|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
pürüzsüz kesik |
clean cut i.
|
|
2 |
Genel |
pürüzsüz yapay ipek ya da asetat kumaş |
sharkskin i.
|
|
3 |
Genel |
pürüzsüz cilt |
smooth skin i.
|
|
4 |
Genel |
tv'nin çerçeve hızını artırarak görüntüsünü pürüzsüz hale getiren ve bazen de abartılı gerçek ve garip bir görüntü veren bir tv teknolojisi |
motion smoothing i.
|
|
5 |
Genel |
ince, pürüzsüz, örgülü hasır |
leghorn i.
|
|
6 |
Genel |
manila kenevirinden üretilen, sarımsı veya solgun renkli, pürüzsüz ve dayanıklı bir kağıt |
manilla paper i.
|
|
7 |
Genel |
(sac levhada) pürüzsüz kenar elde edip mukavemeti veya sertliği artırmak için kendi üzerine katlanmış bordür |
hem i.
|
|
8 |
Genel |
ışığın yansıması ile görüntüler oluşturan cilalı veya pürüzsüz cisim |
mirror i.
|
|
9 |
Genel |
kart yapımında kullanılan pürüzsüz bir karton kağıt |
littress i.
|
|
10 |
Genel |
(kayganlaştırıcı ile) pürüzsüz hale getirilme |
lubrication i.
|
|
11 |
Genel |
pürüzsüz kemik |
rowel bone i.
|
|
12 |
Genel |
pürüzsüz kemik |
rewel bone i.
|
|
13 |
Genel |
işaretleme kalemiyle yazılabilen pürüzsüz beyaz yüzey |
dry-erase board i.
|
|
14 |
Genel |
hafif ve pürüzsüz karton |
index i.
|
|
15 |
Genel |
kutu üzerindeki pürüzsüz alan |
panel i.
|
|
16 |
Genel |
konteyner üzerindeki düz, pürüzsüz veya işaretsiz alan |
panel i.
|
|
17 |
Genel |
şaftın iki oluğu arasındaki pürüzsüz yüzey |
orlo i.
|
|
18 |
Genel |
pürüzsüz hale getirilmiş şey |
sift i.
|
|
19 |
Genel |
hafif kırışıklı ve pürüzsüz dokudaki kadife |
crushed velvet i.
|
|
20 |
Genel |
pürüzsüz işleme |
freedom i.
|
|
21 |
Genel |
pürüzsüz yer |
smeeth i.
|
|
22 |
Genel |
pürüzsüz olana dek dövmek/ezmek |
grind until smooth f.
|
|
23 |
Genel |
(parçaları) pürüzsüz veya düzgün olması için bir araya getirmek |
fair f.
|
|
24 |
Genel |
çukur veya tümseklerinden arındırarak pürüzsüz hale getirmek |
fair f.
|
|
25 |
Genel |
(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek |
homogenize f.
|
|
26 |
Genel |
(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek |
homogenise f.
|
|
27 |
Genel |
(deriyi) perdahlayıcı ile pürüzsüz hale getirmek |
glass f.
|
|
28 |
Genel |
yüzeyini pürüzsüz ve parlak hale getirmek |
glaze f.
|
|
29 |
Genel |
pürüzsüz hale getirmek |
oil f.
|
|
30 |
Genel |
(döküm kalıbını) pürüzsüz hale getirmek |
snag f.
|
|
31 |
Genel |
pürüzsüz ve parlak |
satiny s.
|
|
32 |
Genel |
pürüzsüz (cilt) |
clear s.
|
|
33 |
Genel |
en pürüzsüz |
sleekest s.
|
|
34 |
Genel |
daha pürüzsüz olan |
sleekier s.
|
|
|
35 |
Genel |
en pürüzsüz |
slickest s.
|
|
36 |
Genel |
bebek poposu kadar pürüzsüz |
as smooth as a baby's butt s.
|
|
37 |
Genel |
bebek poposu gibi pürüzsüz |
as smooth as a baby's butt s.
|
|
38 |
Genel |
aşırı pürüzsüz |
ultraslick s.
|
|
39 |
Genel |
aşırı pürüzsüz |
ultrasmooth s.
|
|
40 |
Genel |
pürüzsüz olmayan |
unslick s.
|
|
41 |
Genel |
pürüzsüz ve yumuşak |
velvet-textured s.
