kısım - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kısım



"kısım" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kısım section i.
kısım part i.
General
kısım branch i.
kısım fragment i.
kısım arm i.
kısım snack i.
kısım compartment i.
kısım dole i.
kısım stretch i.
kısım piece i.
kısım proportion i.
kısım genus i.
kısım percentage i.
kısım kind i.
kısım instalment i.
kısım line i.
kısım chamber i.
kısım break i.
kısım article i.
kısım department i.
kısım part i.
kısım fraction i.
kısım division i.
kısım chapter i.
kısım portio i.
kısım installment i.
kısım lot i.
kısım partition i.
kısım portion i.
kısım bit i.
kısım layer i.
kısım cantle i.
kısım cantlet i.
kısım canton [obsolete] i.
kısım region i.
kısım strand i.
kısım end i.
kısım leg i.
kısım blaud [scotland] i.
kısım blad [scotland] i.
kısım meal i.
kısım by-end i.
kısım decerption i.
kısım compartition i.
kısım parcel i.
kısım feck [obsolete] i.
kısım pan i.
kısım flaw [obsolete] i.
kısım parti i.
kısım sect (section) i.
kısım sect. (section) i.
kısım stick i.
Trade/Economic
kısım department i.
kısım segment i.
kısım portion i.
kısım instalment i.
kısım installment i.
kısım component i.
kısım division i.
kısım lot i.
Law
kısım tranche i.
Technical
kısım offtake i.
kısım fraction i.
kısım zone i.
kısım part i.
kısım portion i.
Construction
kısım subsection i.
Medical
kısım moiety i.
Food Engineering
kısım fraction i.
Literature
kısım episode i.
Geography
kısım reaches i.
Archaic
kısım distinction i.

"kısım" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
en iyi kısım the fat i.
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım excursus i.
üst kısım headpiece i.
en özlü kısım quintessence i.
üst kısım deck i.
iç kısım inner side i.
geri ödenen kısım rebate i.
dip kısım butt i.
baş kısım heading i.
tepe kısım spire i.
(fıçıda/çuvalda) boş kalan kısım ullage i.
en iyi kısım the best part i.
mahalli kısım local department i.
en iyi kısım titbit i.
ön kısım (araba) snout i.
büyük kısım bulk i.
aşınmış kısım abrasion i.
arka kısım tail i.
iç kısım interior i.
alttan kesilmiş kısım undercut i.
bir dramada marazın çıktığı kısım epitasis i.
iç kısım innerside i.
uyuşmayan kısım incongruity i.
fazla kısım surplusage i.
uç kısım head i.
boyna benzer kısım cervix i.
büyük kısım body i.
kollara ayrılan kısım fork i.
sınırları çizilen kısım intercept i.
tamamlayıcı kısım part and parcel i.
eski kitaplarda kırmızı harflerle basılan kısım rubric i.
en ağır kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) brunt i.
geri kalan kısım remainder i.
ızgara ucunu taşıyan metal bir kısım grate bearer i.
içeri kıvrık kısım involution i.
kalan kısım residue i.
bir nutuğa son kısım ekleme epiloguing i.
en şiddetli kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) brunt i.
boncuklu kısım beading i.
düzeltilmeye muhtaç kısım area requiring corrective action i.
üst kısım roof i.
etli kısım pulp i.
kısım müdürü division manager i.
orta kısım middle i.
en büyük kısım the most part i.
kısım kısım olma fragmentariness i.
orta kısım waist i.
pencereli üst kısım yapı clerestory i.
orta kısım heart i.
sütun başlığıyla kaide arasındaki kısım shaft i.
en iyi kısım cream i.
iç kısım innards i.
üst kısım head i.
kısım adı section name i.
uç kısım neb i.
en önemli kısım bulk i.
fazla olan kısım excess i.
orta kısım centre-piece i.
alt kısım sub-section i.
