kurtarmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kurtarmak



"kurtarmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kurtarmak recover f.
kurtarmak save f.
kurtarmak rescue f.
General
kurtarmak keep from f.
kurtarmak salve f.
kurtarmak tear away f.
kurtarmak disembody f.
kurtarmak relieve of f.
kurtarmak bring through f.
kurtarmak bring off f.
kurtarmak deliver from f.
kurtarmak emancipate from f.
kurtarmak tubercle f.
kurtarmak disabuse of f.
kurtarmak spare f.
kurtarmak clean up f.
kurtarmak set free f.
kurtarmak pull through f.
kurtarmak liberate f.
kurtarmak disenthrall f.
kurtarmak redeem f.
kurtarmak disabuse f.
kurtarmak bring somebody through f.
kurtarmak disembarrass f.
kurtarmak free f.
kurtarmak retrieve from f.
kurtarmak retrieve f.
kurtarmak unfetter f.
kurtarmak disentangle from f.
kurtarmak bail out f.
kurtarmak disengage f.
kurtarmak clear f.
kurtarmak salvage f.
kurtarmak get somebody off f.
kurtarmak extricate f.
kurtarmak absolve f.
kurtarmak bail f.
kurtarmak help f.
kurtarmak get f.
kurtarmak rid of f.
kurtarmak deliver f.
kurtarmak save f.
kurtarmak rid f.
kurtarmak rescue f.
kurtarmak get somebody out of a jam f.
kurtarmak escape f.
kurtarmak emancipate f.
kurtarmak release f.
kurtarmak reclaim f.
kurtarmak disenthral f.
kurtarmak redd [dialect] f.
kurtarmak elaqueate f.
kurtarmak devest f.
kurtarmak disgage [obsolete] f.
kurtarmak disinthrall [us] f.
kurtarmak secure [obsolete] f.
kurtarmak survive f.
kurtarmak slip f.
Phrasals
kurtarmak wind out f.
kurtarmak pluck away f.
kurtarmak get around f.
kurtarmak cure of f.
kurtarmak pull up f.
kurtarmak sort out f.
Idioms
kurtarmak break out of f.
kurtarmak break out f.
kurtarmak break free f.
kurtarmak come to rescue f.
kurtarmak pull out of the fire f.
Politics
kurtarmak disenthrall f.
kurtarmak enfranchise f.
kurtarmak disenthral f.
Technical
kurtarmak rescue f.
kurtarmak save f.
Marine
kurtarmak salve to f.
Archaic
kurtarmak redeliver f.
kurtarmak reduce f.

"kurtarmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendi hayatını kurtarmak için kutsal yazıtları veya kiliseye ait malları düşmana teslim eden kimse traditor i.
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem) skyhook i.
para verip kurtarmak redeem f.
görünüşü kurtarmak save face f.
kurtarmak (sıkıcı bir şeyden) spare f.
fidye ile kurtarmak ransom f.
kendini kurtarmak break loose f.
yakayı kurtarmak get rid of f.
yakayı kurtarmak get out of a scrape f.
canını kurtarmak save one's life f.
boyunduruktan kurtarmak disyoke f.
paçayı kurtarmak save one's skin f.
bir şeyi bir yerden kurtarmak rid something of f.
birini kutsayarak şerden kurtarmak sain f.
yakayı kurtarmak escape f.
sıkıntıdan kurtarmak disembarrass f.
fidye vererek kurtarmak redeem f.
hayat kurtarmak save life f.
hacizden kurtarmak rescue f.
kendini bir düşünce vb'nden kurtarmak rid oneself of f.
fidye ödeyerek kurtarmak ransom f.
yakayı kurtarmak evade f.
