işi olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

işi olan



"işi olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
işi olan labored s.
işi olan laboured s.
işi olan jobholding s.
işi olan retained s.
işi olan hired s.
Trade/Economic
işi olan jobholder i.
işi olan employed s.

"işi olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iki nokta arasında bu amaçla özel olarak kurulmuş olan bir şirket tarafından yapılan taşıma işi carriage i.
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler googly eyes i.
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse factotum [dated] i.
çok sayıda farklı işi olan kimse both-hands i.
işi döviz bozmak olan kimse money-changer i.
kolay ve iyi maaşlı işi olan kimse sinecurist i.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek downshift f.
yapacak işi az olan underoccupied s.
yün işi olan lanifical s.
acemi işi olan lubberly s.
kereste işi olan lumber s.
Phrases
(bir şey yapmakla) işi olan in the business of (doing something) expr.
işi (bir şey yapmak) olan in the business of (doing something) expr.
Colloquial
işi bırakıp gitme ihtimali olan çalışan flight risk i.
hem ev işlerini yürüten hem de tam zamanlı işi olan anne supermom [us] i.
Idioms
kişinin işi bırakmasına engel olan parasal sebepler golden handcuffs i.
yapılan işi herkes eleştirebilecekken; daha iyisini yapabilecek (olan kişi) pek azdır everyone can find fault, few can do better expr.
Trade/Economic
düzenli işi olan kimse jobholder i.
Industry
belirli bir işi gerçekleştirmek için gerekli olan kadın sayısı womanpower i.
Gastronomy
içinde frenk üzümü, kuş üzümü ve şekerleme olan, üzerine çapraz şekil verilen hamur işi banbury cake i.
waffle benzeri yüzeyi olan bir tür patatesli hamur işi waffle [uk] i.
Engineering
herhangi bir turing makinesinin yapabildiği işi ve her hesaplamayı yapabilecek kadar güçlü olan turing makinesi universal turing machine i.
Slang
pek bir işlevi olmayan tek işi mesai süresince oturmak olan çalışan chairwarmer i.