|
|
42 |
Genel |
parıltılı veya ışıklı bölümlerden yoksun pürüzsüz bir yüzeyi olan |
matte s.
|
|
43 |
Genel |
yüzeyi pürüzsüz olmayan |
harsh s.
|
|
44 |
Genel |
pürüzsüz (cilt) |
good s.
|
|
45 |
Genel |
(odun) pürüzsüz dokulu |
close-grain s.
|
|
46 |
Genel |
(kağıt) pürüzsüz olduğu halde parlaklığı düşük |
dull s.
|
|
47 |
Genel |
(ince kumaş) kağıt dokulu pürüzsüz yüzey ile tamamlanan |
paper s.
|
|
48 |
Genel |
(hanedan armalarında hayvan kafası) pürüzsüz bir şekilde kesilmiş |
couped s.
|
|
49 |
Genel |
pürüzsüz yapıya ait |
peaches-and-cream s.
|
|
50 |
Genel |
pürüzsüz yapı ile ilgili |
peaches-and-cream s.
|
|
51 |
Genel |
pürüzsüz yapılı |
peaches-and-cream s.
|
|
52 |
Genel |
(cam) pürüzsüz |
plain s.
|
|
53 |
Genel |
pürüzsüz ve tığ şeklinde |
plano-subulate s.
|
|
54 |
Genel |
saten gibi yumuşak ve pürüzsüz |
satin-smooth s.
|
|
55 |
Genel |
pürüzsüz dokulu |
fine-textured s.
|
|
56 |
Genel |
açık buğday renkli ve pürüzsüz (ten) |
ivory s.
|
|
57 |
Genel |
pürüzsüz vücutlu |
smooth-bodied s.
|
|
58 |
Genel |
pürüzsüz gövdeli |
smooth-bodied s.
|
|
59 |
Genel |
neredeyse pürüzsüz |
smoothish s.
|
|
60 |
Genel |
pürüzsüz kabuklu |
smooth-shelled s.
|
|
61 |
Genel |
pürüzsüz derili |
smooth-skinned s.
|
|
62 |
Genel |
yüzeyi pürüzsüz |
smooth-skinned s.
|
|
63 |
Genel |
çok pürüzsüz |
supersmooth s.
|
|
64 |
Genel |
pürüzsüz bir şekilde |
sleekly zf.
|
|
65 |
Genel |
pürüzsüz olarak |
sleekly zf.
|
|
66 |
Genel |
pürüzsüz bir şekilde |
cleanlily zf.
|
|
67 |
Genel |
pürüzsüz olarak |
sleek zf.
|
|
68 |
Genel |
pürüzsüz bir şekilde |
suent [dialect] zf.
|
|
Phrasals |
|
69 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi pürüzsüz hale getirmek |
grind something down f.
|
|
70 |
Öbek Fiiller |
pürüzsüz hale getirmek |
buff down f.
|
|
71 |
Öbek Fiiller |
pürüzsüz hale getirmek |
buff up f.
|
|
72 |
Öbek Fiiller |
cildi pürüzsüz yapmak |
clear up f.
|
|
73 |
Öbek Fiiller |
pürüzsüz hale getirmek |
plane down f.
|
|
74 |
Öbek Fiiller |
zımparalayarak/aşındırarak pürüzsüz hale getirmek |
plane off f.
|
|
Proverb |
|
75 |
Atasözü |
pürüzsüz bir deniz asla usta bir denizci yapmaz |
a smooth sea never made a skillful sailor.
|
|
Colloquial |
|
76 |
Konuşma Dili |
çok pürüzsüz |
dead-smooth s.
|
|
77 |
Konuşma Dili |
cam gibi pürüzsüz |
smooth as glass expr.
|
|
78 |
Konuşma Dili |
cam gibi pürüzsüz |
smooth as silk expr.
|
|
Idioms |
|
79 |
Deyim |
pürüzsüz ten |
schoolgirl complexion i.
|
|
80 |
Deyim |
işlerin pürüzsüz gitmesi |
smooth sailing i.
|
|
81 |
Deyim |
işlerin pürüzsüz gitmesi |
clear sailing i.
|
|
82 |
Deyim |
pürüzsüz işlemek |
go off without a hitch f.
|
|
83 |
Deyim |
kadife gibi pürüzsüz |
smooth as silk s.
|
|
84 |
Deyim |
tereyağı gibi pürüzsüz |
smooth like butter s.
