek	symptomize f.
Phrasals
47	Öbek Fiiller	işaret etmek	pint out f.
48	Öbek Fiiller	işaret etmek	flag up f.
Idioms
49	Deyim	işaret etmek	point the finger at f.
50	Deyim	işaret etmek	ring the bell f.
Technical
51	Teknik	işaret etmek	read f.
Slang
52	Argo	işaret etmek	shake a stick at f.

"işaret etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kronolojik, coğrafi veya matematiksel dakikaları ifade etmek için kullanılan işaret	minute mark i.
2	Genel	önemine işaret etmek	point f.
3	Genel	bir şeye işaret etmek	be a witness to f.
4	Genel	işaret etmek (gelecek hakkında bir şeye)	prognosticate f.
5	Genel	belirli bir duruma işaret etmek	promise f.
6	Genel	işaret etmek (bir hareketle)	signify f.
7	Genel	göz kırparak işaret etmek	wink at f.
8	Genel	el ile işaret etmek	motion f.
9	Genel	-e işaret etmek	be indicative of f.
10	Genel	-e işaret etmek	bode f.
11	Genel	-e işaret etmek	imply f.
12	Genel	-e işaret etmek	signalize f.
13	Genel	-e işaret etmek	portend f.
14	Genel	-e işaret etmek	presage f.
15	Genel	-e işaret etmek	threaten f.
16	Genel	-e işaret etmek	speak of f.
17	Genel	birisini birisi olarak tanıtmak/işaret etmek/göstermek	finger someone as someone f.
18	Genel	yeni bir döneme işaret etmek	mark a new period of f.
19	Genel	penaltı noktasını işaret etmek	point the penalty spot f.
20	Genel	başı ile işaret etmek	nod f.
21	Genel	başparmak ile işaret etmek	thumb f.
22	Genel	çenesiyle işaret etmek	jut one's chin at f.
23	Genel	anısına işaret etmek	monument f.
24	Genel	zille işaret etmek	buzz f.
25	Genel	-e işaret etmek	denounce [obsolete] f.
26	Genel	kadranla işaret etmek	dial f.
27	Genel	özellikle işaret etmek	distinguish of [obsolete] f.
28	Genel	parmakla işaret etmek	digitate f.
29	Genel	(suçluyu) işaret etmek	point the finger at f.
30	Genel	(gelecekteki bir olaya) işaret etmek	forehold f.
31	Genel	önceden işaret etmek	preominate [obsolete] f.
32	Genel	kuzeyi işaret etmek	septentrionate f.
33	Genel	parmakla işaret etmek	show f.
34	Genel	işaret dilinde ifade etmek	sign f.
35	Genel	iyi tarafına işaret etmek	smile f.
36	Genel	parmakla işaret etmek	point f.
37	Genel	duracağını işaret etmek	protect f.
Phrasals
38	Öbek Fiiller	bir şeye işaret etmek	signal for something f.
39	Öbek Fiiller	birine bir şey yapması için elle işaret etmek	motion for someone to do something f.
40	Öbek Fiiller	birine (gelmesi için) işaret etmek	signal for someone f.
41	Öbek Fiiller	birine eliyle işaret etmek	motion to someone f.
42	Öbek Fiiller	bir şeyi işaret etmek	signal for something f.
43	Öbek Fiiller	kenara geç diye işaret etmek	motion someone to the side f.
44	Öbek Fiiller	olarak işaret etmek	point to as f.
45	Öbek Fiiller	(birşeyi) işaret etmek	point toward f.
46	Öbek Fiiller	(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek	wave someone back (from something) f.
47	Öbek Fiiller	(bir şeyde birine/bir şeye) işaret etmek	represent (someone or something) in (something) f.
48	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin sonuna, bitişine, değişimine işaret etmek	usher out f.
49	Öbek Fiiller	eliyle uzaklaşmasını işaret etmek	wave off f.
50	Öbek Fiiller	eliyle geri gitmesini işaret etmek	wave off f.
51	Öbek Fiiller	eliyle geride durmasını işaret etmek	wave off f.
52	Öbek Fiiller	eliyle reddettiğini işaret etmek	wave off f.
53	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) işaret etmek	point toward (someone or something) f.
54	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) parmağıyla işaret etmek	point toward (someone or something) f.
55	Öbek Fiiller	işaret ederek (birinin/bir şeyin) yerini göstermek/tarif etmek	point toward (someone or something) f.
56	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) yerini işaret etmek	point toward (someone or something) f.
57	Öbek Fiiller	birine vaktin geldiğini işaret etmek	cue someone in f.
58	Öbek Fiiller	birine başlamasını işaret etmek	cue someone in f.
59	Öbek Fiiller	vaktin geldiğini işaret etmek	cue in f.
60	Öbek Fiiller	başlamasını işaret etmek	cue in f.
61	Öbek Fiiller	(birine) eliyle (birinden/bir şeyden) uzaklaşmasını işaret etmek	motion (one) away from (someone or something) f.
62	Öbek Fiiller	kenara geçmesini/çekilmesini işaret etmek	motion aside f.
63	Öbek Fiiller	-e eliyle işaret etmek	motion to f.
64	Öbek Fiiller	(birine) eliyle işaret etmek	motion to (one) f.
65	Öbek Fiiller	aşağıdaki (birini/bir şeyi) işaret etmek	point down to (someone or something) f.