şartlarından kurtarmak disentail f.
fidye verip kurtarmak ransom f.
fidye verip kurtarmak redeem f.
paçayı kurtarmak pull through f.
rehinden kurtarmak redeem f.
kurtarmak (fiyat) be acceptable f.
paçayı kurtarmak escape f.
paçayı kurtarmak get off f.
büyüden kurtarmak disenchant f.
paçayı kurtarmak evade f.
hayat kurtarmak rescue life f.
yakayı kurtarmak elude f.
rehinden kurtarmak redeem something pawned f.
kazaya uğrayan gemiyi kurtarmak salvage f.
cezadan kurtarmak get off f.
paçasını kurtarmak evade f.
eşya kurtarmak salvage f.
miras koşullarından kurtarmak disentail f.
rehindeki eşyayı kurtarmak redeem something pawned f.
sıkıntıdan kurtarmak disencumber f.
sıkılmaktan kurtarmak disembarrass f.
postu kurtarmak save one's skin f.
başını kurtarmak save one's skin f.
yakasını kurtarmak (denetim/baskı vb'nden) cut loose from f.
yükten kurtarmak disencumber f.
paçasını kurtarmak elude f.
sıkıntıdan kurtarmak ease f.
birini sıkıntılı bir durumdan kurtarmak put someone out of one's misery f.
yakasını kurtarmak cut loose from f.
baskıdan kurtarmak cut loose f.
kurtarmak (borç/ceza vb) remit f.
sorumluluktan kurtarmak enfranchise f.
hayalden kurtarmak disillusion f.
kurtarmak (borç vb'den) redeem f.
dünyayı kurtarmak save the world f.
ölümden kurtarmak save somebody from death f.
paydadan kurtarmak turn a fractional number in a whole number f.
ölmekten kurtarmak save somebody from death f.
binayı yıkımdan kurtarmak save the building from demolition f.
evi yıkımdan kurtarmak save the house from demolition f.
günü kurtarmak save the day f.
günü kurtarmak salvage the day f.
enkaz altından kurtarmak salvage something from the wreckage f.
enkazdan kurtarmak recover something from the wreckage f.
göçükten kurtarmak save someone from the wreckage f.
enkazdan kurtarmak save someone from the wreckage f.
enkaz altından kurtarmak rescue somebody from the wreckage f.
enkazdan kurtarmak rescue somebody from the wreckage f.
göçük altından kurtarmak save someone from the wreckage f.
enkazdan kurtarmak salvage something from the wreckage f.
göçükten kurtarmak salvage something from the wreckage f.
enkaz altından kurtarmak save someone from the wreckage f.
göçükten kurtarmak rescue somebody from the wreckage f.
enkaz altından kurtarmak recover something from the wreckage f.
göçük altından kurtarmak rescue somebody from the wreckage f.
göçük altından kurtarmak recover something from the wreckage f.
göçük altından kurtarmak salvage something from the wreckage f.
göçükten kurtarmak recover something from the wreckage f.
yükten kurtarmak unencumber f.
sıkıntıdan kurtarmak unencumber f.
ipotekten kurtarmak unencumber f.
hayatını kurtarmak save someone's life f.
yükten kurtarmak unburthen f.
yanlış bir düşünceden kurtarmak disillusion f.
(bir bahaneyle) kendini (bir yükümlülükten) kurtarmak evade f.
mali destek vererek kurtarmak bail out f.
(günahtan) kurtarmak redeem f.
(borç/ceza vb'den) kurtarmak remit f.
bağlarından kurtarmak emancipate f.
suçlamalardan kurtarmak exonerate f.
-den kurtarmak relieve of f.
ağrıdan kurtarmak ease f.
kendini kurtarmak (bir yükümlülükten) evade f.
kancadan kurtarmak unhook f.
(yangından/kazadan) kurtarmak salvage f.
paçayı kurtarmak bail out f.
hayatını kurtarmak save one's life f.
mahpusu düşmandan kurtarmak rescue f.
parasını kurtarmak recover one's money f.
çıkmazdan kurtarmak break the deadlock f.