|
|
85 |
Deyim |
pürüzsüz ve parlak bir yüzeye sahip olana kadar |
to a polish zf.
|
|
86 |
Deyim |
cam gibi pürüzsüz |
as smooth as silk expr.
|
|
87 |
Deyim |
cam gibi pürüzsüz |
as smooth as glass expr.
|
|
88 |
Deyim |
kadife gibi pürüzsüz |
as smooth as silk expr.
|
|
89 |
Deyim |
kadife gibi pürüzsüz |
as smooth as a baby's bottom expr.
|
|
90 |
Deyim |
kadife gibi pürüzsüz |
smooth as a baby's bottom expr.
|
|
91 |
Deyim |
pürüzsüz şekilde |
on wheels expr.
|
|
Industry |
|
92 |
Sanayi |
eğeyi yanlamasına çalıştırarak pürüzsüz şekilde eğeleme işlemi |
drawfiling i.
|
|
93 |
Sanayi |
düz ve pürüzsüz yüzey elde etmede kullanılan sert çelik keski |
flat chisel i.
|
|
94 |
Sanayi |
perdahlama öncesi balmumu kaplanarak üretilen pürüzsüz kağıt yüzeyi |
ivory i.
|
|
Technical |
|
95 |
Teknik |
pürüzsüz levha |
smooth panel i.
|
|
96 |
Teknik |
pürüzsüz eğri |
smooth curve i.
|
|
97 |
Teknik |
pürüzsüz kazık |
smooth pile i.
|
|
98 |
Teknik |
pürüzsüz yüzey |
rubbed surface i.
|
|
99 |
Teknik |
pürüzsüz kaplama |
smooth coating i.
|
|
100 |
Teknik |
makine ile çeşitli kağıtlara kazandırılan pürüzsüz yüzey |
machine finish i.
|
|
101 |
Teknik |
çelik bir boru vasıtasıyla kaynak yapma sırasında iç kısmın pürüzsüz olmasını sağlayan birbirine eklenmiş üniteler dizisi |
mandril i.
|
|
102 |
Teknik |
makineyle kağıt üzerine yapılan pürüzsüz yüzey |
mill finish i.
|
|
103 |
Teknik |
genellikle uzun, pürüzsüz ve beyaz mineral liflerine verilen ad |
mountain flax i.
|
|
104 |
Teknik |
(camda) kırılma sonucu oluşan düz ve pürüzsüz yüzey |
cleave i.
|
|
105 |
Teknik |
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm |
french polish i.
|
|
106 |
Teknik |
düz renkli baskılar için kullanılan pürüzsüz yüzeyli baskı levhası |
solid i.
|
|
107 |
Teknik |
yüzeyini pürüzsüz hale getirmek |
levigate f.
|
|
108 |
Teknik |
pürüzsüz hale getirmek için yüzeyini işlemek |
face f.
|
|
109 |
Teknik |
(deri, kumaş, çömlek) pürüzsüz görünüm kazandırmak |
dress f.
|
|
110 |
Teknik |
(kereste, taş, mücevher) düzeltip pürüzsüz hale getirmek |
dress f.
|
|
111 |
Teknik |
(ahşap, deri) pürüzsüz |
fine-grained s.
|
|
112 |
Teknik |
(metal eğe) pürüzsüz uçlu |
smooth s.
|
|
113 |
Teknik |
(metal eğe) çok pürüzsüz |
super-smooth s.
|
|
Informatics |
|
114 |
Bilişim |
pürüzsüz eğri |
smooth curve i.
|
|
Textile |
|
115 |
Tekstil |
bir tarafı fitilli diğer tarafı saten gibi pürüzsüz kumaş |
cantoon i.
|
|
116 |
Tekstil |
pamuklu kumaşları opak veya yarı opak yapmak için kullanılan pürüzsüz apre |
holland i.
|
|
117 |
Tekstil |
uçları yakılarak pürüzsüz hale getirilmiş kamgarn iplik |
genappe i.
|
|
118 |
Tekstil |
kumaşta çeşitli kimyasalların kullanımı ile elde edilen pürüzsüz ve parlak doku |
glaze i.
|
|
119 |
Tekstil |
parlak ve pürüzsüz bir pamuklu ürün formu |
satin jean i.
|
|
120 |
Tekstil |
yumuşak ve pürüzsüz olma |
sleekness i.
