Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
karşılaşmak
"karşılaşmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
karşılaşmak
meet
f.
2
Yaygın Kullanım
karşılaşmak
encounter
f.
3
Yaygın Kullanım
karşılaşmak
come across
f.
General
4
Genel
karşılaşmak
run into
f.
5
Genel
karşılaşmak
come on
f.
6
Genel
karşılaşmak
come up
f.
7
Genel
karşılaşmak
run up against somebody
f.
8
Genel
karşılaşmak
drop across
f.
9
Genel
karşılaşmak
come up again
f.
10
Genel
karşılaşmak
cross
f.
11
Genel
karşılaşmak
come upon
f.
12
Genel
karşılaşmak
run across
f.
13
Genel
karşılaşmak
experience
f.
14
Genel
karşılaşmak
meet with
f.
15
Genel
karşılaşmak
confront
f.
16
Genel
karşılaşmak
come across
f.
17
Genel
karşılaşmak
greet
f.
18
Genel
karşılaşmak
cross each other
f.
19
Genel
karşılaşmak
come
f.
20
Genel
karşılaşmak
fall with
f.
21
Genel
karşılaşmak
come by
f.
22
Genel
karşılaşmak
meet by chance
f.
23
Genel
karşılaşmak
happen upon
f.
24
Genel
karşılaşmak
bump into
f.
25
Genel
karşılaşmak
attain
f.
26
Genel
karşılaşmak
chance upon
f.
27
Genel
karşılaşmak
discover
f.
28
Genel
karşılaşmak
find accidently
f.
29
Genel
karşılaşmak
strike
f.
30
Genel
karşılaşmak
find by chance
f.
31
Genel
karşılaşmak
chance on
f.
32
Genel
karşılaşmak
get
f.
33
Genel
karşılaşmak
hit
f.
34
Genel
karşılaşmak
onfall
f.
35
Genel
karşılaşmak
foregather [rare]
f.
36
Genel
karşılaşmak
strike
f.
Phrasals
37
Öbek Fiiller
karşılaşmak
knock up
f.
38
Öbek Fiiller
karşılaşmak
come in
f.
39
Öbek Fiiller
karşılaşmak
come on
f.
40
Öbek Fiiller
karşılaşmak
come upon
f.
41
Öbek Fiiller
karşılaşmak
light upon
f.
42
Öbek Fiiller
karşılaşmak
come across with
f.
43
Öbek Fiiller
karşılaşmak
come across
f.
44
Öbek Fiiller
karşılaşmak
confront with
f.
45
Öbek Fiiller
karşılaşmak
happen upon
f.
46
Öbek Fiiller
karşılaşmak
fall upon
f.
47
Öbek Fiiller
karşılaşmak
face off
f.
48
Öbek Fiiller
karşılaşmak
fall on
f.
49
Öbek Fiiller
karşılaşmak
fall upon
f.
50
Öbek Fiiller
karşılaşmak
run into
f.
Idioms
51
Deyim
karşılaşmak
happen upon
f.
52
Deyim
karşılaşmak
happen on
f.
53
Deyim
karşılaşmak
come in contact
f.
54
Deyim
karşılaşmak
come into contact
f.
55
Deyim
karşılaşmak
rub elbows
f.
56
Deyim
karşılaşmak
rub shoulders
f.
57
Deyim
karşılaşmak
paths cross
f.
"karşılaşmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 232 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
spor karşılaşmak
meet
f.
2
Genel
ile karşılaşmak
meet
f.
3
Genel
bir aksilikle karşılaşmak
encounter a hitch
f.
4
Genel
ile karşılaşmak (kötü bir durum)
meet with
f.
5
Genel
birisiyle karşılaşmak
come upon somebody
f.
6
Genel
ile karşılaşmak
run against
f.
7
Genel
tesadüfen karşılaşmak
chance on
f.
8
Genel
zorlukla karşılaşmak
have difficulty
f.
9
Genel
problemle karşılaşmak
encounter a problem
f.
10
Genel
çok sayıda engelle karşılaşmak
jump through hoops
f.
11
Genel
karşılaşmak (biriyle/bir takımla)
take on
f.
12
Genel
ile karşılaşmak
rub elbows with
f.
13
Genel
zorluklarla karşılaşmak
meet with difficulties
f.
14
Genel
güçlüklerle karşılaşmak
meet with difficulties
f.
15
Genel
ile karşılaşmak
come up against
f.
16
Genel
tesadüfen karşılaşmak
run across
f.
17
Genel
ile karşılaşmak
come across
f.
18
Genel
karşılaşmak (bir takımla)
take on
f.
19
Genel
bir problemle karşılaşmak
face a problem
f.
20
Genel
bir problemle karşılaşmak
confront a problem
f.
21
Genel
güçlükle karşılaşmak
encounter a difficulty
f.
22
Genel
bir problemle karşılaşmak
be faced with a problem
f.
23
Genel
bir sorunla karşılaşmak
be dogged by a problem
f.
24
Genel
sorunla karşılaşmak
encounter a problem
f.
25
Genel
güçlüklerle karşılaşmak
encounter the difficulties
f.
26
Genel
bir problemle karşılaşmak
be beset with a problem
f.
27
Genel
bir sorunla karşılaşmak
encounter a problem
f.
28
Genel
problemle karşılaşmak
confront a problem
f.
29
Genel
güçlüklerle karşılaşmak
get into the difficulties
f.
30
Genel
bir sorunla karşılaşmak
be beset with a problem
f.
31
Genel
zorluklarla karşılaşmak
get into the difficulties
f.
32
Genel
güçlüklerle karşılaşmak
face the difficulties
f.
33
Genel
bir sorunla karşılaşmak
confront a problem
f.
34
Genel
sorunla karşılaşmak
be faced with a problem
f.
35
Genel
problemle karşılaşmak
be dogged by a problem
f.
36
Genel
problemle karşılaşmak
be beset with a problem
f.
37
Genel
bir sorunla karşılaşmak
be faced with a problem
f.
38
Genel
problemle karşılaşmak
be confronted with a problem
f.
39
Genel
güçlükle karşılaşmak
experience a difficulty
f.
40
Genel
bir sorunla karşılaşmak
be confronted with a problem
f.
41
Genel
sorunla karşılaşmak
face a problem
f.
42
Genel
bir problemle karşılaşmak
encounter a problem
f.
43
Genel
güçlüklerle karşılaşmak
experience the difficulties
f.
44
Genel
güçlükle karşılaşmak
get into a difficulty
f.
45
Genel
problemle karşılaşmak
be faced with a problem
f.
46
Genel
bir sorunla karşılaşmak
face a problem
f.
47
Genel
sorunla karşılaşmak
be beset with a problem
f.
48
Genel
güçlükle karşılaşmak
face a difficulty
f.
49
Genel
problemle karşılaşmak
face a problem
f.
50
Genel
bir problemle karşılaşmak
be dogged by a problem
f.
51
Genel
sorunla karşılaşmak
be dogged by a problem
f.
52
Genel
zorluklarla karşılaşmak
experience the difficulties
f.
53
Genel
zorluklarla karşılaşmak
face the difficulties
f.
54
Genel
sorunla karşılaşmak
be confronted with a problem
f.
55
Genel
sorunla karşılaşmak
confront a problem
f.
56
Genel
bir problemle karşılaşmak
be confronted with a problem
f.
57
Genel
problem ile karşılaşmak
be beset with a problem
f.
58
Genel
güçlükle karşılaşmak
have a difficulty
f.
59
Genel
güçlükle karşılaşmak
run into a difficulty
f.
60
Genel
bir problemle karşılaşmak
run into a problem
f.
61
Genel
sorunla karşılaşmak
run into a problem
f.
62
Genel
bir sorunla karşılaşmak
run into a problem
f.
63
Genel
zorlukla karşılaşmak
run into a difficulty
f.
64
Genel
problemle karşılaşmak
run into a problem
f.
65
Genel
tesadüfen karşılaşmak
fall in with
f.
66
Genel
izolasyonla karşılaşmak
experience isolation
f.
67
Genel
ile karşılaşmak
encounter with
f.
68
Genel
hatayla karşılaşmak
encounter a fault
f.
69
Genel
hatayla karşılaşmak
encounter an error
f.
70
Genel
direnişle karşılaşmak
encounter resistance
f.
71
Genel
direnişle karşılaşmak
meet with resistance
f.
72
Genel
tesadüfen karşılaşmak
chance upon
f.
73
Genel
sorunlarla karşılaşmak
be faced with problems
f.
74
Genel
problemlerle karşılaşmak
confront problems
f.
75
Genel
problemlerle karşılaşmak
be dogged by problems
f.
76
Genel
sorunlarla karşılaşmak
confront problems
f.
77
Genel
problemlerle karşılaşmak
be confronted with problems
f.
78
Genel
problemlerle karşılaşmak
be faced with problems
f.
79
Genel
problemlerle karşılaşmak
be fraught with problems
f.
80
Genel
sorunlarla karşılaşmak
be confronted with problems
f.
81
Genel
sorunlarla karşılaşmak
be fraught with problems
f.
82
Genel
sorunlarla karşılaşmak
be beset with problems
f.
83
Genel
sorunlarla karşılaşmak
be dogged by problems
f.
84
Genel
problemlerle karşılaşmak
be beset with problems
f.
85
Genel
problemlerle karşılaşmak
encounter problems
f.
86
Genel
problemlerle karşılaşmak
run into troubles
f.
87
Genel
problemlerle karşılaşmak
run into problems
f.
88
Genel
sorunlarla karşılaşmak
run into troubles
f.
89
Genel
sorunlarla karşılaşmak
run into problems
f.
90
Genel
problemlerle karşılaşmak
face problems
f.
91
Genel
sorunlarla karşılaşmak
encounter problems
f.
92
Genel
sorunlarla karşılaşmak
face problems
f.
93
Genel
zorlukla karşılaşmak
get into difficulty
f.
94
Genel
ile karşılaşmak
run across
f.
95
Genel
zorluklarla karşılaşmak
get in difficulties
f.
96
Genel
aynı problem ile karşılaşmak
encounter the same problem
f.
97
Genel
aynı problem ile karşılaşmak
face the same problem
f.
98
Genel
aynı durum ile karşılaşmak
face with the same situation
f.
99
Genel
aynı problemle karşılaşmak
encounter the same problem
f.
100
Genel
aynı problemle karşılaşmak
face the same problem
f.
101
Genel
bir takımla karşılaşmak
face a team
f.
102
Genel
zorlukla karşılaşmak
meet with difficulties
f.
103
Genel
engelle karşılaşmak
meet with an obstacle
f.
104
Genel
tepkiyle karşılaşmak
meet with reaction
f.
105
Genel
tehlikesiyle karşılaşmak
face the risk of
f.
106
Genel
bir sorunla karşılaşmak
confront with a problem
f.
107
Genel
bazı aksaklıklarla karşılaşmak
run into some setbacks
f.
108
Genel
bir sorun ile karşılaşmak
hit a problem
f.
109
Genel
bir sorun ile karşılaşmak
run into a problem
f.
110
Genel
bir sorun ile karşılaşmak
encounter a problem
f.
111
Genel
bir sorun ile karşılaşmak
face a problem
f.
112
Genel
bir sorunla karşılaşmak
face a trouble
f.
113
Genel
yeniden karşılaşmak
re-encounter
f.
114
Genel
tekrar karşılaşmak
remeet
f.
115
Genel
kıtlıkla karşılaşmak
face famine
f.
116
Genel
nahoş bir şeyle karşılaşmak
bump (into)
f.
117
Genel
engelle karşılaşmak
bump (into)
f.
118
Genel
nahoş bir şeyle karşılaşmak
bump (against)
f.
119
Genel
engelle karşılaşmak
bump (against)
f.
120
Genel
zor veya keskin sorularla karşılaşmak
oppose [obsolete]
f.
121
Genel
ansızın karşılaşmak
surprise
f.
Phrasals
122
Öbek Fiiller
(bir yarışmada) karşılaşmak
take on
f.
123
Öbek Fiiller
(biriyle/bir takımla) karşılaşmak
take on
f.
124
Öbek Fiiller
hasbelkader karşılaşmak
fall among
f.
125
Öbek Fiiller
beklenmedik bir şekilde karşılaşmak
fall among
f.
126
Öbek Fiiller
(yarışmada) biriyle eşleşmek/karşılaşmak
go up
f.
127
Öbek Fiiller
yürürken/koşarken (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
run by
f.
128
Öbek Fiiller
biriyle karşılaşmak
meet up with someone
f.
