Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kararsız
"kararsız"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kararsız
irresolute
s.
2
Yaygın Kullanım
kararsız
hesitant
s.
3
Yaygın Kullanım
kararsız
indecisive
s.
4
Yaygın Kullanım
kararsız
unstable
s.
General
5
Genel
kararsız
shillyshally
i.
6
Genel
kararsız
fluke
i.
7
Genel
kararsız
shilly-shally
i.
8
Genel
kararsız
unresolvedness
i.
9
Genel
kararsız
dubious
s.
10
Genel
kararsız
faltering
s.
11
Genel
kararsız
doubtful
s.
12
Genel
kararsız
undecided
s.
13
Genel
kararsız
flukey
s.
14
Genel
kararsız
inconstant
s.
15
Genel
kararsız
wobbly
s.
16
Genel
kararsız
wayward
s.
17
Genel
kararsız
precarious
s.
18
Genel
kararsız
lightminded
s.
19
Genel
kararsız
astable
s.
20
Genel
kararsız
dillydallied
s.
21
Genel
kararsız
uncertain
s.
22
Genel
kararsız
halting
s.
23
Genel
kararsız
fickle
s.
24
Genel
kararsız
unsteady
s.
25
Genel
kararsız
vacillating
s.
26
Genel
kararsız
light
s.
27
Genel
kararsız
vagabond
s.
28
Genel
kararsız
inconsistent
s.
29
Genel
kararsız
infirm of purpose
s.
30
Genel
kararsız
undetermined
s.
31
Genel
kararsız
unresolved
s.
32
Genel
kararsız
double minded
s.
33
Genel
kararsız
changeable
s.
34
Genel
kararsız
astatic
s.
35
Genel
kararsız
fluxional
s.
36
Genel
kararsız
baffling
s.
37
Genel
kararsız
in two minds
s.
38
Genel
kararsız
fluky
s.
39
Genel
kararsız
light minded
s.
40
Genel
kararsız
excursive
s.
41
Genel
kararsız
flighty
s.
42
Genel
kararsız
ambivalent
s.
43
Genel
kararsız
infirm
s.
44
Genel
kararsız
unsettled
s.
45
Genel
kararsız
hazy
s.
46
Genel
kararsız
vague
s.
47
Genel
kararsız
variable
s.
48
Genel
kararsız
uncommitted
s.
49
Genel
kararsız
changeful
s.
50
Genel
kararsız
changeable
s.
51
Genel
kararsız
fluctuating
s.
52
Genel
kararsız
restless
s.
53
Genel
kararsız
mutable
s.
54
Genel
kararsız
erratic
s.
55
Genel
kararsız
rocky
s.
56
Genel
kararsız
hesitative
s.
57
Genel
kararsız
indetermined
s.
58
Genel
kararsız
undecisive
s.
59
Genel
kararsız
unstable
s.
60
Genel
kararsız
double-minded
s.
61
Genel
kararsız
self-centered
s.
62
Genel
kararsız
namby-pamby
s.
63
Genel
kararsız
indeterminate
s.
64
Genel
kararsız
instable
s.
65
Genel
kararsız
labile
s.
66
Genel
kararsız
uneven
s.
67
Genel
kararsız
self-centred
s.
68
Genel
kararsız
vagarious
s.
69
Genel
kararsız
adrift
s.
70
Genel
kararsız
casual
s.
71
Genel
kararsız
temperamental
s.
72
Genel
kararsız
labile
s.
73
Genel
kararsız
ticklish
s.
74
Genel
kararsız
tipsy
s.
75
Genel
kararsız
undecidable
s.
76
Genel
kararsız
errabund
s.
77
Genel
kararsız
erratical
s.
78
Genel
kararsız
unsad
s.
79
Genel
kararsız
unstaged
s.
80
Genel
kararsız
unstaid
s.
81
Genel
kararsız
unsteadfast
s.
82
Genel
kararsız
unsure
s.
83
Genel
kararsız
wabbly
s.
84
Genel
kararsız
light
s.
85
Genel
kararsız
vacillant
s.
86
Genel
kararsız
vacillant
s.
87
Genel
kararsız
various [obsolete]
s.
88
Genel
kararsız
volage
s.
89
Genel
kararsız
weak-willed
s.
90
Genel
kararsız
light-minded
s.
91
Genel
kararsız
wifty
s.
92
Genel
kararsız
willsome
s.
93
Genel
kararsız
lubricious
s.
94
Genel
kararsız
lubricous
s.
95
Genel
kararsız
hanging
s.
96
Genel
kararsız
harlot
s.
97
Genel
kararsız
helter-skelter
s.
98
Genel
kararsız
hit-or-miss
s.
99
Genel
kararsız
on-again, off-again [us]
s.
100
Genel
kararsız
opinative
s.
101
Genel
kararsız
illegitimate
s.
102
Genel
kararsız
distraught
s.
103
Genel
kararsız
comical [dialect] [uk]
s.
104
Genel
kararsız
feeble
s.
105
Genel
kararsız
feebleminded [obsolete]
s.
106
Genel
kararsız
feeble-minded [obsolete]
s.
107
Genel
kararsız
planetary
s.
108
Genel
kararsız
doddered
s.
109
Genel
kararsız
flooky
s.
110
Genel
kararsız
fluxionary
s.
111
Genel
kararsız
fluxionary
s.
112
Genel
kararsız
shillyshally
s.
113
Genel
kararsız
soft
s.
114
Genel
kararsız
unsteadily
zf.
Colloquial
115
Konuşma Dili
kararsız
temperamental
s.
116
Konuşma Dili
kararsız
on the fence
s.
117
Konuşma Dili
kararsız
in two minds
expr.
Idioms
118
Deyim
kararsız
torn about
s.
119
Deyim
kararsız
undecided
s.
120
Deyim
kararsız
of two minds
s.
121
Deyim
kararsız
on the knees of the gods
expr.
122
Deyim
kararsız
on again, off again
expr.
123
Deyim
kararsız
off again, on again
expr.
124
Deyim
kararsız
on the borderline
expr.
Trade/Economic
125
Ticaret/Ekonomi
kararsız
floating
s.
126
Ticaret/Ekonomi
kararsız
inconstant
s.
127
Ticaret/Ekonomi
kararsız
instable
s.
128
Ticaret/Ekonomi
kararsız
variable
s.
129
Ticaret/Ekonomi
kararsız
flexible
s.
130
Ticaret/Ekonomi
kararsız
changeant (fr)
s.
Technical
131
Teknik
kararsız
instable
s.
132
Teknik
kararsız
unstable
s.
Medical
133
Medikal
kararsız
labile
s.
Chemistry
134
Kimya
kararsız
labile
i.
Meteorology
135
Meteoroloji
kararsız
unstable
s.
Geology
136
Jeoloji
kararsız
erratic
s.
Archaic
137
Eski Kullanım
kararsız
fluxible
s.
138
Eski Kullanım
kararsız
fluxile
s.
"kararsız"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 205 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kararsız olmak
dither
f.
2
Yaygın Kullanım
kararsız olmak
be undecided
f.
General
3
Genel
kararsız olan kimse
waverer
i.
4
Genel
kararsız olma
excursiveness
i.
5
Genel
kararsız durum
unstable state
i.
6
Genel
kararsız kimse
totterer
i.
7
Genel
kararsız olma
vacillancy
i.
8
Genel
kararsız durum
vague
i.
9
Genel
kararsız kimse
vane
i.
10
Genel
arpacı kumrusu gibi düşünen kararsız kimse
hamlet
i.
11
Genel
kararsız kimse
mugwump
i.
12
Genel
kararsız kimse
ditherer
i.
13
Genel
kararsız veya kaçamaklı tavır
go-round
i.
14
Genel
(anket yanıtlarında) kararsız
don't-know
i.
15
Genel
kararsız kimse
don't-know
i.
16
Genel
(anket yanıtlarında) kararsız
don't-know
i.
17
Genel
kararsız kimse
don't-know
i.
18
Genel
bir konuda kararsız olan kimse
doubtful
i.
19
Genel
kararsız kimse
feeble [obsolete]
i.
20
Genel
kararsız kimse
fencesitter
i.
21
Genel
kararsız kimse
fence-sitter
i.
22
Genel
kararsız kimse
invertebrate
i.
23
Genel
kararsız kalan kimse
shilly-shally
i.
24
Genel
kararsız olmak
doubt
f.
25
Genel
kararsız olmak
back and fill
f.
26
Genel
kararsız olmak
pendulate
f.
27
Genel
kararsız olmak
seesaw
f.
28
Genel
kararsız olmak
be hazy about
f.
29
Genel
kararsız olmak
oscillate
f.
30
Genel
kararsız olmak
vacillate
f.
31
Genel
kararsız olmak
be uncertain
f.
32
Genel
kararsız olmak
sit on the fence
f.
33
Genel
hakkında kararsız olmak
be unsettled about
f.
34
Genel
kararsız olmak
fluctuate
f.
35
Genel
kararsız olmak
waver
f.
36
Genel
kararsız olmak
wobble
f.
37
Genel
kararsız kalmak
be undecided (between different opinions)
f.
38
Genel
kararsız kalmak
waver
f.
39
Genel
kararsız kalmak
be irresolute (between different opinions)
f.
40
Genel
kararsız kalmak
vacillate
f.
41
Genel
kararsız kalmak
be doubtful about
f.
42
Genel
kararsız olmak
be doubtful about
f.
43
Genel
kararsız kalmak
vibrate
f.
44
Genel
kararsız kalmak
be undecided about something
f.
45
Genel
kararsız kalmak
be undecided
f.
46
Genel
bir şey hakkında kararsız kalmak
be undecided about something
f.
47
Genel
bir konuda (henüz) karar vermemiş/kararsız olmak
reserve one's judgment
f.
48
Genel
kararsız kalmak
vacillate
f.
49
Genel
kararsız kalmak
remain unsettled
f.
50
Genel
kararsız olmak
teeter
f.
51
Genel
kararsız olmak
tiddle [dialect]
f.
52
Genel
kararsız kalmak
totter [obsolete]
f.
53
Genel
kararsız olmak
hang
f.
54
Genel
kararsız davranmak
zig
f.
55
Genel
kararsız davranmak
zag
f.
56
Genel
kararsız olmak
wabble
f.
57
Genel
kararsız olmak
whiffle
f.
58
Genel
kararsız olmak
wibble
f.
59
Genel
kararsız olmak
haver [uk]
f.
60
Genel
kararsız olmak
chop
f.
61
Genel
kararsız kalmak
chop
f.
62
Genel
kararsız olmak
stand
f.
63
Genel
en kararsız
wobbliest
s.
64
Genel
kararsız (bir hareket)
tentative
s.
65
Genel
daha kararsız
wobblier
s.
66
Genel
kararsız veya uyumuz öğeler içeren
mixed
s.
67
Genel
kararsız veya uyumuz öğeler bulunduran
mixed
s.
68
Genel
aşı olmakta kararsız
vaccine-hesitant
s.
69
Genel
kararsız bir şekilde
ambivalently
zf.
70
Genel
kararsız bir biçimde
flightily
zf.
71
Genel
kararsız bir şekilde
irresolutely
zf.
72
Genel
kararsız bir şekilde
unsteadfastly
zf.
73
Genel
kararsız bir şekilde
mutably
zf.
74
Genel
kararsız bir şekilde
shillyshally
zf.
Phrasals
75
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak
hover between (something) and (something else)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) kararsız kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak
hover between something (and something else)
f.
78
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) kararsız kalmak
hover between something (and something else)
f.
79
Öbek Fiiller
arasında kararsız bırakmak
tear between
f.
80
Öbek Fiiller
iki kişi arasında kararsız kalmak
waver between someone and someone else
f.
81
Öbek Fiiller
iki seçenek arasında kararsız kalmak
oscillate between someone and someone
f.
82
Öbek Fiiller
kararsız olmak
waffle on/over something
f.
83
Öbek Fiiller
kararsız olmak
waffle around
f.
84
Öbek Fiiller
kararsız olmak
waffle about
f.
85
Öbek Fiiller
...arasında kararsız kalmak
vacillate between
f.
86
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek
hover between (something) and (something else)
f.
87
Öbek Fiiller
(iki şey arasında) kararsız kalmak/karar verememek
hover between something (and something else)
f.
88
Öbek Fiiller
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak
split between (two or more people or things)
f.
89
Öbek Fiiller
(iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
90
Öbek Fiiller
tereddütte/kararsız bırakmak
twist up
f.
91
Öbek Fiiller
(biriyle başka biri) arasında kararsız olmak
fluctuate between (someone and someone else)
f.
92
Öbek Fiiller
(bir şeyle bir şey) arasında kararsız kalmak
fluctuate between (something) and (something)
f.
93
Öbek Fiiller
arasında kararsız olmak
hover between
f.
94
Öbek Fiiller
arasında kararsız kalmak
hover between
f.
95
Öbek Fiiller
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız kalmak
hover between (something) and (something else)
f.
96
Öbek Fiiller
(iki seçenek) arasında kararsız kalmak
oscillate between
f.
97
Öbek Fiiller
(iki kişi veya şey) arasında kararsız kalmak
oscillate between (two people or things)
f.
98
Öbek Fiiller
arasında kararsız kalmak
split between
f.
99
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında kararsız kalmak
waver between (someone or something) and (someone or something else)
f.
Colloquial
100
Konuşma Dili
kararsız, tutarsız kişi
wishy-washy person
i.
101
Konuşma Dili
kararsız kalma
shilly-shallying
i.
102
Konuşma Dili
kararsız kalan
fence hanger
i.
103
Konuşma Dili
kararsız kalmak
shilly-shally
f.
104
Konuşma Dili
kararsız olmak
yo-yo
f.
105
Konuşma Dili
birini kararsız bırakmak
have someone coming and going
f.
106
Konuşma Dili
kararsız kalmak
be of two minds
f.
107
Konuşma Dili
kararsız kalmak
be in two minds
f.
108
Konuşma Dili
kararsız kalmış
on the fence
s.
109
Konuşma Dili
(bir konuda) kararsız
on the fence (about something)
s.
110
Konuşma Dili
(bir konuda) kararsız kalmış
on the fence (about something)
s.
Idioms
111
Deyim
kararsız kalma
a second thought
i.
112
Deyim
kararsız kimse
limp dishrag
i.
113
Deyim
kararsız kimse
limp rag
i.
114
Deyim
kararsız kimse
wet dishrag
i.
115
Deyim
kararsız kimse
wet rag
i.
116
Deyim
kararsız kalmak
have (someone) coming and going
f.
117
Deyim
kararsız kalmak
um and ah
f.
118
Deyim
bir konuda kararsız kalmak
sit on the fence about something
f.
119
Deyim
bir konuda kararsız kalmak
be on the fence about something
f.
120
Deyim
kararsız kalmak
be in/of two minds
f.
121
Deyim
kararsız olmak
blow hot and cold
f.
122
Deyim
kararsız kalmak
be in two minds about
f.
123
Deyim
kararsız kalmak
sit on the fence
f.
124
Deyim
kararsız kalmak
straddle the fence
f.
125
Deyim
iki şey arasında kararsız kalmak
sway to and fro
f.
126
Deyim
kararsız olmak
back and fill [us]
f.
127
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsız kalmak
be in two minds about something/about doing something [uk]
f.
128
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsız kalmak
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
129
Deyim
(biri) kararsız olmak
be scratching (one's) head
f.
130
Deyim
kararsız olmak
be scratching your head
f.
131
Deyim
kararsız olmak
be sitting on the fence
f.
132
Deyim
kararsız kalmak
be sitting on the fence
f.
133
Deyim
kararsız olmak
be wishy-washy
f.
134
Deyim
kararsız olmak
hem and haw
f.
135
Deyim
kararsız olmak
blow hot and cold
f.
136
Deyim
(bir şey yapmak) konusunda kararsız
reluctant to (do something)
s.
137
Deyim
yapmak konusunda kararsız
reluctant to do
s.
138
Deyim
(iki kişi/şey) arasında kararsız kalmış
torn between (people or things)
s.
139
Deyim
belirsiz/kararsız bir durumda
at a stand
expr.
140
Deyim
kararsız kalmış
in a quandary
expr.
141
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili kararsız
up in the air about (someone or something)
expr.
Trade/Economic
142
Ticaret/Ekonomi
kararsız denge
unstable equilibrium
i.
143
Ticaret/Ekonomi
kararsız seçmen
floating vote
i.
Politics
144
Siyasal
kararsız oy
swing vote
i.
145
Siyasal
kararsız seçmenler
floating voter
i.
146
Siyasal
kararsız seçmenler
swing voter
i.
Technical
147
Teknik
kararsız denge
unstable equilibrium
i.
148
Teknik
kararsız denge
equilibrium unstable
i.
149
Teknik
kararsız ortam
unstable environment
i.
150
Teknik
kararsız zemin
unstable ground
i.
151
Teknik
kararsız kompleks sülfitler
unstable complex sulfides
i.
152
Teknik
kararsız devre
astable circuit
i.
153
Teknik
kararsız multivibratör
astable multivibrator
i.
154
Teknik
kararsız durum
unstable state
i.
155
Teknik
kararsız kum
unstable sand
i.
156
Teknik
kararsız hal
unstable state
i.
157
Teknik
kararsız sistem
unstable system
i.
Computer
158
Bilgisayar
kararsız durum
quasistable state
i.