|
|
121 |
Tekstil |
tüylenmemiş ve pürüzsüz (ipek) |
neat s.
|
|
122 |
Tekstil |
pürüzsüz (kumaş) |
hard s.
|
|
123 |
Tekstil |
(kumaş) pürüzsüz |
clear s.
|
|
Construction |
|
124 |
İnşaat |
pürüzsüz kesme |
light cutting i.
|
|
125 |
İnşaat |
çekiçle işlenmiş bir kesme yapı taşının diğer bir yapı taşı ile birleşeceği kısımlarının yakınında bırakılan pürüzsüz kenar payları |
margin draft i.
|
|
Woodworking |
|
126 |
Ağaç İşleri |
tropikal bir amerikan ağacının sarı renkli, pürüzsüz odunu |
granadilla i.
|
|
127 |
Ağaç İşleri |
tropikal bir amerikan ağacının sarı renkli, pürüzsüz odunu |
granadilla wood i.
|
|
128 |
Ağaç İşleri |
temiz ve pürüzsüz (kereste) |
bright s.
|
|
Furniture |
|
129 |
Mobilya |
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm |
french-polish i.
|
|
Traffic |
|
130 |
Trafik |
tekerleklerin rahat hareket edebilmesi için yola döşenmiş kaldırım benzeri pürüzsüz yapı |
trackway i.
|
|
Marine |
|
131 |
Denizcilik |
pürüzsüz türbülans sınır tabakası |
smooth turbulent boundary layer i.
|
|
Mining |
|
132 |
Maden |
pürüzsüz ve yapışkan bir elektrikli metal yığını |
reguline i.
|
|
Anatomy |
|
133 |
Anatomi |
pürüzsüz kemik |
rewel bone [obsolete] i.
|
|
134 |
Anatomi |
pürüzsüz ve sığ bir çukur biçiminde olan (eklem yuvası) |
glenoidal s.
|
|
Parasitology |
|
135 |
Parazitbilim |
çok sayıda turbellarya türünde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda olan çok küçük bir tür yapı |
rhabdite i.
|
|
136 |
Parazitbilim |
yassıkurdun derisinde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda çok küçük yapı |
rhabdoid i.
|
|
Printing |
|
137 |
Baskı Teknikleri |
yazıya veya baskıya uygun pürüzsüz yüzeyli karton |
bristol i.
|
|
Gastronomy |
|
138 |
Mutfak |
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir |
american cheddar i.
|
|
139 |
Mutfak |
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir |
american cheese i.
|
|
140 |
Mutfak |
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir |
cheddar cheese i.
|
|
141 |
Mutfak |
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir |
cheddar i.
|
|
Math |
|
142 |
Matematik |
pürüzsüz yay |
smooth arc i.
|
|
143 |
Matematik |
pürüzsüz eğri |
smooth curve i.
|
|
144 |
Matematik |
pürüzsüz yüzey |
smooth surface i.
|
|
Biology |
|
145 |
Biyoloji |
yüzeyi cilalı gibi pürüzsüz olan (organizma) |
laevigate s.
|
|
Marine Biology |
|
146 |
Deniz Biyolojisi |
filipinler'deki sularda yaşayan, iç kısmı pürüzsüz yarı saydam ve parlak olan çift kabuklu yumuşakça |
capiz (placuna placenta) i.
|
|
147 |
Deniz Biyolojisi |
pürüzsüz, oval biçimli ve karmaşık desenleri olan bir deniz kabuğu |
tellin (tellina tenuis) i.
|
|
148 |
Deniz Biyolojisi |
pürüzsüz derileri olan küçük köpekbalığı familyasına mensup bir cins |
triaenodon i.
|
|
149 |
Deniz Biyolojisi |
pürüzsüz derileri olan küçük köpekbalığı familyası |
triakidae i.
|
|
150 |
Deniz Biyolojisi |
çamurda yaşayan yılan balığı ya da elektrikli yılan balığı gibi uzun vücutlu ve pürüzsüz tenli hayvanlara verilen ad |
eel i.
|
|
151 |
Deniz Biyolojisi |
dişsiz çeneleri ve üst üste binen pürüzsüz pulları olan, sazangiller familyasına mensup balıklara verilen ad |
minow i.
|
|
152 |
Deniz Biyolojisi |
küre şeklinde pürüzsüz kabuğu olan, naticidae familyasına mensup etçil bir deniz salyangozu |
moon shell i.
