Geçmiş

inanmak (bir şeye)

"inanmak (bir şeye)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	inanmak (bir şeye)	believe in f.

"inanmak (bir şeye)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kanıt olmadan bir şeye inanmak	take something on faith f.
2	Genel	bir şeye inanmak için sebep oluşturmak	bespeak f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	(bir şeye) inanmak	adhere to (something) f.
4	Öbek Fiiller	(biri) hakkında (bir şeye) inanmak	believe (something) of (someone) f.
5	Öbek Fiiller	(biriyle) ilgili (bir şeye) inanmak	believe (something) of (someone) f.
6	Öbek Fiiller	biriyle ilgili söylenen bir şeye inanmak	believe something of someone f.
7	Öbek Fiiller	birine/bir şeye inanmak	believe in someone or something f.
8	Öbek Fiiller	ile ilgili söylenen bir şeye inanmak	believe of f.
9	Öbek Fiiller	(bir şeye) inanmak	buy into (something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) inanmak	count on (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) inanmak	count upon (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	bir şeye inanmak	fall for something f.
13	Öbek Fiiller	bir şeye sorgusuz sualsiz inanmak	fall for something f.
14	Öbek Fiiller	(bir şeye) inanmak	fall for (something) f.
15	Öbek Fiiller	(bir şeye) sorgusuz sualsiz inanmak	fall for (something) f.
16	Öbek Fiiller	bir şeye/birinin dediğine inanmak	go for something f.
17	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) çok inanmak	swear by (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) inanmak	trust in (someone or something) f.
19	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) inanmak	turn toward (someone or something) f.
Colloquial
20	Konuşma Dili	bir şeye inanmak	buy something f.
Idioms
21	Deyim	birine/bir şeye inanmak/güvenmek	place stock in f.
22	Deyim	birine/bir şeye inanmak/güvenmek	put stock in f.
23	Deyim	(birine/bir şeye) kanmak/inanmak	be taken in by (someone) f.
24	Deyim	(birine/bir şeye) kanmak/inanmak	get taken in (by someone or something) f.
25	Deyim	bir şeye sorgusuz sualsiz inanmak	take something on faith f.
26	Deyim	bir şeye gözü kapalı inanmak	take something on faith f.
27	Deyim	bir şeye salak gibi inanmak	swallow something hook, line, and sinker f.
28	Deyim	bir şeye inanmak	hang one's hat on something f.
29	Deyim	(bir şeye) inanmak	take (something) through (one's) head f.
30	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak	lay store in (something or someone) f.
31	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak/inancı olmak	put store in (something or someone) f.
32	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak	set store in (something or someone) f.
33	Deyim	(bir şeye) inanmak	take (something) to the bank f.
34	Deyim	(bir şeye) inanmak	be sold on (something) f.
35	Deyim	bir şeye inanmak	be sold on something f.
36	Deyim	birine/bir şeye inanmak	give credence to someone or something f.
37	Deyim	(bir şeye) inanmak	fall for (something) hook, line, and sinker f.
38	Deyim	(bir şeye) sorgusuz sualsiz inanmak	fall for (something) hook, line, and sinker f.
39	Deyim	(bir şeye) inanmak	get (something) into (one's) head f.
40	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak	have faith in (someone or something) f.
41	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak	lay store by (something or someone) f.
42	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak/güvenmek	place trust in (someone or something) f.
43	Deyim	(birine/bir şeye) güvenmek/inanmak	put store by (something or someone) f.
44	Deyim	(birine/bir şeye) inanmak	put trust in (someone or something) f.
45	Deyim	(birine/bir şeye) çok inanmak	set great store by (something or someone) f.
46	Deyim	(bir şeye) tamamen inanmak	take (something) as (the) gospel truth f.
47	Deyim	(bir şeye) tamamen inanmak	take (something) for (the) gospel truth f.
48	Deyim	(bir şeye) inanmak	take (something) into (one's) head f.
49	Deyim	(bir şeye) inanmak	take stock in (something) f.