(birini bir takım görüşlerden vb.) kurtarmak win someone away (from something) f.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail out somebody f.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail somebody out f.
hayatını kurtarmak save one’s life f.
birini zahmetten kurtarmak save someone the trouble f.
maliyeti kurtarmak save the cost f.
maliyeti gidermek/kurtarmak/karşılamak set off the cost f.
iki adamın hayatını kurtarmak save the lives of two men f.
şehri düşmanlardan kurtarmak liberate the town from the enemy f.
şehri düşman elinden kurtarmak liberate the town from the enemy f.
şehri düşman işgalinden kurtarmak liberate the town from the enemy f.
herkesin hayatını kurtarmak save everybody's lives f.
evliliği kurtarmak save the marriage f.
kendini kurtarmak save oneself f.
kefaletini ödeyip kurtarmak make bail f.
fotoğrafları yanmaktan kurtarmak save the photographs from the fire f.
birini saldırgandan kurtarmak save someone from the attacker f.
karışık bir durumdan kurtarmak disentangle f.
karışık bir durumdan kurtarmak untangle f.
büyüden kurtarmak disentrance f.
hayatını zor kurtarmak barely escape with one’s life f.
rehineleri kurtarmak save the hostages f.
görüntüyü kurtarmak save appearances f.
birini boğulmaktan kurtarmak save someone from drowning f.
birini bir yerden kurtarmak rescue someone from somewhere f.
yanlış fikirlerden ve hatalardan kurtarmak rectify [obsolete] f.
(sıkıntıdan/endişeden) kurtarmak relieve f.
paçayı kurtarmak cheat f.
tekdüzelikten kurtarmak relieve f.
kendini (bir yerden) kurtarmak throw f.
bir bariyer veya engelden kurtarmak için açmak unbarricade f.
canavarca halinden kurtarmak unbeast f.
yaratığa benzer halinden kurtarmak unbeast f.
ahmaklık halinden kurtarmak unbefool f.
uyuşukluktan kurtarmak unbenumb f.
hissizlikten kurtarmak unbenumb f.
büyüden kurtarmak unbewitch f.
ön yargıdan kurtarmak unbias f.
kısıtlamadan kurtarmak unbridle f.
büyüden kurtarmak uncharm f.
kısıtlamadan kurtarmak unconfine f.
sınırlamadan kurtarmak unconfine f.
birinden ya da bir şeyden kendini kurtarmak elude f.
lanetten kurtarmak uncurse f.
aldatmadan kurtarmak undeceive f.
aldatmadan kurtarmak unfool f.
ağdan kurtarmak unmesh f.
tuzaktan kurtarmak unmesh f.
(sarıp sarmalayan bir şeyden) kurtarmak unmuffle f.
kuyuda kaybolan eşyaları kurtarmak fish f.
bir durumdan kurtarmak pull f.
sapıklıktan kurtarmak unpervert f.
sapkınlıktan kurtarmak unpervert f.
cinsi sapık olmaktan kurtarmak unpervert f.
kısıtlamadan kurtarmak unseal f.
baskıdan kurtarmak unseal f.
(engelleyen bir şeyden) kurtarmak unshackle f.
gölgeden kurtarmak unshadow f.
(bir kimseyi) büyüden kurtarmak unspell f.
kısıtlamadan kurtarmak untether f.
sınırlamadan kurtarmak untether f.
kısıtlamadan kurtarmak untie f.
adilikten kurtarmak unvulgarize f.
bayağılıktan kurtarmak unvulgarize f.
cadıdan kurtarmak unwitch [obsolete] f.
büyüden kurtarmak unwitch [obsolete] f.
(harcamadan, zahmetten) kurtarmak make unnecessary f.
yeniden kurtarmak resave f.
(kendini) zor durumdan kurtarmak help f.
paçayı kurtarmak miss f.
kısıtlamadan kurtarmak loosen f.
sıkıntıdan kurtarmak debarrass f.
aptallıktan kurtarmak decrassify f.
büyünün etkisinden kurtarmak demesmerize f.
büyünün etkisinden kurtarmak demesmerise f.
(birini) açlıktan kurtarmak depauperize [us] f.
kıtlıktan kurtarmak depauperize [us] f.
(birini) açlıktan kurtarmak depauperise [uk] f.
kıtlıktan kurtarmak depauperise [uk] f.
kendini kurtarmak depeche f.
yakayı kurtarmak depeche f.
(bir şeyden) kendini kurtarmak dispatch [obsolete] [us] f.
(bir şeyden) kendini kurtarmak despatch [obsolete] [uk] f.
yükünden kurtarmak disburden f.
kaba olandan kurtarmak devulgarise f.
yaygın olandan kurtarmak devulgarise f.
sığ olandan kurtarmak devulgarise f.
yükten kurtarmak discumber f.
sıkıntıdan kurtarmak discumber f.
utançtan kurtarmak disembarrass f.
karışıklıktan kurtarmak disembrangle [obsolete] f.
kavgadan kurtarmak disembrangle [obsolete] f.
büyüden kurtarmak be disenamor (by) f.
büyüden kurtarmak be disenamored (with) f.
zincirlerinden kurtarmak disenchain f.
dizginlerinden kurtarmak disenchain f.
büyünün etkisinden kurtarmak disencharm f.
kuşatılmaktan kurtarmak disenclose f.
rehinden kurtarmak disengage f.
yükümlülükten kurtarmak disengage f.
dolaşıklığı açarak kurtarmak disengage f.
kölelikten kurtarmak disenslave [obsolete] f.
belirli bir çevreden kurtarmak disenviron f.
belirli bir ortamdan kurtarmak disenviron f.
rehinden kurtarmak disgage [obsolete] f.
büyüden kurtarmak disillusionize f.
yanılgılardan kurtarmak disillusionize f.
büyüden kurtarmak disillusionise f.
yanılgılardan kurtarmak disillusionise f.
hapsedilmekten kurtarmak disimmure f.
hapsedilmekten kurtarmak disimprison f.
hapsolmaktan kurtarmak disinclose f.
kuşatılmaktan kurtarmak disinclose f.
esaretten kurtarmak disinthrall [us] f.
kölelikten kurtarmak disinthrall [us] f.
esaretten kurtarmak disinthral [uk] f.
karışık bir durumdan kurtarmak disinvolve f.
hapsedilmekten kurtarmak dispark f.
sınırlamadan kurtarmak dispark f.
(bir düşünceden) kendini kurtarmak displace [obsolete] f.
önyargılarından kurtarmak disprejudice f.
gölgeden kurtarmak disshadow f.
karanlıktan kurtarmak disshadow f.
yakayı kurtarmak double f.
harabelikten kurtarmak clean up f.
düzensizlikten kurtarmak clean up f.
(birini) kötü durum veya alışkanlıktan kurtarmak cure f.
kabalıktan kurtarmak devulgarize f.
birini hatadan kurtarmak disabuse f.
birini yanlış anlamadan kurtarmak disabuse f.
donmaktan kurtarmak fire f.
paçayı kurtarmak flank [obsolete] f.
çürümekten kurtarmak preserve f.
en üst tabakasından kurtarmak scalp f.
kendini kurtarmak shadowbox f.
(kendini) yükümlülükten kurtarmak solve f.
(yükümlülükten) kendini kurtarmak solve f.
(örtük hamleler ile) kendini zor bir durumdan kurtarmak squirm f.
paçayı kurtarmak squirm f.
hayatını kurtarmak için for dear life zf.
zevahiri kurtarmak için for the sake of appearance zf.
Phrasals
(birini) zorlu bir süreçten kurtarmak pull through f.
binerek kurtarmak ride out f.
sorumluluktan kurtarmak let out f.
suda boğulmaktan kurtarmak pick up f.
kendini kurtarmak put off f.
birini bir sorundan/yükten kurtarmak deliver someone of something f.
birini bir yerden kurtarmak deliver someone from somewhere f.
kötü bir alışkanlıktan kurtarmak cure someone of something f.
paçayı kurtarmak be off with f.
takıntı/saplantılarından kurtarmak cure someone of something f.
