Geçmiş

know from

"know from" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	know from f.	ayırt etmek
2	Öbek Fiiller	know from f.	'-den anlamak
3	Öbek Fiiller	know from f.	'-den bilmek

"know from" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 151 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	know right from wrong f.	doğruyu yanlışı bilmek
2	Genel	know right from wrong f.	doğruyla yanlışı ayırt edebilmek
3	Genel	know from a reliable source f.	güvenilir bir kaynaktan öğrenmek
Phrasals
4	Öbek Fiiller	know something from something f.	ayırt etmek
5	Öbek Fiiller	know someone from someone f.	birini başka birinden bilmek/tanımak
6	Öbek Fiiller	know something from something f.	iki şey arasındaki farkı (söyleye)bilmek
7	Öbek Fiiller	know (someone or something) from (someone or something else) f.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırt etmek
8	Öbek Fiiller	know (someone or something) from (someone or something else) f.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasındaki ayrımı yapabilmek
9	Öbek Fiiller	know from something f.	bir şeyden anlamak
10	Öbek Fiiller	know from something f.	bir şey hakkında bilgisi olmak
Phrases
11	İfadeler	I know from myself expr.	kendimden biliyorum
Colloquial
12	Konuşma Dili	know where he/she is from f.	nereli olduğunu bilmek
13	Konuşma Dili	know where someone is coming from f.	birinin maksadını bilmek
14	Konuşma Dili	know where someone is coming from f.	birinin ne demek istediğini bilmek
15	Konuşma Dili	know where someone is coming from f.	birinin niyetini bilmek
16	Konuşma Dili	know where someone is coming from f.	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek
17	Konuşma Dili	know where someone is coming from f.	birinin bakış açısını bilmek
18	Konuşma Dili	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	bir bok bilmez
19	Konuşma Dili	doesn't know his ass from his elbow expr.	bir bok bilmez
20	Konuşma Dili	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.	hiçbir şey bilmez
21	Konuşma Dili	doesn't know his ass from his elbow expr.	hiçbir şey bilmez
22	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey bildiği yok
23	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bilmez
24	Konuşma Dili	don't know sic 'em (from come here) expr.	bir boktan anlamaz
Idioms
25	Deyim	not know from nothing i.	enayi/saf
26	Deyim	doesn't know chalk from cheese f.	dünyadan bihaber olmak
27	Deyim	doesn't know chalk from cheese f.	zırcahil olmak
28	Deyim	doesn't know chalk from cheese f.	hiçbir işi becerememek
29	Deyim	not know one end (of something) from another f.	elifi mertek sanmak
30	Deyim	not know one end (of something) from another f.	bir konuda kara cahil/kör cahil/zırcahil olmak
31	Deyim	not know one end (of something) from another f.	bir konuda hiç bilgisi olmamak
32	Deyim	not know one end (of something) from another f.	bir şeyi diğerinden (başını sonundan/sağını solundan) ayıramamak
33	Deyim	not know one end (of something) from another f.	başını sonunu bilememek
34	Deyim	not know one end (of something) from another f.	neyin nerede başlayıp bittiğini bilememek
35	Deyim	know where (one) is coming from f.	birinin maksadını bilmek
36	Deyim	know where (one) is coming from f.	ne demek istediğini bilmek
37	Deyim	know where (one) is coming from f.	niyetini bilmek
38	Deyim	know where (one) is coming from f.	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek
39	Deyim	know where (one) is coming from f.	bakış açısını bilmek
40	Deyim	know where one is coming from f.	birinin maksadını bilmek
41	Deyim	know where one is coming from f.	ne demek istediğini bilmek
42	Deyim	know where one is coming from f.	niyetini bilmek
43	Deyim	know where one is coming from f.	birini bir görüşe/eyleme iten davranışı bilmek
44	Deyim	know where one is coming from f.	bakış açısını bilmek
45	Deyim	not know one end of something from the other f.	(bir konu hakkında) beyan edebileceği bir bilgisi olmamak
46	Deyim	not know one end of something from the other f.	bir konuda zırcahil olmak
47	Deyim	not know one end of something from the other f.	(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
48	Deyim	not know one end of something from the other f.	(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
49	Deyim	not know someone from eve f.	birisini hiç tanımamış/hiç görmemiş olmak
50	Deyim	not know someone from adam f.	birisini hiç tanımamış/görmemiş olmak
51	Deyim	know something from memory f.	bir şeyi ezberden bilmek
52	Deyim	not know your arse from your elbow f.	en basit işi bile becerememek
53	Deyim	not know (someone) from a bar of soap f.	hiç bilmemek
54	Deyim	not know (someone) from a bar of soap f.	hiç tanımamak
55	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir bilgisi olmamak
56	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir şey anlamamak
57	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	hiçbir fikri olmamak
58	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	bir konuda zır cahil olmak
59	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	başını sonundan ayırt edememek
60	Deyim	not know/not be able to tell one end of something from the other f.	başını sonunu bilememek
61	Deyim	don't know from adam f.	birini hiç tanımamış/görmemiş olmak
62	Deyim	know a hawk from a handsaw f.	iki şeyi ayırt edebilmek
63	Deyim	know a hawk from a handsaw f.	iki şeyi birbirinden çok iyi ayırt etmek
64	Deyim	not know a from a windmill f.	aptal olmak
65	Deyim	not know a from a windmill f.	salak olmak
66	Deyim	not know a from a windmill f.	beceriksiz olmak
67	Deyim	not know a from a windmill f.	bir şeyden anlamamak
68	Deyim	not know a from a windmill f.	kafası çalışmamak
69	Deyim	not know b from a battledore f.	çok aptal olmak
70	Deyim	not know b from a battledore f.	çok salak olmak
71	Deyim	not know b from a battledore f.	hiç bir şeyden anlamamak
