put back - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

put back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"put back" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
put back f. geri almak (saati)
put back f. ilerlemesine engel olmak
put back f. yerine koymak
put back f. engel olmak
put back f. geciktirmek
put back f. eski yerine koymak
put back f. geri koymak
put back f. reddetmek
put back f. geri almak
put back f. yoldan geri dönmek
Phrasals
put back f. ertelemek
put back f. ait olduğu yere geri bırakmak
put back f. aldığı yere geri koymak
put back f. ileri bir zamana atmak
put back f. ileri bir tarihe ertelemek
put back f. geciktirmek
put back f. ötelemek
put back f. ertelemek
put back f. gecikmesine neden olmak
put back f. ertelenmesine neden olmak
put back f. ileri bir tarihe alınmasına neden olmak
put back f. ileri bir tarihe ertelenmesine neden olmak
put back f. hızla yemek/içmek
put back f. hızla dibini bulmak
put back f. hızla mideye indirmek
put back f. silip süpürmek
put back f. iştahla yemek
put back f. şaşırtmak
put back f. afallatmak
put back f. şoka sokmak
put back f. şok edilmek
put back f. kırılmak
put back f. rencide etmek/edilmek
put back f. gücendirilmek/gücendirmek
put back f. bir miktar içeri sokmak
put back f. bir miktar paraya mal olmak
put back f. cebinden bir miktar para çıkarmak
put back f. içip bitirmek
put back f. tarihini öne almak
put back f. saatini/vaktini öne almak
put back f. tarihini/saatini öne çekmek
put back f. geciktirmek
put back f. darılmak
Computer
put back expr. yerine koy
Marine
put back f. rotadan geri dönmek
put back f. (yoldan) geri dönmek