-den kurtarmak disentangle from f.
-den birini kurtarmak cut free from f.
(birini bir yerden)kurtarmak set someone free from something f.
bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak recoup something from someone or something f.
(birini/bir şeyi/kendini birinden veya bir şeyden) kurtarmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi/kendini) zor durumdan kurtarmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) f.
birini/bir şeyi belli bir zorunluluktan kurtarmak free up f.
birini veya bir şeyi birinden veya bir şeyden kurtarmak liberate someone or something from someone or something f.
(bir şeyi) içinde bulunduğu kötü/zor durumdan çıkarmak/kurtarmak raise (someone or something) from (some state) f.
birini içinde bulunduğu kötü bir durumdan kurtarmak/çekip çıkarmak raise someone from something f.
birini/bir şeyi geri kurtarmak get someone or something back f.
ucuz kurtarmak get off f.
cezadan kurtarmak get off f.
(birinden veya bir şeyden) paçayı kurtarmak get away f.
(bir suçlamadan) yakayı kurtarmak get away f.
paçayı kurtarmak get away f.
(bir şey) yapmaktan paçayı kurtarmak get out of doing (something) f.
'-den kurtarmak pluck from f.
'-den kurtarmak pluck off f.
'-den kurtarmak pluck out f.
bir durumdan kurtarmak/çıkarmak raise up f.
(birini hapisten/hapsedildiği yerden) kurtarmak spring (one) (from some place) f.
(kötü bir histen/duygudan) kurtarmak wash (something) off (of) (someone or something) f.
birini/bir şeyi bir şeyden kurtarmak denude someone or something of something f.
(birini) bir duygu durumundan çıkarmak/kurtarmak snap (one) out of (something) f.
fazlalıklardan kurtarmak cut down f.
birini (bir şeyden) kurtarmak wangle out of (something) f.
birinin paçasını (bir şeyden) kurtarmak wangle out of (something) f.
bir şeyden paçayı kurtarmak wangle out of something f.
(bir şeyden) paçayı kurtarmak weasel out (of something) f.
paçayı kurtarmak weasel out f.
(bir şeyden) paçayı kurtarmak worm out of (something) f.
(birinden/bir şeyden) kurtarmak rescue from (someone or something) f.
tehlikeli/tehdit oluşturan (birinden/bir şeyden) kurtarmak rescue from (someone or something) f.
hapisten kaçırmak/kurtarmak rescue from (someone or something) f.
istenmeyen (biriyle/bir şeyle) uğraşmaktan kurtarmak rescue from (someone or something) f.
istenmeyen (biriyle/bir şeyle) muhatap olmaktan kurtarmak rescue from (someone or something) f.
istenmeyen (birinden/bir şeyden) kurtarmak rescue from (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak rescue someone or something from someone or something f.
(birini bir şeyden) kurtarmak absolve (one) from (something) f.
birini bir şeyden kurtarmak absolve (one) of (something) f.
birini/bir şeyi beladan kurtarmak bail someone or something out f.
birini/bir şeyi zor durumdan kurtarmak bail someone or something out f.
birini/bir şeyi kurtarmak bail someone or something out f.
birini/bir şeyi bir şeyden/alışkanlıktan kurtarmak break someone or something of something f.
birini bir şeyden/alışkanlıktan kurtarmak break someone of something f.
zar zor kurtarmak claw back f.
(birini bir hastalıktan) kurtarmak cure (someone) of (something) f.
(birini/kendini bir şeyden) kurtarmak deliver (someone or oneself) of (something) f.
(birini birinden/bir şeyden) kurtarmak deliver (someone) from (someone or something) f.
-den kurtarmak deliver of f.
-den kurtarmak denude of f.
-den kurtarmak dig out of f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak kurtarmak dig someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak kurtarmak dig someone or something out f.
