Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
olmasını sağlamak
"olmasını sağlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
olmasını sağlamak
bring to pass
f.
"olmasını sağlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
farklı olmasını sağlamak
characterize
f.
2
Genel
birşeyin olmasını sağlamak
bring something to pass
f.
3
Genel
bir kimsenin bir şey için hazır veya uygun olmasını sağlamak
fit for
f.
4
Genel
farklı olmasını sağlamak
characterise
f.
5
Genel
farklı olmasını sağlamak
mark
f.
6
Genel
farkında olmasını sağlamak
sensibilize
f.
7
Genel
farkında olmasını sağlamak
sensibilise
f.
8
Genel
farkında olmasını sağlamak
sensify
f.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
bir kimsenin bir şeyle ilgilenmesini/ilgi duymasını/alakadar olmasını sağlamak
get someone interested in something
f.
10
Öbek Fiiller
daha sağlam olmasını sağlamak
hot up
f.
11
Öbek Fiiller
daha sağlam olmasını sağlamak
soup up
f.
12
Öbek Fiiller
daha sağlam olmasını sağlamak
hop up
f.
13
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
aleyhinde olmasını sağlamak
weight against
f.
16
Öbek Fiiller
karşı olmasını sağlamak
weight against
f.
17
Öbek Fiiller
duyarlı olmasını sağlamak
key in
f.
18
Öbek Fiiller
birilerinin mutabık olmasını sağlamak
bring someone together
f.
19
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
f.
20
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak
differentiate (someone or something) from (someone or something else)
f.
21
Öbek Fiiller
-den ayırt edilebilir olmasını sağlamak
differentiate from
f.
22
Öbek Fiiller
-den farklı olmasını sağlamak
differentiate from
f.
23
Öbek Fiiller
birinin bir şey hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize someone with something
f.
24
Öbek Fiiller
(birinin/kendinin bir şey) hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize (someone or oneself) with (something)
f.
25
Öbek Fiiller
(bir tarzda) olmasını sağlamak
keep to (something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birinin) okul masraflarını üstlenerek mezun olmasını sağlamak
put (someone) through (something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yardım etmesini/destek olmasını/katılmasını sağlamak
rally to (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) birlik olmasını sağlamak
rally to (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı ayık olmasını sağlamak
wise up to (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmasını sağlamak/uyandırmak
wise up to (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı dikkatli olmasını sağlamak
wise up to (someone or something)
f.
Idioms
32
Deyim
(büyük ve genelde olumlu) bir değişiklik olmasını sağlamak
move a needle
f.
33
Deyim
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
34
Deyim
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
35
Deyim
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
36
Deyim
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
37
Deyim
(birinin biri) üzerinde büyük nüfuz sahibi olmasını sağlamak
give (one) a strong hold on (someone)
f.
38
Deyim
(birinin) mantıklı/makul olmasını sağlamak
make (one) see sense
f.
39
Deyim
(birinin) mantıklı/makul olmasını sağlamak
(make somebody) see sense/reason
f.
40
Deyim
(birinin) planlı programlı olmasını sağlamak
keep on top of (someone)
f.
41
Deyim
(birinin) mantıklı/makul olmasını sağlamak
make (one) see reason
f.
Military
42
Askeri
askeri birliğin savaşa hazır olmasını sağlamak için yürütülen tatbikat
military training
i.
Sport
43
Spor
(beyzbol) vuruş yaparak koşunun sayı olmasını sağlamak
drive
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of olmasını sağlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy