Geçmiş

ortaklaşa

"ortaklaşa" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ortaklaşa	joint s.
2	Yaygın Kullanım	ortaklaşa	jointly zf.
General
3	Genel	ortaklaşa	shared s.
4	Genel	ortaklaşa	collective s.
5	Genel	ortaklaşa	fifty-fifty s.
6	Genel	ortaklaşa	in common zf.
7	Genel	ortaklaşa	collectively zf.
8	Genel	ortaklaşa	together zf.
9	Genel	ortaklaşa	in tandem zf.
10	Genel	ortaklaşa	in tandem with ed.
Trade/Economic
11	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa	jointly i.
12	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa	on joint account i.

"ortaklaşa" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 102 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ortaklaşa bilinçdışı	collective unconscious i.
2	Genel	ortaklaşa kullanım	accessory use i.
3	Genel	ortaklaşa iyelik	collective ownership i.
4	Genel	ortaklaşa çalışma	cooperation i.
5	Genel	ortaklaşa yaşam	collective living i.
6	Genel	ortaklaşa binme	ride-sharing i.
7	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	carpooling i.
8	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	ride-sharing i.
9	Genel	ortaklaşa binme	rideshare i.
10	Genel	ortaklaşa binme	car-sharing i.
11	Genel	ortaklaşa binme	carpool i.
12	Genel	ortaklaşa binme	covoiturage i.
13	Genel	ortaklaşa binme	carpooling i.
14	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	covoiturage i.
15	Genel	ortaklaşa binme	lift-sharing i.
16	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	car-sharing i.
17	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	rideshare i.
18	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	carpool i.
19	Genel	aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması	lift-sharing i.
20	Genel	ortaklaşa sahip olma	commonage i.
21	Genel	ortaklaşa görülen iş	communion i.
22	Genel	ortaklaşa eylem	coaction i.
23	Genel	ortaklaşa çalışma	concurrency i.
24	Genel	ortaklaşa ekip biçme	cocultivation i.
25	Genel	ortaklaşa yetiştirme	cocultivation i.
26	Genel	iki yayıncının ortaklaşa bastığı eser	co-edition i.
27	Genel	sosyal yardım kurumu ile ailenin yürüttüğü ortaklaşa engelli bakımı	shared care i.
28	Genel	ortaklaşa sahip olma	sharing i.
29	Genel	bir şeyi ortaklaşa satın almak	buy something between themselves f.
30	Genel	ortaklaşa girişmek	undertake something in partnership with f.
31	Genel	ortaklaşa üstlenmek	undertake something in partnership with f.
32	Genel	bir araca ortaklaşa binerek bir yere gitmek	carpool f.
33	Genel	bir araca ortaklaşa binerek bir yere gitmek	carshare f.
34	Genel	ortaklaşa komplo kurmak	coconspire f.
35	Genel	ortaklaşa danışmanlık yapmak	cocounsel f.
36	Genel	ortaklaşa yaratmak	cocreate f.
37	Genel	ortaklaşa ekip biçmek	cocultivate f.
38	Genel	ortaklaşa ekmek	coculture f.
39	Genel	ortaklaşa yetiştirmek	coculture f.
40	Genel	ortaklaşa türetmek	coderive f.
41	Genel	ortaklaşa tasarlamak	codesign f.
42	Genel	ortaklaşa geliştirmek	codevelop f.
43	Genel	(kitap, film) ortaklaşa yayına hazırlamak	coedit f.
44	Genel	ortaklaşa somutlaştırmak	coembody f.
45	Genel	ortaklaşa çalıştırmak	coemploy f.
46	Genel	ortaklaşa yürürlüğe sokmak	coenact f.
47	Genel	(bina) ortaklaşa dikmek	coerect f.
48	Genel	ortaklaşa sonuç çıkarmak	coinfer f.
49	Genel	ortaklaşa sahip olmak	divide f.
50	Genel	ortaklaşa ekip biçmek	sharecrop f.
51	Genel	ortaklaşa kullanılan	communal s.
52	Genel	ortaklaşa istişare edilmiş	mutually consulted s.
53	Genel	iki mineralin ortaklaşa kristalleşerek birbirini çevrelediği bir taş yapısına sahip olan	graphical s.
54	Genel	ortaklaşa olarak	conjunctly zf.
Phrasals
55	Öbek Fiiller	(bir şeyi) ortaklaşa almak/yapmak	go in on (something) f.
56	Öbek Fiiller	ile ortaklaşa yapmak/almak	go in with f.
57	Öbek Fiiller	(biriyle) ortaklaşa almak/yapmak	go in with (someone) f.
58	Öbek Fiiller	(biriyle bir şeyi) ortaklaşa almak/yapmak	go in with someone (on something) f.