(ülke) iç kısım inland i.
iç kısım inside i.
iç kısım bowel i.
hareketli kısım walking part i.
alt kısım underside i.
arka kısım tail end i.
bir kısım medya certain parts of the media i.
gerekli kısım necessary part i.
gerekli kısım required part i.
gerekli kısım essential part i.
ilave kısım additional part i.
iç kısım internal part i.
dış kısım outer side i.
dış kısım outside i.
dış kısım external part i.
altı çizili kısım underlined part i.
hayati önemde kısım vital part i.
hayati önemde kısım/bölüm vital part i.
mutfak kısım şefi chef de partie i.
bölüm/kısım passus i.
kare kısım canton i.
en iyi kısım tidbit i.
pencereli üst kısım yapı clerestorey i.
orta kısım midsection i.
büyük bir kısım a major part i.
aşan kısım exceeding part i.
son kısım tag end i.
yerel kısım local part i.
üçüncü kısım third part i.
alt kısım lower part i.
biyonik kısım bionic part i.
son kısım tail i.
arka kısım tail-end i.
en son kısım tag end i.
ilahi sonuna eklenen kısım acroteleutic [obsolete] i.
aşınmış yüzey/kısım abrasion i.
arka kısım back matter i.
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım back matter i.
arka kısım end matter i.
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım end matter i.
son kısım afternoon i.
bayraklarda üst köşede, gönder direğine yakın bulunan dikdörtgen kısım canton i.
iade edilen kısım rebate i.
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım catch i.
arka kısım backward i.
çeneyi kaplayan etli kısım chaps i.
çeneyi kaplayan etli kısım chao i.
gemide top namlularının bulunduğu kısım chase [obsolete] i.
tükenmez ya da dolma kalemin ucundaki konik kısım nib i.
birinci kısım part one i.
daha büyük kısım the most feck i.
daha fazla kısım the most feck i.
en aktif kısım thick i.
en yoğun kısım thick i.
30 ile 39 arasındaki kısım thirties i.
otuz sekizde birlik kısım thirty-eighth i.
otuz beşte birlik kısım thirty-fifth i.
otuz birde birlik kısım thirty-first i.
otuz dörtte birlik kısım thirty-fourth i.
otuz dokuzda birlik kısım thirty-ninth i.
otuz ikide birlik kısım thirty-second i.
otuz yedide birlik kısım thirty-seventh i.
otuz altıda birlik kısım thirty-sixth i.
otuz üçte birlik kısım thirty-third i.
en iyi kısım top i.
katlanmış olan kısım turn-under i.
ilave edilen kısım annex i.
elbiseden sarkan kısım bag i.
sakal gibi kısım barb i.
alt kısım underbelly i.
bağımlı kısım veya grup underfaction i.
bağlı kısım veya grup underfaction i.
alt kısım undersurface i.
aşağı kısım undersurface i.
bir şeyin en geniş olduğu kısım beam i.
üstüne binen kısım lap i.
tavla tahtasında oyuncunun kendi bölgesiyle rakibinkinden ayıran kısım bar i.
esas kısım essence i.
iç kısım estre [obsolete] i.
en iç kısım inner core i.
son kısım last i.
büyük kısım mass i.
dış kısım extern i.
dış kısım external i.
etek ucunda bir şeyler taşımak için katlanabilen ön kısım lap i.
kırbacın veya kamçının ucundaki esnek kısım lash i.
esas kısım main i.
en büyük kısım main i.
bir toplantı veya sunumda katılımcıların soru sorduğu kısım q and a i.
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım layby i.
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım lay-by i.
şelalede balıkların sıçrayabileceği kısım leap i.
önemli kısım half i.
bir hayvanın genellikle gözlerinin üzerinde yer alan, yüzün rengine zıt olan kısım mask i.
temel kısım mass i.
(et, ahşap) beyaz veya açık renkli kısım white i.
post üzerindeki tüysüz kısım window i.
kürk üzerindeki tüysüz kısım window i.
on beşinci kısım quindem i.
