Geçmiş

parçalar halinde

"parçalar halinde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	parçalar halinde	fragmental s.
2	Genel	parçalar halinde	fragmentary s.
3	Genel	parçalar halinde	pieced s.
4	Genel	parçalar halinde	asunder zf.
5	Genel	parçalar halinde	in pieces zf.
6	Genel	parçalar halinde	up zf.
7	Genel	parçalar halinde	gobbetly zf.
8	Genel	parçalar halinde	piecely zf.
Archaic
9	Eski Kullanım	parçalar halinde	in sunder zf.

"parçalar halinde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	küçük parçalar halinde kırılmış buz	ice chips i.
2	Genel	birbirinin devamı olan parçalar halinde çıkarılan yayın	continuation i.
3	Genel	biçimsiz parçalar halinde bir araya getirmek	lump f.
4	Genel	küçük parçalar halinde paylaştırmak	morsel f.
5	Genel	küçük parçalar halinde bölüştürmek	morsel f.
6	Genel	küçük parçalar halinde vermek	dole f.
7	Genel	eşit parçalar halinde vermek	dole f.
8	Genel	parçalar halinde kabuk dökmek	shard f.
9	Genel	ince parçalar halinde kopmak	shell f.
10	Genel	küçük parçalar halinde	small zf.
Phrasals
11	Öbek Fiiller	(bir şeyden) küçük parçalar halinde dökülmek	flake away from (something) f.
12	Öbek Fiiller	bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak	break something up (into something) f.
13	Öbek Fiiller	küçük parçalar halinde kopmak/dökülmek/düşmek	chip away f.
14	Öbek Fiiller	küçük parçalar halinde kopmak/dökülmek/düşmek	chip off f.
15	Öbek Fiiller	(bir şeyi) küçük parçalar halinde dökmek	flake something off of something f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeyi) küçük parçalar halinde dökmek	flake something off f.
Colloquial
17	Konuşma Dili	bir şeyi küçük parçalar halinde kesmek/doğramak	hash up f.
18	Konuşma Dili	küçük parçalar halinde	in bits and pieces expr.
Idioms
19	Deyim	(bir şeyi) küçük parçalar halinde kesmek	cut (something) to pieces f.
Trade/Economic
20	Ticaret/Ekonomi	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya, ekipman, yapı parçası	flat pack [uk] i.
21	Ticaret/Ekonomi	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya, ekipman, yapı parçası)	flat-packed [uk] s.
Technical
22	Teknik	iri parçalar halinde kopma	chunking i.
23	Teknik	küçük parçalar halinde yontulma	chipping i.
24	Teknik	kısa parçalar halinde kesilmiş semente çeliğin yüksek ısı altında lehimlenip çekiçle dövülmesiyle üretilen çelik	shear steel i.
25	Teknik	kısa parçalar halinde kesilmiş semente çeliğin yüksek ısı altında lehimlenip çekiçle dövülmesiyle üretilen çelik	single-shear steel i.
26	Teknik	kerestecilik ürünlerini uygun parçalar halinde kesen, döner testere ile teçhiz edilmiş bir makine	slasher i.
27	Teknik	küçük parçalar halinde kesilmiş	sectile s.
Informatics
28	Bilişim	weblogda parçalar halinde yayımlanan kitap	blook i.
Mechanic
29	Mekanik	kullanılan tüm parçalar üç sıra halinde olacak şekilde perçinlemek	triple-rivet f.
Woodworking
30	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flatpack i.
31	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flat pack furniture i.
32	Ağaç İşleri	parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya	flat-pack i.
Furniture
33	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya	flat pack [uk] i.
34	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)	flat-pack s.
35	Mobilya	parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)	flat-packed [uk] s.
Medical
36	Medikal	derinin epitelyal elemanlarının iri ve ufak parçalar halinde dökülmesi	desquamation i.
Gastronomy
37	Mutfak	dikdörtgen parçalar halinde kesilen şekerleme	bar i.
38	Mutfak	genellikle sirke aromalı pirinç ile çiğ veya pişmiş balıktan oluşan, bir tür su yosununa sarılmış ve tek ısırımlık parçalar halinde servis edilen bir suşi	maki i.
39	Mutfak	yahnisini pişirmek için genellikle küçük parçalar halinde kesilen sığır inciği	shin i.
Chemistry
40	Kimya	küçük parçalar halinde oluşan bir tür alum	roche alum i.
41	Kimya	küçük parçalar halinde oluşan bir tür alum	rock alum i.
Biology
42	Biyoloji	diziler halinde düzenlenmiş olup benzer şekil ve yapıya sahip (parçalar)	homonomous s.
Literature
43	Edebiyat	hikayede bir karakterin anlatıcı rolünde olması veya anlatımın içine parçalar halinde açıklama eklenmesi tekniği	narratage i.
History
44	Tarih	antik roma kalıntıları arasında kırık parçalar halinde bulunan ve genellikle eski laconia'dan geldiği düşünülen güzel ve siyah mermer	nero-antico i.
Music
45	Müzik	parçalar halinde şarkı söylemek	organize f.
46	Müzik	parçalar halinde şarkı söylemek	organise f.