kapı dışarı etmek

"kapı dışarı etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Genel
1	Genel	kapı dışarı etmek	throw out f.
2	Genel	kapı dışarı etmek	dismiss f.
3	Genel	kapı dışarı etmek	turf out f.
Öbek Fiiller
4	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	chuck out f.
5	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	chuck out of f.
6	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	cast by f.
7	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	turf off [brit] f.
8	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	sling out f.
9	Öbek Fiiller	kapı dışarı etmek	boot or an animal out f.
Konuşma Dili
10	Konuşma Dili	kapı dışarı etmek	give the boot f.
11	Konuşma Dili	kapı dışarı etmek	give the push f.
Deyim
12	Deyim	kapı dışarı etmek	boot out f.
13	Deyim	kapı dışarı etmek	send somebody away with a flea in their ear f.
14	Deyim	kapı dışarı etmek	give somebody the boot f.
15	Deyim	kapı dışarı etmek	see the bum's rush f.
16	Deyim	kapı dışarı etmek	lay on the shelf f.
17	Deyim	kapı dışarı etmek	toss (one) out on (one's) ear f.
18	Deyim	kapı dışarı etmek	give the bum's rush f.
19	Deyim	kapı dışarı etmek	give the heave-ho f.
Eski Kullanım
20	Eski Kullanım	kapı dışarı etmek	eliminate f.

"kapı dışarı etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Genel
1	Genel	birini kapı dışarı etmek	kick someone out f.
2	Genel	birini kapı dışarı etmek	show someone the door f.
3	Genel	karga tulumba kapı dışarı etmek	toss someone out of the door f.
4	Genel	karga tulumba kapı dışarı etmek	frogmarch f.
Öbek Fiiller
5	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden/yerden) kapı dışarı etmek	put (one) out of (something or some place) f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden kapı dışarı etmek	put (someone or an animal) out of something f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden kapı dışarı etmek	put (someone or an animal) out f.
8	Öbek Fiiller	birini/bir hayvanı kapı dışarı etmek	boot someone or an animal out f.
9	Öbek Fiiller	bir yerden kapı dışarı etmek	chuck out of some place f.
Deyim
10	Deyim	birisini kapı dışarı etmek	give someone the gate f.
11	Deyim	(çalışanını) kapı dışarı etmek	give someone the gate f.
12	Deyim	(çalışanını) kapı dışarı etmek	give (one) the air f.
13	Deyim	(çalışanını) kapı dışarı etmek	give someone the air f.
14	Deyim	(çalışanını) kapı dışarı etmek	give someone the old heave-ho f.
15	Deyim	(çalışanını) kapı dışarı etmek	give someone the brush off f.
16	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) running shoes f.
17	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the bag f.
18	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give somebody the (old) heave-ho f.
19	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the old heave-ho f.
20	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the heave-ho f.
21	Deyim	(birini/bir şeyi) kapı dışarı etmek	kick (someone or something) to the curb f.
22	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the big elbow f.
23	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the flick (pass) f.
24	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	give (one) the big e f.
25	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give somebody the boot f.
26	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give somebody the heave-ho f.
27	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give someone the flick f.
28	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give someone the flick [australia] f.
29	Deyim	birini kapı dışarı etmek	give someone the flick pass [australia] f.
30	Deyim	(birini) kapı dışarı etmek	send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia] f.