Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
kadar ki
"kadar ki"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kadar ki
such that
bağ.
"kadar ki"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
şu kadar ki
in so far as
zf.
2
Genel
o kadar ki
so that
bağ.
3
Genel
şu kadar ki
in so far
bağ.
4
Genel
şu kadar ki
this much that
bağ.
5
Genel
hatta o kadar ki
so much so that
bağ.
6
Genel
o kadar ki
insomuch that
bağ.
7
Genel
şu kadar ki
insofar
bağ.
Phrases
8
İfadeler
oynamayalı o kadar çok oldu ki
i'm so out of practice
expr.
9
İfadeler
onu o kadar seviyorum ki
I love him so much that
expr.
10
İfadeler
onu o kadar seviyorum ki
I love her so much that
expr.
11
İfadeler
o kadar ki
in so much that
expr.
12
İfadeler
ne kadar şanslısın ki
lucky for you
expr.
13
İfadeler
senden ayrılmak o kadar zor ki
it's so hard to leave you
expr.
14
İfadeler
zerre kadar şüphe yok ki
there is not the shadow of a doubt that
expr.
15
İfadeler
o kadar … ki doğru olamaz
so (something) it isn't true
expr.
Colloquial
16
Konuşma Dili
bu kadar (bir şey) de olunmaz ki canım!
how (something) can you be?
expr.
17
Konuşma Dili
O kadar açım ki (bir yiyecek) için adam öldürebilirim
I could murder (some kind of food)
expr.
18
Konuşma Dili
daha ne kadar … olabilirsin ki?
how (something) can you be?
expr.
19
Konuşma Dili
daha ne kadar … olabilirsin ki?
how (something) can you get?
expr.
20
Konuşma Dili
o kadar kötü ki gerçek/doğru olamaz
so bad it isn't true
expr.
21
Konuşma Dili
hatta o kadar ki
so much so
expr.
22
Konuşma Dili
daha ne kadar bencil olabilirsin ki?
how selfish can you get?
exclam.
23
Konuşma Dili
daha ne kadar bencilleşebilirsin ki?
how selfish can you get?
exclam.
24
Konuşma Dili
bir insan daha ne kadar bencilleşebilir ki?
how selfish can you get?
exclam.
25
Konuşma Dili
daha ne kadar aptallaşabilirsin ki?
how stupid can you get?
exclam.
26
Konuşma Dili
bir insan daha ne kadar aptallaşabilir ki?
how stupid can you get?
exclam.
27
Konuşma Dili
daha ne kadar nankör olabilirsin ki?
how ungrateful can you get?
exclam.
28
Konuşma Dili
daha ne kadar nankörleşebilirsin ki?
how ungrateful can you get?
exclam.
29
Konuşma Dili
bir insan daha ne kadar nankörleşebilir ki?
how ungrateful can you get?
exclam.
Idioms
30
Deyim
(o kadar temiz ki) bal dök yala
so clean you could eat off the floor
i.
31
Deyim
o kadar çirkin ki sadece annesi sevebilir
a face (that) only a mother could love
i.
32
Deyim
o kadar saçma ki işe yarayabilir
crazy enough (that) it just might work [cliché]
expr.
33
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir
crazy enough (that) it just might work [cliché]
expr.
34
Deyim
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché]
expr.
35
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché]
expr.
36
Deyim
o kadar saçma ki işe yarayabilir
crazy enough (that) it might just work [cliché]
expr.
37
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir
crazy enough (that) it might just work [cliché]
expr.
38
Deyim
o kadar saçma ki işe yarayabilir
so crazy (that) it just might work [cliché]
expr.
39
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir
so crazy (that) it just might work [cliché]
expr.
40
Deyim
o kadar alışılmışın dışında ki işe bile yarayabilir
so crazy (that) it just might work [cliché]
expr.
41
Deyim
o kadar alışılmadık bir fikir ki işe yarama olasılığı bile var
so crazy (that) it just might work [cliché]
expr.
42
Deyim
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché]
expr.
43
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché]
expr.
44
Deyim
o kadar alışılmışın dışında ki aslında işe bile yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché]
expr.
45
Deyim
o kadar alışılmadık bir fikir ki aslında işe yarama olasılığı bile var
so crazy (that) it might actually work [cliché]
expr.
46
Deyim
o kadar saçma ki işe yarayabilir
so crazy (that) it might just work [cliché]
expr.
47
Deyim
o kadar sıra dışı bir fikir ki işe yarayabilir
so crazy (that) it might just work [cliché]
expr.
48
Deyim
o kadar alışılmışın dışında ki işe bile yarayabilir
so crazy (that) it might just work [cliché]
expr.
49
Deyim
o kadar alışılmadık bir fikir ki işe yarama olasılığı bile var
so crazy (that) it might just work [cliché]
expr.
Speaking
50
Konuşma
ne kadar içebilir ki?
how much could he possibly drink?
expr.
51
Konuşma
niçin bu kadar kızıyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
52
Konuşma
ne kadar içmiş olabilir ki?
how much could he possibly drink?
expr.
53
Konuşma
o kadar açım ki bir atı bile yiyebilirim
I could eat a horse!
expr.
54
Konuşma
o kadar pahalı ki kimse alamaz
it's prohibitively expensive
expr.
55
Konuşma
o kadar çok süper şey var ki
there's just so many cool things
expr.
56
Konuşma
niçin bu kadar sinirleniyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
57
Konuşma
niye her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsunuz ki?
why do you have to make everything so difficult?
expr.
58
Konuşma
o kadar güzel ki
so beautiful that
expr.
59
Konuşma
neden bu kadar kızıyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
60
Konuşma
neden her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsun ki?
why do you have to make everything so difficult?
expr.
61
Konuşma
niye bu kadar kızıyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
62
Konuşma
neden her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsunuz ki?
why do you have to make everything so difficult?
expr.
63
Konuşma
niye bu kadar sinirleniyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
64
Konuşma
niye her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsun ki?
why do you have to make everything so difficult?
expr.
65
Konuşma
neden bu kadar sinirleniyorsun ki?
what are you getting so upset for?
expr.
66
Konuşma
daha ne kadar bencil olabilirsin ki?
how selfish can you get?
expr.
67
Konuşma
daha ne kadar bencilleşebilirsin ki?
how selfish can you get?
expr.
68
Konuşma
bir insan daha ne kadar bencilleşebilir ki?
how selfish can you get?
expr.
69
Konuşma
daha ne kadar aptal olabilirsin ki?
how stupid can you get?
expr.
70
Konuşma
daha ne kadar aptallaşabilirsin ki?
how stupid can you get?
expr.
71
Konuşma
bir insan daha ne kadar aptallaşabilir ki?
how stupid can you get?
expr.
Slang
72
Argo
siyah insanlarla cinsel ilişki kuranlar bundan o kadar keyif alırlar ki bir daha siyahlardan başka insanlarla cinsel ilişki kurmazlar anlamında deyim
once you go black, you never go back
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kadar ki
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy