İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push (something) into (something) f. | (bir şeyi bir şeyin) içine itmek |
Öbek Fiiller | push (something) into (something) f. | (bir şeyi bir şeyin) içine iterek sokmak |
Öbek Fiiller | push (something) into (something) f. | (bir şeyi bir şeyin) içine bastırarak sokmak |
Öbek Fiiller | push (something) into (something) f. | (birini) zorla (bir şeyin) içine itmek |
Öbek Fiiller | push (something) into (something) f. | (birini bir şey) yapmaya zorlamak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | push something into the background f. | geri plana atmak |
Genel | push something into the background f. | ikinci plana atmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push (someone or something) into (something) f. | (birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak |
Öbek Fiiller | push (someone or something) into (something) f. | (birini/bir şeyi bir şeyin) içine sürükleyerek/iterek/bastırarak sokmak |
Öbek Fiiller | push (someone or something) into (something) f. | (birini/bir şeyi bir şeye) itmek/sürmek/sürüklemek |
Öbek Fiiller | push (someone) into (something) f. | (birini bir şey) yapmaya itmek |
Öbek Fiiller | push (someone) into (something) f. | (birini bir şey) yapmaya zorlamak |
Öbek Fiiller | push (someone) into (something) f. | (birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak |
Öbek Fiiller | push (someone) into (something) f. | (birini bir şeye) itmek/sürüklemek |
Öbek Fiiller | push (someone) into (something) f. | (birini bir şeyin) içine sokmak |