iyileştirmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

iyileştirmek



"iyileştirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iyileştirmek enhance f.
iyileştirmek cure f.
iyileştirmek heal f.
iyileştirmek ameliorate f.
General
iyileştirmek correct f.
iyileştirmek ameliorate f.
iyileştirmek cleanse f.
iyileştirmek recuperate f.
iyileştirmek regenerate f.
iyileştirmek cicatrize f.
iyileştirmek better f.
iyileştirmek recruit f.
iyileştirmek upgrade f.
iyileştirmek nurse f.
iyileştirmek remedy f.
iyileştirmek work up f.
iyileştirmek make good f.
iyileştirmek reform f.
iyileştirmek bring through f.
iyileştirmek improve f.
iyileştirmek mend f.
iyileştirmek pull through f.
iyileştirmek pull round f.
iyileştirmek make better f.
iyileştirmek meliorate f.
iyileştirmek rehabilitate f.
iyileştirmek amend f.
iyileştirmek heal f.
iyileştirmek remediate f.
iyileştirmek recover f.
iyileştirmek restore f.
iyileştirmek cure f.
iyileştirmek doctor f.
iyileştirmek reclaim f.
iyileştirmek cicatrise f.
iyileştirmek treat f.
iyileştirmek reconstruct f.
iyileştirmek reform [obsolete] f.
iyileştirmek embetter [obsolete] f.
iyileştirmek leech f.
iyileştirmek bete f.
iyileştirmek haunce [obsolete] f.
iyileştirmek hele f.
iyileştirmek grade up f.
iyileştirmek guarish [obsolete] f.
iyileştirmek inhance f.
iyileştirmek plaster f.
iyileştirmek secundate f.
iyileştirmek spunk f.
iyileştirmek stretch f.
iyileştirmek subserve f.
iyileştirmek succor [us] f.
iyileştirmek succour [uk] f.
iyileştirmek superordinate f.
Phrasals
iyileştirmek turn around f.
iyileştirmek clear up f.
iyileştirmek cure of f.
iyileştirmek sort out f.
Colloquial
iyileştirmek rehab f.
iyileştirmek make good f.
Idioms
iyileştirmek patch someone up f.
iyileştirmek do good f.
iyileştirmek give a new lease of life f.
Trade/Economic
iyileştirmek recover f.
Politics
iyileştirmek amend f.
Technical
iyileştirmek cure f.
Medical
iyileştirmek recure [obsolete] f.
Archaic
iyileştirmek redress f.
iyileştirmek emend f.
iyileştirmek incarn f.

"iyileştirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
General
geleneksel toplumlarda hastalığı iyileştirmek amacıyla hastadan kan alan kimse bleeder i.
çakraların içindeki ve birbirleri arasındaki enerji akışını iyileştirmek için değerli taşların kullanılması chakra therapy i.
(hastalığı iyileştirmek için) büyülü sözler söyleme incantation i.
cilt görünümünü iyileştirmek için kullanılan bir kozmetik ürün pearl powder i.
kişinin fiziksel görünümünü iyileştirmek amacıyla çeşitli vücut bakım rutinleri uygulaması looksmaxxing i.
kişinin fiziksel görünümünü iyileştirmek amacıyla çeşitli vücut bakım rutinleri uygulaması looksmax i.
kişinin fiziksel görünümünü iyileştirmek amacıyla çeşitli vücut bakım rutinleri uygulaması looksmaxxing i.
yarayı iyileştirmek heal injuries f.
altyapıyı iyileştirmek improve the infrastructure f.
koşulları iyileştirmek improve conditions f.
şartları iyileştirmek improve conditions f.
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemleri kullanan veya bunları yapan/yaptıran kimse bodyworker f.
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemler bodywork f.
hasta insanları iyileştirmek heal sick people f.
bir alet veya ekipmanı daha kullanışlı hale getirmek için geliştirmek, iyileştirmek macgyver f.
finansal temayülle iyileştirmek leverage f.
(maaş) ekleme veya artış yaparak iyileştirmek mend [obsolete] f.
(beceriyi) iyileştirmek hone f.
(birinin) ahlakını iyileştirmek moralize f.
(birinin) ahlakını iyileştirmek moralise f.
küçük bir değişiklikle iyileştirmek fine-tune f.
kabuk tutarak iyileştirmek skin f.
(yenilemek, iyileştirmek amacıyla) yeni uygulanmış fresh s.
Phrasals
ince ayrımlar, daha kaliteli elemanlar vb. ekleyerek iyileştirmek refine on f.
ince ayrımlar, daha kaliteli elemanlar vb. ekleyerek iyileştirmek refine upon f.
birini iyileştirmek cure someone of something f.
akne gibi iltihaplı bir cilt problemini kurutmak/iyileştirmek/geçirmek dry up f.
(birinin) hayatını/durumunu iyileştirmek raise (someone or something) from (some state) f.
(bir şeyin) durumunu iyileştirmek raise (someone or something) from (some state) f.
birinin durumunu iyileştirmek raise someone from something f.
bir şeyi/birini bir durumdan iyileştirmek resurrect someone or something from something f.
ekonomik durumunu iyileştirmek leave up f.
(birinin/bir şeyin içinde bulunduğu bir durumu) iyileştirmek raise (someone or something) out of (some state) f.
durumunu iyileştirmek raise up f.
vaziyetini iyileştirmek raise up f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) iyileştirmek upgrade (someone or something) with (something) f.
dış görünüşünü, durumunu, ruh halini iyileştirmek pick up f.
(birini bir şeyden) iyileştirmek cure (someone) of (something) f.
birini/bir şeyi iyileştirmek fix someone or something up f.
(bir şeyi) iyileştirmek improve upon (something) f.
(bir şeyi) iyileştirmek improve on (something) f.
durumunu iyileştirmek raise from f.
-den iyileştirmek resurrect from f.
Phrases
bir yarayı iyileştirmek için ona dokunmayı bırakman gerek to heal a wound you must stop touching it expr.
Colloquial
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish customs i.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish practices i.
durumunu iyileştirmek better oneself f.
bir şeyi iyileştirmek do any good f.
durumunu iyileştirmek class up f.
(sakatlanmış bir bacağı) yürüyerek iyileştirmek walk it off f.
huyunu iyileştirmek nicen up f.
Idioms
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps f.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek pull yourself up by your own bootstraps f.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek drag yourself up by your own bootstraps f.
birinin yarasını vb iyileştirmek heal someone of something f.
durumunu iyileştirmek see the light f.
durumunu iyileştirmek get face f.
(sosyal, politik, finansal) durumunu iyileştirmek get on in the world f.
bir şeyin dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek give something a facelift f.
maddi durumunu iyileştirmek go up in the world f.
(biriyle) arasını iyileştirmek mend (one's) fences f.
(bir şeyin) dış görünüşünü iyileştirmek/düzeltmek give (something) a face-lift f.
maddi açıdan iyileştirmek sweeten (up) the pot f.
Politics
işçi sınıflarının mücadelesinin yalnızca yaşam standartlarını iyileştirmek için iktisadi bir mücadele olmasını, siyasi reformların yapılmaması gerektiğini savunan görüş economism i.
Technical
güç ve aromasını iyileştirmek için alkollü içkilerin yeniden damıtılması doubling i.
zayıf görüşü iyileştirmek enhance the low vision f.
(mikroskop görüntüsünü) ağır metal buharına maruz bırakarak iyileştirmek shadowcast f.
Computer
donanım iyileştirmek (yenileriyle değiştirerek) retrofit f.
(video oyununda) yaralı karakteri iyileştirmek heal up f.
Construction
sapmayı azaltıp görünümü iyileştirmek için kullanılan kavisli kiriş veya payanda eğrisi hog i.
Mining
fiziksel ve kimyasal özelliklerini iyileştirmek için (hammaddeyi) işlemek beneficiate f.
Medical
genel olarak sağlığı ve refahı iyileştirmek için zihinsel imajların kullanımı visualization therapy i.
(yarayı) iyileştirmek heal by the first intention f.
(kemik veya dokuları) iyileştirmek conglutinate f.
Pharmaceutics
ilaç etkinliğini iyileştirmek için eklenen bir madde corrigent i.
Religious
(vudu inancında) kehanette bulunmak ve hastaları iyileştirmek için tanrıları çağıran kadın mam i.
Card
(eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak draw f.