Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sınırlamak
"sınırlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
sınırlamak
restrict
f.
2
Yaygın Kullanım
sınırlamak
limit
f.
General
3
Genel
sınırlamak
determine
f.
4
Genel
sınırlamak
call off
f.
5
Genel
sınırlamak
restrain
f.
6
Genel
sınırlamak
define
f.
7
Genel
sınırlamak
tie
f.
8
Genel
sınırlamak
straitjacket
f.
9
Genel
sınırlamak
contain
f.
10
Genel
sınırlamak
scant
f.
11
Genel
sınırlamak
localise
f.
12
Genel
sınırlamak
hedge about
f.
13
Genel
sınırlamak
line off
f.
14
Genel
sınırlamak
hedge
f.
15
Genel
sınırlamak
bound
f.
16
Genel
sınırlamak
hedge around
f.
17
Genel
sınırlamak
terminate
f.
18
Genel
sınırlamak
hem in
f.
19
Genel
sınırlamak
border
f.
20
Genel
sınırlamak
imprison
f.
21
Genel
sınırlamak
hold in
f.
22
Genel
sınırlamak
localize
f.
23
Genel
sınırlamak
qualify
f.
24
Genel
sınırlamak
confine
f.
25
Genel
sınırlamak
constrain
f.
26
Genel
sınırlamak
astrict
f.
27
Genel
sınırlamak
restrict to
f.
28
Genel
sınırlamak
delimit
f.
29
Genel
sınırlamak
circumscribe
f.
30
Genel
sınırlamak
restrict
f.
31
Genel
sınırlamak
limit
f.
32
Genel
sınırlamak
reduce
f.
33
Genel
sınırlamak
adstrict [obsolete]
f.
34
Genel
sınırlamak
tether
f.
35
Genel
sınırlamak
trammel
f.
36
Genel
sınırlamak
tyne [dialect]
f.
37
Genel
sınırlamak
emborder [obsolete]
f.
38
Genel
sınırlamak
emmew
f.
39
Genel
sınırlamak
hold
f.
40
Genel
sınırlamak
enmew
f.
41
Genel
sınırlamak
emmew
f.
42
Genel
sınırlamak
bate
f.
43
Genel
sınırlamak
hem
f.
44
Genel
sınırlamak
brake
f.
45
Genel
sınırlamak
brow
f.
46
Genel
sınırlamak
butt [obsolete]
f.
47
Genel
sınırlamak
immew
f.
48
Genel
sınırlamak
improper [obsolete]
f.
49
Genel
sınırlamak
conscribe
f.
50
Genel
sınırlamak
conclude [obsolete]
f.
51
Genel
sınırlamak
pin
f.
52
Genel
sınırlamak
pend [obsolete]
f.
53
Genel
sınırlamak
contract
f.
54
Genel
sınırlamak
cork
f.
55
Genel
sınırlamak
outskirt
f.
56
Genel
sınırlamak
prescribe
f.
57
Genel
sınırlamak
slit
f.
58
Genel
sınırlamak
span [obsolete]
f.
59
Genel
sınırlamak
stiffen
f.
60
Genel
sınırlamak
stifle
f.
Phrasals
61
Öbek Fiiller
sınırlamak
tighten up
f.
62
Öbek Fiiller
sınırlamak
box up
f.
63
Öbek Fiiller
sınırlamak
shut in
f.
64
Öbek Fiiller
sınırlamak
limit someone to something
f.
65
Öbek Fiiller
sınırlamak
tamp down
f.
66
Öbek Fiiller
sınırlamak
pull in
f.
Idioms
67
Deyim
sınırlamak
put a cap on something
f.
68
Deyim
sınırlamak
hold in check
f.
69
Deyim
sınırlamak
cramp someone's style
f.
70
Deyim
sınırlamak
cramp style
f.
71
Deyim
sınırlamak
put a cap on
f.
72
Deyim
sınırlamak
dead-end
f.
Law
73
Hukuk
sınırlamak
qualify
f.
74
Hukuk
sınırlamak
confine
f.
Politics
75
Siyasal
sınırlamak
restrain
f.
76
Siyasal
sınırlamak
restrict
f.
Technical
77
Teknik
sınırlamak
restrict
f.
78
Teknik
sınırlamak
confine
f.
79
Teknik
sınırlamak
circumscribe
f.
80
Teknik
sınırlamak
delimit
f.
81
Teknik
sınırlamak
narrow
f.
82
Teknik
sınırlamak
limit
f.
Automotive
83
Otomotiv
sınırlamak
limit
f.
Aeronautic
84
Havacılık
sınırlamak
confine
f.
Archaic
85
Eski Kullanım
sınırlamak
impale
f.
86
Eski Kullanım
sınırlamak
cohibit
f.
"sınırlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
küçük bir alana sınırlamak
focalize
f.
2
Genel
ceza olarak birinin hareket alanını sınırlamak
clip someone's wings
f.
3
Genel
kendini sınırlamak
restrict oneself
f.
4
Genel
kendini sınırlamak
limit oneself
f.
5
Genel
belirli bir yere sınırlamak
localize
f.
6
Genel
kullanımı sınırlamak
restrict the use
f.
7
Genel
kullanımı sınırlamak
limit the use
f.
8
Genel
bütçeyi sınırlamak
limit the budget
f.
9
Genel
bütçe sınırlamak
limit the budget
f.
10
Genel
zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak
contain the damage to a small area
f.
11
Genel
belirli bir yere sınırlamak
localise
f.
12
Genel
küçük bir alana sınırlamak
focalise
f.
13
Genel
bariyerle sınırlamak
barrier
f.
14
Genel
sayısını sınırlamak
muster
f.
15
Genel
izin verilen bina sayısını sınırlamak
downzone
f.
16
Genel
belirli bir vaka ile sınırlamak
particularize
f.
17
Genel
önceden sınırlamak
prefine [obsolete]
f.
18
Genel
önceden sınırlamak
prelimit
f.
19
Genel
(tartışmanın) süresini sınırlamak
guillotine
f.
Phrasals
20
Öbek Fiiller
özgürlüğünü sınırlamak
coop up
f.
21
Öbek Fiiller
özgürlüğünü sınırlamak
coop in
f.
22
Öbek Fiiller
özgürlüğünü sınırlamak
confine to
f.
23
Öbek Fiiller
(bir şeyle/biriyle) bağlantısını sınırlamak
distance (oneself) from (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeyle/biriyle) ilişkisini sınırlamak
distance (oneself) from (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
şeritle sınırlamak
tape off
f.
26
Öbek Fiiller
bir şeyi biriyle/bir şeyle sınırlamak/sınırlandırmak
confine something to someone or something
f.
27
Öbek Fiiller
(bir şeyi biriyle/bir şeyle) sınırlamak/sınırlandırmak
confine (something) to (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi kısıtlamak/sınırlamak
hem someone or something in
f.
29
Öbek Fiiller
(belli bir sayıyla/miktarla) sınırlamak
permit up to (something)
f.
30
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kısıtlamak/sınırlamak
rein back on (something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (bölümle, grupla, çeşitle) sınırlamak
restrict (someone or something) to (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (hareket alanıyla, eylemle) sınırlamak
restrict (someone or something) to (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
bantla sınırlamak
tape out
f.
Idioms
34
Deyim
ceza olarak birinin hareket alanını sınırlamak
clip wings
f.
35
Deyim
(birini) sınırlamak
cramp (one's) style
f.
36
Deyim
birini sınırlamak
cramp somebody's style
f.
37
Deyim
(birini/bir şeyi) sınırlamak
hold (someone or something) in check
f.
38
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sınırlamak
hold the line at (someone or something)
f.
Formal
39
Resmi
yeniden sınırlamak
reconfine
f.
Trade/Economic
40
Ticaret/Ekonomi
(hükümet, merkez bankası) varlık veya para birimi kullanımını veya dönüşümünü sınırlamak
block
f.
41
Ticaret/Ekonomi
(ürün) geliştirilmesini sınırlamak
freeze
f.
Law
42
Hukuk
adli kararla sınırlamak
circumduce [scotland]
f.
Technical
43
Teknik
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran
training wall
i.
44
Teknik
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran
training bank
i.
Computer
45
Bilgisayar
girdi sınırlamak
input limited
f.
Medical
46
Medikal
kan akışını veya sıvıların salgılanmasını sınırlamak için vücuttaki yumuşak dokuların büzülebilmesi
astringency
i.
47
Medikal
kan akışını veya sıvıların salgılanmasını sınırlamak için vücuttaki yumuşak dokuların büzülebilmesi
stypsis
i.
48
Medikal
belirli bir alana sınırlamak
focalize
f.
49
Medikal
belirli bir alana sınırlamak
focalise
f.
Military
50
Askeri
bir alandaki engellerin türünü veya sayısını sınırlamak için kullanılan bir komuta ve kontrol tedbiri
obstacle restricted areas
i.
51
Askeri
operasyonu bir bölgede sınırlamak
canalize
f.
52
Askeri
operasyonu bir bölgede sınırlamak
canalise
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sınırlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy