pürüzsüz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pürüzsüz



"pürüzsüz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
pürüzsüz even s.
pürüzsüz smooth s.
General
pürüzsüz glabrous s.
pürüzsüz tackless s.
pürüzsüz sleek s.
pürüzsüz glare s.
pürüzsüz slick s.
pürüzsüz sharp s.
pürüzsüz fluent s.
pürüzsüz smooth s.
pürüzsüz clean-cut s.
pürüzsüz clean s.
pürüzsüz fluid s.
pürüzsüz blemish-free s.
pürüzsüz unrough s.
pürüzsüz erugate s.
pürüzsüz jagless s.
pürüzsüz unseamed s.
pürüzsüz unstriated s.
pürüzsüz unwrinkled s.
pürüzsüz wrought s.
pürüzsüz brent [dialect] [scotland] s.
pürüzsüz brent [dialect] [scotland] s.
pürüzsüz glabrate s.
pürüzsüz glabrescent s.
pürüzsüz glassyheaded s.
pürüzsüz glibbery [dialect] s.
pürüzsüz glidder s.
pürüzsüz depurate [obsolete] s.
pürüzsüz polite [obsolete] s.
pürüzsüz silken s.
pürüzsüz slape [dialect] [uk] s.
pürüzsüz sleekit s.
pürüzsüz sleeky s.
pürüzsüz smeeth s.
pürüzsüz smooth-faced s.
pürüzsüz snod s.
pürüzsüz square s.
pürüzsüz suent [dialect] s.
pürüzsüz fluently zf.
pürüzsüz even zf.
Idioms
pürüzsüz without a hitch s.
Law
pürüzsüz clean s.
Technical
pürüzsüz smooth s.
pürüzsüz clarified s.
Archaic
pürüzsüz plain s.

"pürüzsüz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 224 sonuç

Türkçe İngilizce
General
pürüzsüz kesik clean cut i.
pürüzsüz yapay ipek ya da asetat kumaş sharkskin i.
pürüzsüz cilt smooth skin i.
tv'nin çerçeve hızını artırarak görüntüsünü pürüzsüz hale getiren ve bazen de abartılı gerçek ve garip bir görüntü veren bir tv teknolojisi motion smoothing i.
ince, pürüzsüz, örgülü hasır leghorn i.
manila kenevirinden üretilen, sarımsı veya solgun renkli, pürüzsüz ve dayanıklı bir kağıt manilla paper i.
(sac levhada) pürüzsüz kenar elde edip mukavemeti veya sertliği artırmak için kendi üzerine katlanmış bordür hem i.
ışığın yansıması ile görüntüler oluşturan cilalı veya pürüzsüz cisim mirror i.
kart yapımında kullanılan pürüzsüz bir karton kağıt littress i.
(kayganlaştırıcı ile) pürüzsüz hale getirilme lubrication i.
pürüzsüz kemik rowel bone i.
pürüzsüz kemik rewel bone i.
işaretleme kalemiyle yazılabilen pürüzsüz beyaz yüzey dry-erase board i.
hafif ve pürüzsüz karton index i.
kutu üzerindeki pürüzsüz alan panel i.
konteyner üzerindeki düz, pürüzsüz veya işaretsiz alan panel i.
şaftın iki oluğu arasındaki pürüzsüz yüzey orlo i.
pürüzsüz hale getirilmiş şey sift i.
hafif kırışıklı ve pürüzsüz dokudaki kadife crushed velvet i.
pürüzsüz işleme freedom i.
pürüzsüz yer smeeth i.
pürüzsüz olana dek dövmek/ezmek grind until smooth f.
(parçaları) pürüzsüz veya düzgün olması için bir araya getirmek fair f.
çukur veya tümseklerinden arındırarak pürüzsüz hale getirmek fair f.
(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek homogenize f.
(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek homogenise f.