72	Deyim	not know b from a battledore f.	hiç kafası çalışmamak
73	Deyim	not know b from a battledore f.	cahil
74	Deyim	know chalk from cheese f.	iki şeyi birbirinden ayırt edebilmek
75	Deyim	know from memory f.	ezberden/ezbere bilmek
76	Deyim	know (or not know) from nothing [us] f.	enayi/saf olmak
77	Deyim	know (or not know) from nothing [us] f.	cahil olmak
78	Deyim	know (or not know) from nothing [us] f.	bir şeyden/hiçbir şeyden anlamamak
79	Deyim	not know (one) from adam f.	(birini) daha önce hiç tanımamış/görmemiş olmak
80	Deyim	not know (one) from adam f.	(birinin) kim olduğunu bilmemek
81	Deyim	not know from (something) f.	(bir şeyden) anlamamak
82	Deyim	not know from (something) f.	(bir şeyden) hiç anlamamak
83	Deyim	not know from (something) f.	(bir şeyden) hiç çakmamak
84	Deyim	not know from adam f.	hiç tanımamış/görmemiş olmak
85	Deyim	not know from adam f.	kim olduğunu bilmemek
Speaking
86	Konuşma	what do you expect from somebody who don't know anything? expr.	hiçbir şey bilmeyen birinden ne beklersin/umarsın?
87	Konuşma	I know from my own experience expr.	kendi deneyimlerimden biliyorum
88	Konuşma	don't I know you from somewhere? expr.	seni bir yerden tanıyor muyum?
89	Konuşma	as you know from expr.	-den bildiğiniz gibi
Slang
90	Argo	not know one's arse from one's elbow f.	en basit işi bile yapamamak
91	Argo	not know one's arse from one's elbow f.	elinden bir bok gelmemek
92	Argo	not know shit from shinola f.	bir boktan haberi olmamak
93	Argo	not know shit from shinola f.	aşırı saf olmak
94	Argo	not know shit from shinola f.	bu dünyadan değil gibi olmak
95	Argo	not know shit from shinola f.	cahil olmak
96	Argo	not know shit from shinola f.	bir boktan anlamamak
97	Argo	not know shit from shinola f.	hiçbir şeyin ayırdında olmamak
98	Argo	not know shit from shinola f.	bir bok bilmemek
99	Argo	not know shit from shinola f.	neyin ne olduğunu bilmemek
100	Argo	know shit from shinola f.	neyin ne olduğunu bilmek
101	Argo	know shit from shinola f.	zeki/uyanık olmak
102	Argo	know shit from shinola f.	her şeyin farkında olmak
103	Argo	know shit from shinola f.	her boktan haberi olmak/anlamak
104	Argo	know shit from shinola f.	her boku bilmek
105	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her boku bilmek
106	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	bilgili olmak
107	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	uyanık olmak
108	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	gözü açık olmak
109	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	neyin ne olduğunu bilmek
110	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her şeyin farkında olmak
111	Argo	know one's ass from a hole in the ground f.	her boktan haberi olmak/anlamak
112	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	bir bok bilmemek
113	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	hiçbir şey bilmemek
114	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	bir boktan anlamamak
115	Argo	not know (one's) ass from a hole in the ground f.	kafası basmamak
116	Argo	not know shit from apple butter f.	bir boktan anlamamak
117	Argo	not know shit from apple butter f.	hiçbir bok bilmemek
118	Argo	not know shit from apple butter f.	aşırı saf olmak
119	Argo	not know shit from apple butter f.	cahil olmak
120	Argo	not know shit from apple butter f.	bir boktan haberi olmamak
121	Argo	not know shit from apple butter f.	bu dünyadan değil gibi olmak
122	Argo	not know shit from apple butter f.	hiçbir şeyin ayırdında olmamak
123	Argo	not know shit from apple butter f.	neyin ne olduğunu bilmemek
124	Argo	he doesn't know christmas from bourke street expr.	aklı yavaş çalışır
125	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bildiği yok
126	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir bok bilmez
127	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir boktan anlamaz
128	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir boku beceremez
129	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey bildiği yok
130	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şeyden anlamaz
131	Argo	doesn't know sic 'em (from come here) expr.	bir şey beceremez
132	Argo	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	elinden bir bok gelmez
133	Argo	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	kafası basmaz
134	Argo	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	bir şeyden/boktan anlamaz
135	Argo	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	bir bok bilmez
136	Argo	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	hiçbir şey bilmez
137	Argo	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	elinden bir bok gelmez
138	Argo	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	kafası basmaz
139	Argo	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	bir şeyden/boktan anlamaz
140	Argo	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	bir bok bilmez
141	Argo	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.	hiçbir şey bilmez
142	Argo	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	elinden bir bok gelmez
143	Argo	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	kafası basmaz
144	Argo	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	bir şeyden/boktan anlamaz
145	Argo	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	bir bok bilmez
146	Argo	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	hiçbir şey bilmez
147	Argo	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	elinden bir bok gelmez
148	Argo	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	kafası basmaz
149	Argo	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	bir şeyden/boktan anlamaz
150	Argo	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	bir bok bilmez
151	Argo	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.	hiçbir şey bilmez