Geçmiş

in tune with

"in tune with" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	in tune with ed.	ile uyumlu

"in tune with" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrases
1	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) akortlu
2	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) ahenkli
3	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) aynı tonda
4	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşan
5	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) hemfikir
6	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) mutabık
7	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) uyuşan
8	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) anlaşan
9	İfadeler	in tune with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalan
Idioms
10	Deyim	be in tune with f.	aynı düşünceleri paylaşmak
11	Deyim	be in tune with someone f.	aynı telden çalmak
12	Deyim	be in tune with f.	birbirine çok iyi gitmek
13	Deyim	be in tune with f.	benzeşmek
14	Deyim	be in tune with the times f.	çağa uymak
15	Deyim	be in tune with the times f.	çağa/zamana uymak
16	Deyim	keep in tune with times f.	çağa uymak
17	Deyim	get in tune with the times f.	çağa/zamana uymak
18	Deyim	be in tune with f.	uymak
19	Deyim	be in tune with f.	uyum içinde olmak
20	Deyim	be in tune with f.	uyuşmak
21	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	ahenkli olmak
22	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	akortlu olmak
23	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	ahenkli olmak
24	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	akortlu olmak
25	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak
26	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) anlaşmak
27	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak
28	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
29	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmak
30	Deyim	be in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
31	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) ahenk içerisinde olmak
32	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) ahenkli olmak
33	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
34	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak
35	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmak
36	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak
37	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak
38	Deyim	be in tune (with somebody/something) f.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
39	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
40	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
41	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
42	Deyim	get in tune with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak
43	Deyim	get in tune with (something) f.	ahengi tutturmak/yakalamak
44	Deyim	get in tune with (something) f.	aynı müzik tonunu tutturmak/yakalamak
45	Deyim	in tune with the times expr.	çağa uygun
46	Deyim	in tune with the times expr.	zamana uyum sağlamış
47	Deyim	in tune with the times expr.	çağdaş
48	Deyim	in tune with the times expr.	modern
49	Deyim	in tune with the times expr.	modaya uygun
50	Deyim	in tune with the times expr.	çağı/zamanı yakalamış
51	Deyim	in tune with the times expr.	güncel