Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | iyi ancak | all well and good but expr. |
İfadeler | iyi ancak | all very well but expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ancak ara sıra iyi olan | spotty s. |
Genel | ancak yer yer iyi olan | spotty s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri | a diamond in the rough i. |
Konuşma Dili | aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri | a rough diamond i. |
Konuşma Dili | aslen iyi ancak tavırları kibar ve zarif olmayan biri | diamond in the rough i. |
Law | ||
Hukuk | taraflarının iyi niyetle imzaladıkları ancak hukuken geçersiz olan evlilik | putative marriage i. |
Computer | ||
Bilgisayar | herhangi bir faydaları olmayan ancak kullanıcıya virüslere karşı en iyi korumayı vadeden yazılımlar | scareware i. |
Basketball | ||
Basketbol | çok uzun boylu olmayan ancak son derece hareketli olup iyi sıçrayan ve sayı üreten oyuncu | swingman i. |