Geçmiş

sürüklenmek

"sürüklenmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sürüklenmek	scud f.
2	Genel	sürüklenmek	take tow f.
3	Genel	sürüklenmek	drag f.
4	Genel	sürüklenmek	drag on f.
5	Genel	sürüklenmek	trail f.
6	Genel	sürüklenmek	slide into f.
7	Genel	sürüklenmek	drift f.
8	Genel	sürüklenmek	lug f.
9	Genel	sürüklenmek	wash away f.
10	Genel	sürüklenmek	be dragged f.
11	Genel	sürüklenmek	ride f.
12	Genel	sürüklenmek	sweep f.
13	Genel	sürüklenmek	be dragged along f.
14	Genel	sürüklenmek	drive f.
15	Genel	sürüklenmek	be led to f.
16	Genel	sürüklenmek	drift apart f.
17	Genel	sürüklenmek	fleet [obsolete] f.
18	Genel	sürüklenmek	shool f.
19	Genel	sürüklenmek	sloom [dialect] [uk] f.
20	Genel	sürüklenmek	streel f.
Phrasals
21	Öbek Fiiller	sürüklenmek	galumph around f.
22	Öbek Fiiller	sürüklenmek	galumph (around) f.
23	Öbek Fiiller	sürüklenmek	drift back f.
24	Öbek Fiiller	sürüklenmek	drift along f.

"sürüklenmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	rüzgarla sürüklenmek	scud f.
2	Genel	felakete sürüklenmek	ride for a fall f.
3	Genel	akıntıyla sürüklenmek	be adrift f.
4	Genel	dalga üzerine binerek sürüklenmek	ride a wave f.
5	Genel	sürüklenmek (rüzgarla/dalgayla)	waft f.
6	Genel	sürüklenmek (rüzgarın/akıntının etkisiyle)	drift f.
7	Genel	açmaza sürüklenmek	bog down f.
8	Genel	depresyona sürüklenmek	sink deeper into depression f.
9	Genel	depresyona sürüklenmek	get into depression f.
10	Genel	borç batağına sürüklenmek	fall into a debt trap f.
11	Genel	borç batağına sürüklenmek	get sucked into debt f.
12	Genel	kaosun eşiğine sürüklenmek	be brought on/to the brink of chaos f.
13	Genel	kaosa sürüklenmek	slide into chaos f.
14	Genel	kötü yola sürüklenmek	go astray f.
15	Genel	girdaba sürüklenmek	be sucked into a whirlpool f.
16	Genel	girdaba sürüklenmek	be drawn into a vortex f.
17	Genel	girdaba sürüklenmek	be sucked into a maelstrom f.
18	Genel	girdaba sürüklenmek	be sucked into a vortex f.
19	Genel	kaosa sürüklenmek	drift into a state of chaos f.
20	Genel	akıntıyla sürüklenmek	drift with the current f.
21	Genel	yoksulluğa sürüklenmek	be driven to poverty f.
22	Genel	duman şeklinde sürüklenmek	wisp f.
23	Genel	(kütükler) dereden aşağı doğru sürüklenmek	drive f.
24	Genel	(yangın) ormandaki ağaçların üst dallarının oluşturduğu örtüye doğru sürüklenmek	crown f.
25	Genel	(silt) sürüklenmek	silt f.
26	Genel	bir şeyin üzerine sürüklenmek	surf f.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	-e doğru gelmek/sürüklenmek	drift toward something f.
28	Öbek Fiiller	suda sürüklenmek	drift back f.
29	Öbek Fiiller	suyun üstünde yavaşça (birine/bir şeye doğru) sürüklenmek	drift back (to someone or something) f.
30	Öbek Fiiller	bir yere doğru sürüklenmek	drift back f.
31	Öbek Fiiller	bir şeyle aynı yöne sürüklenmek	run with f.
32	Öbek Fiiller	bir şey yönünde sürüklenmek	run with f.
33	Öbek Fiiller	bir şeyle sürüklenmek	run with f.
34	Öbek Fiiller	kıyıya sürüklenmek	wash up f.
35	Öbek Fiiller	akıntıyla sürüklenmek	swim with (something) f.
36	Öbek Fiiller	(bir şey ile) sürüklenmek	carry someone along (with something) f.
37	Öbek Fiiller	-e doğru gelmek/sürüklenmek	drift toward f.
38	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru gelmek/sürüklenmek	drift toward (someone or something) f.
39	Öbek Fiiller	ile sürüklenmek	drift with f.
40	Öbek Fiiller	(bir şeyle) sürüklenmek	drift with (something) f.
41	Öbek Fiiller	bir şeyde sürüklenmek	float upon something f.
42	Öbek Fiiller	bir şeyde sürüklenmek	float on something f.
43	Öbek Fiiller	'-de sürüklenmek	float on f.
44	Öbek Fiiller	rüzgarda sürüklenmek	sag away f.
Colloquial
45	Konuşma Dili	zorla sürüklenmek	be dragged kicking and screaming f.
46	Konuşma Dili	yaka paça sürüklenmek	be dragged kicking and screaming f.
47	Konuşma Dili	ite kaka sürüklenmek	be dragged kicking and screaming f.
Idioms
48	Deyim	(gemi) sürüklenmek	cast adrift f.
49	Deyim	başıboş sürüklenmek	cast adrift f.
50	Deyim	başkasının etkisinde kalmak/sürüklenmek	drift with the tide f.
51	Deyim	çıkmaza/çözümsüzlüğe düşmek/sürüklenmek	tie oneself up in knots f.
52	Deyim	çılgınlığa sürüklenmek	drive somebody over the edge f.
53	Deyim	çılgınlığa sürüklenmek	push somebody over the edge f.
54	Deyim	iflasın eşiğine sürüklenmek	come out of the little end of the horn f.
55	Deyim	iflasa sürüklenmek	go bust f.
56	Deyim	iflasın eşiğine sürüklenmek	end up with the short end of the stick f.
57	Deyim	iflasın eşiğine sürüklenmek	come out the little end of the horn f.
58	Deyim	gemi bordası kuvvetiyle sürüklenmek	go by the board f.
59	Deyim	denizde sürüklenmek	go by the board f.
60	Deyim	oradan oraya sürüklenmek	be driven, pushed, from pillar to post f.
61	Deyim	kaosa sürüklenmek	be off the rails f.
62	Deyim	(birini) çılgınlığa sürüklenmek	drive (one) over the edge f.
63	Deyim	borç batağına sürüklenmek	get/run into debt f.
64	Deyim	(suda) sürüklenmek	run adrift f.
65	Deyim	akıntıyla yüzmek/ilerlemek/sürüklenmek	run adrift f.
66	Deyim	başıboş şekilde yüzmek/suda sürüklenmek	run adrift f.
Trade/Economic
67	Ticaret/Ekonomi	iflasa sürüklenmek	be concerned in a failure f.
68	Ticaret/Ekonomi	iflasa sürüklenmek	be involved in a failure f.
Technical
69	Teknik	rüzgarın veya akıntının etkisiyle sürüklenmek	drift f.
Marine
70	Denizcilik	gelgitte sürüklenmek	tide f.
71	Denizcilik	(gemi) akıntı nedeniyle rüzgaraltına doğru sürüklenmek	sag to leeward f.
72	Denizcilik	bir nehrin ağzına doğru sürüklenmek	fall down f.
73	Denizcilik	yelkenler inik şekilde sürüklenmek	hull f.
74	Denizcilik	hızı çapayla azaltarak akıntıda sürüklenmek	club f.
75	Denizcilik	çapayla akıntıda sürüklenmek	club (down) f.
76	Denizcilik	yan yan sürüklenmek	crab f.