Geçmiş

lay to

"lay to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	lay to f.	vurmak
Phrasals
2	Öbek Fiiller	lay to f.	işe koyulmak
3	Öbek Fiiller	lay to f.	işe girişmek
4	Öbek Fiiller	lay to f.	hemen/derhal başlamak
5	Öbek Fiiller	lay to f.	işe, yemeğe gömülmek
6	Öbek Fiiller	lay to f.	işe, yemeğe saldırmak
7	Öbek Fiiller	lay to f.	başlamak
8	Öbek Fiiller	lay to f.	girişmek
9	Öbek Fiiller	lay to f.	gömülmek
10	Öbek Fiiller	lay to f.	saldırmak
Marine
11	Denizcilik	lay to f.	gemiyi faça edip durmak
12	Denizcilik	lay to f.	gemiyi doka çekmek
13	Denizcilik	lay to f.	gemiyi rüzgar yönüne çevirip ilerlemesini durdurmak

"lay to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	lay siege to f.	kuşatmak
2	Genel	not to lay a finger on someone f.	kılına dokunmamak
3	Genel	lay claim to f.	sahip çıkmak
4	Genel	lay to rest f.	örtbas etmek
5	Genel	lay someone to rest f.	cenazeyi toprağa vermek
6	Genel	lay waste to f.	yakıp yıkmak
7	Genel	lay waste to f.	yerle bir etmek
8	Genel	not to lay oneself open to criticism f.	açık vermemek
9	Genel	lay to rest f.	gömmek
10	Genel	lay siege to f.	bir yeri kuşatma altına almak
11	Genel	lay something to rest f.	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak
12	Genel	lay siege to f.	ikna etmeye çalışmak
13	Genel	lay siege to f.	kuşatma altına almak
14	Genel	lay claim to f.	hak talebinde bulunmak
15	Genel	lay to one's charge f.	(suç vb) birisinin üzerine yüklemek
16	Genel	lay down to work f.	işe gömülmek
17	Genel	lay claim to f.	talep etmek
18	Genel	lay claim to f.	hak iddia etmek
19	Genel	lay claims to f.	sahiplenmek
20	Genel	lay the problem to the inadequacy of training f.	sorunu antrenman eksikliğine bağlamak
21	Genel	without wishing to lay down the law zf.	haddim olmayarak
Phrasals
22	Öbek Fiiller	lay something to something f.	bir şeyi bir şeye bağlamak
23	Öbek Fiiller	lay something to something f.	bir şeyi bir şeye dayandırmak
24	Öbek Fiiller	lay something to something f.	bir şeyi bir şeye yormak
25	Öbek Fiiller	lay something to something f.	bir şeyi bir şeye vermek
Colloquial
26	Konuşma Dili	lay oneself open to criticism f.	kendini eleştiriye maruz bırakmak
27	Konuşma Dili	lay oneself open to f.	kendini bir şeye maruz bırakmak
Idioms
28	Deyim	lay an anchor to the windward f.	başarı veya güvenlik sağlamak amacıyla ihtiyati tedbirler almak
29	Deyim	lay an anchor to the windward f.	eşeği sağlam kazığa bağlamak
30	Deyim	lay somebody open to criticism f.	birini eleştiriye maruz bırakmak
31	Deyim	lay someone to rest f.	ebedi istirahatgahına yerleştirmek
32	Deyim	lay someone to sleep f.	ebedi istirahatgahına yerleştirmek
33	Deyim	lay claim to something f.	hak iddia etmek
34	Deyim	lay something to rest f.	nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak
35	Deyim	lay someone to rest f.	son yolculuğuna uğurlamak
36	Deyim	lay someone to rest f.	son uykusuna yatırmak
37	Deyim	lay the ghost of something to rest f.	sonunda birşey hakkında endişelenmeyi/üzülmeyi bırakmak
38	Deyim	lay someone to sleep f.	son uykusuna yatırmak
39	Deyim	lay something to someone's charge f.	suçu başkasının üzerine atmak
40	Deyim	lay something to rest f.	tatsız bir olayı unutmak ve sanki hiç olmamış gibi davranmak
41	Deyim	lay waste to f.	yakıp yıkmak
42	Deyim	lay to waste f.	yerle bir etmek
43	Deyim	lay waste to f.	yerle bir etmek
44	Deyim	lay someone to sleep f.	(ölüyü) gömmek
45	Deyim	lay someone to rest f.	(ölüyü) gömmek
46	Deyim	lay down the law to someone about something f.	(bir konuda) birini terslemek/azarlamak/haşlamak
47	Deyim	lay to waste f.	yakıp yıkmak
48	Deyim	lay (someone) a pound to a penny f.	bire on bahse var olmak
49	Deyim	lay (someone) a pound to a penny f.	bire on koymak
50	Deyim	lay (someone) a pound to a penny f.	çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek
51	Deyim	lay (someone) a pound to a penny f.	çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağına inanmak
52	Deyim	lay to rest f.	defnetmek
53	Deyim	lay (something) to waste f.	(bir şeyi) yakıp yıkmak
54	Deyim	lay (something) to waste f.	(bir şeyi) yerle bir etmek
55	Deyim	lay (something) to waste f.	(bir şeyi) harabeye çevirmek
56	Deyim	lay (something) to waste f.	(bir şeyi) harap etmek
57	Deyim	lay (something) to waste f.	(bir şeyi) tahrip etmek
58	Deyim	lay siege to something f.	bir şeyi/binayı kuşatmak
59	Deyim	lay siege to something f.	bir yeri kuşatma altına almak
60	Deyim	lay siege to something f.	bir yerin/binanın etrafını sarmak
61	Deyim	lay siege to something f.	bir şeyi/yeri ablukaya almak
62	Deyim	lay somebody to rest f.	cenazeyi toprağa vermek
63	Deyim	lay somebody to rest f.	birini ebedi istirahatgahına yerleştirmek
64	Deyim	lay somebody to rest f.	birini son uykusuna yatırmak
65	Deyim	lay somebody to rest f.	birini son yolculuğuna uğurlamak
66	Deyim	lay somebody to rest f.	(ölüyü) gömmek
67	Deyim	lay waste to something f.	bir şeyi yerle bir etmek
68	Deyim	lay waste to something f.	bir şeyi yakıp yıkmak
69	Deyim	lay waste to something f.	bir şeyi harabeye çevirmek
70	Deyim	lay waste to something f.	bir şeyi harap etmek
71	Deyim	lay waste to something f.	bir şeyi tahrip etmek
72	Deyim	lay waste to (something) f.	(bir şeyi) yerle bir etmek
73	Deyim	lay waste to (something) f.	(bir şeyi) yakıp yıkmak
74	Deyim	lay waste to (something) f.	(bir şeyi) harabeye çevirmek
75	Deyim	lay waste to (something) f.	(bir şeyi) harap etmek
76	Deyim	lay waste to (something) f.	(bir şeyi) tahrip etmek
Speaking
77	Konuşma	why do you always have to lay your problems at my doorstep? expr.	ben dert babası mıyım?
78	Konuşma	why do you always have to lay your problems at my doorstep? expr.	niçin sorunlarını hep benim çözmemi bekliyorsun?
79	Konuşma	why do you always have to lay your problems at my doorstep? expr.	neden sorunlarını hep bana getiriyorsun?
80	Konuşma	who do you think you are to lay a finger on me? expr.	sen kim oluyorsun da bana el kaldırıyorsun?