Geçmiş

müsaade etmek

"müsaade etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	müsaade etmek	allow f.
2	Yaygın Kullanım	müsaade etmek	let f.
General
3	Genel	müsaade etmek	authoritize f.
4	Genel	müsaade etmek	permit f.
5	Genel	müsaade etmek	admit f.
6	Genel	müsaade etmek	clear f.
Law
7	Hukuk	müsaade etmek	authorise f.
8	Hukuk	müsaade etmek	authorize f.
9	Hukuk	müsaade etmek	allow f.
Technical
10	Teknik	müsaade etmek	allow f.
11	Teknik	müsaade etmek	permit f.
12	Teknik	müsaade etmek	tolerate f.

"müsaade etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	müsaade etmek (katlanmak vb)	stand for f.
2	Genel	içeri girmesine müsaade etmek	allow someone in f.
3	Genel	içeri girmesine müsaade etmek	allow someone into a place f.
4	Genel	yeniden müsaade etmek	relet f.
5	Genel	gitmesine müsaade etmek	give rein f.
6	Genel	olmasına müsaade etmek	have f.
7	Genel	almasına müsaade etmek	give f.
Phrasals
8	Öbek Fiiller	başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek	defer to someone f.
9	Öbek Fiiller	(birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek	let (one) at (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birinin bir kişiyi) dövmesine müsaade etmek	let (one) at (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	birinin bir kişiyi dövmesine müsaade etmek	let someone or something at someone or something f.
12	Öbek Fiiller	birinin bir kişiyle uğraşmasına müsaade etmek	let someone or something at someone or something f.
13	Öbek Fiiller	birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek	admit someone into (some place) f.
14	Öbek Fiiller	birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek	admit someone to (some place) f.
15	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek	allow someone or something into a place f.
16	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek	and allow someone or something in f.
17	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
18	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
19	Öbek Fiiller	bir yere girmesine müsaade etmek	allow into a place f.
20	Öbek Fiiller	birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek	admit someone into (some place) f.
21	Öbek Fiiller	birinin (bir yere) girmesine müsaade etmek	admit someone to (some place) f.
22	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek	allow someone or something into a place f.
23	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek	and allow someone or something in f.
24	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek	allow (someone or something) in (something or some place) f.
25	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek	allow (someone or something) into (something or some place) f.
26	Öbek Fiiller	bir yere girmesine müsaade etmek	allow into a place f.
27	Öbek Fiiller	kontrol etmesine müsaade etmek	let at f.
28	Öbek Fiiller	uğraşmasına müsaade etmek	let at f.
29	Öbek Fiiller	'-i dövmesine müsaade etmek	let at f.
Idioms
30	Deyim	gitmesine müsaade etmek	give one rope f.
31	Deyim	(birine) müsaade etmek	give (one) some slack f.
32	Deyim	özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek	make allowance for (someone or something) f.
33	Deyim	özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek	make allowances for (someone or something) f.
34	Deyim	(birine) bir dakika müsaade etmek	give (someone) a minute f.
35	Deyim	(birine) bir saniye müsaade etmek	give (someone) a second f.
36	Deyim	özel durumlardan ötürü birine müsaade etmek	make allowances for somebody f.
37	Deyim	(birisine) müsaade etmek	give (someone) some slack f.
Traffic
38	Trafik	araç geçişine müsaade etmek	allow passage of vehicles f.