"put back" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

İngilizce Türkçe
General
put somebody back up f. gıcık etmek
put something back f. geri almak
put something back f. bir şeyi eski yerine koymak
put something back f. bir şeyi geciktirmek
put something back f. yerine koymak
put something back to f. tarihini öne almak (toplantı/randevu vb)
put something back to f. saatini öne almak (toplantı/randevu vb)
put one's back in it f. canını dişine takmak
put something back where it belongs f. ait olduğu yere geri bırakmak
put something back where it belongs f. aldığı yere geri koymak
Phrasals
put (one's) back into (something) f. (bir şeye) omuz vermek
put (one's) back into (something) f. (bir şeyi) sırtlanmak
put (one's) back into (something) f. (bir şeye) yüklenmek
put (one's) back into (something) f. (bir şey) için çabalamak
put (one's) back into (something) f. (bir şey) için elinden geleni yapmak
put (one's) back into (something) f. (bir şey) için kıçını yırtmak
put (one's) back into (something) f. (bir şey) için canını dişine takmak
put (one's) back to (something) f. (bir şeye) omuz vermek
put (one's) back to (something) f. (bir şeyi) sırtlanmak
put (one's) back to (something) f. (bir şeye) yüklenmek
put (one's) back to (something) f. (bir şey) için çabalamak
put (one's) back to (something) f. (bir şey) için elinden geleni yapmak
put (one's) back to (something) f. (bir şey) için kıçını yırtmak
put (one's) back to (something) f. (bir şey) için canını dişine takmak
put back to f. saatini öne almak (toplantı/randevu)
put back to f. tarihini öne almak (toplantı/randevu)
Colloquial
put the tail back on f. tekrar takibe almak
put your mask back on expr. maskeni geri tak
Idioms
put one's back up f. inatla karşı gelmek
put one's back up f. birini çok kızdırmak
put back the clock f. zamanı geriye sarmak
put back the clock f. geçmişe dönmek
put back the clock f. geçmişteki belli bir dönemi canlandırmak
put something in the back of someone's mind f. aklının bir köşesine yazmak
put something at the back of someone's mind f. aklının bir köşesine yazmak
put something at the back of someone's mind f. aklının köşesine yerleştirmek
put something in the back of someone's mind f. aklının köşesine yerleştirmek
put someone's back up f. birini çok kızdırmak
put someone's back up f. birini sinirden kudurtmak
put someone's back up f. birini uyuz etmek
put someone's back up f. birini gıcık etmek
put someone's back up f. birini çok öfkelendirmek
put someone's back up f. birisinin canını sıkmak
put someone's back up f. birinin sinirlerini ayağa kaldırmak
put something on back burner f. bir şeyi rafa kaldırmak
put something in the back of one's mind f. bir şeyi aklının bir köşesine yazmak
put someone's back up f. birini küplere bindirmek
put one's back into f. bir şeyi yapmak için çok çabalamak
put someone's back up f. birini çileden çıkarmak
put one's back into f. canını dişine takmak
put someone's back up f. çok sinirlendirmek
put the clock back f. geçmişe dönmek
put one's back into f. hayvan gibi çalışmak
put the clock back f. hortlatmak
put one's back into f. elinden geleni yapmak
put something on the back burner f. geri plana atmak
put on the back burner f. geri plana atmak
put something on the back burner f. ikinci plana atmak
put one's back into f. işe yüklenmek
put one's back into f. kıçını yırtmak
put back on the rails f. rayına oturmak
put the genie back in the bottle f. sorunun üstesinden gelmek
put something back on track f. rayına oturtmak
put the clock back f. saati geri almak
put the spring back in one's step f. toparlanmak
put/turn the clock back f. zamanı geriye almak
put the spring back in one's step f. yeniden iyi hissetmek
put the clock back f. zamanı tersine çevirmek
put the clock back f. yeniden gündeme getirmek
put (one) back on (one's) heels f. (birini) çok şaşırtmak
put (one) back on (one's) heels f. (birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
put (one) back on (one's) heels f. (birini) şoke etmek
put (one) back on (one's) heels f. (birini) şaşkına çevirmek
put (one) back on (one's) heels f. (birini) şaşkına döndürmek
put (one) back on (one's) heels f. (birinin) eli ayağı buz kesilmek
put it in their back yard f. (zehirli maddeleri vs.) kendi bahçelerine koysunlar
put it in their back yard f. (maden ocaklarını vs.) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
put it in their back yard f. (o fabrikayı vs.) kendi bahçelerine kursunlar
get/put somebody's back up f. birini gıcık etmek
get/put somebody's back up f. birinin tepesini attırmak
get/put somebody's back up f. birini küplere bindirmek
get/put somebody's back up f. birini uyuz etmek
put one's back into it f. canını dişine takmak
put one's back into it f. kendini vermek
put one's back into it f. çabalamak
put one's back into it f. elinden geleni yapmak
put one's back into it f. kıçını yırtmak
put the roses back in (one's) cheeks [uk] f. (birinin) yanaklarına renk getirmek
put the roses back in (one's) cheeks [uk] f. (birinin) sağlığını yerine getirmek
put the roses back in (one's) cheeks [uk] f. (birinin) enerjisini yerine getirmek
put the clocks back f. saatleri bir saat geri almak
put your back into f. çok çabalamak
put your back into f. canını dişine takmak
put your back into f. hayvan gibi çalışmak
put your back into f. elinden geleni yapmak
put your back into f. gayret göstermek
put your back into f. işe yüklenmek
put your back into f. kıçını yırtmak
put your back into something f. bir şey için çok çabalamak
put your back into something f. bir şeyi yapmak için canını dişine takmak
put your back into something f. bir şey için hayvan gibi çalışmak
put your back into something f. bir şeyi yapmak için elinden geleni yapmak
put your back into something f. bir şey için gayret göstermek
put your back into something f. işe yüklenmek
put your back into something f. bir şeyi yapmak için kıçını yırtmak
put it in their back yard expr. kendi bahçelerine koysunlar
put it in their back yard! expr. kendi bahçelerine koysunlar!
pitby (put it in their back yard) expr. (zehirli maddeleri) kendi bahçelerine koysunlar
pitby (put it in their back yard) expr. (maden ocaklarını, nükleer santralleri) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
Speaking
you put us in danger back there expr. bizi orada tehlikeye soktun