(bilet, hisse) tek bir birim olarak işlem gören kısım block i.
en önemli veya esasi kısım meat and potatoes i.
orta kısım mediety [obsolete] i.
bir bestedeki en önemli kısım veya nağme melody i.
en ortadaki kısım midmost i.
tam ortadaki kısım midmost i.
sürenin sonu ve başı dışında kalan kısım midst i.
girişin en uzağındaki kısım head i.
en önemli kısım heart i.
temel kısım heart i.
kayıp kısım hiatus i.
arka kısım hind end i.
arkadan gelen kısım hind end i.
üst bacak ve kalçaların en geniş olduğu kısım hip i.
çıkıntı yapan kısım huckle i.
hörgüçlü kısım huckle i.
büyük kısım mole [obsolete] i.
küçük kısım moment i.
en iyi kısım yolk [obsolete] i.
en önemli kısım yolk [obsolete] i.
budanan kısım lop i.
en kötü kısım mud i.
(kılıç veya bıçak) kör kısım ricasso i.
darlaşan kısım choke i.
dokuma tezgahında durdurucu işlevi gören çıkıntılı kısım dagger i.
kısım şefi department head i.
basık kısım depression i.
en yoğun kısım depth i.
orta kısım depth i.
yamalı kısım dern i.
sevk edilen kısım detachment i.
hayati kısım heart and soul i.
ana kısım heft [us] i.
bir şeyin üzerinde uzanan kısım overlier i.
üst kısım overpart i.
belirgin çıkıntı oluşturan kısım belly i.
ön kısım belly i.
iç kısım belly i.
alt kısım belly i.
dikkat çeken kısım clou i.
tepe kısım cob i.
baş kısım cob i.
arta kalmış kısım cotchel [dated] i.
kullanılmayan kısım cotchel [dated] i.
asıl kötü olan kısım dickens i.
kutu içerisindekileri serpmek için deliklerin bulunduğu kısım dredge i.
kutu içerisindekileri serpmek için deliklerin bulunduğu kısım dredger i.
palmat yapıdaki kısım palmation i.
sivri uç ile çalışılabilen kısım pick i.
dilli anahtarda içi oyuk kısım pipe i.
en iyi kısım fat i.
(büyük oranda homojen kütlede) homojen olmayan kısım inhomogeneity i.
iki bölge arasındaki kısım interzone i.
iç kısım inwards i.
iki büyük yapıyı veya boşluğu birbirine bağlayan dar kısım isthmus i.
döngüsel fenomen veya dalgalanmaların en aza indiği kısım plateau i.
çıkıntı yapan kısım pop-up i.
gözenekli kısım porosity i.
son kısım last part i.
eğreltiotu gibi bitkilerin ucunda bulunan kıvrık kısım fiddle head i.
bükülü kısım flexion i.
pusulada yönlerin işaretli olduğu kısım fly i.
başlıca kısım forehand [obsolete] i.
ön kısım forehead i.
oral kısım oral i.
çıkıntılı kısım outjut i.
ücra kısım outpart i.
uzaktaki kısım outpart i.
(yol, kaldırım) yola en yakın kısım outside i.
ufak kısım particle i.
(el falında) avuç içinde dördüncü parmağın alt kenarına denk gelen kısım percussion i.
en iyi kısım prime i.
önde gelen kısım primo i.
daha ağır kısım preponderance i.
ağır kısım preponderancy i.
daha ağır kısım preponderation i.
yüz kızartıcı olan kısım pudendum i.
araçta tepe kısım roof i.
ufak kısım schtik i.
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı orta kısım sekos i.
(zaman diliminde) erken kısım shank i.
dördüncü kısım fourth part i.
ilk kısım fresh i.
yeni kısım fresh i.
bölümlemede 60-70 aralığına düşen kısım sixties i.
bütünün geri kalanından daha küçük ve dar olan kısım sma [scotland] i.
yumuşak kısım soft i.