(deriyi) perdahlayıcı ile pürüzsüz hale getirmek glass f.
yüzeyini pürüzsüz ve parlak hale getirmek glaze f.
pürüzsüz hale getirmek oil f.
(döküm kalıbını) pürüzsüz hale getirmek snag f.
pürüzsüz ve parlak satiny s.
pürüzsüz (cilt) clear s.
en pürüzsüz sleekest s.
daha pürüzsüz olan sleekier s.
en pürüzsüz slickest s.
bebek poposu kadar pürüzsüz as smooth as a baby's butt s.
bebek poposu gibi pürüzsüz as smooth as a baby's butt s.
aşırı pürüzsüz ultraslick s.
aşırı pürüzsüz ultrasmooth s.
pürüzsüz olmayan unslick s.
pürüzsüz ve yumuşak velvet-textured s.
parıltılı veya ışıklı bölümlerden yoksun pürüzsüz bir yüzeyi olan matte s.
yüzeyi pürüzsüz olmayan harsh s.
pürüzsüz (cilt) good s.
(odun) pürüzsüz dokulu close-grain s.
(kağıt) pürüzsüz olduğu halde parlaklığı düşük dull s.
(ince kumaş) kağıt dokulu pürüzsüz yüzey ile tamamlanan paper s.
(hanedan armalarında hayvan kafası) pürüzsüz bir şekilde kesilmiş couped s.
pürüzsüz yapıya ait peaches-and-cream s.
pürüzsüz yapı ile ilgili peaches-and-cream s.
pürüzsüz yapılı peaches-and-cream s.
(cam) pürüzsüz plain s.
pürüzsüz ve tığ şeklinde plano-subulate s.
saten gibi yumuşak ve pürüzsüz satin-smooth s.
pürüzsüz dokulu fine-textured s.
açık buğday renkli ve pürüzsüz (ten) ivory s.
pürüzsüz vücutlu smooth-bodied s.
pürüzsüz gövdeli smooth-bodied s.
neredeyse pürüzsüz smoothish s.
pürüzsüz kabuklu smooth-shelled s.
pürüzsüz derili smooth-skinned s.
yüzeyi pürüzsüz smooth-skinned s.
çok pürüzsüz supersmooth s.
pürüzsüz bir şekilde sleekly zf.
pürüzsüz olarak sleekly zf.
pürüzsüz bir şekilde cleanlily zf.
pürüzsüz olarak sleek zf.
pürüzsüz bir şekilde suent [dialect] zf.
Phrasals
bir şeyi pürüzsüz hale getirmek grind something down f.
pürüzsüz hale getirmek buff down f.
pürüzsüz hale getirmek buff up f.
cildi pürüzsüz yapmak clear up f.
pürüzsüz hale getirmek plane down f.
zımparalayarak/aşındırarak pürüzsüz hale getirmek plane off f.
Proverb
pürüzsüz bir deniz asla usta bir denizci yapmaz a smooth sea never made a skillful sailor.
Colloquial
çok pürüzsüz dead-smooth s.
cam gibi pürüzsüz smooth as glass expr.
cam gibi pürüzsüz smooth as silk expr.
Idioms
pürüzsüz ten schoolgirl complexion i.
işlerin pürüzsüz gitmesi smooth sailing i.
işlerin pürüzsüz gitmesi clear sailing i.
pürüzsüz işlemek go off without a hitch f.
kadife gibi pürüzsüz smooth as silk s.
tereyağı gibi pürüzsüz smooth like butter s.
pürüzsüz ve parlak bir yüzeye sahip olana kadar to a polish zf.
cam gibi pürüzsüz as smooth as silk expr.
cam gibi pürüzsüz as smooth as glass expr.
kadife gibi pürüzsüz as smooth as silk expr.
kadife gibi pürüzsüz as smooth as a baby's bottom expr.
kadife gibi pürüzsüz smooth as a baby's bottom expr.
pürüzsüz şekilde on wheels expr.
Industry
eğeyi yanlamasına çalıştırarak pürüzsüz şekilde eğeleme işlemi drawfiling i.
düz ve pürüzsüz yüzey elde etmede kullanılan sert çelik keski flat chisel i.
perdahlama öncesi balmumu kaplanarak üretilen pürüzsüz kağıt yüzeyi ivory i.
Technical
pürüzsüz levha smooth panel i.
pürüzsüz eğri smooth curve i.
pürüzsüz kazık smooth pile i.
pürüzsüz yüzey rubbed surface i.
pürüzsüz kaplama smooth coating i.
makine ile çeşitli kağıtlara kazandırılan pürüzsüz yüzey machine finish i.
çelik bir boru vasıtasıyla kaynak yapma sırasında iç kısmın pürüzsüz olmasını sağlayan birbirine eklenmiş üniteler dizisi mandril i.
makineyle kağıt üzerine yapılan pürüzsüz yüzey mill finish i.
genellikle uzun, pürüzsüz ve beyaz mineral liflerine verilen ad mountain flax i.
(camda) kırılma sonucu oluşan düz ve pürüzsüz yüzey cleave i.
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm french polish i.
düz renkli baskılar için kullanılan pürüzsüz yüzeyli baskı levhası solid i.
yüzeyini pürüzsüz hale getirmek levigate f.
pürüzsüz hale getirmek için yüzeyini işlemek face f.
(deri, kumaş, çömlek) pürüzsüz görünüm kazandırmak dress f.
(kereste, taş, mücevher) düzeltip pürüzsüz hale getirmek dress f.
(ahşap, deri) pürüzsüz fine-grained s.
(metal eğe) pürüzsüz uçlu smooth s.
(metal eğe) çok pürüzsüz super-smooth s.
Informatics
pürüzsüz eğri smooth curve i.
Textile
bir tarafı fitilli diğer tarafı saten gibi pürüzsüz kumaş cantoon i.
pamuklu kumaşları opak veya yarı opak yapmak için kullanılan pürüzsüz apre holland i.
uçları yakılarak pürüzsüz hale getirilmiş kamgarn iplik genappe i.
kumaşta çeşitli kimyasalların kullanımı ile elde edilen pürüzsüz ve parlak doku glaze i.
parlak ve pürüzsüz bir pamuklu ürün formu satin jean i.
yumuşak ve pürüzsüz olma sleekness i.
tüylenmemiş ve pürüzsüz (ipek) neat s.
pürüzsüz (kumaş) hard s.
(kumaş) pürüzsüz clear s.
Construction
pürüzsüz kesme light cutting i.
çekiçle işlenmiş bir kesme yapı taşının diğer bir yapı taşı ile birleşeceği kısımlarının yakınında bırakılan pürüzsüz kenar payları margin draft i.
Woodworking
tropikal bir amerikan ağacının sarı renkli, pürüzsüz odunu granadilla i.
tropikal bir amerikan ağacının sarı renkli, pürüzsüz odunu granadilla wood i.
temiz ve pürüzsüz (kereste) bright s.
Furniture
yağ ve gomalak kullanarak mobilyalara verilen pürüzsüz ve cilalı görünüm french-polish i.
Traffic
tekerleklerin rahat hareket edebilmesi için yola döşenmiş kaldırım benzeri pürüzsüz yapı trackway i.
Marine
pürüzsüz türbülans sınır tabakası smooth turbulent boundary layer i.
Mining
pürüzsüz ve yapışkan bir elektrikli metal yığını reguline i.
Anatomy
pürüzsüz kemik rewel bone [obsolete] i.
pürüzsüz ve sığ bir çukur biçiminde olan (eklem yuvası) glenoidal s.
Parasitology
çok sayıda turbellarya türünde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda olan çok küçük bir tür yapı rhabdite i.
yassıkurdun derisinde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda çok küçük yapı rhabdoid i.
Printing
yazıya veya baskıya uygun pürüzsüz yüzeyli karton bristol i.
Gastronomy
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir american cheddar i.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir american cheese i.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir cheddar cheese i.
aslen güneybatı ingiltere'de üretilen sert pürüzsüz dokulu bir peynir cheddar i.
Math
pürüzsüz yay smooth arc i.
pürüzsüz eğri smooth curve i.
pürüzsüz yüzey smooth surface i.
Biology
yüzeyi cilalı gibi pürüzsüz olan (organizma) laevigate s.
Marine Biology
filipinler'deki sularda yaşayan, iç kısmı pürüzsüz yarı saydam ve parlak olan çift kabuklu yumuşakça capiz (placuna placenta) i.
pürüzsüz, oval biçimli ve karmaşık desenleri olan bir deniz kabuğu tellin (tellina tenuis) i.
pürüzsüz derileri olan küçük köpekbalığı familyasına mensup bir cins triaenodon i.
pürüzsüz derileri olan küçük köpekbalığı familyası triakidae i.
çamurda yaşayan yılan balığı ya da elektrikli yılan balığı gibi uzun vücutlu ve pürüzsüz tenli hayvanlara verilen ad eel i.
dişsiz çeneleri ve üst üste binen pürüzsüz pulları olan, sazangiller familyasına mensup balıklara verilen ad minow i.
küre şeklinde pürüzsüz kabuğu olan, naticidae familyasına mensup etçil bir deniz salyangozu moon shell i.
küre şeklinde pürüzsüz kabuğu olan, naticidae familyasına mensup etçil bir deniz salyangozu moonshell i.
porcellanidae familyasına mensup pürüzsüz dokulu yengeç porcelain crab i.
pürüzsüz sarı gövdeleri bulunan, doris ve yakın cinslere mensup çeşitli kabuksuz deniz salyangozlarına verilen ad sea lemon i.
Botanic
tropikal bitki caesalpinia'nın ürettiği pürüzsüz, mavimsi veya sarımsı kabuklu, sert ve yuvarlak tohum nickar i.
tropikal bitki caesalpinia'nın ürettiği pürüzsüz, mavimsi veya sarımsı kabuklu, sert ve yuvarlak tohum nickar nut i.
deriye benzeyen pürüzsüz yaprakları olan ve yaprak dökmeyen küçük bir tropikal çalı nauclea i.
pürüzsüz yaprakları ve yenebilir kökü olan bir maydanoz turnip-rooted parsley (petroselinum crispum tuberosum) i.
pürüzsüz yaprakları ve yenebilir kökü olan bir maydanoz hamburg parsley i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç almacigo (bursera simaruba) i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç gumbo-limbo i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç copperwood i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç chaca i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç turpentine tree i.
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı smooth alder (alnus serrulata) i.
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı hazel alder i.
abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı tag alder i.
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki big bluestem (andropogon gerardii) i.
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki bluestem i.
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki blue stem i.
abd'de saman olarak yetiştirilen pürüzsüz mavimsi yapraklı uzun bir bitki andropogon furcatus i.
çok kısa saplı ve pürüzsüz yapraklı orta ila büyük boyutlarda bir ağaç english oak (quercus robur) i.
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı ausubo (bursera simaruba) i.
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı gumbo-limbo (bursera simaruba) i.
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı gum elemi i.
pürüzsüz bakırımsı bir kabuğu ve kırmızı reçinesi olan tropik bir amerikan ağacı mastic tree (bursera simaruba) i.
pürüzsüz dalları ve mercan kırmızısı meyveleri olan bir doğu abd sarmaşığı coral greenbrier (smilax walteri) i.
pürüzsüz soluk yeşil yaprakları olan bir marul çeşidi batavia i.
parlak ve pürüzsüz yaprakları, küçük kahverengimsi yeşil yaprakları ve küçük kırmızı yemişleri olan çalımsı bir asya ağacı maire (mida myrtifolia) i.
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı black bean i.
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı moreton bay chestnut i.
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı castanospermum australe i.
pürüzsüz yapraklı, küçük beyaz çiçekli ve koyu renk meyveli bir güneydoğu abd çalısı veya küçük ağacı black haw (bumelia lycioides) i.
florida'nın güneyi ve amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen pürüzsüz ve bakır rengi kabuğu olan bir ağaç mastic shrub (bursera simaruba) i.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki richweed i.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki clearweed i.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki dead nettle i.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki pilea pumilla i.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, kısa ve sarkık yeşilimsi beyaz çiçekleri ve yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan bir bitki clearweed (pilea fontana) i.
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe willow oak i.
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe pin oak i.
abd'nin güneydoğusuna özgü pürüzsüz ve koyu kahverengi gövdeli, küçük palamutlu yaprak dökmeyen bir meşe quercus laurifolia i.
güney florida ve batı hint adaları'na özgü, pürüzsüz ve oval yapraklı, parlak kırmızı meyveli bir çalı veya küçük ağaç torrubia longifolia i.
keskin kokusu olan dik ve pürüzsüz çok yıllık bir bitki richweed i.
pürüzsüz yumuşak yaprakları olan çeşitli bitkilere verilen ad butterweed i.
pürüzsüz yuvarlak sporlu, kahverengimsi bir mantar round-spored gyromitra (gyromitra sphaerospora) i.
pürüzsüz bitki yüzeyinde koyulaşıp sertleşme scurf i.
pürüzsüz dokulu kabuğu olan okaliptus smoothbark i.
pürüzsüz bir kabuğu ve sarı veya kırmızımsı çiçekleri olan bir avustralya baklagil ağacı moreton bay chestnut i.
(odun) pürüzsüz dokulu ve ince damarlı close-grained s.
Breeding
siyah veya kahverengi benekli pürüzsüz beyaz kürkü olan dalmaçya kökenli cins köpek carriage dog i.
siyah veya kahverengi benekli pürüzsüz beyaz kürkü olan dalmaçya kökenli cins köpek carriage dog i.
Geography
delta üzerinde biriken pürüzsüz tortu tabakası topset beds i.
uçurum üzerinde ayakta durmanın zor olduğu pürüzsüz yüzey boilerplate i.
pürüzsüz ve kaygan buz glib ice [canada] i.
Geology
pürüzsüz kireçtaşı china stone i.
pürüzsüz, yağlı bir his veren ve dile yapışan bir tür kil rock soap i.
Sport
softbol oyununda kullanılan pürüzsüz dikişli bir top diamond ball i.
softbol oyununda kullanılan pürüzsüz dikişli top playground ball i.
Art
çizimde ve yağlı boyada kullanılan, bir tarafı pürüzsüz diğer tarafı hafif dokulu sert bir kağıt türü masa i.
Music
pürüzsüz ve akıcı yol veya hareket cantabile i.
sakin ve pürüzsüz tonlamalı opera şarkıcılığı bel canto i.
pürüzsüz ve akıcı cantabile s.
Printery
pürüzsüz ve mat yüzeyi olan perdahlı bir kağıt türü english i.
Archaic
pürüzsüz yüzeyi olan glib s.
Reptiles
üst kısmı pürüzsüz ve koyu mavimsi yeşil pullarla kaplı olan ophiodrys cinsi yeşil bir yılan smooth green snake (ophiodrys vernalis) i.
pürüzsüz yeşil yılan green snake i.
Entomology
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad measuring worm i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad spanworm i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad looper i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad measuringworm i.
Slang
doğal su yolundaki pürüzsüz oval taş jack i.
Modern Slang
cinsel ilişki sonrası yumuşamış ve pürüzsüz hale gelmiş deri after sex skin i.