129
Öbek Fiiller
tesadüfen karşılaşmak
run into
f.
130
Öbek Fiiller
tesadüfen karşılaşmak
meet up
f.
131
Öbek Fiiller
(yolda/rastlantı eseri) birbirlerine rastlamak/karşılaşmak
bump into each other
f.
132
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
fall in with (someone or something)
f.
133
Öbek Fiiller
(bir şeyle) karşılaşmak
fall on (someone or something)
f.
134
Öbek Fiiller
ile karşılaşmak
fall on
f.
135
Öbek Fiiller
(kötü bir durumla) karşılaşmak
fall on
f.
136
Öbek Fiiller
ile karşılaşmak
fall upon
f.
137
Öbek Fiiller
(kötü bir durumla) karşılaşmak
fall upon
f.
138
Öbek Fiiller
biriyle karşılaşmak
bump into someone
f.
139
Öbek Fiiller
(bir şeyle) karşılaşmak
fall upon (something)
f.
140
Öbek Fiiller
şans eseri (biriyle) karşılaşmak
stumble into (someone)
f.
141
Öbek Fiiller
(bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
tumble on (something)
f.
142
Öbek Fiiller
(biriyle) karşılaşmak
run into (someone)
f.
143
Öbek Fiiller
karşılaşmak (müsabaka)
square up against (someone)
f.
144
Öbek Fiiller
tesadüfen karşılaşmak
meet up with
f.
145
Öbek Fiiller
(biriyle) karşılaşmak
bump into (someone)
f.
146
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
chance on (someone or something)
f.
147
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
chance upon (someone or something)
f.
148
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
come across someone or something
f.
149
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
run across someone or something
f.
150
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
come upon someone or something
f.
151
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
come on someone or something
f.
152
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
come onto someone or something
f.
153
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
come upon (someone or something)
f.
154
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
go up against (someone or something)
f.
155
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
happen upon someone or something
f.
156
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle karşılaşmak
happen on someone or something
f.
157
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
happen across (someone or something)
f.
158
Öbek Fiiller
(bir şeyle) karşılaşmak
meet with (something)
f.
159
Öbek Fiiller
(bir şeyle) karşılaşmak
stare at (something)
f.
160
Öbek Fiiller
(biriyle) karşılaşmak
stumble across (someone)
f.
161
Öbek Fiiller
(biriyle) karşılaşmak
stumble on (someone)
f.
162
Öbek Fiiller
(biriyle) karşılaşmak
stumble upon (someone)
f.
163
Öbek Fiiller
(bir şeyle) karşılaşmak
tumble upon (something)
f.
164
Öbek Fiiller
uyanıp (bir şeyle) karşılaşmak
wake (up) to (something)
f.
165
Öbek Fiiller
uyanıp (bir şeyle) karşılaşmak
waken to (something)
f.
Colloquial
166
Konuşma Dili
güçlüklerle karşılaşmak
be up against it
f.
167
Konuşma Dili
rastlantı sonucu karşılaşmak
bump into
f.
Idioms
168
Deyim
tehlikeli bir durumla karşılaşmak
bite the biscuit
f.
169
Deyim
boy ölçüşemeyeceği biriyle veya bir şeyle karşılaşmak
catch a tartar
f.
170
Deyim
bir engelle karşılaşmak
run into a stone wall
f.
171
Deyim
daha en başta bir sorunla karşılaşmak
fall at the first hurdle
f.
172
Deyim
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
be in uncharted waters
f.
173
Deyim
ölüm tehlikesiyle karşılaşmak
take one's life in one's hands
f.
174
Deyim
şansla karşılaşmak
happen along
f.
175
Deyim
şans eseri karşılaşmak
happen along
f.
176
Deyim
sorunla karşılaşmak
hit rough weather
f.
177
Deyim
sorunla karşılaşmak
run into rough weather
f.
178
Deyim
zorluklarla karşılaşmak
fail on evil days
f.
179
Deyim
zor ya da anlaşılmaz bir işle karşılaşmak
go out of one's depth
f.
180
Deyim
ufak bir aksaklıkla karşılaşmak
suffer a setback
f.
181
Deyim
(bir şeyin) yeni bir yüzüyle karşılaşmak
plumb new depths (of something)
f.
182
Deyim
en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak
cut (one) down in (one's) prime
f.
183
Deyim
(bir şey)hakkında bir ipucuyla karşılaşmak
get a whiff of (something)
f.
184
Deyim
(bir şey) hakkında bir bulguyla karşılaşmak
get a whiff of (something)
f.
185
Deyim
umduğundan fazlasıyla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
f.
186
Deyim
tahmininden fazlasıyla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
f.
187
Deyim
ummadığı bir durumla/sonuçla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
f.
188
Deyim
hesaba katılmayan şeylerle/durumlarla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
f.
189
Deyim
beklemediği bir sonuçla karşılaşmak
get more than (one) bargained for
f.
190
Deyim
son anda/dakikada bir sorunla karşılaşmak
fall at the final hurdle
f.
191
Deyim
son anda/dakikada bir sorunla karşılaşmak
fall at the last hurdle
f.
192
Deyim
(biriyle) teke tek karşılaşmak
go one-on-one with (someone)
f.
193
Deyim
(biriyle) bire bir karşılaşmak
go one-on-one with (someone)
f.
194
Deyim
bin bir güçlükle karşılaşmak
go through hell and high water [uk]
f.
195
Deyim
türlü badirelerle karşılaşmak
go through hell and high water [uk]
f.
196
Deyim
çetin bir zorlukla/engelle karşılaşmak
hit a stone wall
f.
197
Deyim
aşılamaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak
hit a stone wall
f.
198
Deyim
sarsılmaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak
hit a stone wall
f.
199
Deyim
kendi dengi biriyle karşılaşmak
meet your match (in somebody)
f.
200
Deyim
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak
meet your match (in somebody)
f.
201
Deyim
kendisi kadar/kendisinden daha iyi biriyle karşılaşmak
meet your match (in somebody)
f.
202
Deyim
kendi dengi biriyle karşılaşmak
findyour match (in somebody)
f.
203
Deyim
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak
findyour match (in somebody)
f.
204
Deyim
kendisi kadar/kendisinden daha iyi biriyle karşılaşmak
findyour match (in somebody)
f.
205
Deyim
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
be in murky waters
f.
206
Deyim
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
get into murky waters
f.
207
Deyim
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
get into uncharted waters
f.
208
Deyim
daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumla karşılaşmak
be in uncharted waters
f.
209
Deyim
ciddi engellerle karşılaşmak
take a punishing
f.
210
Deyim
biriyle ilk kez karşılaşmak
make somebody’s acquaintance
f.
211
Deyim
biriyle ilk kez karşılaşmak
make the acquaintance of somebody
f.
212
Deyim
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek
be like ships in the night
f.
213
Deyim
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek
be like ships that pass in the night
f.
214
Deyim
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek
be ships that pass in the night
f.
215
Deyim
kısa süreliğine karşılaşmak
be (like) ships that pass in the night
f.
216
Deyim
şans eseri hayatında bir kez ve kısa süreliğine karşılaşmak
be (like) ships that pass in the night
f.
217
Deyim
(kötü bir durumla) karşılaşmak
come face to face with something
f.
218
Deyim
eve dönüp (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
come home to (someone or something)
f.
219
Deyim
dengiyle karşılaşmak
find/meet your match
f.
220
Deyim
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak
find/meet your match
f.
221
Deyim
dengiyle karşılaşmak
find/meet your match (in somebody)
f.
222
Deyim
kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak
find/meet your match (in somebody)
f.
223
Deyim
dengiyle karşılaşmak
meet match
f.
224
Deyim
(biriyle/birileriyle) karşılaşmak
rub elbows with (someone)
f.
225
Deyim
bir engelle karşılaşmak
run into a brick wall
f.
226
Deyim
ölüm tehlikesiyle karşılaşmak
take life in hands
f.
Trade/Economic
227
Ticaret/Ekonomi
uğramak, karşılaşmak veya maruz kalmak
suffer, incur or sustain
f.
Law
228
Hukuk
müeyyideyle karşılaşmak
face sanction
f.
Meteorology
229
Meteoroloji
(sıcak ve soğuk cepheler) karşılaşmak
occlude
f.
Sport
230
Spor
finalde karşılaşmak
compete in final
f.
231
Spor
finalde karşılaşmak
play in final
f.
232
Spor
finalde karşılaşmak
meet somebody in final
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşılaşmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy