Geçmiş

kendi alanında

"kendi alanında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	kendi alanında	on one's home ground expr.
2	Deyim	kendi alanında	in wheelhouse expr.
3	Deyim	kendi alanında	on (your) home ground expr.
4	Deyim	kendi alanında	on own ground expr.
5	Deyim	kendi alanında	on your own ground expr.

"kendi alanında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Proverb
1	Atasözü	kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme	let the cobbler stick to his last
2	Atasözü	kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme	the cobbler should stick to his last
Idioms
3	Deyim	birini kendi alanında yenmek	beat someone at his or her own game f.
4	Deyim	birini kendi alanında yenmek	beat someone at their own game f.
5	Deyim	kendi alanında çalışmak/iş üretmek	stick to (one's) last f.
6	Deyim	kendi alanında çalışmak/iş üretmek	stick to your last [old-fashioned] [uk] f.
7	Deyim	(birinin) kendi alanında	on (one's) home patch expr.
8	Deyim	(birinin) kendi alanında	on (one's) home patch expr.
9	Deyim	(birinin) kendi alanında	on (one's) home turf expr.
10	Deyim	(birinin) kendi alanında	on (one's) home turf expr.
11	Deyim	(birinin) kendi ilgi, yetenek, bilgi alanının içinde, (birinin) kendi alanında	in (someone's) wheelhouse expr.
12	Deyim	(birinin) kendi alanında	in (one's) wheelhouse expr.
13	Deyim	kendi sınıfında/kulvarında/alanında en iyi	in a class by (oneself) expr.
14	Deyim	kendi sınıfında/kulvarında/alanında en iyi	in a class of its own expr.
15	Deyim	kendi sınıfında/kulvarında/alanında en iyi	in a class of one's own expr.
16	Deyim	kendi sınıfında/kulvarında/alanında en iyi	in a league of its own expr.
17	Deyim	kendi sınıfında/kulvarında/alanında en iyi	in a league of one's own expr.
18	Deyim	(birinin) kendi alanında	on (one's) own ground expr.
Education
19	Eğitim	kendi alanında ders veren öğretmen	in-field-teacher i.
Sport
20	Spor	(buz hokeyinde) topa kendi defans alanında sahip olan rakip oyuncu ile mücadele etme	fore-checking i.