59	Öbek Fiiller	(biriyle bir şeye) ortaklaşa girişmek/girmek	go in with someone (on something) f.
Phrases
60	İfadeler	(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa	in conjunction with (someone or something) expr.
Colloquial
61	Konuşma Dili	restoranda ortaklaşa yenen yemek	sharer i.
62	Konuşma Dili	ortaklaşa bir taksiye binmek	split a cab f.
Idioms
63	Deyim	ortaklaşa çalışmak	work hand in hand f.
64	Deyim	(biriyle) ortaklaşa dolap/iş çevirmek	be in cahoots (with somebody) f.
65	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak	work hand and glove with (someone or something) f.
66	Deyim	(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak	work hand in glove with (someone or something) f.
67	Deyim	birisiyle ortaklaşa dolap çevirme	in cahoots over expr.
68	Deyim	birisiyle ortaklaşa iş çevirme	in cahoots over expr.
Trade/Economic
69	Ticaret/Ekonomi	birden fazla kurum tarafindan ortaklaşa verilen kredi	syndicated loan i.
70	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa mülkiyet	coownership i.
71	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa borçlu	co-deptor i.
72	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa ve müteselsil olarak sorumluluk yükleyen borç senedi	joint and several note i.
73	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa kontrol	joint control i.
74	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa dalgalandırma	joint float i.
75	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa rekabet	coopertition i.
76	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa ve müteselsil sorumluluk	joint and several liability i.
77	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa rekabet	co-opertition i.
78	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa rekabet	coopetition i.
79	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa rekabet	co-opetition i.
80	Ticaret/Ekonomi	özyönetim artı ortaklaşa yönetim prensibi	self-rule plus shared-rule i.
81	Ticaret/Ekonomi	tüketici ile ortaklaşa rekabet	co-opting customer competence i.
82	Ticaret/Ekonomi	ortaklaşa hareket eden bir şirket grubu	keiretsu i.
Law
83	Hukuk	ortaklaşa mülkiyet	community property i.
84	Hukuk	ortaklaşa sahip olunan mülk	commonage i.
85	Hukuk	önceden ortaklaşa sahip olunan arazileri paylaşmak	make pourparty f.
86	Hukuk	ortaklaşa sahip olunan (toprak)	commonable s.
Politics
87	Siyasal	ortaklaşa yöneten dört kişiden biri	tetrarch i.
88	Siyasal	bir bölgede asli unsur olamayan iki veya daha çok topluluğun ortaklaşa hareket etmelerini öneren bir siyasal sistem	consociationalism i.
89	Siyasal	birden fazla üye ülke tarafından ortaklaşa yürütülen programlar	programmes implemented jointly by several ms i.
90	Siyasal	ortaklaşa karar verme prensibi	codetermination i.
Industry
91	Sanayi	ortaklaşa yönetme	co-management i.
92	Sanayi	ortaklaşa yönetmek	co-manage f.
Insurance
93	Sigortacılık	ortaklaşa sigorta etmek	coinsure f.
Tourism
94	Turizm	ortaklaşa charter kiralama	split charter i.
Technical
95	Teknik	ortaklaşa kullanmak	share f.
96	Teknik	iki mineralin ortaklaşa kristalleşerek birbirini çevrelediği taş yapısına sahip olan	graphic s.
Medical
97	Medikal	ortaklaşa doz eşdeğeri	group collective dose i.
Psychology
98	Psikoloji	ortaklaşa oyun	associative play i.
Military
99	Askeri	iki veya daha fazla ulusun ortaklaşa oluşturdukları çok uluslu kuvvete sağladığı lojistik destek	multinational integrated logistic support i.
100	Askeri	iki veya daha fazla ulusun ortaklaşa oluşturdukları çok uluslu kuvvete sağladığı lojistik desteği yöneten birim	milu (multinational integrated logistic support unit) kısalt.
Cinema
101	Sinema	bir dizi veya filmin senaristlerinin ortaklaşa senaryo yazdığı alan	writers' room i.
Ornithology
102	Kuşbilim	yuvalarını ortaklaşa kullanan (kuşlar)	communistic s.