kendine özgü - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kendine özgü



"kendine özgü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendine özgü one of a kind i.
kendine özgü typical s.
kendine özgü distinctive s.
kendine özgü own s.
kendine özgü sui generis s.
kendine özgü idiocratic s.
kendine özgü idiocratical s.
kendine özgü original s.
kendine özgü specifical s.
kendine özgü idiosyncratic s.
kendine özgü rancy s.
kendine özgü signature s.
kendine özgü distinct s.
kendine özgü individual s.
Technical
kendine özgü specific s.
Construction
kendine özgü intrinsic s.
kendine özgü unique s.

"kendine özgü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendine özgü yapı unique structure i.
kendine özgü yapı distinctive structure i.
kendine özgü yöntem unique method i.
kendine özgü yöntem distinctive method i.
bir yerin kendine özgü atmosferi genius loci i.
kendine özgü/has (özellik) stylemark i.
kendine özgü/has (özellik) earmark i.
kendine özgü/has (özellik) trademark i.
kendine özgü/has (özellik) hallmark i.
kendine özgü (özgün) karakter/özellik/stil spin i.
kendine özgü bir halkın parçası olmanın birleştiriciliği peoplehood i.
kendine özgü doğasını verme naturing i.
bir şarabın kendine özgü aroması bloom i.
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü özellikleri contour i.
fark edilebilir ve genellikle kompleks bir yapıdaki bir şeyin kendine özgü düzeni contour i.
kendine özgü bir gülümsemesi olmak have a unique smile f.
kendine özgü bir gülümsemesi olmak have a distinctive smile f.
kendine özgü doğasını vermek nature f.
yarı kendine özgü semi-idiosyncratic s.
kendine özgü amacı olan autotelic s.
kendine özgü lezzete sahip rancy s.
kendine özgü olmayan undistinctive s.
kendine özgü ilgileri, bireyselliği, canlılığı olmayan bland s.
kendine özgü kokusu olan odorate s.
kendine özgü koku yayan odorate s.
kendine özgü kokusu olan odorous s.
kendine özgü koku yayan odorous s.
kendine özgü yüz şekilleri olan featured s.
Phrases
kendine özgü nitelikle with that courtesy which is his alone expr.
kendine özgü bir özelliği olan with a difference expr.
Colloquial
kendine özgü bir beden/vücut odd-bod i.
kendine has/mahsus/özgü kişi strange duck i.
Idioms
kendine özgü bir düşünüş tarzı olmak have a mind of one's own f.
kendine özgü stilini/tarzını bulmak find (one's) voice f.
kendine özgü olmak be one of a kind f.
kendine özgü bir düşünüş tarzı olmak have a mind of its own f.
kendine özgü bir düşünüş tarzı olmak have a mind of one's own f.
kendine özgü bir düşünüş tarzı olmak have a mind of your own f.
Speaking
kendine özgü bir stilin var you have a very unique style expr.
kendine özgü bir tarzın var you have a very unique style expr.
Law
tapu sicilinde kendine özgü bir özelliği olan hak majority title i.
Technical
kendine özgü biçimli idiomorphic s.
Marine
gövde haricinde gemi türlerini farklılaştıran yelken ve direklerin kendine özgü şekli, sayısı ve düzeni rig i.
Anatomy
vücutta her bir organın kendine özgü yapısı olduğunu savunan bir teori organicism i.
Psychology
kendine özgü gerçeklik sui generis reality i.
kendine özgü bir anlamı olmayan unstructured s.
Gastronomy
şarap yapımında bir şarabın kendine özgü karakterini veren toprak, iklim ve çevre gibi faktörlerin birleşimi terroir i.
Physics
(kendine özgü özellikleri olan ve sürtünme ile elektriklenebilen) elektrik idioelectric s.
Chemistry
kayın katranından elde edilen, kendine özgü kokulu renksiz saydam yağ capnomor i.
Zoology
kendine özgü nükleusu olan bir rhizopoda grubu endoplastica i.
Botanic
geceleri kendine özgü pozisyon alma nyctitropism i.
geceleri kendine özgü pozisyonunu alan nyctitropic s.
Linguistics
bölge halkının kendine özgü şivesi regionalism i.
(l) sesinin aşırı kullanımı veya kendine özgü telaffuzu labdacism i.
(l) sesinin aşırı kullanımı veya kendine özgü telaffuzu lambdacism i.
standart işaret diline dahil edilmiş kendine özgü biçim home sign i.
Religious
kendine özgü ritmi olan idiorhythmic s.
kendine özgü stili olan idiorhythmic s.
Philosophy
insanın sübjektif yapısına veya bireylerin kendine özgü özellik veya sınırlamalarına bağlılık relationism i.
insanın sübjektif yapısına veya bireylerin kendine özgü özellik veya sınırlamalarına bağlılık ile ilgili relationist s.
Meteorology
büyük britanya sahilinde gözlemlenen kendine özgü bir okyanus dalgalanması twine [dialect] i.
Music
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası wobble board [australia] i.
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası wokka board [australia] i.
kendine özgü müzik türü music i.
kendine özgü müzik kategorisi music i.
kendine özgü formu olan dramatik müzik eseri fantasia i.
Slang
kişinin kendine özgü yaşam tarzı freak flag i.
kendine özgü zihinsel veya fiziksel özelliklere sahip kimse duck i.