çıkıntı yapan kısım protrusion i.
çıkıntı yapan kısım protuberancy i.
çıkıntı yapan kısım protuberation i.
sivri ve çıkıntılı ön kısım prow i.
tarladaki çamurlu kısım spew [dialect] [uk] i.
(tiyatro salonunda) sahne önü ile arka duvar arasındaki kısım stagehouse i.
alt kısım subsect i.
saçta uzayan kısım suit i.
fazla kısım superplusage [obsolete] i.
sarkan kısım flapper i.
(elbise) üst kısım bodice i.
çok az kısım fraction i.
kalan kısım the rest i.
(kabuk, dış kısım) çıkarmak unshale f.
yağlı kısım oluşturarak ayırmak oil f.
on ikide bir kısım duodenary s.
iç kısım inward s.
kısım kısım fragmentary s.
üst kısım (bir yaprağın vb) adaxial s.
kısım kısım bitty s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolor s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorate s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorous s.
(canlı organizmada kısım) şişmiş incrassate s.
(canlı organizmada kısım) şişmiş incrassated s.
kısım kısım in parts zf.
kısım kısım by dribs and drabs zf.
kısım kısım in sections zf.
(hatalı yazılan kısım) metindeki şekliyle sic zf.
alt kısım anlamı veren ön ek baso- ök.
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek mer- ök.
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek meri- ök.
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek mero- ök.
bu kısım doğru granted expr.
Phrases
bu kısım doğru çalışmıyor this part doesn't work properly expr.
Colloquial
işi yapan kısım business end of something i.
temel kısım part and parcel i.
tiyatro salonunda perdenin önünde kalan kısım front of house i.
güneş şapkası çiçeğinin ortasındaki koyu kahverengi kısım eye i.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarması/amorti etmesi earn-out i.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarmak/amorti etmek earn out f.
alt kısım (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) down below expr.
alt kısım (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) down there expr.
asıl zor kısım bundan sonra (it's) all uphill from here expr.
asıl zorlu kısım şimdi başlıyor (it's) all uphill from here expr.
Idioms
en eğlenceli/keyifli/güzel kısım high point i.
eksik kalmış/tamamlanmamış kısım loose end i.
en önemli kısım/parça/nokta crowning touch i.
en dikkat çekici/çeken kısım high point i.
son kısım fag-end i.
asıl önemli kısım (down to) bedrock i.
en önemli kısım alpha and omega i.
savunmasız kısım soft underbelly i.
doğaçlama davranmayı sağlayan kısım the top of one's mind expr.
doğaçlama davranmayı sağlayan kısım the top of one's head expr.
asıl zor/meşakkatli kısım the rubber hits the road expr.
Speaking
hangi kısım? which part? expr.
hangi kısım? which section? expr.
Trade/Economic
alınan mala karşı peşin ödenen kısım down payment i.
araba yükünden daha eksik kısım less than car load lot i.
bankada hesapta bulunandan çekilmiş kısım overdraft i.
bir şirketin bir kısım aktifinin başka bir şirketin hisse senetleri karşılığında devredilmesi split-of i.
bir ekonomide toplam üretimden tüketilen kısım çıkartıldığında geri kalan pay aggregate demand externality i.
boş kalan kısım (fıçı/çuval vb) fire wantage i.
borçlardan geri kalan kısım net assets i.
çalışmayan kısım gider ve zararları idle capacity expenses and losses i.
çalışmayan kısım giderleri ve zararları expenses and losses from the non-operating section i.