|
|
153 |
Deniz Biyolojisi |
küre şeklinde pürüzsüz kabuğu olan, naticidae familyasına mensup etçil bir deniz salyangozu |
moonshell i.
|
|
154 |
Deniz Biyolojisi |
porcellanidae familyasına mensup pürüzsüz dokulu yengeç |
porcelain crab i.
|
|
155 |
Deniz Biyolojisi |
pürüzsüz sarı gövdeleri bulunan, doris ve yakın cinslere mensup çeşitli kabuksuz deniz salyangozlarına verilen ad |
sea lemon i.
|
|
Botanic |
|
156 |
Botanik |
tropikal bitki caesalpinia'nın ürettiği pürüzsüz, mavimsi veya sarımsı kabuklu, sert ve yuvarlak tohum |
nickar i.
|
|
157 |
Botanik |
tropikal bitki caesalpinia'nın ürettiği pürüzsüz, mavimsi veya sarımsı kabuklu, sert ve yuvarlak tohum |
nickar nut i.
|
|
158 |
Botanik |
deriye benzeyen pürüzsüz yaprakları olan ve yaprak dökmeyen küçük bir tropikal çalı |
nauclea i.
|
|
159 |
Botanik |
pürüzsüz yaprakları ve yenebilir kökü olan bir maydanoz |
turnip-rooted parsley (petroselinum crispum tuberosum) i.
|
|
160 |
Botanik |
pürüzsüz yaprakları ve yenebilir kökü olan bir maydanoz |
hamburg parsley i.
|
|
161 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
almacigo (bursera simaruba) i.
|
|
162 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
gumbo-limbo i.
|
|
163 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
copperwood i.
|
|
164 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
chaca i.
|
|
165 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
turpentine tree i.
|
|
166 |
Botanik |
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı |
smooth alder (alnus serrulata) i.
|
|
167 |
Botanik |
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı |
hazel alder i.
|
|
168 |
Botanik |
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı |
tag alder i.
|
|
169 |
Botanik |
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki |
big bluestem (andropogon gerardii) i.
|
|
170 |
Botanik |
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki |
bluestem i.
|
|
171 |
Botanik |
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki |
blue stem i.
|
|
172 |
Botanik |
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki |
andropogon furcatus i.
|
|
173 |
Botanik |
çok kısa saplı ve pürüzsüz yapraklı orta ila büyük boyutlarda bir ağaç |
english oak (quercus robur) i.
|
|
174 |
Botanik |
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı |
ausubo (bursera simaruba) i.
|
|
175 |
Botanik |
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı |
gumbo-limbo (bursera simaruba) i.
|
|
176 |
Botanik |
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı |
gum elemi i.
|
|
177 |
Botanik |
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı |
mastic tree (bursera simaruba) i.
|
|
178 |
Botanik |
pürüzsüz dalları ve mercan kırmızısı meyveleri olan bir doğu abd sarmaşığı |
coral greenbrier (smilax walteri) i.
|
|
179 |
Botanik |
pürüzsüz soluk yeşil yaprakları olan bir marul çeşidi |
batavia i.
|
|
180 |
Botanik |
parlak ve pürüzsüz yaprakları, küçük kahverengimsi yeşil yaprakları ve küçük kırmızı yemişleri olan çalımsı bir asya ağacı |
maire (mida myrtifolia) i.
|
|
181 |
Botanik |
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı |
black bean i.
|
|
182 |
Botanik |
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı |
moreton bay chestnut i.
|
|
183 |
Botanik |
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı |
castanospermum australe i.
|
|
184 |
Botanik |
pürüzsüz yapraklı, küçük beyaz çiçekli ve koyu renk meyveli bir güneydoğu abd çalısı veya küçük ağacı |
black haw (bumelia lycioides) i.
|
|
185 |
Botanik |
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç |
mastic shrub (bursera simaruba) i.
|
|
186 |
Botanik |
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki |
richweed i.
|
|
187 |
Botanik |
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki |
clearweed i.
|
|
188 |
Botanik |
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki |
dead nettle i.
|
|
189 |
Botanik |
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki |
pilea pumilla i.
|
|
190 |
Botanik |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, kısa ve sarkık yeşilimsi beyaz çiçekleri ve yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan bir bitki |
clearweed (pilea fontana) i.
|
|
191 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe |
willow oak i.
|
|
192 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe |
pin oak i.
|
|
193 |
Botanik |
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe |
quercus laurifolia i.
|
|
194 |
Botanik |
güney florida ve batı hint adaları'na özgü, pürüzsüz ve oval yapraklı, parlak kırmızı meyveli bir çalı veya küçük ağaç |
torrubia longifolia i.
|
|
195 |
Botanik |
keskin kokusu olan dik ve pürüzsüz çok yıllık bir bitki |
richweed i.
|
|
196 |
Botanik |
pürüzsüz yumuşak yaprakları olan çeşitli bitkilere verilen ad |
butterweed i.
|
|
197 |
Botanik |
pürüzsüz yuvarlak sporlu, kahverengimsi bir mantar |
round-spored gyromitra (gyromitra sphaerospora) i.
|
|
198 |
Botanik |
pürüzsüz bitki yüzeyinde koyulaşıp sertleşme |
scurf i.
|
|
199 |
Botanik |
pürüzsüz dokulu kabuğu olan okaliptus |
smoothbark i.
|
|
200 |
Botanik |
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı |
moreton bay chestnut i.
|
|
201 |
Botanik |
(odun) pürüzsüz dokulu ve ince damarlı |
close-grained s.
|
|
Breeding |
|
202 |
Hayvancılık |
siyah veya kahverengi benekli pürüzsüz beyaz kürkü olan dalmaçya kökenli cins köpek |
carriage dog i.
|
|
203 |
Hayvancılık |
siyah veya kahverengi benekli pürüzsüz beyaz kürkü olan dalmaçya kökenli cins köpek |
carriage dog i.
|
|
Geography |
|
204 |
Coğrafya |
delta üzerinde biriken pürüzsüz tortu tabakası |
topset beds i.
|
|
205 |
Coğrafya |
uçurum üzerinde ayakta durmanın zor olduğu pürüzsüz yüzey |
boilerplate i.
|
|
206 |
Coğrafya |
pürüzsüz ve kaygan buz |
glib ice [canada] i.
|
|
Geology |
|
207 |
Jeoloji |
pürüzsüz kireçtaşı |
china stone i.
|
|
208 |
Jeoloji |
pürüzsüz, yağlı bir his veren ve dile yapışan bir tür kil |
rock soap i.
|
|
Sport |
|
209 |
Spor |
softbol oyununda kullanılan pürüzsüz dikişli bir top |
diamond ball i.
|
|
210 |
Spor |
softbol oyununda kullanılan pürüzsüz dikişli top |
playground ball i.
|
|
Art |
|
211 |
Sanat |
çizimde ve yağlı boyada kullanılan, bir tarafı pürüzsüz diğer tarafı hafif dokulu sert bir kağıt türü |
masa i.
|
|
Music |
|
212 |
Müzik |
pürüzsüz ve akıcı yol veya hareket |
cantabile i.
|
|
213 |
Müzik |
sakin ve pürüzsüz tonlamalı opera şarkıcılığı |
bel canto i.
|
|
214 |
Müzik |
pürüzsüz ve akıcı |
cantabile s.
|
|
Printery |
|
215 |
Matbaa |
pürüzsüz ve mat yüzeyi olan perdahlı bir kağıt türü |
english i.
|
|
Archaic |
|
216 |
Eski Kullanım |
pürüzsüz yüzeyi olan |
glib s.
|
|
Reptiles |
|
217 |
Sürüngenler |
üst kısmı pürüzsüz ve koyu mavimsi yeşil pullarla kaplı olan ophiodrys cinsi yeşil bir yılan |
smooth green snake (ophiodrys vernalis) i.
|
|
218 |
Sürüngenler |
pürüzsüz yeşil yılan |
green snake i.
|
|
Entomology |
|
219 |
Böcek Bilimi |
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad |
measuring worm i.
|
|
220 |
Böcek Bilimi |
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad |
spanworm i.
|
|
221 |
Böcek Bilimi |
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad |
looper i.
|
|
222 |
Böcek Bilimi |
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad |
measuringworm i.
|
|
Slang |
|
223 |
Argo |
doğal su yolundaki pürüzsüz oval taş |
jack i.
|
|
Modern Slang |
|
224 |
Modern Argo |
cinsel ilişki sonrası yumuşamış ve pürüzsüz hale gelmiş deri |
after sex skin i.
|
|