(birini/kendini bir şeyden) kurtarmak disabuse (someone or oneself) of (something) f.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çözüp ayırmak/kurtarmak disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinden veya bir şeyden kurtarmak extricate someone or something from someone or something f.
birini/bir şeyi zor durumdan kurtarmak extricate someone or something from someone or something f.
birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak extricate someone or something from someone or something f.
-den veya bir şeyden kurtarmak extricate from f.
zor durumdan kurtarmak extricate from f.
sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak extricate from f.
yalan söyleyerek (kendini bir şeyden) kurtarmak fib (one's) way out of (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) kurtarmak fish (someone or something) out of (something) f.
'-den kurtarmak fish out of f.
(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak fly from (someone or something) f.
(birini/kendini birinden/bir şeyden) kurtarmak free (someone or oneself) from (someone or something) f.
(kendini bir şeyden) kurtarmak get (oneself) out of (something) f.
(kendini zor/kötü bir durumdan) kurtarmak/çıkarmak get (oneself) out of (something) f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak get someone or something out of someone or something f.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak get someone or something out f.
(kendini bir yerden) kurtarmak/çıkarmak get (oneself) out of (somewhere) f.
(birini bir şeyden) kurtarmak get (someone) out of (something) f.
(birini bir yerden) kurtarmak get (someone) out of (somewhere) f.
(yüksek bir yerden) inmesini sağlamak/kurtarmak get down from (something) f.
birini cezadan kurtarmak get someone off f.
birini bir sorumluluktan kurtarmak get someone off f.
birini zor bir durumdan kurtarmak get someone off f.
(birinden/bir şeyden) kendini kurtarmak get out from under (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak get out from under (someone or something) f.
(bir şeyden) paçayı kurtarmak get out of (something) f.
(birinin/bir hayvanın) başını beladan kurtarmak help someone (or an animal) out (of something) f.
(birini bir şeyden) kurtarmak pull (one) through (something) f.
-den kurtarmak raise from f.
birini (bir şeyden/yükten) rahatlatmak/kurtarmak relieve someone of f.
-den kurtarmak rescue from f.
(birinden/bir şeyden) kurtarmak rid of (someone or something) f.
(bir şeyi bir şeyden/bir yerden) kurtarmak salvage (something) from (something or some place) f.
-den kurtarmak salvage from f.
-den kurtarmak save from f.
(birinden/bir şeyden) kurtarmak/korumak save from (someone or something) f.
(tehlikeli birinden/bir durumdan) kurtarmak save from (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) elinden almak/kurtarmak save from (someone or something) f.
(başarısızlıktan) kurtarmak save from (something) f.
(iflastan) kurtarmak/döndürmek save from (something) f.
(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak see the back of (someone or something) f.
-den kurtarmak shuck off f.
-den kurtarmak snatch out of f.
yönünü değiştirip (birinden/bir şeyden) kaçmak/uzaklaşmak/kurtarmak swerve away (from someone or something) f.
(birtakım görüşlerden) kurtarmak win away f.
Phrases
görünüşü kurtarmak için for appearances' sake expr.
görüntüyü kurtarmak için for the sake of appearance expr.
Colloquial
birinin kıçını kurtarmak save someone's bacon f.
birinin kıçını kurtarmak save someone's neck f.
bir tehlikeden kurtarmak pull away from f.
birinin kıçını kurtarmak save someone's skin f.
durumunu kurtarmak save one's bacon f.
canını kurtarmak save one's bacon f.
çekip kurtarmak pull away from f.
kurtarmak (tatsız bir şeyden) let someone out f.
paçayı kurtarmak be saved by the bell f.
paçayı kurtarmak/sıyırmak duck and cover f.
yakayı sıyırmak/kurtarmak duck and cover f.
beyzbolda yerden giden topu eldivenle tutmak/kurtarmak field a grounder f.
birini hapisten çıkarmak/kurtarmak spring someone f.
kendini (bir bağımlılıktan) kurtarmak kick it f.
birini depresyondan/mutsuzluktan kurtarmak snap somebody out of it f.
birinin kıçını kurtarmak save somebody's bacon f.
birinden/bir şeyden kendini kurtarmak be rid of somebody/something f.
paçasını kurtarmak get clean away f.
birini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) kurtarmak get someone or something free (from someone or something) f.