çalışmayan kısım gider ve zararları idle capacity expenses losses i.
esaslı kısım essential part i.
fıçıdaki boş kısım ullage i.
harcamaların yapıldığı kısım spending unit i.
hisse satışında bir kısım hakların yeni sahibine geçmeyip eski sahibine ait olarak kalması durumu ex rights i.
kısım amiri section chief i.
kısım amiri section manager i.
kısım şefi department chief i.
kısım şefi section chief i.
kısım müdürü/yöneticisi functional manager i.
kısım şefi section manager i.
kısım şefi service manager i.
önemli kısım essential part i.
reklama karşı ilgiyi artırmak için eklenen yapay kısım veya bu amaçla kullanılan araçlar gimmick i.
tasarruf yeter sayısına sahip kısım disposable portion i.
barda ucuz içki satılan kısım public bar [uk] i.
barda ucuz içki satılan kısım the public [uk] i.
Law
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım chapter 11 [usa] i.
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım chapter xi i.
abd iflas kanununda iflas eden şirkete mahkemenin kayyım atayabileceğini belirten kısım chapter 7 [usa] i.
mirastan mirasçıya düşen kısım assets per descent i.
mükerrer sigortada ilk sigortada karşılanmayan kısım için ikinci sigortadan talepte bulunmaya dair şart american clause i.
mükerrer sigortada ilk sigortada karşılanmayan kısım için ikinci sigortadan talepte bulunmaya dair kloz american clause i.
teslim edilmemiş kısım undelivered section i.
orijinal üyelerinden geriye yalnızca küçük bir kısım kaldığından temsiliyet gücünü veya otoritesini kaybetmiş yasama organı rump i.
Politics
siyasi kampanyada parti üyelerinin kapı kapı dolaşarak oy toplamaya çalıştığı kısım ground war i.
Industry
ispermeçet balinasının yağı çıkarıldıktan sonra derisinden geriye kalan kısım twitter i.
Insurance
reasürans yoluyla bir kısım sorumluluğu devralan şirket reinsurer i.
Tourism
(mutfak) kısım şefi line chef i.
yolcunun taşıta binmesiyle inmesi arasındaki kısım segment i.
Media
tv programlarında karakterlerin tek başlarına kamera karşısına geçip duygu ve düşüncelerini aktardıkları kısım confessional i.
televizyon yayını sırasında ekranın altında yer alan ve ekrandaki görüntüyü tanımlayan, bilgi amaçlı grafik, resim veya metin içeren kısım lower third i.
programın zamanında bitmesi için uzatılan, kısaltılan veya çıkarılan kısım cushion i.
Technical
radyal kısım radial i.
(topoğrafya ölçümünde) kavisli noktalar arasındaki düz kısım tangent i.
alıcı taraf/kısım receiving end i.
alt kısım base i.
arka kısım rear side i.
arka kısım stern i.
aşınmış kısım abrasion i.
ayrılacak kısım leaver section i.
bisiklet motosiklet vb ini yönetmek için kullanılan ve ön tekere kumanda eden kısım handle bar i.
bir uçağın kanadında bulunan ve motorları ihtiva eden kapalı kısım nacelle i.
boş kalan kısım ullage i.
bükülmüş kıvrık kısım bend i.
contalı kısım sealed area i.
çok az bir basınçla bir silahı ateşleyen kısım hair trigger i.
düz kısım taper journals i.
dönmeyen kısım stator i.
esas kısım body i.
filtreden geçmeyerek ayrıştırılan kısım retentate i.
filtre edilmeyen kısım retentate i.
genişlemiş kısım ampulla i.
iğne valfi taşıyan kısım nozzle body i.
kaplarda ağza yakın dar kısım neck i.
kaplanan kısım tread i.
kalan kısım remaining body i.
kısım mühendisi section engineer i.
kondenserlerde deniz suyunun verildiği ve oradan borulara geçtiği kısım water box i.
motoru örten ve içine alan kısım nacelle i.
plastik kısım plastical body i.
sanal kısım imaginary part i.
sert kısım solid body i.
silindir bloklarını taşıyan kısım jib frame i.
stringer ve borda saçlarının birleştiği kısım wake i.
son kısım kesimi suffix truncation i.
supap saplarının içerisinde hareket ettikleri silindirik kısım valve guide i.
tüysüz kısım bare spot i.
üst kısım top side i.
üst kısım upper part i.
yakıtın yakıldığı kısım furnace i.
yuvarlakça kısım lobe i.
mıknatıslı görüntü aygıtlarında silmeyi sağlayan kısım erase head i.
her iki taraftaki ambarlara yönlendirme yapılabilmesi için geminin kömür ikmal kapağını bölen kısım saddle i.
haritada havadan fotoğraflama uçuşu ile ana hatları çizilen alanların enlem, boylam, harita ve sorti gibi bilgilerinin yer aldığı kısım master plot i.
zarf üzerinde adresin göründüğü şeffaf kısım window i.
uzunlamasına kısım midfeather i.
kağıt veya karton üzerinde delinmeden çukurlaştırılmış kısım dimpled chad i.
kağıt veya karton üzerinde delinmeden çukurlaştırılmış kısım pregnant chad i.
aletin kabza veya tutamağının yanındaki kısım heel i.
manyetik ortam yüzeyinde kusur veya kaydetme arızasından ötürü yanlışlıkla yazılmış kısım drop in i.
delinmiş metal levhanın delik kısmından çıkan disk/silindir şekilli kısım slug i.
noktalı klişe yapılan alanda koyu olan kısım solid i.
graptolit kolonisinde belirli bir kısım stipe i.
sorguçlu veya püsküllü kısım anlamını veren bir ön ek lopho ök.
Computer
bir kısım metin some text i.
geçerli kısım current section i.
kısım başlığı section heading i.
kısım başlığı chapter heading i.
kısım etiketi section label i.
kısım sonu end of section i.
kısım konu başlığı section title i.
orta kısım center section i.
programın çalışması sırasında işlemcide en fazla zaman alan kısım hot-spot i.
sağ kısım right section i.
seçili kısım selection i.
sol kısım left section i.
son kısım kesimi suffix truncation i.
yerleşik olmayan kısım nonresident portion i.
bilgisayar belleğinde belirli türde verileri depolaması için atanan kısım area i.
bir disketin veya sabit diskin içinde bilgilerin depolandığı adreslerin kayıtlarının tutulduğu kısım file allocation table i.
dijital dosyaları bir kısım verinin kaybına yol açan sıkıştırma formatına ait veya ilişkin lossy s.
Telecom
önemli kısım substantial part i.
telefon rehberinde kişi ve işletme isimlerinin alfabetik olarak listelendiği kısım white pages i.
Electric
akım taşıyan kısım live part i.
Mechanic
i-kirişi veya h-kirişinde kirişin iki flanşını birleştiren orta kısım web i.
(perçinlenmiş çivide, vidada) bükülmüş kısım clinch i.
cıvata somununun vidalanması sırasında dönmesini engelleyen kısım snug i.
Textile
etekte üst kısım yoke i.
tüysüz kısım bare spot i.
üst kısım cap i.
yan kısım side part i.
elbisede sallanan kısım lap i.
dokuma tezgahında yeni ipe başladıktan sonra dokunan ilk birkaç santimetrelik kısım headend i.
(eğirme, dokuma makinelerinde) iğin altındaki tambur benzeri kısım hurl [dialect] [uk] i.
giyside fermuar veya düğmeleri gizleyen kumaş parçasının bulunduğu ön kısım fly front i.
Architecture
sütunun tepesinde yer alan süslemeli kısım capital i.
sütunda başın hemen altındaki dar kısım neck i.
eski kiliselerde mihrabın güneyinde bulunan raflarla döşeli kısım apothesis i.
sütun baştabanı ile pervaz arasındaki kısım zoophorous i.
bir yerin en gizli kısım penetralium i.
bir yerin en içteki kısım penetralium i.
büyük bir odanın zeminindeki yükseltilmiş kısım hautpas i.
çatının yanlarında alçak pencereleri veya panjurları olup ışık ve hava girişi için kullanılan yükseltilmiş kısım monitor i.
pencereli üst kısım over-story i.
mimari sütunda tepe kısım impost i.
çıkıntılı kısım outjet [obsolete] i.
klasik tapınak sütunlarının altındaki taş kısım podium i.
tabanın tamamı yerde kalacak şekilde düzleştirilmiş üst kısım sunken arch i.
Construction
pencereli üst kısım clearstorey i.
pencereli üst kısım clerestorey i.
pencereli üst kısım clerestory i.
pencereli üst kısım clearstory i.
üst kısım superstructure i.
binanın altındaki kısım underfilling i.
bir yapıyı destekleyen kısım underpinning i.
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım dead flat i.
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım straight-of-breadth i.
odada duvarlar ve halı arasında açıkta kalan kısım surround [uk] i.
Automotive
alt kısım bottom end i.
alt kısım underbody structure i.
alt kısım lower end i.
arka kısım rear end i.
arka kısım rear clip i.
dış kısım exterior i.
makine ile işlenmiş düz kısım machined flat i.
ön kısım front clip i.
sabit kısım stator i.
üst kısım top end i.
üst kısım conta takımı top end gasket set i.
zemine monte vites kolunun tabanını kaplamak için kullanılan kısım boot i.
otomobil gövdesinin önünde yer alan bir kısım scuttle i.
Transportation
nehirde teknelerin geçebildiği kısım riverway i.
yolcuların taşıta binmek için geçtikleri kapı ile binme alanını içeren kısım gate i.
Railway
tren rayında düz kısım tangent i.
sapan kısım deflecting section i.
vagonda ayrılmış küçük kısım compartment i.
Aeronautic
kaykayın burnu yerine kuyruk kısmına baskı yapılarak bu kısım üzerinde sürtünerek yapılan kayma hareket tailslide i.
en ön kısım leading edge i.
iç kısım inner wing section i.
pistin merkez hattını gösteren elektronik kısım localiser i.
pistin merkez hattını gösteren elektronik kısım localizer i.
uçak gövdesinde orta kısım waist i.
uçakta kontrol işlevlerinin bulunduğu kısım cockpit i.
zeplinin enine uzanan bitişik iki elemanı arasındaki uzunlamasına kısım bay i.
pitot tüpünde baş kısım pitot head i.
Marine
kıç kısım after body i.
makarada halatın geçtiği kısım throat i.
gemide tabandan kenarlara uzanan kısım turn of the bilge i.
baş kısım stem i.
gel-git arasında kalan kısım littoral zone i.
gemi kıçında bulunan çıkıntılı kısım fantail i.
kıç kısım afterpart i.
teknenin yelkenini ana gövdeye bağlayan uzun metal kısım chainplate i.
tekne veya gemi gövdesinin tabanında bulunan çıkıntılı kısım keel i.
görünür olan ince tahta kısım weather i.
serenlerin demirin bedeniyle birleştiği kısım head i.
(ticaret gemisinde) iç kısmında denizcilerin kaldığı ön kısım forecastle i.
gemide kalasın altındaki en geniş kısım bearings i.
Mining
pistonlu pompada vana bulunan kısım h piece i.
madende mineralin çıkarıldığı kısım goaf i.
kömür madenciliği arazisinde yol veya kısım royalty [uk] i.
Medical
antijen bağlayan kısım fragment antigen binding i.
antijen bağlayan kısım antigen binding fragment i.
burnun orta kısım defektlerinin onarımı reconstruction of the defects in the middle of the nose i.
insan beyninin oluşumu ve gelişimi esnasında ortaya çıkan geçici kısım neuromere i.
klavikula orta kısım rezeksiyonu midshaft clavicular resection i.
kristalize edilebilen kısım fragment crystallizable i.