kıyasla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kıyasla



"kıyasla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kıyasla by comparison zf.
kıyasla as against zf.
kıyasla at regard of zf.
kıyasla in respect [obsolete] zf.
kıyasla beside ed.
kıyasla in comparison with ed.
kıyasla to ed.
Idioms
kıyasla by/in comparison expr.
Archaic
kıyasla in regard of ed.

"kıyasla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çevresindeki bitkilere kıyasla daha küçük ve bodur olan bitkiler ekmek underplant f.
başkasına kıyasla daha iyi veya kötü görünmek compare f.
türündekilere kıyasla tek olan one s.
-e kıyasla as against zf.
-e kıyasla in contrast with ed.
'-a kıyasla then [dialect] ed.
'-e kıyasla to ed.
-e kıyasla toward ed.
-e kıyasla towards [irish] ed.
-e kıyasla towards ed.
'-e kıyasla till [dialect] bağ.
'-e kıyasla and [obsolete] bağ.
Phrasals
diğerlerine/başkalarına kıyasla/bakılırsa as (things) go f.
(birisine ya da bir şeye kıyasla) daha önemli görülmek rank above (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure (someone or something) (up) against (someone or something else) f.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure against f.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak measure up against f.
Phrases
diğerlerine/başkalarına/öncekilere göre/kıyasla hiçbir şey değil as nothing (compared) to (someone or something) zf.
diğerlerine/başkalarına/öncekilere göre/kıyasla hiçbir şey değil as nothing (compared) to zf.
diğerlerine/başkalarına kıyasla/bakılırsa as (things) go expr.
başlangıca kıyasla compared to baseline expr.
geçmişe kıyasla compared to past expr.
yaşıtlarıma kıyasla compared to my peers expr.
-e kıyasla alongside of expr.
-e kıyasla alongside of expr.
(bir şeye) kıyasla as against (something) expr.
bir şeye kıyasla as against something expr.
Colloquial
1970'ten sonra doğup ailelerine kıyasla daha az maddi güvenceye sahip yetişkinlerin oluşturduğu kuşak ipod generation i.
(birine veya bir şeye) kıyasla hiçbir şey olmak be as nothing (compared) to (someone or something) f.
Idioms
birine kıyasla daha avantajlı olmak gain ground on somebody f.
birine kıyasla aslan payına sahip olmak gain ground on somebody f.
(birinin) suçuna kıyasla az ceza vermek let (one) off easy f.
bir şeye kıyasla sönük kalmak pale in comparison (with/to something) f.
bir şeye kıyasla sönük kalmak pale by comparison (with/to something) f.
…'ya kıyasla dayanmak hold a stick to f.
…'ya kıyasla dayanmak hold sticks with f.
-e kıyasla a for b expr.
diğerlerine, başkalarına kıyasla as things, people go expr.
(birine/bir şeye) kıyasla by/in comparison (with somebody/something) expr.
Speaking
neye kıyasla? compared to what? expr.
Trade/Economic
hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi two-tier bid i.
bir önceki zaman dilimine kıyasla sequential zf.
bir önceki çeyreğe kıyasla sequential zf.
Telecom
bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla year over year expr.
Psychology
gündüze kıyasla geceye olan anormal düşkünlük nyctophilia i.
Gastronomy
geleneksel fast food'a kıyasla daha taze ve sağlıklı ayaküstü yemek fast casual i.
Math
bir şeyin diğerine kıyasla değişim miktarı derivate i.
Biology
(aynı embriyoda diğer bölümlere kıyasla) daha baskın büyüyen dominant s.
Astronomy
neptün'e kıyasla güneşin etrafında daha büyük bir mesafede dönen gök cismi trans-neptunian object (tno) i.
neptün'e kıyasla güneş etrafında daha büyük bir mesafede dönen büyük gök cismi orcus i.
neptün'e kıyasla güneşin etrafında daha büyük bir mesafede dönen trans-neptunian s.
Astrology
dünyaya kıyasla iki gezegenin birbirinden 135 derece uzakta olacak şekilde açısı trioctile i.
Zoology
sıcakkanlı hayvanların bazı uzuvlarının soğuk iklimlerde sıcak iklimlere kıyasla daha kısa olması allen's rule i.
Botanic
bir kaynaktan gelen polenin diğer kaynaktan gelenlere kıyasla daha hızlı tozlaşması prepotency i.
Agriculture
geleneksel sabana kıyasla daha derin oluk açmakta kullanılan pulluk trench plow i.
Geology
tavan bloğu taban kayacına kıyasla aşağı kaymış gibi görünen eğik fay common fault i.
tavan bloğu taban kayacına kıyasla aşağı kaymış gibi görünen eğik fay gravity fault i.
Military
diğer nükleer bombalara kıyasla, yoğun nötron ve gama ışını salınımı, daha düşük basınç dalgası ve daha az artık radyasyon ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmış bir nükleer silah n-bomb i.
Sport
golf sahasının etrafını çevreleyen, golf çimine kıyasla daha uzun olan çim sınırı apron i.
Football
rakibine kıyasla düşük seviyede kalan takım minnow i.
Slang
önemine kıyasla aşırı abartılan şey megillah i.
önemine kıyasla aşırı abartılan şey megilla i.
bilim kurgu hayranları arasında bilim kurgu hayranlarının diğer türlerin hayranlarına kıyasla zeka ve hayal gücü yönünden daha üstün olduklarına dair bir görüş/ifade fans are slans [dated] expr.