Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | olarak bilmek | refer to as f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | olarak bilmek | peg (one) down as (something) f. |
Öbek Fiiller | olarak bilmek | peg down f. |
Öbek Fiiller | olarak bilmek | take as f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kesin olarak bilmek | know for certain f. |
Genel | kesin olarak bilmek | know for sure f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | birini -e olarak bilmek | know someone as something f. |
Öbek Fiiller | olarak düşünmek/bilmek | set down f. |
Öbek Fiiller | olarak bilmek/tanımak | know as f. |
Öbek Fiiller | olarak tanımak/bilmek | know by f. |
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/kabul etmek | know (someone or something) as (something) |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | kesin olarak bilmek | be certain f. |
Konuşma Dili | (bir şeyi) kesin/tam olarak bilmek | be certain of (something) f. |
Konuşma Dili | (bir şeyin olacağını/olduğunu) kesin olarak bilmek | be certain that (something will happen or is the case) f. |
Idioms | ||
Deyim | tam olarak bilmek | know for a fact f. |
Deyim | (birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/tanımak | know (someone or something) to be (something) f. |
Deyim | birini bir şey olarak bilmek/tanımak | know one for what one is f. |