Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
in court
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in court"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 95 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
supreme court in ottoman empire
i.
divan-ı hümayun
2
Genel
day in court
i.
görüş bildirme imkanı
3
Genel
end up in court
f.
mahkemelik olmak
4
Genel
appear in court
f.
hakim karşısına çıkmak
5
Genel
appear in court
f.
mahkemeye çıkmak
6
Genel
have a dispute to be settled in court
f.
mahkemelik olmak
7
Genel
face charges in court
f.
mahkemede yargılanacak olmak
8
Genel
summon to court case in a lawsuit
f.
duruşmaya çağırmak
9
Genel
discuss in court
f.
mahkemede tartışmak
10
Genel
defend oneself in court
f.
mahkemede kendini savunmak
11
Genel
file a claim in court
f.
istihkak davası açmak
12
Genel
appear in court
f.
mahkeme huzuruna çıkmak
13
Genel
end up in a court of law
f.
soluğu mahkemede almak
14
Genel
end up in a court of law
f.
sonu mahkemede bitmek
15
Genel
represent someone in court
f.
birini mahkemede temsil etmek
16
Genel
settle it in court
f.
mahkemede çözmek/halletmek
17
Genel
be due back in court
f.
(...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
Phrases
18
İfadeler
in the case before the court
i.
huzurdaki davada
19
İfadeler
in the case before the court
expr.
huzurdaki dava
20
İfadeler
in the case before the court
expr.
mahkemenin huzurundaki davada
21
İfadeler
in the case before the court
expr.
(mahkeme) huzurdaki davada
22
İfadeler
the ball's in your court
expr.
senin sıran
23
İfadeler
the ball's in your court
expr.
top sende
24
İfadeler
the ball's in your court
expr.
sana bağlı/kalmış
25
İfadeler
the ball's in your court
expr.
senin sorumluluğun
Idioms
26
Deyim
in contempt of court
i.
mahkemeye itaatsizlik
27
Deyim
in contempt of court
i.
mahkemeye saygısızlık
28
Deyim
friend(s) in court
i.
torpil
29
Deyim
friend(s) in court
i.
tanıdık
30
Deyim
friend(s) in court
i.
yüksek konumdaki/yerdeki tanıdık
31
Deyim
friend(s) in court
i.
arka
32
Deyim
friend in court
i.
torpil yapan kişi
33
Deyim
friend in court
i.
yüksek konumdaki/yerdeki tanıdık
34
Deyim
friend in court
i.
konumunu kullanarak iş yaptıran kişi
35
Deyim
friend in court
i.
yüksek konumunu kullanarak tanıdıklarına yardım eden kişi
36
Deyim
friend in court
i.
nüfuzunu kullanarak tanıdıklarına yardım eden kişi
37
Deyim
friend in court
i.
nüfuzunu kullanarak tanıdıklarının işlerini kolaylaştıran/hızlandıran kişi
38
Deyim
(one's) day in court
i.
kendini savunma fırsatı
39
Deyim
(one's) day in court
i.
yaptıklarını/kendini açıklama fırsatı
40
Deyim
(one's) day in court
i.
şikayetlerini dile getirme fırsatı
41
Deyim
have the ball in one's court
f.
bir işi yapma sorumluluğu gelmek
42
Deyim
stand up in court
f.
dava açılacak nitelikte olmak
43
Deyim
stand up in court
f.
davayı kazandıracak nitelikte olmak
44
Deyim
have one's day in court
f.
kendisini savunma fırsatı bulmak
45
Deyim
get one's day in court
f.
kendisini savunma fırsatı bulmak
46
Deyim
the ball is in someone's court
f.
sıra onda olmak
47
Deyim
have the ball in one's court
f.
sorumluluk sırası gelmek
48
Deyim
ball is in court
f.
sıra onda olmak
49
Deyim
the ball is in someone's court
f.
sırası gelmek
50
Deyim
ball is in court
f.
sırası gelmek
51
Deyim
stand up in court
f.
sağlam delillere/kanıtlara dayanmak
52
Deyim
have the ball in one's court
f.
topu kendi sahasında tutmak
53
Deyim
the ball is in someone's court
f.
top onda olmak
54
Deyim
ball is in court
f.
top onda olmak
55
Deyim
have the ball in court
f.
topu kendi sahasında tutmak
56
Deyim
have the ball in court
f.
sorumluluk sırası gelmek
57
Deyim
have the ball in court
f.
bir işi yapma sorumluluğu gelmek
58
Deyim
the ball is in one's court
expr.
sıra onda
59
Deyim
the ball is in one's court
expr.
sorumluluk onda
60
Deyim
the ball's in your court now
expr.
artık senin sıran
61
Deyim
the ball's in your court now
expr.
artık top sende
62
Deyim
in contempt of court
expr.
mahkemeye çıkmama
63
Deyim
in contempt of court
expr.
mahkemenin verdiği karara uymama
64
Deyim
the ball's in your court now
expr.
top sende artık
65
Deyim
the ball is in your court
expr.
top sizde
Speaking
66
Konuşma
you're due in court in ten minutes
expr.
on dakika sonra mahkemede olmalısın
67
Konuşma
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law
expr.
sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
68
Konuşma
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law
expr.
sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
Trade/Economic
69
Ticaret/Ekonomi
appear in court
f.
mahkeme huzuruna çıkmak
Law
70
Hukuk
hearing in camera (law court)
i.
gizli oturum
71
Hukuk
hearing in camera (law court)
i.
gizli celse
72
Hukuk
hearing in camera (law court)
i.
kapalı celse
73
Hukuk
hearing in camera (law court)
i.
kapalı oturum
74
Hukuk
nonappearance in court
i.
mahkemede hazır bulunmama
75
Hukuk
nonappearance in court
i.
mahkemede hazır olmama
76
Hukuk
undertaking to appear in court
i.
mahkeme huzuruna çıkma taahhüdü
77
Hukuk
nonappearance in court
i.
mahkemeye gelmeme
78
Hukuk
defendant in court of appeal
i.
temyiz mahkemesinde davalı olma
79
Hukuk
court in banc
i.
tam kadro mahkeme oturumu
80
Hukuk
day in court
i.
mahkemede kendini savunma günü
81
Hukuk
day in court
i.
mahkemeye çıkma fırsatı
82
Hukuk
to appear in court
f.
hakimin karşısına çıkmak
83
Hukuk
be tried in a court
f.
mahkeme edilmek
84
Hukuk
testify in court
f.
mahkemede ifade vermek
85
Hukuk
to appear in court
f.
mahkeme huzuruna çıkmak
86
Hukuk
to appear in court
f.
mahkemeye çıkmak
87
Hukuk
lodge in court
f.
mahkemeye vermek
88
Hukuk
be tried in a court
f.
yargılanmak
89
Hukuk
in a public court session
expr.
açık celsede
90
Hukuk
in open court
expr.
açık celsede
91
Hukuk
in a public court session
expr.
aleni celsede
92
Hukuk
in open court
expr.
aleni celsede
93
Hukuk
anything you say can and will be used against you in a court of law
expr.
söylediğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir
Politics
94
Siyasal
european agreement relating to persons participating in proceedings of the european court of human rights
i.
avrupa insan hakları mahkemesi önündeki yargılama sürecine katılan kişilere ilişkin avrupa sözleşmesi
Institutes
95
Kurum/Kuruluş
extraordinary chambers in the court of cambodia
i.
kamboçya mahkemeleri olağanüstü duruşmaları
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in court
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy