Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | potansiyeli olan | potential s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çatışma veya sorun çıkarma potansiyeli yüksek olan şey | dynamite i. |
Genel | rüşvet alma potansiyeli olan | accessible to bribery s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | başarı potansiyeli olan kimse | high-flyer i. |
Konuşma Dili | kar potansiyeli olan ancak yatırımcı yaşlanmadan önce beklentileri karşılaması mümkün olmayan (şirket, yatırım) | gray-wave s. |
Konuşma Dili | kar potansiyeli olan ancak yatırımcı yaşlanmadan önce beklentileri karşılaması mümkün olmayan (şirket, yatırım) | grey-wave s. |
Idioms | ||
Deyim | potansiyeli yüksek olan ülke | sleeping giant i. |
Medical | ||
Medikal | öldürme potansiyeli olan hasar | potentially lethal damage i. |
Chemistry | ||
Kimya | nispeten pozitif elektrot potansiyeli olan | electro-negative s. |
Biology | ||
Biyoloji | çeşitli olgun hücre tiplerinden herhangi birine dönüşme potansiyeli olan | multipotential s. |
Environment | ||
Çevre | temas potansiyeli olan görevli | potentially exposed worker i. |
Slang | ||
Argo | fark edilen bir potansiyeli olan kişi | comer i. |