(bir şeyden) paçayı kurtarmak get outta (something) f.
fırsat varken paçayı kurtarmak get while the getting is good f.
çok geç olmadan kendini kurtarmak get while the getting is good f.
fırsat varken paçayı kurtarmak get while the gettin's good f.
çok geç olmadan kendini kurtarmak get while the gettin's good f.
fırsat varken paçayı kurtarmak get while the getting's good f.
çok geç olmadan kendini kurtarmak get while the getting's good f.
fırsat varken paçayı kurtarmak get while the goin's good f.
çok geç olmadan kendini kurtarmak get while the goin's good f.
fırsat varken paçayı kurtarmak get while the going is good f.
çok geç olmadan kendini kurtarmak get while the going is good f.
kolunu kurtarmak yank one's arm free f.
hayatını kurtarmak için for your life expr.
canını kurtarmak istiyorsan for your life expr.
Idioms
savaşa alanında yaralının hayatını kurtarmak için acil ve hızlı şekilde uygulanan cerrahi işlem/müdahale meatball surgery i.
kısıtlamalardan kurtarmak give one the head f.
birini beladan kurtarmak get someone off the hook f.
birini zor bir durumdan kurtarmak let out f.
bir kadınla evlenerek onun namusunu kurtarmak make an honest woman out of f.
birini bir sorundan/sıkıntıdan kurtarmak get someone out of a jam f.
birini bir yükten kurtarmak deliver someone from something f.
bir şeyi kurtarmak pull something out of the fire f.
bir kadını bataktan kurtarmak make an honest woman out of f.
birini (içinde olduğu) zor bir durumdan kurtarmak get somebody off the hook f.
birisini son anda ölümden kurtarmak snatch someone from the jaws of death f.
birini bir yükten kurtarmak deliver someone of something f.
birini ölümün pençesinden kurtarmak snatch someone from the jaws of death f.
birisini son anda ölümden kurtarmak snatch someone out of the jaws of death f.
birini bir yükten kurtarmak free someone from a burden f.
birinin kıçını kurtarmak save somebody's skin f.
bir şeyden kurtarmak/azad etmek relieve you of something f.
birini dertten/sıkıntıdan kurtarmak get someone out of a jam f.
birini (içinde olduğu) zor bir durumdan kurtarmak let somebody off the hook f.
birisini kurtarmak come to someone's rescue f.
birini ölümün pençesinden kurtarmak snatch someone out of the jaws of death f.
durumu/vaziyeti kurtarmak save the day f.
dil dökerek başını beladan kurtarmak talk his way out of trouble f.
hamamın namusunu kurtarmak paper over the cracks f.
görünüşü kurtarmak keep up appearance f.
endişeden kurtarmak put at one's ease f.
görünüşü kurtarmak keep up appearances f.
kıçını kurtarmak save someone's bacon f.
kendini kurtarmak make good f.
kendini tehlikeye atarak başkasını kurtarmak pull the chestnuts out of the fire f.
kıskacından kurtarmak free from its grip f.
kendi kıçını kurtarmak save your own skin f.
kendini kurtarmak work out for one's own salvation f.
kadının şerefini kurtarmak make an honest woman of f.
kadının onurunu kurtarmak make an honest woman of f.
kendini kurtarmak için her şeyi yapmak grasp at a straw f.
oltadan kurtarmak let off the hook f.
kendi postunu kurtarmak save one's own skin f.
paçayı kurtarmak fall on one's feet f.
postu kurtarmak save one's neck f.
paçayı kurtarmak see the back of f.
sorundan kurtarmak let off the hook f.
postu kurtarmak save one's skin f.
paçayı kurtarmak drop like a hot potato f.
paçayı kurtarmak land on one's feet f.
sıkıntıdan kurtarmak put at one's ease f.
zevahiri kurtarmak keep up appearances f.
zor durumdan kurtarmak let off the hook f.
zevahiri kurtarmak save face f.
yakasını kurtarmak get out of a scrape f.
