play the game - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

play the game

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"play the game" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
General
play the game f. dürüstçe hareket etmek
Idioms
play the game f. dürüst ve onurlu olmak
play the game f. kurallarına göre oynamak

"play the game" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
General
not to play the game f. mızıkçılık etmek
play the game by the rules f. oyunu kurallarına göre oynamak
play the glad game f. polyannacılık oynamak
play the game by its rules f. oyunu kurallarına göre oynamak
Idioms
play the glad game f. aşırı iyimser olmak
play the waiting game f. beklemede kalmak
play the waiting game f. bekleyip görmek
play the glad game f. polyannacılık oynamak
play the same game (as somebody) f. (birini) kendi silahıyla vurmak
play the same game (as somebody) f. (birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
play the same game (as somebody) f. kısasa kısas yapmak
play the same game (as somebody) f. misilleme yapmak
play the same game (as somebody) f. kana kan mücadele etmek
play the same game (as somebody) f. göze göz mücadele etmek
play the same game (as somebody) f. dişe diş mücadele etmek
play the same game (as somebody) f. yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
play the percentage game f. eski istatistiklere/deneyimlere bakarak şansını artırmaya çalışmak
play the percentage game f. eski tecrübelerden veya verilerden yola çıkarak hareket etmek/karar vermek
play the percentage game f. başarılı olmak için ihtimalleri hesaplarken güvenli ve sistemli bir eylem planı tercih etmek
play the same game (as somebody) f. birini kendi silahıyla vurmak
play the same game (as somebody) f. birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
play the same game (as somebody) f. kısasa kısas yapmak
play the same game (as somebody) f. misilleme yapmak
play the same game (as somebody) f. yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
play the long game f. geleceğe yatırım yapmak
Speaking
work in pairs and play the vocabulary game. expr. çiftler halinde kelime oyunu oynayın
it's not whether you win or lose, it's how you play the game expr. kazanman ya da kaybetmen önemli değil, asıl olan oyunu nasıl oynadığındır