Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sıkıntıya girmek | get into hot water f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | sıkıntıya girmek | heeby-jeebies f. |
Idioms | ||
Deyim | sıkıntıya girmek | get into (a bit of) a jam f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyin, işin, görevin) sorumluluğunu alarak/üstlenerek sıkıntıya girmek | trouble (someone or oneself) with (something) f. |
Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için sıkıntıya girmek | bother about (someone or something) f. |
Idioms | ||
Deyim | başka birisi için sıkıntıya girmek | go through fire and water for someone f. |
Deyim | sıkıntıya girmek/düşmek | be in the soup f. |
Deyim | parasal sıkıntıya düşmek/girmek | feel pinched f. |
Deyim | sıkıntıya girmek/düşmek | get in the soup f. |
Deyim | sıkıntıya girmek/düşmek | get into the soup f. |
Deyim | maddi sıkıntıya girmek | feel the crunch f. |
Deyim | sıkıntıya girmek/düşmek | land yourself/somebody in the soup f. |
Slang | ||
Argo | başı derde/sıkıntıya/belaya girmek | get in a pickle f. |