(engelden) geçirmek/kurtarmak get something past f.
yakayı kurtarmak save one's bacon f.
zevahiri kurtarmak save appearances f.
(birini) kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) yaklaşan bir tehlikeden kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) yaklaşan bir beladan kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) yaklaşan bir zorluktan kurtarmak pull (someone's) bacon out of the fire f.
(birini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak dig (someone) out of a hole f.
(kendini) zor bir durumdan kurtarmak dig (oneself) out of a hole f.
(kendini) sıkıntılı bir durumdan kurtarmak dig (oneself) out of a hole f.
(kendini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak dig (oneself) out of a hole f.
ucuz kurtarmak get off light f.
birini borçtan kurtarmak get out of hock f.
(bir suçlamadan) yakayı kurtarmak walk away scot-free f.
bir kanun hükmünden/hukuki yaptırımdan paçayı kurtarmak için batıya gitmek head for the setting sun f.
(birini) başarısızlıktan kurtarmak save (one's) hide f.
(birini) tehlikeden kurtarmak save (one's) hide f.
(birini) felaketten kurtarmak save (one's) hide f.
(birini) kötü bir durumdan kurtarmak save (one's) hide f.
(birini) kurtarmak save (one's) hide f.
(birinin) paçasını kurtarmak save (one's) hide f.
birini/kendini tehlikeden kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birini/kendini felaketten kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birini/kendini kötü bir durumdan kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birini/kendini kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birinin/kendinin paçasını kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birinin/kendinin götünü kurtarmak save somebody’s (own) neck f.
birini/kendini tehlikeden kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birini/kendini felaketten kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birini/kendini kötü bir durumdan kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birini/kendini kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birinin/kendinin paçasını kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birinin/kendinin götünü kurtarmak save somebody’s (own) skin f.
birini/kendini tehlikeden kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
birini/kendini felaketten kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
birini/kendini kötü bir durumdan kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
birini/kendini kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
birinin/kendinin paçasını kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
birinin/kendinin götünü kurtarmak save somebody’s (own) hide f.
kendini tehlikeden kurtarmak save (one's) own hide f.
kendini felaketten kurtarmak save (one's) own hide f.
kendini beladan kurtarmak save (one's) own hide f.
kendini kötü bir durumdan kurtarmak save (one's) own hide f.
kendini kurtarmak save (one's) own hide f.
paçasını kurtarmak/sıyırmak save (one's) own hide f.
birini zor durumdan kurtarmak bail someone out of jail f.
birini zor durumdan kurtarmak bail someone out f.
postu kurtarmak save (one's) own neck f.
kendi postunu kurtarmak save (one's) own neck f.
kendi götünü/kıçını kurtarmak save (one's) own neck f.
kendini kurtarmak save (one's) own neck f.
kendini tehlikeden, beladan, zorluktan kurtarmak/sıyırmak save (one's) own neck f.
(birini birinden/bir şeyden) kurtarmak take (someone or something) off (one's) hands f.
(birini/bir şeyi birinden) alıp onu yükten kurtarmak take (someone or something) off (one's) hands f.
birini birinden/bir şeyden kurtarmak take someone or something off someone'shands f.
birini/bir şeyi birinden alıp onu yükten kurtarmak take someone or something off someone'shands f.
birini birinden/bir şeyden kurtarmak take something/somebody off somebody’s hands f.
birini/bir şeyi birinden alıp onu yükten kurtarmak take something/somebody off somebody’s hands f.
kendini birinin/bir şeyin yükünden kurtarmak get free of someone or something f.
kendini/birini/bir şeyi birinden/bir şeyden kurtarmak get free of someone or something f.