66	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) işaret etmek	point to (someone or something) f.
67	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) parmağıyla işaret etmek/göstermek	point to (someone or something) f.
68	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) işaret etmek	point to (someone or something) f.
69	Öbek Fiiller	(bir şey) olarak (birini/bir şeyi) göstermek/işaret etmek	point to (someone or something) as (something) f.
70	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) işaret etmek	refer to (someone or something) f.
71	Öbek Fiiller	hakkında (bir şeyi) göstermek/işaret etmek	say for f.
72	Öbek Fiiller	eliyle gitmesi/uzaklaşması/geri çekilmesi için işaret etmek	wave away f.
73	Öbek Fiiller	eliyle yanına gelmesini işaret etmek	wave down f.
74	Öbek Fiiller	eliyle devam etmesini işaret etmek	wave on f.
Colloquial
75	Konuşma Dili	iyiye işaret etmek	augur well f.
76	Konuşma Dili	birini işaret etmek	finger f.
77	Konuşma Dili	birini parmakla işaret etmek	finger f.
78	Konuşma Dili	birini (bir şeyi yapan, bir yerde olan) kişi olarak işaret etmek/göstermek	finger f.
79	Konuşma Dili	bir konu hakkında bir şeye işaret etmek	have it f.
80	Konuşma Dili	yapması için elle işaret etmek	motion to do f.
81	Konuşma Dili	elle yapmasını işaret etmek	motion to do f.
Idioms
82	Deyim	-e işaret etmek	bode somehow for someone or something f.
83	Deyim	(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek	say a great deal about (someone or something) f.
84	Deyim	(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek	say a great deal about (someone or something) f.
85	Deyim	bir şeyin felaketle sonuçlanacağına işaret etmek	spell disaster f.
86	Deyim	kenara geç diye işaret etmek	motion someone to one side f.
87	Deyim	sivri bir şeyle işaret etmek	jab at f.
88	Deyim	(bir suçluyu vb) işaret etmek	lay the finger on someone f.
89	Deyim	(gelecekte olabileceklere) işaret etmek	point the way f.
90	Deyim	(bir suçluyu vb) işaret etmek	put the finger on someone f.
91	Deyim	yerini işaret etmek	point the way f.
92	Deyim	(birine) yolu/yönü işaret etmek	point (one) in the right direction f.
93	Deyim	işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek	make horns at (someone) f.
94	Deyim	(biri/bir şey için) iyiye işaret etmek	bode well (for somebody/something) f.
95	Deyim	(biri/bir şey için) kötüye işaret etmek	bode ill (for somebody/something) f.
96	Deyim	(biri/bir şey) için kötüye işaret etmek	bode ill for (someone or something) f.
97	Deyim	-e işaret etmek	bode somehow for f.
98	Deyim	(biri/bir şey) için iyiye işaret etmek	bode well for (someone or something) f.
99	Deyim	(birini biri) olarak tanıtmak/işaret etmek/göstermek	finger (one) as (someone) f.
100	Deyim	olarak tanıtmak/işaret etmek/göstermek	finger as f.
101	Deyim	(bir suçluyu) işaret etmek	lay the finger on (one) f.
102	Deyim	işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek	make horns at f.
103	Deyim	(birine bir şey yapması) için elle işaret etmek	motion (for) (one) to (do something) f.
104	Deyim	elle (birinin bir şey yapmasını) işaret etmek	motion (for) (one) to (do something) f.
105	Deyim	kenara çekilmesini/geçmesini işaret etmek	motion to one side f.
106	Deyim	kenara geç/çekil diye işaret etmek	motion to one side f.
107	Deyim	(birini) işaret etmek	point a finger (at somebody) f.
108	Deyim	(birini) işaret etmek	point the finger (at somebody) f.
109	Deyim	(birini) işaret etmek	point the finger f.
110	Deyim	(birini) işaret etmek	point the finger at (one) f.
111	Deyim	bir şeyin felaketle sonuçlanacağına işaret etmek	spell disaster f.
Law
112	Hukuk	(tahkikat jürisi) iddianame hazırlanmadan önce kişisel bilgi veya gözleme dayanarak (bir suçu) işaret etmek	present [dialect] f.
Industry
113	Sanayi	posta pullarını iptal etmek için el aletiyle yapılan işaret	bumper i.
Marine
114	Denizcilik	(gemiye veya yolcularına) el sallayarak işaret etmek	weave [obsolete] f.
Medical
115	Medikal	kötü prognozu işaret etmek	be an indicator of poor prognosis f.
116	Medikal	kötü prognoza işaret etmek	indicate a poor prognosis f.
117	Medikal	kötü prognozu işaret etmek	indicate a poor prognosis f.
Fishery
118	Balıkçılık	zıpkınlanmış balinanın yüzen gövdesini işaret etmek için kullanılan küçük bayrak veya cihaz	waif i.
Hunting
119	Silah/Atıcılık	(av köpeği, sürüyü) keskin ve doğru bir şekilde işaret etmek	nail f.
120	Silah/Atıcılık	(av köpeği/bir kuşu) işaret etmek	stab f.
Football
121	Futbol	2 dakika kayıp zaman işaret etmek	give 2 minutes extra time f.
Music
122	Müzik	öncesinde gelen diyez veya bemolü iptal etmek için nota önüne konan işaret	natural i.
Archaic
123	Eski Kullanım	özellikle işaret etmek	distinguish f.