159
Bilgisayar
kararsız durum
metastable state
i.
160
Bilgisayar
kararsız dizge
unstable system
i.
Informatics
161
Bilişim
kararsız sistem
unstable system
i.
162
Bilişim
kararsız durum
unstable state
i.
Telecom
163
Telekom
kararsız devre
astable circuit
i.
164
Telekom
kararsız çoklu devre
astable multivibrator
i.
Electric
165
Elektrik
kararsız devre
astable circuit
i.
Construction
166
İnşaat
kararsız zemin
unstable soil
i.
Automotive
167
Otomotiv
kararsız rölanti
poor idling
i.
Marine
168
Denizcilik
kararsız rüzgar
baffling wind
i.
Medical
169
Medikal
kararsız angina
unstable angina
i.
170
Medikal
sekonder kararsız angina pektoris
secondary unstable angina pectoris
i.
Pharmaceutics
171
Eczacılık
derin ven trombozu, kalp krizi ve kararsız anjina tedavisinde kullanılan bir ilaç
enoxaparin
i.
Food Engineering
172
Gıda
kararsız durum
unsteady state
i.
173
Gıda
kararsız koşul
unsteady state
i.
174
Gıda
kararsız hal
unsteady state
i.
Physics
175
Fizik
kararsız denge durumu
unstable equilibrium
i.
176
Fizik
protonun anti maddesi olan kararsız negatif yüklü proton
antiproton
i.
177
Fizik
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
k particle
i.
178
Fizik
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
kappa-meson
i.
179
Fizik
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
kaon
i.
180
Fizik
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon
k-meson
i.
181
Fizik
kararsız parçacığın foton emisyonu ile bozunması
gamma decay
i.
182
Fizik
kütlesi elektrondan 207 kat daha büyük olan kararsız bir lepton
muon
i.
183
Fizik
kütlesi elektronunkinden 3273 kat daha fazla olup baryon olarak sınıflandırılan kararsız ve negatif yüklü bir temel parçacık
omega minus
i.
184
Fizik
istatiksel olarak kararsız olan
hyperstatic
s.
Chemistry
185
Kimya
sadece çözeltide ve nitrit tuzlarında bulunan kararsız bir inorganik asit
nitrous acid
i.
186
Kimya
tiyosiyanat tuzunun damıtılmasıyla elde edilebilen kararsız bir asit
thiocyanic acid
i.
187
Kimya
halojenlerin tiyosiyanat üzerindeki etkisiyle elde edilen kararsız bir sıvı bileşik
thiocyanogen
i.
188
Kimya
sülfonik asitlerden türetilmiş bir dizi kararsız asitten herhangi biri
thiosulfonic acid
i.
189
Kimya
karbon disülfürün alkali sülfitler ile reaksiyonu sonucu elde edilen kararsız bir asit
trithiocarbonic acid
i.
190
Kimya
kararsız sıvı
unstable liquid
i.
191
Kimya
halojen grubunun en ağır elementi olan kararsız radyoaktif bir element
astatine
i.
192
Kimya
mangan dioksit ve bir bazın tepkimesinden oluşan bir dizi kararsız tuzdan her biri
manganite
i.
193
Kimya
çözeltide ve tuzlarında bulunup ağartıcı ve oksitleyici olarak kullanılan zayıf bir kararsız asit
hypochlorous acid
i.
194
Kimya
osmiyumdan türetilip sülfüröz aside benzeyen ve kararsız tuzlar oluşturan bir asit
osmious acid
i.
Zoology
195
Zooloji
(at) engel önünde kararsız kalan
sticky
s.
Agriculture
196
Tarım
kararsız hava
changeable weather
i.
197
Tarım
kararsız hava
unstable weather
i.
Philosophy
198
Felsefe
yeni dönem felsefe ile ilişkilendirilen yumuşak veya kararsız dil
mellowspeak
i.
Environment
199
Çevre
akiferdeki kararlı ve kararsız akım
steady and unsteady flow in the aquifer
i.
200
Çevre
kararsız aerodinamik kuvvet
unsteady aerodynamic force
i.
201
Çevre
kararsız değişken akım
unsteady varied flow
i.
Geology
202
Jeoloji
kararsız akım koşulları
transient-flow conditions
i.
203
Jeoloji
kararsız fenomen
erratic phenomena
i.
Latin
204
Latince
kararsız kalabalık
mobile vulgus (the fickle crowd)
i.
Archaic
205
Eski Kullanım
kararsız davranmak
range
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kararsız
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy